tıraş - Turkish English Dictionary
History

tıraş



Meanings of "tıraş" in English Turkish Dictionary : 6 result(s)

Turkish English
Common Usage
tıraş shaving n.
tıraş shave n.
General
tıraş boring talk n.
tıraş bragging n.
tıraş haircut n.
British Slang
tıraş dig (the grave) n.

Meanings of "tıraş" with other terms in English Turkish Dictionary : 115 result(s)

Turkish English
Common Usage
tıraş makinesi shaver n.
tıraş eden shaver n.
tıraş bıçağı razor blade n.
tıraş olmak shave v.
General
tıraş losyonu aftershave n.
bir/iki günlük tıraş stubble n.
tıraş jeli shaving gel n.
tıraş macunu shaving cream n.
tıraş fırçası shaving brush n.
tıraş köpüğü shaving foam n.
pilli tıraş makinesi battery powered shaver n.
sinekkaydı tıraş close shave n.
tıraş sabunu shaving soap n.
tıraş kremi shaving cream n.
tıraş losyonu shaving lotion n.
tıraş losyonu aftershave lotion n.
alabros tıraş crew cut n.
elektrikli tıraş makinesi electric shaver n.
tıraş makinesi safety razor n.
elektrikli tıraş makinesi shaver n.
başın tepesini tıraş etme tonsure n.
tıraş losyonu after shave n.
tıraş losyonu after shave lotion n.
tıraş makinesi electric razor n.
tıraş olma shaving n.
tıraş olma toilet n.
saç tıraş makinesi hair clipper n.
tıraş makinesi razor n.
tıraş kolonyası shaving cologne n.
üç numara tıraş flattop n.
3 numara tıraş flattop n.
tıraş edilmiş değerli taşların yüzü facet n.
tıraş edilmiş elmas yüzü facet n.
tıraş losyonu after-shave n.
tıraş bıçağı blade n.
jiletli tıraş makinesi safety razor n.
tıraş bıçağı razorblade n.
tıraş makinesi electric shaver n.
hafif tıraş light shave n.
tıraş makinesi rasour [obsolete] n.
tıraş makinesi ile kırpılan kabarık saç modeli razor-cut n.
saçın elektrikli tıraş makinesi ile çok kısa kesildiği bir model number one n.
saçın elektrikli tıraş makinesi ile kısa kesildiği bir model number two n.
tıraş olurken omuzlara konan örtü toilet [obsolete] n.
kafanın her iki yanının tıraş edildiği, ortada kalan saç şeridinin yukarı dikilerek kullanıldığı pankçı saç stiline sahip kimse mohican n.
tıraş makinesi haircutter n.
alabros tıraş buzzcut n.
kıvamlı ve köpüklü madde (tıraş kremi) foam n.
tıraş öncesi losyonu preshave n.
1920'lerde tanıtılan tek kenarlı bir tıraş bıçağı rolls razor n.
tıraş makinesi shave n.
elektrikli tıraş bıçağı shave n.
tıraş makinesinin takılabildiği duvar prizi shaver point [us] n.
tıraş bıçağı (başlıklı) cartridge razor n.
tıraş olma pogonotomy n.
tıraş olmak get a shave v.
tıraş etmek cut v.
tıraş olmak shave oneself v.
tıraş olmak have a shave v.
tıraş olmak have a haircut v.
tıraş etmek (sakalı/kılları) shave off v.
tıraş etmek barber v.
tıraş olmak get shaved v.
başın tepesini tıraş etmek tonsure v.
tıraş etmek trim v.
tıraş etmek shave v.
tıraş edilmek be shaved v.
koltuk altlarını tıraş etmek shave one's under-the-arms v.
bacaklarını tıraş etmek shave one's legs v.
tıraş etmek razor v.
(tıraş makinesi, ustura vb. ile) kırkmak razor-cut v.
başın tepesini tıraş etmek shear [obsolete] v.
tıraş etmek skive v.
tıraş etme shaving adj.
tıraş edilebilir shaveable adj.
tıraş edilebilir shavable adj.
tıraş edilmiş shaven adj.
tıraş olmuş shaved adj.
tıraş edilmiş shaved adj.
tıraş edilebilir razorable adj.
tıraş olmaya hazır razorable adj.
tıraş olmamış unbarbed adj.
tıraş olmamış unrazored adj.
tıraş edilmemiş unrazored adj.
(tıraş kremi) fırçasız kullanıma uygun brushless adj.
tıraş öncesi uygulanan preshave adj.
Phrasals
tıraş kremini sürüp köpürtmek lather up v.
Idioms
sabah tıraş olup akşama doğru cildin altında beliren sakal a five o'clock shadow n.
Technical
emniyetli tıraş makinesi safety razor n.
tıraş bıçağı razor n.
tıraş makinesi razor n.
kalınlığını eşitlemek için et tarafındaki derinin tıraş edilmesi işlemi whitening n.
tıraş edilecek malzemeyi tutmaya yarayan bir tür tezgah dumbhead n.
tıraş etmek shear v.
tıraş etmek shave v.
(taşı) şekillendirmek için tıraş etmek draw v.
tıraş edilmiş yüzü olmayan (elmas) tıraş edilmiş yüzü olmayan (değerli taş) unfaceted adj.
Electric
elektrikli tıraş makinesi electric shaver n.
tıraş makinesi besleme birimi shaver supply unit n.
Textile
tıraş edilmemiş havlu loop terry n.
Psychology
tıraş bıçaklarından korkma xyrophobia n.
Religious
keşiş ya da rahibin kafasının tıraş edilmiş kısmı tonsure n.
katolik keşiş ya da rahiplerin kafalarını tıraş etme ritüeli tonsure n.
Military
düzgün tıraş proper haircut n.
Bookbindery
tıraş edilmiş kenar trimmed edge n.
tıraş edilmiş kenar cut edge n.
Printery
tıraş etmek cut flush v.
Archaic
tıraş etmek raze v.
Slang
deodorant ve tıraş losyonu foo-foo n.
tam vulva üzerinde tek bir dik şerit halinde tıraş edilmiş/alınmış vajinal kıl landing strip n.
cinsel organ etrafındaki kılları tıraş etmek manscape v.
cinsel organ etrafındaki kılları tıraş etmek manscap v.
sinekkaydı tıraş olmuş tombul surat bacon-faced [obsolete] adj.
Modern Slang
makine kullanmadan jiletle yapılan tıraş acoustic shave n.
tüylerini tıraş ettikten sonra meydana gelen kaşıntı after itch n.