History

think of

Meanings of "think of" in Turkish English Dictionary : 14 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	think of v.	düşünmek
General
2	General	think of v.	akıl etmek
3	General	think of v.	aklından geçirmek
4	General	think of v.	tasarlamak
5	General	think of v.	düşünmek (bir şey yapmayı)
6	General	think of v.	aklına getirmek
7	General	think of v.	hakkında düşünmek
8	General	think of v.	hesaba katmak
9	General	think of v.	aklına gelmek
10	General	think of v.	hatırlamak
11	General	think of v.	anımsamak
12	General	think of v.	yadetmek
13	General	think of v.	yad etmek
Phrasals
14	Phrasals	think of v.	üzerine düşünmek

Meanings of "think of" with other terms in English Turkish Dictionary : 264 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	think nothing of it v.	önem vermemek
2	General	think highly of v.	takdir etmek
3	General	think little of v.	değer vermemek
4	General	think ill of somebody v.	hakkında kötü düşünmek
5	General	think the world of v.	hayranlık beslemek
6	General	think ill of v.	kötümsemek
7	General	think the world of v.	hayranlık duymak
8	General	think better of v.	bir şeyi yapmaktan vazgeçmek
9	General	think nothing of v.	hiçe saymak
10	General	think little of v.	önemsiz saymak
11	General	not to think much of v.	gözü tutmamak
12	General	think no small beer of oneself v.	kendini fasulye gibi nimetten saymak
13	General	think better of v.	düşünüp fikrini değiştirmek
14	General	think better of it v.	fikrini değiştirmek
15	General	not to think much of v.	iyi gözle bakmamak
16	General	think highly of oneself v.	fasulye gibi kendini nimetten saymak
17	General	not to be able to think of v.	akıl edememek
18	General	think of troubling things v.	kötü düşünmek
19	General	think ill of someone v.	birisi hakkında kötü düşüncelere sahip olmak
20	General	think ill of v.	hakkında kötü düşünmek
21	General	be so affected by something that one can't think of anything else v.	dünyayı gözü görmemek
22	General	think the world of v.	çok beğenmek
23	General	think nothing of v.	hakkında iyi düşünmemek
24	General	think little of v.	hakkında iyi düşünmemek
25	General	think little of v.	hiçe saymak
26	General	think better of v.	bir şeyin mantıklı olmadığını düşünerek -den vazgeçmek
27	General	think little of v.	-e değer vermemek
28	General	think nothing of v.	-i önemsiz saymak
29	General	think little of v.	-in gözünde büyük bir iş olmamak
30	General	think little of v.	-i önemsiz saymak
31	General	think little of v.	-e göre mesele olmamak
32	General	think nothing of v.	-e göre mesele olmamak
33	General	think nothing of v.	-e değer vermemek
34	General	think nothing of v.	-in gözünde büyük bir iş olmamak
35	General	think of oneself v.	kendini düşünmek
36	General	think nothing of v.	gözünde büyük bir iş olmamak
37	General	think highly of oneself v.	kendini bir şey sanmak
38	General	think nothing of v.	önemsiz görmek
39	General	think nothing of v.	yok saymak
40	General	think of a solution v.	bir çözüm düşünmek
41	General	think of going to law school v.	hukuk fakültesine gitmeyi düşünmek
42	General	think of going to law school v.	hukuk okumayı düşünmek
43	General	think well of someone v.	hakkında iyi/olumlu düşünmek
44	General	try to think of ways to v.	...manın yollarını aramak
45	General	be so affected by something that one can't think of anything else v.	gözü başka hiçbir şeyi göremeyecek kadar bir şeyden etkilenmek
