History

teşvik etme

Meanings of "teşvik etme" in English Turkish Dictionary : 33 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	teşvik etme	encouraging n.
2	General	teşvik etme	emboldening n.
3	General	teşvik etme	exhortation n.
4	General	teşvik etme	exhorting n.
5	General	teşvik etme	encouragement n.
6	General	teşvik etme	goading n.
7	General	teşvik etme	inducing n.
8	General	teşvik etme	incitation n.
9	General	teşvik etme	incentive n.
10	General	teşvik etme	sicking n.
11	General	teşvik etme	siccing n.
12	General	teşvik etme	urging n.
13	General	teşvik etme	prodding n.
14	General	teşvik etme	prod n.
15	General	teşvik etme	spur n.
16	General	teşvik etme	goad n.
17	General	teşvik etme	spurring n.
18	General	teşvik etme	adhortation n.
19	General	teşvik etme	agitation n.
20	General	teşvik etme	reenforcement n.
21	General	teşvik etme	hortation n.
22	General	teşvik etme	motivating n.
23	General	teşvik etme	information [obsolete] n.
24	General	teşvik etme	concitation n.
25	General	teşvik etme	fosterment n.
26	General	teşvik etme	promotion n.
Idioms
27	Idioms	teşvik etme	a call to arms n.
Trade/Economic
28	Trade/Economic	teşvik etme	fostering n.
Advertising
29	Advertising	teşvik etme	incentivization n.
30	Advertising	teşvik etme	incentivisation n.
Slang
31	Slang	teşvik etme	a kick up the backside n.
32	Slang	teşvik etme	a kick up the arse n.
33	Slang	teşvik etme	goose n.

Meanings of "teşvik etme" with other terms in English Turkish Dictionary : 14 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	suça teşvik etme	abetting n.
2	General	kötülüğe teşvik etme	pandering n.
3	General	suça teşvik etme	abettal n.
4	General	teşvik etme, güç verme işlevi gören unsur	nurse n.
5	General	canlandırma, teşvik etme veya ilham verme özelliklerinin kaybolması sonucu oluşan bozulma	desiccation n.
6	General	doğaçlamadan, hareketli ve ilginç özelliklerden veya teşvik etme kapasitesinden mahrum bırakmak	desiccate v.
Colloquial
7	Colloquial	kötülüğe teşvik etme	macking n.
Trade/Economic
8	Trade/Economic	müşteriyi teşvik etme	up-sell n.
Law
9	Law	şahitlikten kaçınmaya teşvik etme	encouraging to refuse to testify n.
10	Law	şerikleri yalan beyana teşvik etme	encouraging accomplices to make false statement n.
11	Law	şahitleri yalan beyana teşvik etme	encouraging witnesses to make false statements n.
12	Law	suç işlemeye teşvik etme	commandment n.
13	Law	yaralanmayla sonuçlanan kazaları takip ederek mağduru tazminat davası açmaya teşvik etme	ambulance chasing n.
Politics
14	Politics	endüstriyi teşvik etme	stimulation of industry n.