rutin - Turkish English Dictionary
History

rutin



Meanings of "rutin" in Turkish English Dictionary : 4 result(s)

English Turkish
General
rutin n. rutin
Medical
rutin n. rutin
Chemistry
rutin n. rutin
rutin n. sedef otu, tütün yaprağı gibi yerlerde bulunan sarı kristalli flavonol bir glikozit

Meanings of "rutin" in English Turkish Dictionary : 20 result(s)

Turkish English
Common Usage
rutin routine adj.
General
rutin rut n.
rutin groove n.
rutin routine n.
rutin rutin n.
rutin number n.
rutin humdrum n.
rutin route n.
rutin routineness n.
rutin drill n.
rutin pace n.
rutin item n.
rutin bread-and-butter adj.
Idioms
rutin bread and butter adj.
rutin in the nature of things expr.
rutin day in, day out, every day without fail expr.
Politics
rutin routine n.
Technical
rutin routine n.
Medical
rutin rutin n.
Chemistry
rutin rutin n.

Meanings of "rutin" with other terms in English Turkish Dictionary : 124 result(s)

Turkish English
General
rutin iş routine work n.
günlük rutin işler daily routine n.
rutin meseleler routine matters n.
günlük/gündelik/rutin iş(ler) day-to-day business n.
rutin etkinlikler routine events n.
rutin olaylar routine events n.
düşünmeden rutin bir şekilde hareket eden canlı automaton n.
rutin prosedür mechanics n.
yavaş rutin mill n.
usandırıcı rutin monotony n.
muhakeme yürütmeden rutin şekilde çalışan memur bureaucrat n.
bir dizi rutin görev daily dozen n.
rutin gösteri routine n.
rutin tiyatro gösterisi routine n.
rutin davranış routinism n.
düşünmeden rutin bir şekilde hareket eden canlı golem n.
rutin ve sıkıcı iş drudge n.
parlamentoda rutin işlere koşan kimse page n.
gündelik rutin işler daily dozen n.
rutin haline getirmek routinize v.
rutin dışına çıkmak get out of the routine v.
rutin/olağan bir soruşturma yürütmek do a routine investigation v.
rutin haline getirmek routinise v.
rutin denetimden geçmek pass muster v.
otomatik veya rutin duruma getirmek mechanize v.
otomatik veya rutin duruma getirmek mechanise v.
tekrar rutin prosedüre tabi tutmak reprocess v.
rutin haline getirmek routine v.
rutin ve eğlencesiz bir şekilde icra etmek drone v.
rutin olmayan nonroutine adj.
rutin yazmaya ilişkin hack adj.
rutin yazılar yazması için işe alınmış hack adj.
rutin, cansız ve isteksiz performansı sebebiyle makineye benzeyen mechanic adj.
rutin olan routinary adj.
rutin olarak onaylanan rubber-stamp adj.
rutin olarak onaylayan rubber-stamp adj.
rutin olarak routinely adv.
Colloquial
rutin iş scut n.
Idioms
rutin değişikliği change of pace n.
rutin angarya daily grind n.
muhakeme yürütmeden rutin şekilde çalışan memur pencil-pusher n.
rutin iş scut work n.
(bir şey yapmayı) alışkanlık/rutin haline getirmek make a habit of (doing something) v.
rutin durum/mesele just another day's work expr.
rutin durum/mesele just another day at the office expr.
rutin durum/mesele just another day expr.
Speaking
günlük rutin işlerim my daily routines expr.
Trade/Economic
rutin iş routing n.
rutin iş routine n.
rutin iş routeing n.
rutin tedarikler routine supplies n.
rutin olarak teslim edilen malzemeler routine supplies n.
Industry
tesisi ilk günkü durumunda tutmak veya tasarlanan verimlilik ve kapasite ile çalışmasını devam ettirmek için gerekli olan rutin çalışma maintenance (materiel) n.
Technical
rutin olmayan deney yöntemi non-routine test method n.
rutin yapılan elektriksel emniyet deneyi routine electrical safety test n.
rutin ayarlar routine adjustments n.
rutin kontroller routine controls n.
rutin bakım routine inspection n.
rutin analitik sigara içme makinesi routine analytical cigarette-smoking machine n.
rutin bakım routine maintenance n.
rutin numune alma metotları methods for routine sampling n.
rutin yöntem routine method n.
rutin muayene routine inspection n.
rutin elektriksel emniyet deneyi routine electrical safety test n.
rutin kontrol routine control n.
