suçlamak - Turkish English Dictionary
History

suçlamak



Meanings of "suçlamak" in English Turkish Dictionary : 94 result(s)

Turkish English
Common Usage
suçlamak blame v.
suçlamak charge v.
suçlamak accuse v.
General
suçlamak put the blame on somebody v.
suçlamak fault v.
suçlamak charge somebody with something v.
suçlamak incriminate v.
suçlamak denounce v.
suçlamak censure v.
suçlamak put in the dock v.
suçlamak reprehend v.
suçlamak inculpate v.
suçlamak discommend v.
suçlamak impeach v.
suçlamak excoriate v.
suçlamak task v.
suçlamak condemn v.
suçlamak arraign v.
suçlamak tax v.
suçlamak criminate v.
suçlamak charge with v.
suçlamak put the blame on v.
suçlamak charge somebody v.
suçlamak accuse v.
suçlamak indict v.
suçlamak reproach v.
suçlamak impute v.
suçlamak bring an accusation against somebody v.
suçlamak plead v.
suçlamak point the finger at v.
suçlamak accuse of v.
suçlamak accriminate v.
suçlamak reform [obsolete] v.
suçlamak note [obsolete] v.
suçlamak thank v.
suçlamak threap [scottish] v.
suçlamak trounce [scottish] v.
suçlamak appeach [obsolete] v.
suçlamak attach [obsolete] v.
suçlamak attask [obsolete] v.
suçlamak empugn [obsolete] v.
suçlamak wyte v.
suçlamak object [obsolete] v.
suçlamak denunciate v.
suçlamak detest [obsolete] v.
suçlamak imply v.
suçlamak improve [obsolete] v.
suçlamak insimulate [obsolete] v.
suçlamak dite [obsolete] v.
suçlamak inculp v.
suçlamak inculpate v.
suçlamak peach [obsolete] v.
suçlamak control [obsolete] v.
suçlamak flay v.
suçlamak slash at v.
suçlamak spot [obsolete] v.
Phrasals
suçlamak cry out against v.
suçlamak charge against v.
suçlamak shake up [obsolete] v.
Colloquial
suçlamak stick v.
Idioms
suçlamak point the bone at (someone or something) v.
suçlamak land upon v.
suçlamak land on v.
suçlamak bring a charge against v.
suçlamak lay a charge v.
suçlamak call to account v.
suçlamak lay at door v.
suçlamak point the finger v.
suçlamak cry harrow v.
suçlamak cry haro v.
Trade/Economic
suçlamak accuse v.
Law
suçlamak accriminate v.
suçlamak present v.
suçlamak blame v.
suçlamak adjudge v.
suçlamak delate v.
suçlamak rectare v.
suçlamak retare v.
suçlamak criminate v.
suçlamak impeach v.
suçlamak complain v.
suçlamak charge with a crime v.
suçlamak accuse v.
suçlamak emplead v.
suçlamak endict v.
suçlamak infect v.
Politics
suçlamak charge v.
Archaic
suçlamak article v.
suçlamak endict v.
suçlamak burden v.
suçlamak implead v.
suçlamak impose v.
suçlamak shend v.
Slang
suçlamak drop the bucket on [australia] v.

Meanings of "suçlamak" with other terms in English Turkish Dictionary : 157 result(s)

