suçsuz - Turkish English Dictionary
History

suçsuz



Meanings of "suçsuz" in English Turkish Dictionary : 29 result(s)

Turkish English
Common Usage
suçsuz blameless adj.
General
suçsuz harmless adj.
suçsuz guilt free adj.
suçsuz sinless adj.
suçsuz inculpable adj.
suçsuz unimpeachable adj.
suçsuz blameless adj.
suçsuz crimeless adj.
suçsuz guiltless adj.
suçsuz not guilty adj.
suçsuz innocent adj.
suçsuz unblamable adj.
suçsuz unblameable adj.
suçsuz unculpable adj.
suçsuz unguilty adj.
suçsuz unrebukable adj.
suçsuz unreproached adj.
suçsuz witeless adj.
suçsuz offenceless adj.
suçsuz offenseless adj.
suçsuz offenseless adj.
suçsuz irreprehensible adj.
suçsuz cleanhanded adj.
suçsuz clean-handed adj.
suçsuz clear adj.
Law
suçsuz not guilty adj.
suçsuz innocent adj.
suçsuz blameless adj.
suçsuz inculpable adj.

Meanings of "suçsuz" with other terms in English Turkish Dictionary : 71 result(s)

Turkish English
General
suçsuz çıkarma exculpating n.
suçsuz kimse innocent n.
suçsuz çıkarmak acquit v.
suçsuz çıkarmak exonerate v.
suçsuz olmak be innocent v.
suçsuz çıkarmak clear v.
suçsuz çıkarmak excuse v.
suçsuz bulunmak be declared innocent v.
suçsuz bulunmak be cleared of blame v.
suçsuz bulunmak be absolved v.
suçsuz görünmek seem innocent v.
suçsuz görünmek look innocent v.
suçsuz çıkarmak acquight [obsolete] v.
suçsuz çıkarmak acquite [obsolete] v.
suçsuz göstermek whiten v.
suçsuz çıkartan exculpatory adj.
suçsuz çıkartılmış exculpated adj.
suçsuz bulunmuş acquitted adj.
suçsuz bulunmamış unabsolved adj.
suçsuz çıkarılabilir exculpable adj.
suçsuz birşekilde innocently adv.
suçsuz bir şekilde unimpeachably adv.
suçsuz olarak unguiltily adv.
suçsuz bir şekilde innocently adv.
suçsuz bir şekilde unblameably adv.
suçsuz bir şekilde inculpably adv.
Phrasals
(birini herhangi bir suçtan veya kabahatten) suçsuz bulmak acquit (one) of (something) v.
(birini herhangi bir suçtan veya kabahatten) suçsuz bulmak acquit someone of something v.
(birinin/kendinin bir şeyde) suçsuz olduğunu kanıtlamak vindicate (someone or oneself) of (something) v.
(birinin/kendinin bir şeyde) suçsuz olduğunu ispat etmek vindicate (someone or oneself) of (something) v.
birinin bir şeyde suçsuz olduğunu kanıtlamak vindicate someone of something v.
birinin suçsuz olduğunu ispat etmek vindicate someone of something v.
suçsuz bulmak find for v.
suçsuz olduğuna karar vermek find for v.
(birini) suçsuz bulmak find for (someone or something) v.
(birinin) suçsuz olduğuna karar vermek find for (someone or something) v.
(bir şeyden) suçsuz bulunmak get off on (something) v.
'-de suçsuz olduğunu kanıtlamak vindicate of v.
'-de suçsuz olduğunu ispat etmek vindicate of v.
Idioms
birini suçsuz bulmak find someone not guilty v.
birini suçsuz bulmak find someone innocent v.
suçsuz görünmek smell like a rose v.
suçsuz kabul etmek give the benefit of the doubt v.
suçsuz bulmak find someone not guilty v.
suçsuz olmak have clean hands v.
suçsuz bulmak find someone innocent v.
(önce yargılanmak/eleştirilmektense) suçsuz kabul edilmek have the benefit of the doubt v.
(aksi bir kanıt olmadığı sürece) suçsuz kabul etmek give/have the benefit of the doubt v.
suçsuz olmak have clean hands v.
(birini) suçsuz bulmak find (one) innocent v.
(birinin) masum/suçsuz olduğuna karar vermek find (one) innocent v.
(birini) suçsuz bulmak find (one) not guilty v.
(birinin) masum/suçsuz olduğuna karar vermek find (one) not guilty v.
(yeterli bilgi/kanıt yokken) suçsuz kabul edilmek get the benefit of the doubt v.
birini masum/suçsuz kabul etmek give somebody the benefit of the doubt v.
Law
suçsuz olma nonguilt n.
bir sanığın suçsuz olduğunun birkaç tanığın şahadeti ile kabul edilmesi compurgation n.
jürinin suçsuz olduğuna karar vermesi return a verdict of innocent n.
suçluluğu ispat edilene kadar şüpheli ya da sanık da olsa herkesin masum ve suçsuz olduğu ilkesi presumption of innocence n.
suçsuz taraf innocent party n.
suçsuz bulmak acquight v.
suçsuz bulunmak be found innocent v.
suçsuz olduğuna karar vermek (jüri) return a verdict of innocent v.
suçsuz olduğunu iddia etmek claim to be not guilty v.
suçsuz olduğunu iddia etmek claim to be innocent v.
suçsuz çıkarmak get off v.
suçsuz olduğuna karar vermek return a verdict of innocent v.
suçsuz bulmak acquit v.
suçsuz olduğunu ispatlamak exculpate v.
suçsuz çıkarmak discharge [obsolete] v.
suçsuz bulunmuş acquitted adj.