tartışmak - Turkish English Dictionary
History

tartışmak



Meanings of "tartışmak" in English Turkish Dictionary : 108 result(s)

Turkish English
Common Usage
tartışmak quarrel v.
tartışmak argue v.
tartışmak discuss v.
tartışmak dispute v.
General
tartışmak take issue with somebody v.
tartışmak argue v.
tartışmak bicker v.
tartışmak controvert v.
tartışmak disagree v.
tartışmak have a tiff v.
tartışmak dispute v.
tartışmak bat around v.
tartışmak deliberate v.
tartışmak jangle v.
tartışmak bust v.
tartışmak tangle v.
tartışmak wrangle v.
tartışmak spar v.
tartışmak toss v.
tartışmak have a row with v.
tartışmak have a row v.
tartışmak discuss with v.
tartışmak discuss v.
tartışmak contend v.
tartışmak negotiate v.
tartışmak set to v.
tartışmak brawl v.
tartışmak moot v.
tartışmak altercate v.
tartışmak talk over v.
tartışmak vex v.
tartışmak canvass v.
tartışmak have words with somebody v.
tartışmak join issue with somebody v.
tartışmak bandy v.
tartışmak debate v.
tartışmak have a set-to v.
tartışmak haggle v.
tartışmak reason v.
tartışmak controverse v.
tartışmak cample [obsolete] v.
tartışmak cangle [scotland] v.
tartışmak rap v.
tartışmak kebbie-lebbie [scottish] v.
tartışmak traverse [obsolete] v.
tartışmak tuilyie [scottish] v.
tartışmak tuilzie [scottish] v.
tartışmak argle [obsolete] v.
tartışmak argufy [dialect] v.
tartışmak argumentize [obsolete] v.
tartışmak elenchize v.
tartışmak elenchise v.
tartışmak barney [australia] v.
tartışmak bate v.
tartışmak eventilate [obsolete] v.
tartışmak excuss [obsolete] v.
tartışmak question v.
tartışmak handle v.
tartışmak hassle v.
tartışmak brangle v.
tartışmak yike v.
tartışmak chip (out) [dialect] v.
tartışmak debate [obsolete] v.
tartışmak deliber v.
tartışmak polemize [us] v.
tartışmak polemise [uk] v.
tartışmak plea v.
tartışmak discept v.
tartışmak flyte [dialect] v.
tartışmak spute v.
tartışmak square [obsolete] v.
Phrasals
tartışmak call out v.
tartışmak word it v.
tartışmak blow up v.
tartışmak kick around v.
tartışmak kick about v.
tartışmak kick around something v.
tartışmak kick something around v.
tartışmak throw (something) back and forth v.
tartışmak quarrel out v.
Colloquial
tartışmak lock horns v.
tartışmak mix it up v.
tartışmak mix it v.
tartışmak mix it up with someone v.
Idioms
tartışmak take someone on v.
tartışmak make moot v.
tartışmak be caught up in a row with v.
tartışmak fall out with v.
tartışmak talk over something v.
tartışmak lock horns v.
tartışmak have words v.
tartışmak talk something over v.
tartışmak be at each other's throats v.
tartışmak be at one another's throats v.
tartışmak be at loggerheads v.
tartışmak give static v.
tartışmak have an argument v.
tartışmak have/exchange words v.
Law
tartışmak argue v.
tartışmak deliberate v.
Politics
tartışmak debate v.
Archaic
tartışmak barrat v.
tartışmak chode v.
tartışmak dissent v.
tartışmak discourse v.
tartışmak parle v.
British Slang
tartışmak have an eppy v.
tartışmak argue the toss v.

Meanings of "tartışmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 286 result(s)

Turkish English
General
bir bölgede oturan insanların tartışmak veya eğlenmek için bir araya geldikleri yer community center n.
dinleyiciler önünde belirli bir konuyu tartışmak için seçilen tartışmacı grubu panel n.
enine boyuna tartışmak discuss thoroughly v.
(doğruluğunu) tartışmak challenge v.
boşyere tartışmak quibble v.
birisiyle tartışmak argue with v.
açıkça tartışmak ventilate v.
tartışmak (önemsiz şeyler üzerinde) cavil v.
bir konu hakkında tartışmak hash out v.
