History

stand to

Meanings of "stand to" in Turkish English Dictionary : 5 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	stand to v.	bırakmamak
2	General	stand to v.	göğüslemek
3	General	stand to v.	ayrılmamak
Military
4	Military	stand to v.	görevi üstlenmek
5	Military	stand to v.	görevi devralmak

Meanings of "stand to" with other terms in English Turkish Dictionary : 119 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	right to stand for election n.	seçilme hakkı
2	General	stand up to v.	kafa tutmak
3	General	stand up to v.	göğüs germek
4	General	be unable to stand the gaff v.	sıkıntıya gelememek
5	General	stand up to v.	dayanıklı olmak (bir şeye karşı)
6	General	stand up to v.	dayanmak (bir şeye)
7	General	stand back to back v.	sırt sırta vermek
8	General	be unable to stand v.	yüreği kaldıramamak
9	General	stand up to v.	karşı gelmek (birine)
10	General	stand up to v.	karşı çıkmak
11	General	give no leg to stand on v.	tutunacak bir dal bırakmamak
12	General	stand up to v.	karşı koymak
13	General	be unable to stand v.	çekememek
14	General	stand to lose v.	muhtemelen kaybedebilmek
15	General	not to be able to stand v.	ayakta duramamak
16	General	stand up to v.	direnmek
17	General	stand to gain v.	muhtemelen kazanabilmek
18	General	stand face to face v.	yüzleşmek
19	General	stand up to v.	karşı durmak
20	General	have the quality to stand out among its rivals v.	rakipleri arasından sıyrılarak yükselebilecek nitelikte olmak
21	General	have no (more) strength to stand v.	dayanma gücü kalmamak
22	General	have no (more) strength to stand v.	dayanacak gücü kalmamak
23	General	can’t stand to be apart v.	ayrı kalmaya dayanamamak
24	General	be barely able to stand at the funeral v.	cenazede güçlükle ayakta durabilmek
25	General	stand in stark contrast to v.	-e tam bir tezat teşkil etmek
26	General	stand to benefit v.	faydalanmak
27	General	stand open to new ideas v.	yeni fikirlere açık olmak
28	General	stand open to new ideas v.	yeni görüşlere açık olmak
29	General	stand close to one another v.	birbirlerine yakın durmak
Phrasals
30	Phrasals	stand up to v.	karşısında yılmamak
31	Phrasals	stand up to v.	karşı koymak
32	Phrasals	stand up to v.	yoğun biçimde direnmek
33	Phrasals	stand (one) to (something) v.	(birine bir şey) ısmarlamak
34	Phrasals	stand (one) to (something) v.	(birine bir şey) sağlamak
35	Phrasals	stand (one) to (something) v.	(birinin bir şeyini) karşılamak
36	Phrasals	stand (one) to (something) v.	(birinin bir şeyini) ödemek
37	Phrasals	stand to (do something) v.	(bir şey yapması) muhtemel olmak
38	Phrasals	stand to (do something) v.	(bir şey yapması) olası olmak
39	Phrasals	stand to (do something) v.	(bir şey yapma) olasılığı olmak
40	Phrasals	stand to (do something) v.	(bir şey yapmaya) dayanabilmek
41	Phrasals	stand to (do something) v.	(bir şey yapmayı) kaldırabilmek
42	Phrasals	stand to (do something) v.	(bir şey yapmaya) gücü olmak
43	Phrasals	stand to (do something) v.	(bir şey yapması) yararlı olmak
44	Phrasals	stand up to (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı koymak
45	Phrasals	stand up to (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı gelmek
46	Phrasals	stand up to (someone or something) v.	(birine/bir şeye) kafa tutmak
47	Phrasals	stand up to (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı çıkmak
48	Phrasals	stand up to (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı direnmek
Phrases
49	Phrases	(hair) to stand on end v.	tüyleri diken diken olmak
Colloquial
50	Colloquial	my doctor told me I could stand to lose a few pounds expr.	doktorum bana birkaç kilo verirsem iyi olacağını söyledi
Idioms
51	Idioms	a leg to stand on n.	dayanak
52	Idioms	a leg to stand on n.	kanıt
53	Idioms	a leg to stand on n.	destek
54	Idioms	a leg to stand on n.	tutunacak bir dal
55	Idioms	a leg to stand on n.	üzerinde duracak bir ayak
56	Idioms	a leg to stand on n.	savunma
57	Idioms	a leg to stand on n.	elle tutulur bir kanıt/dayanak/savunma
58	Idioms	a leg to stand on n.	geçerli/mantıklı bir dayanak
59	Idioms	a leg to stand on n.	geçerli/mantıklı bir savunma
60	Idioms	not to stand on ceremony v.	resmi davranmamak