üretimde rutin elektriksel güvenlik deneyi routine electrical safety testing in production n.
Computer
(verilere) rutin bakım uygulamak scrub v.
Telecom
rutin haberleşme routine communication n.
Electric
alt rutin subroutine n.
derleyici rutin copiling routine n.
direkt okunan alt rutin direct insert subroutine n.
dinamik alt rutin dynamic subroutine n.
kapalı rutin closed routine n.
kapalı alt rutin closed subroutine n.
Automotive
rutin kontrol check routine n.
Aeronautic
ruti̇n hava raporu metar n.
rutin uçuş run n.
Medical
değerlendirme ve rutin deneyler evaluation and routine testing n.
ışınlamayla sterilizasyonun rutin kontrol ve geçerliliği validation and routine control of sterilization by irradiation n.
rutin laboratuvar incelemesi routine laboratory evaluation n.
rutin analitik sigara içme makinesi kullanarak toplam ve nikotinsiz kuru parçacık madde tayini determination of total and nicotine-free dry particulate matter using a routine analytical smoking machine n.
rutin bakım routine care n.
rutin spiral toraks bilgisayarlı tomografi routine spiral chest computed tomography n.
rutin tedavi routine treatment n.
rutin analiz routine analysis n.
rutin muayenehane ziyaretleri routine office visits n.
rutin histopatoloji ve immunohistokimyasal boyama routine histopathology and immuno-histochemical staining n.
rutin risk değerlendirmesi routine risk assessment n.
rutin klinik uygulama routine clinical practice n.
rutin ortopedik operasyon routine orthopaedic operation n.
rutin jinekolojik operasyon routine gynaecological operation n.
rutin semen lökosit analizi routine seminal leukocyte analysis n.
rutin tanısal testler routine diagnostic tests n.
rutin abdominal operasyon routine abdominal operation n.
rutin erken operasyon routine early operation n.
rutin pelvis muayenesi routine pelvic examination n.
rutin idrar analizi routine urinalysis n.
rutin papanicolaou smear tarama testi routine papanicolaou smear test n.
rutin aşılanma routine vaccination n.
rutin aşılama routine vaccination n.
rutin kalite kontrol testi routine quality control testing n.
rutin hematolojik ve biyokimyasal tetkikler routine hematologic and biochemical tests n.
rutin bağışıklama programı routine immunization program n.
rutin muayeneler routine examinations n.
rutin kardiyak izleme routine cardiac monitoring n.
rutin akciğer grafisi routine chest radiography n.
rutin bağışıklama programı routine immunization programme n.
sterilizatörlerin performansının rutin izlenmesi routine monitoring of the performance of sterilizers n.
rutin talepler standing orders n.
Psychology
rutin etkinlikler teorisi routine activities theory n.
Pathology
rutin doğum sonrası takip routine postpartum follow-up n.
rutin ve dini sünnet routine and ritual circumcision n.
Astronomy
nasa'nın uzaya rutin erişim olasılığını ispatlayan ilk test mekiği columbia n.
Agriculture
rutin referans metodu routine reference method n.
rutin referans metot routine reference method n.
Environment
rutin kalibrasyon primary calibration n.
rutin kalibrasyon routine calibration n.
Military
rutin ikmal tedarikindeki kesintilerin ve talepteki dalgalanmaların operasyon devamlılığını engellememesi için el altında bulunması gereken ikmal maddesi miktarı safety level of supply n.
(bombardıman uçağı) tehlikeli olması beklenmeyen rutin görev milk run n.
hava hareketlilik kuvvetlerine atanan ve/veya onun operasyonları üzerinde rutin olarak komuta yetkisini kullanan hava kuvvetleri ve hizmet bileşenlerinden oluşan bir hava kuvveti mobility air forces n.
belirli bir zaman çizelgesine göre işleyen rutin hava ulaştırma hizmeti scheduled service (air transport) n.
Theatre
rutin yapılan ayaküstü güldürüler monolog n.
rutin yapılan ayaküstü güldürüler monologue n.
Slang
rutin tıbbi işlemler için gerekli olan malzemelerin taşındığı kap scut bucket n.