Phrasals
46	Phrasals	think nothing of v.	tereddüdü olmamak
47	Phrasals	think nothing of v.	hiç düşünmeden yapmak
48	Phrasals	think nothing of v.	(bir konuda) hiçbir fikri olmamak
Phrases
49	Phrases	think of the children expr.	çocukları düşün
50	Phrases	think of the children expr.	(belli bir iş) çocukları nasıl etkileyeceğini düşün
51	Phrases	think of the children expr.	peki ya çocuklar?
52	Phrases	think of the children expr.	peki çocuklar ne olacak?
53	Phrases	think of the children expr.	gelecek kuşakları/nesilleri düşün
54	Phrases	come to think of it expr.	demişken
Colloquial
55	Colloquial	not think of (doing something) v.	(bir şey yapmayı) düşünmemek
56	Colloquial	not think of (doing something) v.	(bir şeyi yapmak) aklına gelmemek
57	Colloquial	not think of (doing something) v.	(bir şeyi yapmayı) akıl etmemek
58	Colloquial	not think of (doing something) v.	(bir şeyi yapmayı) aklından bile geçirmemek
59	Colloquial	not think of (doing something) v.	(bir şeyi yapmayı) düşünmeyi bile reddetmek
60	Colloquial	not think of (doing something) v.	(bir şeyi yapmayı) hatırlamamak
61	Colloquial	not think of (doing something) v.	(bir şey yapmak) aklına gelmemek
62	Colloquial	not think of something/of doing something v.	bir şeyi asla yapmamak
63	Colloquial	not think of something/of doing something v.	bir şeyi yapmayı aklından bile geçirmemek
64	Colloquial	while I think of expr.	hatırımdayken
65	Colloquial	while I think of expr.	hazır aklımdayken
66	Colloquial	think of it this way expr.	şöyle düşünün
67	Colloquial	think of it this way expr.	şöyle düşün
Idioms
68	Idioms	think out of/outside the box v.	kalıpların dışında düşünmek
69	Idioms	think better of v.	mantıksız bulup caymak
70	Idioms	think much of v.	saygı duymak
71	Idioms	think better of v.	düşünüp taşınıp daha iyi bir karar almak
72	Idioms	think much of v.	gözü tutmak
73	Idioms	close (one's) eyes and think of england v.	(kadın için) istenmeyen veya hoşa gitmeyen bir cinsel birlikteliği daha hoş düşüncelerle dikkatini dağıtarak sürdürmek
74	Idioms	close (one's) eyes and think of england v.	zor veya istenmeyen bir durum karşısında hayallere dalmak
75	Idioms	think out of the box v.	alışılmışın dışına çıkmak
76	Idioms	think the sun shines out of somebody's arse or backside v.	aşk gözünü kör etmek
77	Idioms	think out of/outside the box v.	at gözlüğünü çıkarmak
78	Idioms	think the sun shines out of somebody's backside v.	birisine körü körüne hayranlık beslemek
79	Idioms	think the sun shines out of somebody's arse v.	birisine körü körüne hayranlık beslemek
80	Idioms	think better of v.	durup düşünüp yapmamaya karar vermek
81	Idioms	think ahead of one's time v.	çağının/zamanının ilerisinde düşünmek
82	Idioms	think less of someone v.	ciddiye almamak
83	Idioms	think the world of v.	çok değer vermek
84	Idioms	think the world of v.	çok saygı duymak
85	Idioms	think much of someone v.	hakkında iyi/olumlu düşünmek
86	Idioms	think a lot of someone v.	hakkında iyi/olumlu düşünmek
87	Idioms	think a great deal of someone v.	hakkında iyi/olumlu düşünmek
88	Idioms	think highly of someone v.	hakkında iyi/olumlu düşünmek
89	Idioms	think a lot of someone v.	iyi gözle bakmak
90	Idioms	think a great deal of someone v.	iyi gözle bakmak
91	Idioms	think highly of someone v.	iyi gözle bakmak
92	Idioms	think much of someone v.	iyi gözle bakmak
93	Idioms	think no small beer of oneself v.	kendini dev aynasında görmek
94	Idioms	think less of someone v.	kötü/olumsuz düşünmek
95	Idioms	think out of the box v.	sıra dışı düşünmek
96	Idioms	think much of someone v.	takdir etmek
97	Idioms	think a great deal of someone v.	takdir etmek
98	Idioms	think a lot of someone v.	takdir etmek
