Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
Spanish - English
History
stand against
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Meanings of
"stand against"
in Turkish English Dictionary : 5 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
stand against
v.
karşı duruş sergilemek
Phrasals
2
Phrasals
stand against
v.
direnmek
3
Phrasals
stand against
v.
karşı koymak
4
Phrasals
stand against
v.
karşı gelmek
5
Phrasals
stand against
v.
karşı olmak
Meanings of
"stand against"
with other terms in English Turkish Dictionary : 54 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
stand out against
v.
karşı koymak
2
General
stand out against
v.
direnmek
3
General
make a stand against
v.
düşmana karşı direnmek
4
General
stand out against
v.
göğüs germek
5
General
stand out against
v.
atılmak
6
General
stand against someone
v.
karşısına dikilmek
7
General
take a stand against
v.
karşı durmak
8
General
take a stand against
v.
karşısına dikilmek
9
General
take a stand against
v.
karşısında durmak
Phrasals
10
Phrasals
stand up against someone
v.
birine karşı durmak/dayanmak
11
Phrasals
stand with someone against someone
v.
birine karşı biriyle beraber (aynı safta) durmak
12
Phrasals
stand up against
v.
(bir fikrin/görüşün) karşısında durmak
13
Phrasals
stand against (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) dayanmak
14
Phrasals
stand against (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) yaslanmak
15
Phrasals
stand against (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) abanmak
16
Phrasals
stand against (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı direnmek
17
Phrasals
stand against (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı koymak
18
Phrasals
stand against (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı durmak
19
Phrasals
stand against (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı gelmek
20
Phrasals
stand against (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) başkaldırmak
21
Phrasals
stand against (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak
22
Phrasals
stand against (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) yarışmak
23
Phrasals
stand against (someone or something)
v.
(seçimlerde birine/bir şeye) karşı yarışmak
24
Phrasals
stand out against (something)
v.
(bir şeye) karşı direnmek
25
Phrasals
stand out against (something)
v.
(bir şeye) karşı göğüs germek
26
Phrasals
stand out against (something)
v.
(bir şeye) karşı koymak
27
Phrasals
stand up against (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) karşısında durmak
28
Phrasals
stand up against (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı olmak
29
Phrasals
stand up against (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak
30
Phrasals
stand up against (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) başkaldırmak
31
Phrasals
stand up against (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) kafa tutmak
32
Phrasals
stand up against (something)
v.
(bir şeye) dayanmak
33
Phrasals
stand up against (something)
v.
(bir şeye) yaslanmak
34
Phrasals
stand up against (something)
v.
(bir şeye) abanmak
35
Phrasals
stand up against (something)
v.
(bir şeye) dayandırmak
36
Phrasals
stand up against (something)
v.
(bir şeye) yaslamak
Proverb
37
Proverb
a house divided against itself cannot stand
bölünmüş bir ev ayakta kalamaz
38
Proverb
a house divided against itself cannot stand
içten bölünen bir grup/kurum ayakta kalamaz
39
Proverb
a house divided against itself cannot stand
kendi içerisinde bölünen bir grup/kurum ayakta kalamaz
40
Proverb
a house divided against itself cannot stand
kendi içerisinde çatışma/çekişme yaşayan bir grup/kurum sonunda dağılır
41
Proverb
a house divided against itself cannot stand
içsel bölünme/çatışma dağılmaya yol açar
Idioms
42
Idioms
take a firm line/stand (on/against something)
v.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) sert/katı bir tavır takınmak
43
Idioms
take a firm line/stand (on/against something)
v.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) tutumundan vazgeçmemek
44
Idioms
take a firm line/stand (on/against something)
v.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) kararlı bir duruş/tutum sergilemek
45
Idioms
take a firm line/stand (on/against something)
v.
(bir şeyle ilgili/bir şey karşısında) geri adım atmamak
46
Idioms
take a firm line/stand (on/against something)
v.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) duruşunu inatla sürdürmek
47
Idioms
take a firm stand (on or against something)
v.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) sert/katı bir tavır takınmak
48
Idioms
take a firm stand (on or against something)
v.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) tutumundan vazgeçmemek
49
Idioms
take a firm stand (on or against something)
v.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) kararlı bir duruş/tutum sergilemek
50
Idioms
take a firm stand (on or against something)
v.
(bir şeyle ilgili/bir şey karşısında) geri adım atmamak
51
Idioms
take a firm stand (on or against something)
v.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) duruşunu inatla sürdürmek
52
Idioms
take a stand against (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı durmak
53
Idioms
take a stand against (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) karşısına dikilmek
54
Idioms
take a stand against (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) karşısında durmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of stand against
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy