stand someone - Turkish English Dictionary
History

stand someone

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "stand someone" in Turkish English Dictionary : 1 result(s)

English Turkish
Colloquial
stand someone v. birine katlanmak

Meanings of "stand someone" with other terms in English Turkish Dictionary : 123 result(s)

English Turkish
General
stand someone up v. randevuya gelmeyerek birini boşuna bekletmek
stand someone a drink v. birisine içki ısmarlamak
stand by someone v. sadık olmak
stand by someone v. sadık kalmak
stand against someone v. karşısına dikilmek
stand someone up v. birisini ekmek
Phrasals
stand up with someone v. birini desteklemek
stand someone up v. birisini satmak
stand up with someone v. birini destekler mahiyette davranmak
stand up against someone v. birine karşı durmak/dayanmak
stand with someone against someone v. birine karşı biriyle beraber (aynı safta) durmak
stand someone up v. birisini ekmek
stand someone up v. birisini ağaç etmek
stand someone or something off v. saldırıyı vb savuşturmak
stand behind someone v. (desteklemek amacıyla) birisinin arkasında olmak
stand in back of someone v. (desteklemek amacıyla) birisinin arkasında olmak
stand well with someone v. uygun gelmek
stand with someone v. (biriyle) beraber olmak
stand back of someone v. (desteklemek amacıyla) birisinin arkasında olmak
stand with someone v. (birini) yalnız bırakmamak
stand (in) back of (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) arkasında durmak/konumlanmak
stand (in) back of (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) arkasında durmak/olmak
stand (in) back of (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) destekçisi olmak
stand against (someone or something) v. (birine/bir şeye) dayanmak
stand against (someone or something) v. (birine/bir şeye) yaslanmak
stand against (someone or something) v. (birine/bir şeye) abanmak
stand against (someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı direnmek
stand against (someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı koymak
stand against (someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı durmak
stand against (someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı gelmek
stand against (someone or something) v. (birine/bir şeye) başkaldırmak
stand against (someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı çıkmak
stand against (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) yarışmak
stand against (someone or something) v. (seçimlerde birine/bir şeye) karşı yarışmak
stand apart (from someone or something) v. (birinden/bir şeyden) uzak/ayrı durmak
stand apart (from someone or something) v. (birinin/bir şeyin) uzağında durmak
stand apart (from someone or something) v. (birinden/bir şeyden) ayırt edilebilir olmak
stand apart (from someone or something) v. (birinden/bir şeyden) farklı olmak
stand behind (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) arkasında durmak/yer almak
stand between (someone or something) and (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle birinin/bir şeyin) arasında durmak/yer almak
stand between (someone or something) and (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle birinin/bir şeyin) arasına girmek
stand in for (someone or something) v. (birine/bir şeye) vekalet etmek
stand in for (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) yerine bakmak
stand in for (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) yerine geçmek
stand off from (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) ayrı durmak
stand off from (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) uzak durmak
stand off from (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) uzakta durmak
stand up against (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) karşısında durmak
stand up against (someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı olmak
stand up against (someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı çıkmak
stand up against (someone or something) v. (birine/bir şeye) başkaldırmak
stand up against (someone or something) v. (birine/bir şeye) kafa tutmak
stand up for (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) taraf olmak
stand up for (someone or something) v. (birini/bir şeyi) desteklemek
stand up for (someone or something) v. (birini/bir şeyi) savunmak
stand up to (someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı koymak
stand up to (someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı gelmek
stand up to (someone or something) v. (birine/bir şeye) kafa tutmak
stand up to (someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı çıkmak
stand up to (someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı direnmek
Phrases
stand in awe of someone v. birine çok saygı duymak
stand in awe of someone v. birinin önünde saygıyla eğilmek