Turkish English
General
suçlamak (birbirini) recriminate v.
ile suçlamak indict for v.
ağır biçimde suçlamak chastise v.
açıkca suçlamak denounce v.
birbirini suçlamak recriminate v.
birisini suçlamak blame on v.
büyük bir devlet memurunu görevindeki kusurdan dolayı yüce divanda suçlamak impeach v.
yalancılıkla suçlamak give the lie to v.
alenen suçlamak denounce v.
-i suçlamak point the finger at v.
birini suçlamak accuse someone (of) v.
yanlış kişiyi suçlamak bark up the wrong tree v.
(bir şeyle) suçlamak charge with v.
inekleri suçlamak blame the cows v.
haksız yere suçlamak accuse wrongly v.
haksız yere suçlamak accuse someone unjustly v.
haksız yere suçlamak accuse someone falsely v.
birini birşey için suçlamak fault someone for something v.
birinin ölümünden birini suçlamak blame someone for one’s death v.
birbirini suçlamak accuse each other v.
birbirlerini suçlamak accuse each other v.
birini hırsızlıkla suçlamak accuse someone of stealing v.
birini uluslararası suçlu olmakla suçlamak accuse someone of being an international criminal v.
birini bir şey ile suçlamak accuse someone of something v.
olanlardan dolayı birini suçlamak blame someone for what happened v.
birbirlerini suçlamak blame each other v.
bir kimseyi anarşist olmakla suçlamak red-bait v.
(bir kimseyi) serserilikle suçlamak berascal v.
alenen suçlamak excoriate v.
(bir kimseyi) suçlamak wray [obsolete] v.
açıkça suçlamak denunciate v.
istenmeyen netice yüzünden suçlamak incriminate v.
kamu önünde suçlamak post v.
kabalıkla suçlamak scab v.
(sorumlu kişiyi) peşinen suçlamak preaccuse v.
(inceleme öncesi) suçlamak precondemn v.
birisini toplum içinde açıkça suçlamak denounce somebody v.
Phrasals
olmakla/yapmakla suçlamak condemn (someone or something) as (something) v.
olmakla/yapmakla suçlamak condemn someone as something v.
açıkça/alenen olmakla suçlamak/itham etmek denounce (one) as (something) v.
açıkça/alenen olmakla suçlamak/itham etmek denounce someone as something v.
(birini bir şey için) suçlamak cite (one) for (something) v.
(birini ya da bir şeyi bir şeyle) suçlamak condemn (someone or something) as (something) v.
(birini ya da bir şeyi bir şey olmakla) suçlamak condemn (someone or something) as (something) v.
(birini ya da bir şeyi bir şeyle) suçlamak condemn (someone or something) for (something) v.
(birini ya da bir şeyi bir şey olmakla) suçlamak condemn (someone or something) for (something) v.
birini bir şeyle suçlamak condemn someone as something v.
birini bir şey olmakla suçlamak condemn someone as something v.
birini bir şey yüzünden suçlamak condemn someone for something v.
birini bir şeyle suçlamak condemn someone for something v.
birini bir şey yapmakla suçlamak condemn someone for something v.
(bir şey için birini) suçlamak chalk up v.
(bir şey için birini) suçlamak chalk something up v.
birisini bir şey için suçlamak blame someone for something v.
birini bir şeyi yapmakla suçlamak accuse somebody of doing something v.
birini bir şey yapmakla suçlamak accuse somebody of doing something v.
ile suçlamak impeach someone for something v.
(birini suçlamak amacıyla) evine/odasına/valizine vb. (uyuşturucu/yasa dışı materyal) yerleştirmek plant something on someone v.
-den dolayı eleştirmek/suçlamak denounce someone for something v.
(bir şey) için (birini ya da kendini) suçlamak curse (someone or oneself) for (something) v.
birini bir şeyle suçlamak denounce someone as something v.
(birin/bir şey yaptığı bir şeyden dolayı) suçlamak reproach (someone or something) for (doing) (something) v.
birini bir şey için suçlamak reproach someone for something v.
(birin/bir şey yaptığı bir şeyden dolayı) suçlamak reprove (someone or something) for (doing) (something) v.
birini bir şey için suçlamak reprove someone for something v.
(birini bir şeyle) suçlamak tax (one) with (something) v.
ile suçlamak tax with v.
(birini bir şeyle) suçlamak accuse (one) of (something) v.
birini bir şeyle suçlamak assign something to someone v.
'-i (bir şeyle) suçlamak assign (something) to v.
(bir şey) için suçlamak blame for (something) v.
bir şey için birini suçlamak blame something on someone v.
(birini) suçlamak blame on (someone) v.
birini (bir şey için) suçlamak censure someone (for something) v.