çok tartışmak have a discussion on/about something with someone a lot v.
mahkemede tartışmak discuss in court v.
hakkında tartışmak argue about v.
uzunca tartışmak have a long debate v.
uzunca tartışmak have a long discussion v.
uzunca tartışmak discuss at length v.
uzunca tartışmak discuss extensively v.
uzun uzadıya tartışmak discuss at length v.
enine boyuna tartışmak discuss at length v.
sesli tartışmak brawl v.
önemsiz konular üzerinde tartışmak quibble v.
üzerinde tartışmak argue about v.
anlaşmazlık içinde tartışmak argue about v.
tüm boyutlarıyla tartışmak discuss thoroughly (all aspects of) v.
birisiyle tartışmak bir şey için/hakkında tartışmak argue with someone over something v.
bir şeyi tüm ayrıntılarıyla tartışmak argue something out v.
birisiyle tartışmak bir şey için/hakkında tartışmak argue with someone about something v.
birisiyle bir şey için tartışmak haggle with someone over something v.
küçük bir sorunu tartışmak discuss a little problem v.
önemsiz bir şey için kavga etmek/tartışmak niggle v.
önemsiz bir şey için kavga etmek/tartışmak bicker v.
önemsiz bir şey için kavga etmek/tartışmak pettifog v.
önemsiz bir şey için kavga etmek/tartışmak brabble v.
önemsiz bir şey için kavga etmek/tartışmak quibble v.
önemsiz bir şey için kavga etmek/tartışmak squabble v.
üzerinde tartışmak debate over v.
üzerinde tartışmak deliberate v.
(bir konu uzerinde) tartışmak hold a discussion v.
konuyu tartışmak discuss the matter v.
ayrıntılı tartışmak discuss in detail v.
detaylı tartışmak discuss in detail v.
yeniden tartışmak rediscuss v.
tekrar tartışmak rediscuss v.
bir anlaşmanın şartlarını tartışmak talk terms v.
tekrar tartışmak reargue v.
sürekli tartışmak reargue v.
tekrar tekrar tartışmak reargue v.
tekrar tartışmak re-argue v.
yeniden tartışmak re-argue v.
bağırarak tartışmak caterwaul v.
yeniden tartışmak redeliberate v.
bir şeyi şiddetle tartışmak tub-thump v.
İlişkileri tartışmak negotiate relationships v.
amaçsızca tartışmak argufy [dialect] v.
önemsiz bir konu üzerinde tartışmak balk v.
öfkeyle tartışmak ergotize v.
öfkeyle tartışmak ergotise v.
(biriyle) tartışmak ert [dialect] [uk] v.
önemsiz bir konu üzerinde tartışmak baulk [uk] v.
uzun uzadıya tartışmak vex v.
önemsiz konular hakkında tartışmak quiddle v.
monografta tartışmak monograph v.
hararetli biçimde tartışmak clash v.
normalden de fazla tartışmak overagitate v.
hararetli bir şekilde tartışmak dispute v.
gizlice tartışmak distinguish [obsolete] v.
siyasetçi gibi tartışmak politize v.
siyasetçi gibi tartışmak politise v.
bir şeye karşı tartışmak counterargue v.
hevesle uzun uzadıya tartışmak discant v.
enine boyuna tartışmak discant v.
önden tartışmak prenegotiate v.
biriyle tartışmak square [obsolete] v.
sertçe tartışmak squib v.
Phrasals
kesin bir sonuç alana kadar tartışmak fight it out v.
bir konuyu tartışmak throw around v.
(birisiyle bir konu hakkında) tartışmak bicker with (someone) over (something) v.
(bir şey hakkında) tartışmak bicker over (something) v.
birisiyle (bir konu ya da bir kişi) hakkında tartışmak confer about (someone or something) v.
görüşü, sözü vs. hakkında (biriyle) tartışmak challenge (one) on (something) v.
görüşü, sözü hakkında (biriyle) tartışmak challenge someone on something v.
(biriyle bir konu hakkında) tartışmak bicker with (someone) about (something) v.
durumu görüşmek/tartışmak confer about (someone or something) v.
durumu görüşmek/tartışmak confer upon (someone or something) v.
durumu görüşmek/tartışmak confer on (someone or something) v.
durumu görüşmek/tartışmak confer on someone or something (with someone) v.
durumu görüşmek/tartışmak confer (on someone or something) with someone v.
durumu görüşmek/tartışmak confer with someone (about someone or something) v.
durumu görüşmek/tartışmak confer (with someone) about someone or something v.
(bir konu hakkında) tartışmak differ about (something) v.
(biriyle bir konu hakkında) tartışmak differ (with someone) about something v.
(biriyle bir konu hakkında) tartışmak differ (with someone) on something v.