99	Idioms	think highly of someone v.	takdir etmek
100	Idioms	think better of v.	yapmamaya karar vermek
101	Idioms	think nothing of doing something v.	(bir şeyi) yapmakta tereddüt etmemek
102	Idioms	think greatly of (someone or something) v.	(biri/bir şey) hakkında çok iyi düşüncelere sahip olmak
103	Idioms	think greatly of (someone or something) v.	(biri/bir şey) hakkında çok iyi görüşleri olmak
104	Idioms	think greatly of (someone or something) v.	(birine/bir şeye) hayranlık duymak
105	Idioms	think greatly of (someone or something) v.	(birine/bir şeye) çok saygı duymak
106	Idioms	think greatly of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) çok takdir etmek
107	Idioms	think greatly of (someone or something) v.	(biri/bir şey) hakkında iyi şeyler düşünmek
108	Idioms	think greatly of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) hoş/iyi karşılamak
109	Idioms	think poorly of (someone or something) v.	(biri/bir şey) hakkında olumsuz düşüncelere sahip olmak
110	Idioms	think poorly of (someone or something) v.	(biri/bir şey) hakkında kötü düşüncelere sahip olmak
111	Idioms	think poorly of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) ciddiye almamak
112	Idioms	think poorly of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) hafife almak
113	Idioms	think poorly of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) küçük görmek
114	Idioms	think better of v.	(bir kimseden) daha yüksek beklentileri olmak
115	Idioms	think better of v.	daha fazla takdir etmek
116	Idioms	close (one's) eyes and think of england v.	kötü/istenmeyen bir duruma gözünü kapatıp/başka şeyler düşünerek dayanmak
117	Idioms	close (one's) eyes and think of england v.	dişini sıkmak
118	Idioms	close (one's) eyes and think of england v.	gözlerini yumup dişini sıkmak
119	Idioms	lie back and think of england v.	sırt üstü yatıp ingiltere'yi hayal etmek
120	Idioms	lie back and think of england v.	(kadın için) istenmeyen veya hoşa gitmeyen bir cinsel birlikteliği daha hoş düşüncelerle dikkatini dağıtarak sürdürmek
121	Idioms	lie back and think of england v.	kötü/istenmeyen bir duruma başka şeyler düşünerek dayanmak
122	Idioms	lie back and think of england v.	dişini sıkmak
123	Idioms	lie back and think of england v.	başka şeyler düşünerek dişini sıkmak
124	Idioms	lie back and think of england v.	zor veya istenmeyen bir durum karşısında hayallere dalmak
125	Idioms	shut (one's) eyes and think of england [uk] v.	gözlerini kapatıp ingiltere'yi düşünmek
126	Idioms	shut (one's) eyes and think of england [uk] v.	(kadın için) istenmeyen veya hoşa gitmeyen bir cinsel birlikteliği daha hoş düşüncelerle dikkatini dağıtarak sürdürmek
127	Idioms	shut (one's) eyes and think of england [uk] v.	kötü/istenmeyen bir duruma gözünü kapatıp/başka şeyler düşünerek dayanmak
128	Idioms	shut (one's) eyes and think of england [uk] v.	dişini sıkmak
129	Idioms	shut (one's) eyes and think of england [uk] v.	gözlerini yumup dişini sıkmak
130	Idioms	shut (one's) eyes and think of england [uk] v.	zor veya istenmeyen bir durum karışışında hayallere dalmak
131	Idioms	think more of v.	önemsemek
132	Idioms	think more of v.	değer vermek
133	Idioms	think more of v.	önem vermek
134	Idioms	not think much of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) gözü tutmamak
135	Idioms	not think much of (someone or something) v.	(birine/bir şeye) iyi gözle bakmamak
136	Idioms	not think much of (someone or something) v.	(biri/bir şey) hakkında olumsuz düşünceleri olmak
137	Idioms	not think much of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) pek beğenmemek
138	Idioms	not think of (something) v.	(bir şey) aklına gelmemek
139	Idioms	not think of (something) v.	(bir şeyi) düşünememek
