History

sağır

Meanings of "sağır" in English Turkish Dictionary : 23 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	sağır	deaf adj.
General
2	General	sağır	dunny n.
3	General	sağır	deaf person n.
4	General	sağır	as deaf as a doorpost adj.
5	General	sağır	giving no sound adj.
6	General	sağır	profoundly deaf adj.
7	General	sağır	dull adj.
8	General	sağır	stone deaf adj.
9	General	sağır	deaf adj.
10	General	sağır	blank adj.
11	General	sağır	dead adj.
12	General	sağır	unhearing adj.
13	General	sağır	deif [scotland] adj.
14	General	sağır	deve [obsolete] adj.
Medical
15	Medical	sağır	deaf n.
Slang
16	Slang	sağır	mutton jeff [uk] n.
17	Slang	sağır	mutt and jeff adj.
18	Slang	sağır	mutt adj.
British Slang
19	British Slang	sağır	corned beef (rhyming slang for deef/deaf) (scottish) n.
20	British Slang	sağır	mutton n.
21	British Slang	sağır	mutt 'n' jeff n.
22	British Slang	sağır	cloth-ears n.
23	British Slang	sağır	cloth-eared adj.

Meanings of "sağır" with other terms in English Turkish Dictionary : 118 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	sağır ve dilsiz kimse	deaf mute n.
2	General	sağır ve dilsizlik	deaf muteness n.
3	General	sağır ve dilsiz	deaf mute n.
4	General	sağır dilsiz	deaf mute n.
5	General	sağır çocuklar	deaf children n.
6	General	sağır sıra kemer	blind arcade n.
7	General	sağır kemer	blind arch n.
8	General	kör ve sağır çocuklar	blind-deaf children n.
9	General	sağır ve dilsiz kimse	deaf-mute n.
10	General	sağır/dilsiz alfabesi	manual alphabet n.
11	General	sağır ve dilsizlere özgü dil	deaf and dumb language n.
12	General	duvar gibi sağır	deaf as a doorpost n.
13	General	sağır ve dilsiz kimse	deaf and dumb person n.
14	General	ebeveynleri sağır olup kendi duyabilen kimse	coda n.
15	General	hem sağır hem kör olanlar	the deaf-blind n.
16	General	hem sağır hem kör kimse	deafmute n.
17	General	bilgiye kulağı sağır olma	deafness n.
18	General	sağır etmek	deafen v.
19	General	kulağını sağır etmek	deafen v.
20	General	sağır olmak	end up deaf v.
21	General	sağır etmek	make someone deaf v.
22	General	sağır etmek	leave someone deaf v.
23	General	sağır olmak	become deaf v.
24	General	sağır doğmak	be born deaf v.
25	General	sağır olmak	go deaf v.
26	General	(birisini) sağır bırakmak	leave someone deaf v.
27	General	sağır bırakmak	leave someone deaf v.
28	General	sağır olmak	lose one's hearing v.
29	General	sağır etmek	bedeafen [obsolete] v.
30	General	(gürültü ile) sağır etmek	dorr v.
31	General	sağır edecek kadar gürültülü olmak	deafen v.
32	General	sağır edici (ses)	earsplitting adj.
33	General	duvar gibi sağır	as deaf as a post adj.
34	General	sağır ve dilsiz	deaf and dumb adj.
35	General	duvar gibi sağır	deaf as a post adj.
36	General	sağır olmuş	deafened adj.
37	General	tamamen sağır	deaf as a post adj.
38	General	daha sağır	deafer adj.
39	General	en sağır	deafest adj.
40	General	kadar sağır	as deaf as adj.
41	General	tek kulağı sağır	deaf in one ear adj.
42	General	sağır edici	deafening adj.
43	General	sağır ve dilsiz	deaf-and-dumb adj.
44	General	sağır edici	ear-splitting adj.
45	General	sağır edici ses	ear-splitting adj.
46	General	sağır-dilsiz	deaf-mute adj.
47	General	sağır ve dilsiz	deaf-mute adj.
48	General	duvar gibi sağır	stone-deaf adj.
49	General	küp gibi sağır	stone-deaf adj.
50	General	kulakları sağır eden	earsplitting adj.
51	General	kulakları sağır eden	roaring adj.
52	General	kulakları sağır eden	deafening adj.
53	General	sağır edici	roaring adj.
54	General	sağır edici	earsplitting adj.
55	General	sağır edici	thundery adj.
