söylenmek - Turkish English Dictionary
History

söylenmek



Meanings of "söylenmek" in English Turkish Dictionary : 65 result(s)

Turkish English
Common Usage
söylenmek grouch v.
söylenmek grumble v.
General
söylenmek snarl v.
söylenmek be said v.
söylenmek make a noise v.
söylenmek repine v.
söylenmek murmur v.
söylenmek grumble v.
söylenmek complain v.
söylenmek fret v.
söylenmek be told v.
söylenmek grouse v.
söylenmek squeal v.
söylenmek mutter v.
söylenmek fret and fume v.
söylenmek chide v.
söylenmek snarl at v.
söylenmek bandy words with v.
söylenmek go v.
söylenmek bandy words v.
söylenmek rant v.
söylenmek gnarl v.
söylenmek tut v.
söylenmek rank v.
söylenmek throat v.
söylenmek find fault v.
söylenmek bite (at) v.
söylenmek blart [dialect] [uk] v.
söylenmek quetch v.
söylenmek maunder [uk] v.
söylenmek hummer [dialect] [uk] v.
söylenmek yip v.
söylenmek delitigate [obsolete] v.
söylenmek grex [dialect] v.
söylenmek grucche v.
söylenmek grump v.
söylenmek grumph [scotland] v.
söylenmek gruntle [uk] v.
söylenmek grutch [dialect] v.
söylenmek munge [dialect] [uk] v.
söylenmek peck v.
söylenmek peenge [scotland] v.
söylenmek niggle v.
söylenmek tip v.
Phrasals
söylenmek moan about v.
söylenmek rail against someone v.
söylenmek grouse about v.
söylenmek faunch around v.
söylenmek mutter about someone v.
söylenmek front off v.
Idioms
söylenmek cast in one's teeth v.
söylenmek grouse at v.
söylenmek find fault with v.
Archaic
söylenmek plein v.
Slang
söylenmek bitch out v.
söylenmek beef v.
söylenmek bust (one's) butt v.
söylenmek bust (one's) hump v.
söylenmek ride (someone's) butt v.
söylenmek pitch a bitch v.
söylenmek rag about v.
söylenmek gritch v.
söylenmek piss and moan v.
söylenmek rouse [australia] v.
söylenmek roust [australia] v.

Meanings of "söylenmek" with other terms in English Turkish Dictionary : 64 result(s)

Turkish English
General
asıl söylenmek isteneni anlama penetration n.
açıkça söylenmek be avowed v.
uygun bir aday olduğu söylenmek (belirli bir yere) be ticketed for v.
yeniden söylenmek be restated v.
kendi kendine söylenmek mutter to oneself v.
kendi kendine söylenmek murmur v.
olduğu söylenmek be reputed to be v.
(yüksek sesle) söylenmek ologoan [ireland] v.
sayıklayarak söylenmek dwale v.
(birine) söylenmek bemurmur v.
Phrasals
(bir şey hakkında) söylenmek front off about something v.
(biri veya bir şey hakkında) şikayet etmek/söylenmek groan about (someone or something) v.
(birine veya biriyle ilgili olarak) söylenmek mouth off at someone v.
(birine/bir şeye) söylenmek pinch at (someone or something) [obsolete ] v.
(biriyle/bir şeyle ilgili) söylenmek drone on (about someone or something) v.
birine/bir şeye söylenmek fuss at someone or something v.
-e söylenmek fuss at v.
(biri/bir şey) hakkında (birine) söylenmek give out (to one) about (someone or something) [ireland] v.
(biri/bir şey) hakkında söylenmek gripe about (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında (birine/bir şeye) söylenmek gripe about (someone or something) to (someone or something) v.
(birine/bir şeye) söylenmek gripe to (someone or something) v.
(birine/bir şeye biri/bir şey) hakkında söylenmek gripe to (someone or something) about (someone or something) v.
hakkında şikayet etmek/söylenmek groan about v.
(biri/bir şey) hakkında söylenmek/söylenip durmak grouse about (someone or something) v.
(birine) söylenmek/söylenip durmak grouse at (someone) v.
(biri/bir şey) hakkında söylenmek/söylenip durmak grumble about (someone or something) v.
-'e söylenmek grumble at v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili söylenmek moan about (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili söylenmek murmur against (someone or something) v.
(birine/bir şeye) söylenmek murmur against (someone or something) v.
hakkında söylenmek mutter about v.
(biri/bir şey) hakkında söylenmek mutter about (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında mır mır söylenmek niggle about (someone or something) v.
Colloquial
söylenmek isteneni anladın mı? get the message? expr.
söylenmek isteneni anladın mı? get the picture? expr.
Idioms
kızmak/söylenmek/eleştirmek için bahane stick to beat (someone or something) with n.
kızmak/söylenmek/eleştirmek için bahane a rod to beat somebody with n.
kızmak/söylenmek/eleştirmek için bahane a stick to beat somebody with n.
söylenmek/eleştirmek için bahane stick to beat (someone or something) with n.
söylenmek/eleştirmek için bahane a stick with which to beat someone [brit] n.
birine kızmak/söylenmek/eleştirmek için bahane a rod to beat somebody with n.
birine kızmak/söylenmek/eleştirmek için bahane a stick to beat somebody with n.
sürekli söylenmek/sızlanmak/yakınmak/dert yanmak run on v.
söylenmek isteneni anlamak read between the lines v.
kolayca/kolay söylenmek roll off the tongue v.
kolayca/kolay söylenmek slip off the tongue v.
kolayca/kolay söylenmek trip off the tongue v.
birine söylenmek be on at someone [uk] v.
(birine/bir şeye) söylenmek find fault (with somebody/something) v.
(birine/bir şeye) söylenmek find fault with (someone or something) v.
yüksek sesle söylenmek play merry hell v.
(birine) söylenmek raise the devil (with someone) v.
(birine) söylenmek raise hell (with someone) v.
olduğu söylenmek be reputed to v.
(biri/bir şey) olduğu söylenmek be reputed to (someone or something) v.
Psychology
söylenmek istenen kelimeyi unutma lethologica n.
söylenmek istenenden farklı sözcükleri kullanma yatkınlığı heterophemism n.
Literature
kendi kendine söylenmek remurmur v.
Art
genellikle piyano eşliğinde resitalde söylenmek üzere bestelenmiş şarkı art song n.
Slang
habire söylenmek break (one's) balls v.
söylenmek/nağme yapmak pitch a bitch (about someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında söylenmek rag about (someone or something) v.
hakkında söylenmek rank on v.
(biri/bir şey) hakkında söylenmek rank on (someone or something) v.