territory - Turkish English Dictionary
History

territory

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "territory" in Turkish English Dictionary : 32 result(s)

English Turkish
General
territory n. yöre
territory n. arazi
territory n. tarla
territory n. kara
territory n. toprak
territory n. alan
territory n. bölge
territory n. ülke
territory n. mıntıka
territory n. memleket
territory n. ilgi alanı
territory n. faaliyet alanı
territory n. uzmanlık alanı
territory n. yetki alanı
Trade/Economic
territory n. bir kimsenin satış temsilcisi olarak sorumlu olduğu bölge
territory n. satıcının ticaret yaptığı sınırlı alan
territory n. arazi
territory n. mal satılacak bölge
Politics
territory n. abd'nin tayin ettiği vali veya seçilmiş yasama organı tarafından yönetilen, eyalet olmayan bölge
territory n. kanada'nın tayin ettiği vali veya seçilmiş yasama organı tarafından yönetilen, eyalet olmayan bölge
territory n. avustralya'nın tayin ettiği vali veya seçilmiş yasama organı tarafından yönetilen, eyalet olmayan bölge
territory n. harici bir hükümete bağımlı olup bir dereceye kadar özerkliği bulunan coğrafi alan
territory n. bir devletin hükümranlığı altındaki ülke
territory n. hükümranlık alanı
territory n. memleket
Anatomy
territory n. vücut bölümü/bölgesi
Zoology
territory n. tek bir hayvanın yaşam alanı
territory n. çiftleşen bir çift hayvanın yaşam alanı
territory n. bir grup hayvanın yaşam alanı
Military
territory n. harekat alanı
territory n. mıntıka
Sport
territory n. belirli bir ekip tarafından savunulan (yarı) saha

Meanings of "territory" with other terms in English Turkish Dictionary : 135 result(s)