140	Idioms	not think of (something) v.	(bir şeyi) belli bir şekilde düşünmemek/algılamamak
141	Idioms	not think of (something) v.	(bir şeyi) belli bir şekilde değerlendirmemek
142	Idioms	not think of (something) v.	(bir şeyi) hatırlamamak
143	Idioms	think (the) better of (one) v.	(biri) hakkında fikri değişmek
144	Idioms	think (the) better of (one) v.	(biri) gözüne girmek
145	Idioms	think (the) better of (one) v.	(birini) takdir etmek
146	Idioms	think (the) better of (one) v.	(biri) hakkındaki düşünceleri olumlu yönde değişmek
147	Idioms	think a great deal of (someone or something) v.	(biri/bir şey) hakkında iyi/olumlu düşünmek
148	Idioms	think a great deal of (someone or something) v.	(birine/bir şeye) iyi gözle bakmak
149	Idioms	think a great deal of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) takdir etmek
150	Idioms	think a lot of v.	hakkında iyi/olumlu düşünmek
151	Idioms	think a lot of v.	iyi gözle bakmak
152	Idioms	think a lot of v.	takdir etmek
153	Idioms	think highly of v.	hakkında iyi/olumlu düşünmek
154	Idioms	think highly of v.	iyi gözle bakmak
155	Idioms	think highly of v.	takdir etmek
156	Idioms	think well of v.	hakkında iyi/olumlu düşünmek
157	Idioms	think well of v.	iyi gözle bakmak
158	Idioms	think well of v.	takdir etmek
159	Idioms	think the world of v.	hakkında iyi/olumlu düşünmek
160	Idioms	think the world of v.	iyi gözle bakmak
161	Idioms	think the world of v.	takdir etmek
162	Idioms	think a lot of (someone or something) v.	(biri/bir şey) hakkında iyi/olumlu düşünmek
163	Idioms	think a lot of (someone or something) v.	(birine/bir şeye) iyi gözle bakmak
164	Idioms	think a lot of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) takdir etmek
165	Idioms	think better of something v.	bir şeyi tekrar düşünmek
166	Idioms	think better of something v.	bir şey hakkında bir daha düşünmek
167	Idioms	think better of something v.	bir şeyi tekrar düşünüp yapmamak/vazgeçmek
168	Idioms	think better of something v.	(tekrar) düşününce bir şeyden vazgeçmek
169	Idioms	think better of it/of doing something v.	bir şeyi yapmayı tekrar düşünmek
170	Idioms	think better of it/of doing something v.	bir şey yapmak konusunda bir daha düşünmek
171	Idioms	think better of it/of doing something v.	bir şeyi tekrar düşünüp yapmamak/vazgeçmek
172	Idioms	think better of it/of doing something v.	(tekrar) düşününce bir şeyi yapmaktan vazgeçmek
173	Idioms	think highly of (someone or something) v.	(biri/bir şey) hakkında iyi/olumlu düşünmek
174	Idioms	think highly of (someone or something) v.	(birine/bir şeye) iyi gözle bakmak
175	Idioms	think highly of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) takdir etmek
176	Idioms	think ill of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) kötümsemek
177	Idioms	think ill of (someone or something) v.	(biri/bir şey) hakkında kötü düşünmek
178	Idioms	think little of (someone or something) v.	(birine/bir şeye) değer vermemek
179	Idioms	think little of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) önemsiz saymak
180	Idioms	think little of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) hiçe saymak
181	Idioms	think little of (someone or something) v.	(biri/bir şey) hakkında iyi düşünmemek
182	Idioms	think little of (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) gözünde büyük bir iş olmamak
183	Idioms	think little of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) önemsiz saymak
184	Idioms	think little of (someone or something) v.	(birine/bir şeye) değer vermemek
185	Idioms	think much of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) gözü tutmak
186	Idioms	think much of (someone or something) v.	(birine/bir şeye) iyi gözle bakmak