61	Idioms	not to stand on ceremony v.	samimi olmak, açık sözlü ve cesur davranmak
62	Idioms	stand shoulder to shoulder (with somebody) v.	omuz omuza vermek
63	Idioms	stand shoulder to shoulder (with somebody) v.	dayanışma içinde davranmak
64	Idioms	stand shoulder to shoulder (with somebody) v.	dayanışmak
65	Idioms	stand shoulder to shoulder (with somebody) v.	birbirine destek olmak
66	Idioms	stand to reason v.	akla yatmak
67	Idioms	stand someone to a treat v.	birine (yemek vb) ısmarlamak
68	Idioms	stand out to someone v.	birinin dikkatini çekmek
69	Idioms	stand out to someone v.	birinin dikkatini çekmek
70	Idioms	have no power to stand v.	dayanacak gücü kalmamak
71	Idioms	not have a leg to stand on v.	dayanağı olmamak
72	Idioms	not have a leg to stand on v.	desteksiz olmak
73	Idioms	not have a leg to stand on v.	desteği olmamak
74	Idioms	have a leg to stand on v.	dayanağı olmak
75	Idioms	stand shoulder to shoulder v.	omuz omuza vermek
76	Idioms	stand to reason v.	makul görünmek
77	Idioms	stand to lose v.	kaybetme olasılığı yüksek olmak
78	Idioms	stand to reason v.	mantıklı görünmek
79	Idioms	stand to reason v.	mantıklı gelmek
80	Idioms	not have a leg to stand on v.	tutunacak dalı olmamak
81	Idioms	fail to stand the test of time v.	zamana yenik düşmek
82	Idioms	not have a leg to stand on v.	üzerinde duracak ayağı olmamak
83	Idioms	stand to lose v.	(kesinlikle) kaybetmek
84	Idioms	stand to (attention) v.	mevzi almak
85	Idioms	stand to (attention) v.	hazır ola geçmek
86	Idioms	stand to (attention) v.	esas duruşa geçmek
87	Idioms	stand shoulder to shoulder (with somebody) v.	(biriyle) omuz omuza durmak
88	Idioms	be, stand, act shoulder to shoulder (with somebody) v.	(biriyle) omuz omuza olmak, durmak, hareket etmek
89	Idioms	be, stand, act shoulder to shoulder (with somebody) v.	(biriyle) yan yana olmak, durmak, hareket etmek
90	Idioms	be, stand, act shoulder to shoulder (with somebody) v.	(biriyle) dayanışma içinde olmak, hareket etmek
91	Idioms	be, stand, act shoulder to shoulder (with somebody) v.	(biriyle) iş birliği içinde olmak, hareket etmek
92	Idioms	be, stand, act shoulder to shoulder v.	omuz omuza olmak, durmak, hareket etmek
93	Idioms	be, stand, act shoulder to shoulder v.	omuz omuza vermek
94	Idioms	be, stand, act shoulder to shoulder v.	yan yana olmak, durmak, hareket etmek
95	Idioms	be, stand, act shoulder to shoulder v.	dayanışma içinde olmak, hareket etmek
96	Idioms	be, stand, act shoulder to shoulder v.	iş birliği içinde olmak, hareket etmek
97	Idioms	stand to a treat v.	ısmarlamak
98	Idioms	stand to lose (something) v.	(bir şeyi) kaybetmesi muhtemel olmak
99	Idioms	stand to lose (something) v.	(bir şeyi) kaybetme olasılığı olmak
100	Idioms	stand to lose (something) v.	yüksek/büyük olasılıkla (bir şeyi) kaybetmek
101	Idioms	stand to lose (something) v.	(bir şeyi) kaybetmeye dayanabilmek
102	Idioms	stand to lose (something) v.	(bir şeyi) kaybetmeyi kaldırabilmek
103	Idioms	stand to lose (something) v.	(bir şeyi) kaybetmekten bir şey olmamak
104	Idioms	without a leg to stand on expr.	hiçbir dayanağı olmadan
105	Idioms	without a leg to stand on expr.	tutunacak dalı olmadan
106	Idioms	without a leg to stand on expr.	hiçbir desteği olmadan
107	Idioms	without a leg to stand on expr.	hiçbir kanıtı/delili olmadan
108	Idioms	without a leg to stand on expr.	hiçbir gerekçesi olmadan
Law
109	Law	competence to stand trial n.	ceza ehliyeti
110	Law	(defendant) to stand in the dock v.	sanık sandalyesine oturmak
Politics
111	Politics	right to stand for election n.	seçime rapor hakkı
112	Politics	right to vote and stand for election n.	seçme ve seçilme hakkı
113	Politics	the right to vote and to stand as a candidate at elections n.	seçme ve seçilme hakkı
Aeronautic
114	Aeronautic	aircraft stand taxilane-to-object n.	apron taksi şeridi ile herhangi bir cisim arasındaki mesafe
Marine
115	Marine	stand to sea v.	rotayı denize doğru çevirmek
116	Marine	stand to sea v.	enginlere açılmak
117	Marine	stand to the south v.	güneye yönelmek
Military
118	Military	stand-to n.	tüm birliklerin hazır ola geçtiği acil durum çağrısı
119	Military	stand-to n.	(askeriyede) acil durum çağrısı