English Turkish
General
territory over which authority is exercised n. yetki sınırları
territory over which authority is exercised n. yetki alanı
personal-private territory n. şahsi alan
personal-private territory n. arka bölge
maritime territory n. karasuları
ownership of territory n. mülkiyet alanı
the british antarctic territory n. ingiliz antarktik bölgesi
british antarctic territory n. ingiliz antarktik bölgesi
british indian ocean territory n. ingiliz hint okyanusu bölgesi
the british indian ocean territory n. ingiliz hint okyanusu bölgesi
enemy territory n. düşman toprağı
enemy-held territory n. düşman işgalindeki/kontrolündeki bölge
uncharted territory n. keşfedilmemiş toprak
war territory n. savaş bölgesi
afars and issas french territory of n. cibuti
rebel-held territory n. isyancıların elindeki bölge
rebel-held territory n. isyancıların tuttuğu bölge
rebel-held territory n. direnişçilerin elindeki bölge
rebel-held territory n. direnişçilerin tuttuğu bölge
familiar territory n. bilinen bölge
throughout the territory adv. bölge genelinde
Idioms
uncharted territory n. alışılmadık durum
unfamiliar territory n. bilinmedik sular/bölge/alan
comes with the territory n. bir işin olmazsa olmazı
comes with the territory n. bir durumun ayrılmaz bir parçası
comes with the territory n. durumun gereği
comes with the territory n. bir işin/durumun doğal bir parçası
virgin territory n. el değmemiş arazi
virgin territory n. el değmemiş alan
virgin territory n. keşfedilmemiş alan
virgin territory n. denenmemiş alan
cover the territory v. bir bölgeyi baştan sona gezmek
go with the territory v. bir durumun ayrılmaz bir parçası olmak
cover the territory v. bir konuyu tüm ayrıntılarıyla ele almak
come with the territory v. bir işin olmazsa olmazı olmak
come with the territory v. bir durumun ayrılmaz bir parçası olmak
go with the territory v. bir işin olmazsa olmazı olmak
go with the territory v. durumun gereği olmak
come with the territory v. durumun gereği olmak
poach on (one's) territory v. (birinin) alanına tecavüz etmek
poach on (one's) territory v. (birinin) alanına girmek
poach on (one's) territory v. (birinin) alanına el uzatmak
poach on (one's) territory v. (birinin) alanına izinsiz girmek/dalmak
poach on someone's territory v. birinin alanına tecavüz etmek
poach on someone's territory v. birinin alanına girmek
poach on someone's territory v. birinin alanına el uzatmak
poach on someone's territory v. birinin alanına izinsiz girmek/dalmak
poach on someone's territory v. birinin hakkına tecavüz etmek
poach on someone's territory v. birinin sınırını ihlal etmek
come with the territory v. bir işin/durumun doğal bir parçası olmak
come with the territory v. bir işin/durumun doğasında olmak
go with the territory v. bir işin/durumun doğal bir parçası olmak
go with the territory v. bir işin/durumun doğasında olmak
the map is not the territory expr. hiçbir şey/insanlar göründüğü gibi değildir
the map is not the territory expr. hiçbir şey/insanlar dışarıdan göründüğü gibi değildir
the map is not the territory expr. görünüşe aldanmamak gerekir
on neutral territory expr. tarafsız zeminde
on neutral territory expr. nötr bir zeminde
on neutral territory expr. tarafsız ortamda
on neutral territory expr. tarafsız bir platformda
on neutral territory expr. tarafsız bölgede
Speaking
indian territory expr. kızılderili bölgesi
Trade/Economic
sales territory data n. bölgesel satış verisi
territory sales representative n. bölge satış temsilcisi
territory executive n. bölge sorumlusu
territory manager n. bölge müdürü
customs territory n. gümrük bölgesi
customs territory n. gümrük bölgesi
near neutral territory n. nötre yakın bir konum
sales territory n. satış bölgesi
person established in the customs territory of the turkey n. türkiye cumhuriyeti gümrük bölgesinde yerleşik kişi
customs territory of the turkey n. türkiye gümrük bölgesi
person established in the customs territory of turkish republic n. türkiye cumhuriyeti gümrük bölgesinde yerleşik kişi
customs territory of turkey n. türkiye gümrük bölgesi
customs territory of the turkey n. türkiye gümrük bölgesi
exclusive territory n. tek bölgede satış
near neutral territory v. nötre yakın bir pozisyonda seyretmek
Law
territory [scottish] n. yargı yetkisi kapsamındaki bölge
cession of territory n. arazi terki
dependent territory n. bağlı toprak
non-self-governing territory n. kendi kendini yönetemeyen ülke
self-governing territory n. özerk bölge
territory of the contract n. sözleşme kapsamına giren bölge
territory of the contract n. sözleşmenin geçerli olduğu bölge
territory of the contract n. sözleşme bölgesi
principle of territory n. toprak esası
national territory n. ulusal toprak
Politics
afars and issas french territory of n. cibuti cumhuriyeti
customs territory of the community n. avrupa birliği gümrük bölgesi
unincorporated territory n. bağlı özerk toprak
state territory n. devletin ülkesi
indivisible integrity of the state with its territory and nation n. devletin ve milletin bölünmez bütünlüğü
state territory n. devlet ülkesi
economic territory n. ekonomik faaliyet alanı
economic territory n. ekonomi alanı/bölgesi
enlarged customs territory n. genişletilmiş gümrük bölgesi
economic territory n. iktisadi faaliyet alanı
national territory n. kara ülkesi
mandated territory n. manda altındaki ülke
unincorporated territory n. siyasal olarak abd'nin egemenliğinde olup vatandaşlarının anayasanın sağladığı hakların bütününden yararlanmadıkları toprak parçası
community territory n. topluluk alanı
neutral territory n. tarafsız bölge
trust territory n. vesayet altındaki bölge
denied territory n. yasak bölge
union territory n. (hindistan'da) birlik bölgesi
uk overseas territory n. britanya deniz aşırı toprakları
uk overseas territory n. ingiliz denizaşırı toprakları
uk overseas territory n. birleşik krallık'ın bir parçasını oluşturmayan ancak hakimiyeti altında bulunan on dört bağlı toprak
kwantung leased territory n. kuzeydoğu çin'de, mançurya'nın liaodong yarımadası'nın güney ucunda bulunan stratejik bir bölge
Computer
io (british indian ocean territory) abrev. ingiliz hint okyanusu bölgesi'nin internet alan adı
Textile
territory wool n. özellikle abd'nin montana, wyoming, idaho, utah, nevada, colorado ve washington eyaletlerinde üretilen yün
History
dakota territory n. abd'nin kuzeyinde kuzey ve güney dakota olarak bölünmüş bir bölge
dakota territory n. dakota bölgesi
Geography
yukon territory n. yukon bölgesi
yt (yukon territory) n. yukon bölgesi
northern territory n. avustralya'da eyalet
australian capital territory n. avustralya'da eyalet
australian antarctic territory n. avustralya antarktika toprakları
federal capital territory n. (avustralya'da) bir federal başkent bölgesi
northwest territory n. abd'nin amerikan devrim savaşı'ndan sonra kurulan kuzeybatı bölgesi
home territory n. hayvanın doğal yaşam alanı
trust territory of the pacific islands n. pasifik adaları vesayet bölgesi
federal capital territory n. abuja başkent bölgesi
federal capital territory n. nijerya'nın idari bölgesi
national capital territory n. ulusal başkent bölgesi
Military
occupied territory n. işgal edilmiş topraklar
liberated territory n. kurtarılmış toprak
liberated territory n. kurtarılmış arazi
Baseball
fair territory n. vurucunun bulunduğu kale ile birinci ve üçüncü kaleler arasındaki dik açı ile belirlenmiş bölge
Star Wars
black sun territory n. kara güneş bölgesi
claw territory n. pençe bölgesi
justicar territory n. justicar bölgesi
kaamos territory n. kaamos bölgesi
moraine territory n. moraine bölgesi
scyre territory n. scyre bölgesi