(birini bir şey için) suçlamak censure (one) for (something) v.
(birini bir şeyle) suçlamak charge (one) with (something) v.
birini bir şeyle suçlamak charge someone with something v.
için suçlamak cite for v.
olmakla suçlamak condemn as v.
yüzünden suçlamak condemn for v.
ile suçlamak condemn for v.
(birini) açıkça (bir şey) için suçlamak denounce (one) for (something) v.
(birini) açıkça (bir şeyle) suçlamak denounce (one) for (something) v.
(birini bir şeyden) dolayı suçlamak/ihbar etmek denounce (one) for (something) v.
olmakla suçlamak/itham etmek denounce as v.
ile suçlamak denounce as v.
için suçlamak denounce for v.
ile suçlamak denounce for v.
-den dolayı suçlamak/ihbar etmek denounce for v.
birini suçlamak hang something on someone v.
ile suçlamak impeach for v.
(bir şeyle) suçlamak indict for (something) v.
(bir şey) için suçlamak indict for (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) suçlamak reproach (someone or something) with (something) v.
ile suçlamak reproach with v.
-den dolayı/için suçlamak reprove for v.
Colloquial
birini suçlamak throw the book of rules at someone v.
kendini suçlamak blame oneself v.
(birini) suçlamak give (one) a hammering v.
(birini) suçlamak give (one) a pasting v.
birini bir şeyle suçlamak lay something on someone v.
ne yapacağını görmek için (birini) suçlamak put it to (one) v.
ne yapacağını görmek için birini suçlamak put it to someone v.
kendini suçlamak kick yourself
Idioms
haksız yere suçlamak point the bone at (someone or something) v.
yok/boş yere (bir şeyle) suçlamak make (someone or something) out to be (something) v.
yok/boş yere (bir şeyle) suçlamak make something out to be (something else) v.
(birini bir şeyle) suçlamak bring (one) up on charges v.
birini bir şey için suçlamak cite someone for something v.
birisini suçlamak lay at someone's door v.
birisini suçlamak place the blame on someone v.
birini suçlamak throw the book at v.
birisini suçlamak lay the blame on somebody v.
birisini suçlamak lay the blame at somebody's door v.
birini suçlamak lay the finger on someone v.
birini suçlamak put the finger on someone v.
birisini suçlamak point the finger at someone v.
kendini cezalandırmak/suçlamak beat oneself up v.
(elinde) birini suçlayacak/suçlamak için hiçbir kanıtı olmamak have nothing on someone v.
(bir şeyi yaptığından dolayı) kendini suçlamak kick oneself for doing something v.
birini/bir şeyi suçlamak bring a charge against someone or something v.
haksız yere suçlamak bum rap v.
haksız yere suçlamak bum-rap v.
(birini) suçlamak censure (one) v.
(elinde) birini suçlayacak/suçlamak için hiçbir kanıtı olmamak have nothing on somebody v.
(birini) suçlamak lay the finger on (one) v.
yok/boş yere suçlamak make out to be v.
(bir şeyle) ilgili (birini/bir şeyi) suçlamak place the blame for (something) on (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) suçlamak place the blame on (someone or something) v.
(bir şeyle) ilgili (birini/bir şeyi) suçlamak place the blame on (someone or something) for (something) v.
(birini) suçlamak point a finger (at somebody) v.
(birini) suçlamak point the finger (at somebody) v.
(birini) suçlamak point the finger at (one) v.
(birini) suçlamak/suçlu görmek put (one) in the dock v.
birini suçlamak put somebody in the dock v.
(birini/bir şeyi) suçlamak put the blame on (someone or something) v.
alenen suçlamak tar and feather v.
Law
yeniden suçlamak reaccuse v.
yeniden suçlamak reindict v.
cinayetle suçlamak charge with murder v.
cinayetle suçlamak charge someone with murder v.
cinayetle suçlamak accuse someone of murder v.
haksız yere suçlamak accuse falsely v.
ihanetle suçlamak impeachment v.
ile suçlamak charge with v.
sahtekarlıkla suçlamak accuse someone of fraud v.
sahtekarlıkla suçlamak charge someone with fraud v.
(bir tarafı) iddianame ile suçlamak endict v.
(şüpheliyi) önden suçlamak precharge v.
(şüpheliyi) peşinen suçlamak precharge v.
Politics
komünistlikle suçlamak redbait v.
(birini) komünist veya komünizm sempatizanı olmakla suçlamak redbait v.
Archaic
hatadan dolayı suçlamak school v.
Slang
birini suçlamak hang the blame on me v.
birini suçlamak lay something on someone v.
(video oyunu) bir kişiyi hile yapmakla suçlamak hackusate v.
British Slang
birini eleştirmek/suçlamak cast nasturtiums v.