History

stand for

Meanings of "stand for" in Turkish English Dictionary : 29 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	stand for v.	temsil etmek
2	General	stand for v.	sineye çekmek
3	General	stand for v.	aday olmak
4	General	stand for v.	savunucusu olmak (bir fikirin)
5	General	stand for v.	tarafını tutmak
6	General	stand for v.	simgelemek
7	General	stand for v.	anlamına gelmek
8	General	stand for v.	sindirmek
9	General	stand for v.	adaylığını koymak
10	General	stand for v.	demek olmak
11	General	stand for v.	yerine geçmek
12	General	stand for v.	müsaade etmek (katlanmak vb)
13	General	stand for v.	izin vermek
14	General	stand for v.	göstermek
15	General	stand for v.	desteklemek
16	General	stand for v.	tutmak
Phrasals
17	Phrasals	stand for v.	aynı tarafta olmak
18	Phrasals	stand for v.	yardım etmek
19	Phrasals	stand for v.	savunmak
20	Phrasals	stand for v.	korumak
21	Phrasals	stand for v.	müdafaa etmek
22	Phrasals	stand for v.	yerinde olmak
23	Phrasals	stand for v.	ilke olarak benimsemek
24	Phrasals	stand for v.	sabretmek
25	Phrasals	stand for v.	dayanmak
26	Phrasals	stand for v.	katlanmak
27	Phrasals	stand for v.	tahammül etmek
28	Phrasals	stand for v.	(bir sorunu) kaldırmak
29	Phrasals	stand for v.	(bir saygısızlığı) çekmek

Meanings of "stand for" with other terms in English Turkish Dictionary : 68 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	right to stand for election n.	seçilme hakkı
2	General	stand security for somebody v.	kefil olmak
3	General	stand in for v.	dublörlüğünü yapmak
4	General	stand up for v.	taraftarı olmak
5	General	stand in for v.	birine vekalet etmek
6	General	stand bail for v.	sanığa kefil olmak
7	General	go/stand bail for v.	kefil olmak (sanığa)
8	General	stand up for v.	desteklemek
9	General	stand surety for somebody v.	kefil olmak
10	General	make a stand for v.	direnmek
11	General	stand out for v.	ısrar etmek
12	General	go/stand bail for v.	kefaletini yatırmak (sanığın)
13	General	stand bail for v.	kefil olmak
14	General	stand up for v.	savunmak
15	General	stand up for v.	taraftar olmak
16	General	stand for election/office v.	seçimler için adaylığını koymak
17	General	stand up for one's rights v.	haklarını savunmak
18	General	stand for parliament v.	adaylığını koymak
19	General	stand up for oneself v.	kendi çıkarını korumak
20	General	stand up for oneself v.	kendini savunmak
Phrasals
21	Phrasals	stand up for v.	haklı çıkarmak
22	Phrasals	stand up for v.	yardım etmek
23	Phrasals	stand up for v.	destek olmaya teşebbüs etmek
24	Phrasals	stand up for somebody v.	savunmak
25	Phrasals	stand (one) for (something) v.	(birini belirli bir süre) idare etmek
26	Phrasals	stand (one) for (something) v.	(birine belirli bir süre) yetmek
27	Phrasals	stand (one) for (something) v.	(birinin belirli bir süre) ihtiyacını karşılamak
28	Phrasals	stand for (something) v.	(bir şeye) dayanmak
29	Phrasals	stand for (something) v.	(bir şeye) tahammül etmek
30	Phrasals	stand for (something) v.	(bir şeye) tolerans göstermek
31	Phrasals	stand for (something) v.	(bir şeyi) kabullenmek
32	Phrasals	stand for (something) v.	(bir şeye) izin vermek
33	Phrasals	stand for (something) v.	(bir şeyi) sineye çekmek
34	Phrasals	stand for (something) v.	(bir şeyi) temsil etmek
35	Phrasals	stand for (something) v.	(bir şeyi) simgelemek
36	Phrasals	stand for (something) v.	(bir şey) anlamına gelmek
37	Phrasals	stand for (something) v.	(bir şeyi) desteklemek
38	Phrasals	stand for (something) v.	(bir şeyin) tarafında olmak
39	Phrasals	stand for (something) v.	(bir şeyin) savunucusu olmak
40	Phrasals	stand in for (someone or something) v.	(birine/bir şeye) vekalet etmek
41	Phrasals	stand in for (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) yerine bakmak
42	Phrasals	stand in for (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) yerine geçmek
43	Phrasals	stand up for (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) taraf olmak
44	Phrasals	stand up for (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) desteklemek
45	Phrasals	stand up for (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) savunmak
Phrases
46	Phrases	let things stand for now expr.	şimdilik her şey olduğu gibi kalsın
Idioms
47	Idioms	stand in for someone v.	birinin yerine idare etmek
48	Idioms	not stand for it v.	bir şeye katlanamamak
49	Idioms	stand still for something v.	bir şeye katlanmak
50	Idioms	stand still for something v.	bir şeye dayanmak
51	Idioms	not stand for something v.	bir şeye katlanamamak
52	Idioms	not stand still for (something) v.	(bir şeye) katlanmamak
53	Idioms	not stand still for (something) v.	(bir şeyi) tolere etmemek
54	Idioms	not stand still for (something) v.	(bir şeye) dayanmamak
55	Idioms	not stand still for (something) v.	(bir şeyi) kabul etmemek
56	Idioms	not stand still for (something) v.	(bir şeye) tahammül etmemek
57	Idioms	not stand still for (something) v.	(bir şeyi) sineye çekmemek
58	Idioms	stand still for v.	-i kabul etmek
59	Idioms	stand still for v.	'-e katlanmak
60	Idioms	stand still for v.	'-e dayanmak
61	Idioms	stand still for v.	'-i tolere etmek
62	Idioms	stand still for v.	'-e tahammül etmek
63	Idioms	stand still for (someone or something) v.	(biri/bir şey) için kıpırdamadan durmak
64	Idioms	stand still for (someone or something) v.	(biri/bir şey) için hareketsiz durmak
Speaking
65	Speaking	what does it stand for? expr.	ne anlama geliyor?
66	Speaking	let the water stand for two days expr.	suyu iki gün dinlendir
Politics
67	Politics	right to vote and stand for election n.	seçme ve seçilme hakkı
68	Politics	right to stand for election n.	seçime rapor hakkı