(biri veya bir konu hakkında) tartışmak fight about (someone or something) v.
(biri veya bir konu hakkında) tartışmak fight (with) someone or something about (someone or something) v.
(bir şey üzerine) amaçsızca tartışmak/düşünmek noodle about (something) v.
(biriyle bir konuda) tartışmak remonstrate about (someone or something) (with one) v.
(bir konu hakkında) tartışmak squabble about (something) v.
bir şey hakkında tartışmak deliberate over v.
birisi için biriyle tartışmak quarrel with someone over someone v.
bir şeyi tartışmak debate on something v.
bir fikri kişiler arası paylaşıp tartışmak bounce around v.
biriyle tartışmak/ağız dalaşına girmek spar with someone v.
biriyle bir şeyi tartışmak debate with someone about something v.
bir şey hakkında/üstünde tartışmak argue over v.
bir konu üzerinde tartışmak deliberate over v.
(bir şeyleri) tartışmak toss something around v.
(biri için/uğruna) hararetli tartışmak rage over someone v.
-için tartışmak argue over v.
(önemsiz bir mesele hakkında) tartışmak bicker about v.
biri/bir şey hakkında tartışmak fight about someone or something v.
(biriyle) bir şeyi/konuyu tartışmak dialogue with (one) v.
(bir konuda) tartışmak differ on (something) v.
biriyle tartışmak get into it v.
(bir konuyu) enikonu tartışmak bat something around v.
(bir şeyi) uzunca tartışmak/ele almak go into (something) v.
etraflıca araştırmak/tartışmak go into v.
derinlemesine araştırmak/tartışmak go into v.
detaylıca araştırmak/tartışmak go into v.
bir planı, fikri, görüşü tartışmak knock about v.
bir planı, fikri, görüşü tartışmak knock around v.
birini tartışmak take someone up v.
(biriyle) bir meseleyi tartışmak take something up (with someone) v.
enine boyuna tartışmak/sorgulamak thresh out v.
etraflıca tartışmak/sorgulamak thresh out v.
adamakıllı tartışmak/sorgulamak thresh out v.
bütün yönleriyle tartışmak/sorgulamak thresh out v.
(biriyle) tartışmak squabble with (one) v.
biriyle tartışmak squabble with someone v.
bir şey hakkında tartışmak squabble with something v.
(biriyle) boş yere tartışmak quibble with (someone) v.
(biriyle) önemsiz konular üzerine tartışmak quibble with (someone) v.
(biriyle) önemsiz bir şey için tartışmak/kavga etmek quibble with (someone) v.
(biriyle) incir çekirdeğini doldurmayacak bir şey için tartışmak quibble with (someone) v.
aralarında tartışmak fight among themselves v.
karşılıklı tartışmak fight amongst v.
aralarında tartışmak fight amongst v.
karşılıklı tartışmak fight among v.
aralarında tartışmak fight among v.
(biriyle biri/bir şey üzerine) tartışmak argue (with someone) (over someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey üzerine) tartışmak argue (with someone) (about someone or something) v.
bir şeyi tartışmak argue with something v.
(bir şey) hakkında tartışmak argue about (something) v.
(bir şey) için tartışmak/münakaşa etmek argue about (something) v.
'-i tartışmak argue with v.
(biriyle) tartışmak argue with (one) v.
(biriyle bir şey) hakkında tartışmak argue with (someone) about (something) v.
biriyle tartışmak bandy with someone v.
ile tartışmak bandy with v.
(biriyle birine/bir şeye) sahip olmak için tartışmak/pazarlık etmek bargain (over someone or something) (with someone) v.
(biriyle birine/bir şeye) sahip olmak için tartışmak/pazarlık etmek and bargain (for someone or something) (with someone) v.
(biriyle biri/bir şey) üzerine tartışmak battle (with someone) (over someone or something) v.
(biriyle) tartışmak battle with (someone) v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) tartışmak bicker (with someone) (about someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) tartışmak bicker (with someone or something) (over someone or something) v.
(bir şey) hakkında tartışmak bicker about (something) v.
(biriyle) tartışmak bicker with (someone) v.
(biriyle) bir fikri tartışmak bounce off (of) (someone) v.
görüşü, sözü hakkında tartışmak challenge on v.
uzun uzadıya görüşmek/tartışmak chew over v.
bir şeyi tartışmak chew something over v.