56	General	kulakları sağır eden	thunderous adj.
57	General	sağır edici	thunderous adj.
58	General	sağır dilsiz	deaf-mute adj.
59	General	sağır dilsiz	deaf and dumb adj.
60	General	doğuştan sağır	deaf from birth adj.
61	General	doğuştan sağır	born deaf adj.
62	General	sağır eden	deafening adj.
63	General	sağır olmayan	hearing adj.
64	General	kulakları sağır eden	ragged adj.
65	General	hem sağır hem kör	deafblind adj.
66	General	hem sağır hem kör olan	deaf-blind adj.
67	General	hem sağır hem kör	deafmute adj.
68	General	sağır edici bir şekilde	earsplittingly adv.
69	General	sağır gibi	deafly adv.
70	General	sağır gibi	deafly adv.
Phrases
71	Phrases	sağır sultan bile duydu artık	you can't unring a bell expr.
Proverb
72	Proverb	hiç kimse duymak istemeyenler kadar sağır değildir	there's none so deaf as those who will not hear
73	Proverb	hiç kimse duymak istemeyen biri kadar sağır olamaz	there's none so deaf as those who will not hear
74	Proverb	hiç kimse duymak istemeyen biri kadar sağır olamaz	there's none so deaf as those that will not hear
75	Proverb	hiç kimse duymak istemeyenler kadar sağır değildir	there's none so deaf as those that will not hear
Colloquial
76	Colloquial	sağır dilsiz	deaf mute adj.
77	Colloquial	duvar gibi sağır	(as) deaf as a post expr.
78	Colloquial	tamamıyla sağır	(as) deaf as a post expr.
Idioms
79	Idioms	sağır edici sessizlik	deafening silence n.
80	Idioms	duvar gibi sağır olmak	be as deaf as a post v.
81	Idioms	duvar gibi sağır olmak	be as deaf as a doornail v.
82	Idioms	duvar gibi sağır olmak	be as deaf as a doorknob v.
83	Idioms	tamamen sağır olmak	be as deaf as a doornail v.
84	Idioms	tamamen sağır olmak	be as deaf as a post v.
85	Idioms	tamamen sağır olmak	be as deaf as a doorknob v.
86	Idioms	tamamen sağır	stone-deaf adj.
87	Idioms	kulakları sağır edecek kadar gürültülü	loud enough to wake the dead adj.
88	Idioms	duvar gibi sağır	deaf as a post expr.
89	Idioms	duvar gibi sağır	cloth ears expr.
90	Idioms	duvar gibi sağır	as deaf as an adder expr.
91	Idioms	duvar gibi sağır	as deaf as a post expr.
92	Idioms	küp gibi sağır	as deaf as an adder expr.
93	Idioms	tamamen sağır	as deaf as an adder expr.
Speaking
94	Speaking	sağır mısın sen?	are you deaf? expr.
Technical
95	Technical	sağır kapı	false door n.
96	Technical	sağır ray	dead rail n.
Telecom
97	Telecom	sağır ve işitme zorluğu yaşayan kimselerin yazılı mesaj gönderip almasını sağlayan cihaz	minicom n.
Architecture
98	Architecture	sağır sıra kemerler	blind arcade n.
Construction
99	Construction	sağır kemer	relieving arch n.
100	Construction	sağır duvar	blind wall n.
Aeronautic
101	Aeronautic	sağır koni	cone of silence n.
Medical
102	Medical	yarı sağır	semideaf adj.
Psychology
103	Psychology	sonradan sağır	adventitiously deaf n.
Pathology
104	Pathology	neredeyse sağır olan	deafish adj.
105	Pathology	doğuştan sağır	prelingually deaf adj.
Math
106	Math	sağır değişken	dummy variable n.
107	Math	sağır damga	dummy index n.
Physics
108	Physics	sağır oda	dead room n.
Astronomy
109	Astronomy	sağır kompas	pelorus n.
Botanic
110	Botanic	sağır tohum	empty seed n.
Education
111	Education	sağır ve dilsizler okulu	school for deaf and dumb n.
Linguistics
112	Linguistics	sağır alfabesi	deaf-and-dumb alphabet n.
113	Linguistics	sağır alfabesi	deaf–and–dumb alphabet n.
Sport
114	Sport	amerikan sağır-dilsiz spor birliği	american athletic association of the deaf (aaad) n.
Theatre
115	Theatre	sağır ses	dull voice n.
116	Theatre	sağır ses	dull sound n.
Archaic
117	Archaic	sağır etmek	deaf v.
118	Archaic	sağır etmek	deaf v.