stand in awe of someone v. birinin önünde saygıyla eğilmek
stand in awe of someone v. birine çok saygı duymak
Colloquial
stand someone in good stead v. çok işine yaramak
will the real (someone) please stand up expr. gerçek (birisi) kendini gösterecek mi?
will the real (someone) please stand up expr. gerçek (birisi) ortaya çıkacak mı?
will the real (someone) please stand up expr. gerçek (birisi) nerede?
will the real (someone) please stand up expr. gerçek (birisi) ayağa kalkabilir mi lütfen?
will the real (someone) please stand up expr. (birisi) gerçek yüzünü gösterebilir mi lütfen?
will the real (someone) please stand up expr. (birisi) gerçek karakterini/gerçekte kim olduğunu gösterebilir mi lütfen?
would the real (someone) please stand up expr. gerçek (birisi) kendini gösterecek mi?
would the real (someone) please stand up expr. gerçek (birisi) ortaya çıkacak mı?
would the real (someone) please stand up expr. gerçek (birisi) nerede?
would the real (someone) please stand up expr. gerçek (birisi) ayağa kalkabilir mi lütfen?
would the real (someone) please stand up expr. (birisi) gerçek yüzünü gösterebilir mi lütfen?
would the real (someone) please stand up expr. (birisi) gerçek karakterini/gerçekte kim olduğunu gösterebilir mi lütfen?
Idioms
stand head and shoulders above someone v. birinden çok daha iyi olmak
stand head and shoulders above someone v. birinden kat be kat daha iyi olmak
stand head and shoulders above someone v. birinden kat be kat iyi olmak
stand head and shoulders above someone v. birinden çok daha üstün olmak
stand head and shoulders above someone v. birinden kat be kat daha üstün olmak
stand head and shoulders above someone v. birinden kat be kat üstün olmak
stand out to someone v. birinin dikkatini çekmek
stand out to someone v. birinin dikkatini çekmek
stand in for someone v. birinin yerine idare etmek
stand someone in good stead v. birinin işine yaramak
stand up before someone v. birinin huzuruna çıkmak
can't stand (the sight of) someone v. birini görmeye tahammül edememek
stand someone to a treat v. birine (yemek vb) ısmarlamak
stand someone in good stead v. faydasını görmek
stand someone in good stead v. işine yaramak
can't stand the sight of someone v. yüzünü bile görmek istememek
can't stand (the sight of) someone or something v. (birinin/bir şeyin) yüzüne bile bakamamak
can't stand (the sight of) someone or something v. (birini/bir şeyi) görmeye bile dayanamamak
can't stand (the sight of) someone or something v. (birini/bir şeyi) görmeye bile katlanamamak
can't stand (the sight of) someone or something v. (birini/bir şeyi) görmeye bile tahammül edememek
can't stand (the sight of) someone or something v. (birini/bir şeyi) midesi almamak
can't stand (the sight of) someone or something v. (birinin/bir şeyin) görüntüsünden bile nefret etmek
can't stand (the sight of) someone or something v. (birine/bir şeye) gıcık/sinir olmak
can't stand (someone or something) v. (birine/bir şeye) dayanamamak
can't stand (someone or something) v. (birine/bir şeye) katlanamamak
can't stand (someone or something) v. (birine/bir şeye) tahammül edememek
not stand the sight of (someone or something) v. (birini/bir şeyi) görmeye katlanamamak
not stand the sight of (someone or something) v. (birini/bir şeyi) görmek istememek
not stand the sight of (someone or something) v. (birini/bir şeyi) görmeye bile dayanamamak
not stand the sight of (someone or something) v. (birini/bir şeyi) görmek bile istememek
stand head and shoulders above (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) daha iyi olmak
stand head and shoulders above (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) fersah fersah önde olmak
stand head and shoulders above (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) kat kat önde olmak
stand head and shoulders above (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) çok üstün olmak
stand head and shoulders above (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) çok daha iyi olmak
stand still for (someone or something) v. (biri/bir şey) için kıpırdamadan durmak
stand still for (someone or something) v. (biri/bir şey) için hareketsiz durmak
stand the sight of (someone or something) v. (birini/bir şeyi) görmeye dayanmak/katlanmak
stand the sight of (someone or something) v. (birini/bir şeyi) görmeye tahammül etmek
stand the sight of (someone or something) v. (birine/bir şeye) tahammül etmek
take a stand against (someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı durmak
take a stand against (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) karşısına dikilmek
take a stand against (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) karşısında durmak
Law
put someone on the stand v. birini kürsüye çıkarmak
Slang
stand someone up v. birisini satmak
stand someone up v. birisini ekmek