(birini/bir şeyi) tartışmak deliberate about (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) tartışmak deliberate on (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) tartışmak deliberate over (someone or something) v.
ile bir şeyi/konuyu tartışmak dialogue with v.
(biriyle) tartışmak dicker with (one) v.
(biriyle bir şey için) tartışmak dicker with (one) for (something) v.
(biriyle bir şey) üzerine tartışmak dicker with (one) over (something) v.
hakkında tartışmak differ about v.
(biriyle bir konuda) tartışmak dispute (something) with (someone) v.
ile tartışmak dispute with v.
(biriyle bir şey hakkında) tartışmak exchange words (with somebody) (about something) [uk] v.
(biriyle bir şey hakkında) tartışmak have words (with somebody) (about something) [uk] v.
(biriyle) tartışmak exchange words (with someone) v.
(bir şeyi) detaylıca tartışmak expand upon (something) v.
(bir şeyi) detaylıca tartışmak expand on (something) v.
(biriyle) tartışmak fall out with (someone) v.
(biri/bir şey) hakkında sürekli tartışmak feud about (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında sürekli tartışmak feud over (someone or something) v.
(biriyle) sürekli tartışmak feud with (someone) v.
(biriyle biri/bir şey) hakkında sürekli tartışmak feud with (someone) about (someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey) hakkında sürekli tartışmak feud with (someone) over (someone or something) v.
hakkında tartışmak fight about v.
kesin bir sonuç alana kadar tartışmak fight out v.
kesin bir sonuç alana kadar tartışmak fight something out v.
(biri/bir şey) için tartışmak/kavga etmek fight over (someone or something) v.
saçma sapan bir şeyi uzun süre tartışmak rumble on v.
(biriyle) biri/bir şey için/üzerine tartışmak haggle (with someone) over someone or something v.
için/hakkında tartışmak haggle about v.
bir şey için/hakkında tartışmak haggle about something v.
için/üzerine tartışmak haggle over v.
(bir şey) için/üzerine tartışmak haggle over (something) v.
(biriyle) tartışmak haggle with (someone) v.
(biriyle bir konuyu) tartışmak negotiate (with one) about (something) v.
(biriyle bir konuyu) tartışmak negotiate (with one) over (something) v.
(biriyle) tartışmak negotiate with (one) v.
(biriyle) önemsiz (bir şey) üzerine tartışmak niggle (with one) over (something) v.
(biriyle bir şey) üzerine tartışmak quarrel (with one) over (something) v.
üzerine tartışmak quarrel over v.
(önemsiz şeyler) üzerinde münakaşa etmek/tartışmak quibble about (something) v.
boş yere tartışmak quibble about (something) v.
(önemsiz şeyler) üzerinde münakaşa etmek/tartışmak quibble over (something) v.
boş yere tartışmak quibble over (something) v.
(biriyle önemsiz şeyler) üzerinde münakaşa etmek/tartışmak quibble over (something) with (someone) v.
(biriyle) boş yere tartışmak quibble over (something) with (someone) v.
(biriyle önemsiz şeyler) üzerinde münakaşa etmek/tartışmak quibble with (someone) over (something) v.
(biriyle) boş yere tartışmak quibble with (someone) over (something) v.
için/uğruna hararetli tartışmak rage over v.
(biriyle bir konuda) tartışmak remonstrate with (one) (about someone or something) v.
(bir şeyi) tartışmak için toplanmak sit on (something) v.
(bir şeyi) tartışmak için toplanmak sit upon (something) v.
ile tartışmak spar with v.
(bir şey) üzerine/hakkında tartışmak squabble over (something) v.
(biriyle) bir meseleyi tartışmak take (something) up with (one) v.
(biri/bir şey) hakkında konuşmak/dedikodu yapmak/tartışmak talk of (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili konuşmak/dedikodu yapmak/tartışmak talk of (someone or something) v.
farklı fikirleri tartışmak/görüşmek toss back and forth v.
(bir şeyi) tartışmak touch upon (something) v.
ile tartışmak wrangle with v.
Colloquial
aralarında tartışmak trade blows/insults v.
amacı tartışmak be not in the business of (doing something) v.
amacı tartışmak not be in the business of doing something v.
uzun uzadıya tartışmak bat v.
çok fazla tartışmak be at it v.
defalarca tartışmak argue around and around v.
defalarca tartışmak argue round and round v.
aralarında tartışmak fight among themselves v.
biriyle bir problemi çözmek için samimi bir şekilde konuşmak/tartışmak have it out with someone v.
tüm tarafların uzlaşması için tartışmak dialog v.
hepsini tekrar baştan tartışmak/konuşmak zorunda mıyız? do we have to go through all that again? expr.
