salgın - Turkish English Dictionary
History

salgın



Meanings of "salgın" in English Turkish Dictionary : 11 result(s)

Turkish English
Common Usage
salgın epidemic n.
salgın outbreak n.
General
salgın outbreak n.
salgın rife n.
salgın inroad n.
salgın pandemic n.
salgın rash n.
salgın contagious adj.
salgın epidemical adj.
Medical
salgın epidemia n.
Veterinary
salgın epizootic adj.

Meanings of "salgın" with other terms in English Turkish Dictionary : 65 result(s)

Turkish English
Common Usage
salgın hastalık epidemic n.
General
ateşli ve salgın bir hastalık dang n.
hayvanlarda salgın hastalık murrain n.
salgın hastalıklar epidemics n.
birkaç bölgeye yayılan salgın pandemic n.
salgın olan hayvan hastalıklarını inceleyen bilim dalı epizootology n.
neredeyse kontrolden çıkmak üzere ve çok yayılmış olan salgın hastalık pandemic n.
salgın hastalık epidemic n.
afet sonrası salgın disaster epidemiology n.
salgın (hastalıktan/haşarattan kaynaklanan) plague n.
bulaşıcı ve salgın hastalıklar hastanesi pest house n.
öldürücü salgın hastalık pestilence n.
salgın ve öldürücü hastalık pestilence n.
salgın hastalıkları önleme preventing epidemics n.
salgın hastalık plague n.
salgın kasabası plague town n.
sosyal salgın social outbreak n.
büyük antiller ve bahamalar'da yaşamış olup, kültürleri soykırım, asimilasyon ve salgın hastalıklar sebebiyle yok edilmiş arawak soyundan olan kimse taíno n.
küresel salgın pandemic n.
savaş-kıtlık-salgın-ölüm dörtlüsü four horsemen n.
devam etmemek (salgın) take off v.
salgın boyutuna ulaşmak reach epidemic proportions v.
salgın (hastalık) epidemic adj.
salgın olarak epidemically adv.
salgın halinde epidemically adv.
Politics
salgın istihbarat servisi epidemic intelligence service n.
salgın hayvan hastalıkları epidemic animal diseases n.
Technical
sudan geçen salgın hastalık water-borne epidemics n.
Medical
genel salgın hastalık epidemic n.
ortak kaynaklı salgın common source outbreak n.
salgın hastalıkları ve tedavilerini inceleyen bilim epidemiology n.
salgın hastalıklar bilimi epidemiology n.
salgın hastalık veya zehirli bir maddeye maruz kalma gibi genel halk sağlığı konularında sorunun çıkış noktasını bulma çalışmaları traceback n.
salgın uyarısı outbreak alert n.
salgın nezle influenza n.
salgın önleme disease control n.
salgın endeksi epidemic index n.
salgın indeksi epidemic index n.
salgın hastalık epidemic illness n.
salgın ve öldürücü hastalık pestilence n.
suyla yayılan salgın waterborne outbreak n.
su bazlı salgın waterborne outbreak n.
su kaynaklı salgın waterborne outbreak n.
sudan bulaşan salgın waterborne outbreak n.
(hastalık) salgın epidemic n.
(salgın nedeniyle) kapanma lockdown n.
salgın hastalıkları açıklayan bir tıp alanı loimography n.
öldürücü ve salgın hastalıkları inceleyen bir bilim dalı loimology [rare] n.
hızlı ve kontrol edilemez bir şekilde yayılmak (hastalık, salgın) rage v.
Psychology
psikiyatrik salgın psychiatric epidemic n.
Pathology
salgın lenfanjit tick farcy n.
salgın hastalık epidemic disease n.
salgın hastalıklar üzerine yapılan çalışma epidemiography n.
salgın hastalık pandemy n.
Veterinary
beyaz burun sendromu (yarasalar arasında hızla yayılan bir salgın) white-nose syndrome (wns) n.
dar salgın enzootic disease n.
salgın hastalık epizootic n.
dar salgın enzootic n.
salgın olarak görülüp çok sayıda türü etkileyen (hastalık) panzootic adj.
Statistics
salgın hastalık süreci epidemic process n.
Chemistry
analitik salgın araştırması analytic epidemiologic study n.
Biology
kültürel davranış biçimlerine bağlı salgın behavioral epidemic n.
Marine Biology
salgın yumurtlama epidemic spawning n.
Archaic
(iskenderiye ve konstantiniyye'de) salgın zamanlarında hastalara yardım eden hristiyan kardeşlik grubunun bir üyesi parabolanus n.
Slang
salgın gibi yayılan metamfetamin kullanımı meth monster n.