takılıp kalmak - Turkish English Dictionary
History

takılıp kalmak



Meanings of "takılıp kalmak" in English Turkish Dictionary : 9 result(s)

Turkish English
General
takılıp kalmak lodge v.
takılıp kalmak stick v.
takılıp kalmak lodge in v.
takılıp kalmak hitch v.
Phrasals
takılıp kalmak hang on v.
takılıp kalmak wedge in v.
Idioms
takılıp kalmak light upon v.
takılıp kalmak light on v.
takılıp kalmak stick fast v.

Meanings of "takılıp kalmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 34 result(s)

Turkish English
General
bir konuya takılıp kalmak be dwelled on v.
probleme/soruna takılıp kalmak linger on a problem v.
Phrasals
(birine/bir şeye) takılıp kalmak brood about (someone or something) v.
(birine/bir şeye) takılıp kalmak brood about someone or something v.
(birine/bir şeye) takılıp kalmak brood on someone or something v.
(birine/bir şeye) takılıp kalmak brood over someone or something v.
bir şeye takılıp kalmak get hung up about v.
'-e takılıp kalmak latch on v.
-e takılıp kalmak brood about v.
-e takılıp kalmak brood over v.
Colloquial
birisinin düşüncesine takılıp kalmak hang v.
(bir şeye) saplanıp/takılıp kalmak get stuck into (something) [uk] v.
Idioms
taş devrinde/geçmişte takılıp kalmak be trapped in a time warp v.
bir duyguya/hisse takılıp/saplanıp kalmak be stuck on v.
(bir noktada) takılmak/takılıp kalmak be stuck on v.
bir işe takılıp kalmak be caught up in v.
geçmişe takılıp kalmak be living-in-the-past v.
dünyevi şeylere takılıp kalmak be in a groove v.
aynı şeye takılıp/saplanıp kalmak be in a groove v.
bir duruma takılıp/saplanıp kalmak wallow in the mire v.
taş devrinde/geçmişte takılıp kalmak be caught in a time warp v.
geçmiş bir zamanda takılıp kalmak be caught in a time warp v.
taş devrinde/geçmişte takılıp kalmak be locked in a time warp v.
geçmiş bir zamanda takılıp kalmak be locked in a time warp v.
taş devrinde/geçmişte takılıp kalmak be stuck in a time warp v.
geçmiş bir zamanda takılıp kalmak be stuck in a time warp v.
geçmiş bir zamanda takılıp kalmak be trapped in a time warp v.
bir önemi bir şeye takılıp kalmak be flogging a dead horse v.
bir şeye takılıp kalmak be glued to something v.
geçmişte takılıp kalmak be in a time warp v.
geçmiş bir zamanda takılıp kalmak be in a time warp v.
bir şeye takılıp kalmak be like a dog with a bone v.
(bir şeye) takılıp kalmak be stuck on (something) v.
bir konuya takılıp kalmak keep fixating on something v.