Idioms
(belli bir) konuyu tartışmak argue the point v.
bir şeyin var olmadığını tartışmak argue something away v.
biriyle bir konuyu konuşmak/tartışmak hash something over with someone v.
biriyle tartışmak have words with someone v.
birisiyle tartışmak have an argument with someone v.
birisiyle bir konu hakkında tartışmak have a row with someone about something v.
birisiyle tartışmak give someone static v.
hiç yoktan sorun çıkarmak/tartışmak make a fuss for nothing v.
şiddetle tartışmak argue the toss v.
(bir fikri/öneriyi) tartışmak bat around something v.
(bir fikri/öneriyi) tartışmak bat something around v.
fikrini ya da inancını değiştirmemekte ısrar eden biriyle tartışmak preach to deaf ears v.
(biriyle) tartışmak try a fall with (someone) v.
(biriyle) tartışmak take (someone) to the mat v.
biriyle/bir şeyle tartışmak take somebody/something to the mat [us] v.
farklı fikirleri tartışmak/görüşmek toss (something) back and forth v.
bir fikir/konu için tartışmak fend and prove [dated] v.
bir fikirden/konudan yana tartışmak fend and prove [dated] v.
bir konunun bir noktasını ele almak/tartışmak argue the point v.
bir konuyu bir yönden ele almak/tartışmak argue the point v.
sırf muhalefet olsun diye tartışmak be arguing for the sake of arguing v.
sırf karşı çıkmış olmak için tartışmak be arguing for the sake of arguing v.
laf olsun diye tartışmak be arguing for the sake of arguing v.
sırf muhalefet olsun diye tartışmak be arguing for the sake of argument v.
sırf karşı çıkmış olmak için tartışmak be arguing for the sake of argument v.
laf olsun diye tartışmak be arguing for the sake of argument v.
(biriyle) bir fikri tartışmak bounce an idea off (of) (one) v.
(doğruluğunu) tartışmak call in question v.
(doğruluğunu) tartışmak call in question v.
bir şey hakkında tartışmak chew the cud v.
bir konu üzerinde tartışmak chew the cud v.
bir şey hakkında tartışmak chew one's cud v.
bir konu üzerinde tartışmak chew one's cud v.
(biriyle) tartışmak do battle (with somebody) v.
(biriyle) tartışmak join battle (with somebody) v.
(biriyle) tartışmak have a set-to (with someone) v.
(biriyle/bir şeyle) tartışmak have a set-to (with someone or something) v.
biriyle (biri/bir şey üzerine) tartışmak have words with someone (over someone or something) v.
ile tartışmak have words with v.
(biriyle bir şey hakkında) tartışmak/atışmak have/exchange words (with somebody) (about something) [uk] v.
(biriyle) tartışmak pick a bone with (someone) v.
Speaking
asıl amacım tartışmak değil I'm not in the business of arguing expr.
Law
tekrar tartışmak reargue v.
yeniden tartışmak (davayı) reargue v.
(dava) özel olarak, pratik amaçlı tartışmak bolt v.
hukuk fakültesi öğrencileri olarak varsayımsal bir davayı tartışmak moot [obsolete] v.
önceki kararın uygulanamazlığını tartışmak distinguish v.
Politics
belirli bir konuda tartışmak ve karar vermek üzere bir araya gelen halk grubu people's panel n.
Education
(eskiden bazı avrupa üniversitelerinde lisans derecesini aldıktan sonra) bir soruyu tartışmak veya bir tezi savunmak determine v.
Linguistics
dil bilgisinin inceliklerini tartışmak grammaticize v.
dil bilgisinin inceliklerini tartışmak grammaticise v.
History
anglo-saksonlarda krala danışmanlık eden idari ve hukuki işleri tartışmak için toplanan kurul witenagemot n.
anglo-saksonlarda krala danışmanlık eden idari ve hukuki işleri tartışmak için toplanan kurulun üyeleri witan n.
Military
(askeri bir operasyonu) brifing şeklinde tartışmak brief v.
Sport
önemsiz bir konu üzerinde tartışmak bauk [dialect] v.
Slang
önemsiz şeyler üzerinde tartışmak wrangle for an ass's shadow v.
bilim kurgu okumak/tartışmak nerd out v.
Modern Slang
alışveriş yaparken market koridorları arasında diğer müşterilerle kavga etmek/tartışmak aisle rage v.