187	Idioms	think much of (someone or something) v.	(biri/bir şey) hakkında olumsuz düşünceleri olmamak
188	Idioms	think much of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) beğenmek
189	Idioms	think nothing of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) hiçe saymak
190	Idioms	think nothing of (someone or something) v.	(biri/bir şey) hakkında iyi düşünmemek
191	Idioms	think nothing of (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) gözünde büyük bir iş olmamak
192	Idioms	think nothing of (someone or something) v.	(birine/bir şeye) değer vermemek
193	Idioms	think nothing of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) önemsiz saymak
194	Idioms	think nothing of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) önemsiz görmek
195	Idioms	think nothing of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) yok saymak
196	Idioms	think nothing of doing v.	yapmakta tereddüt etmemek
197	Idioms	think nothing of something/of doing something v.	bir şeyi/bir şey yapmayı normal görmek
198	Idioms	think nothing of something/of doing something v.	bir şey/bir şey yapmak kolay gelmek
199	Idioms	think nothing of something/of doing something v.	bir şey/bir şey yapmak zor gelmemek
200	Idioms	not think anything of something/of doing something v.	bir şeyi/bir şey yapmayı normal görmek
201	Idioms	not think anything of something/of doing something v.	bir şey/bir şey yapmak kolay gelmek
202	Idioms	not think anything of something/of doing something v.	bir şey/bir şey yapmak zor gelmemek
203	Idioms	think nothing of something v.	bir şeyi önemsememek
204	Idioms	think nothing of something v.	bir şeye dikkat etmemek
205	Idioms	think the world of (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı hayranlık beslemek
206	Idioms	think the world of (someone or something) v.	(birine/bir şeye) hayranlık duymak
207	Idioms	think the world of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) çok beğenmek
208	Idioms	think the world of (someone or something) v.	(birine/bir şeye) çok saygı duymak
209	Idioms	think the world of (someone or something) v.	(birine/bir şeye) çok değer vermek
210	Idioms	think well of (someone or something) v.	(biri/bir şey) hakkında iyi/olumlu düşünmek
211	Idioms	think well of (someone or something) v.	(birine/bir şeye) iyi gözle bakmak
212	Idioms	come to think of it expr.	aklıma gelmişken söyleyeyim
213	Idioms	close (one's) eyes and think of england expr.	gözlerini kapa ve ingiltere'yi düşün
Speaking
214	Speaking	when you're in army you got a lot of time to think n.	askerdeyken düşünecek çok vaktin oluyor
215	Speaking	I don't think her mother would approve of that expr.	annesinin bunu onaylayacağını sanmıyorum
216	Speaking	come to think of it expr.	aklıma gelmişken
217	Speaking	what do you think of that? expr.	bunun hakkında ne düşünüyorsun?
218	Speaking	think of a number expr.	bir sayı tut
219	Speaking	I think of you all day long expr.	bütün gün seni düşünüyorum
220	Speaking	I'm glad you think so highly of me expr.	beni bu kadar düşündüğüne çok sevindim
221	Speaking	what do you think of me? expr.	benim hakkımda ne düşünüyorsun?
222	Speaking	I gotta think of something expr.	benim bir şeyler düşünmem gerek
223	Speaking	does it make you think of your family? expr.	bu, sana aileni mi hatırlatır?
224	Speaking	I wouldn't think of living anywhere else expr.	başka hiç bir yerde yaşamayı düşünmem
225	Speaking	i think you've been under a lot of pressure recently expr.	bence son zamanlarda çok baskı altında kaldın
226	Speaking	what do you think of me? expr.	beni nasıl buluyorsun?
227	Speaking	come to think of it expr.	düşün bir kere
228	Speaking	come to think of it expr.	düşündüm de
229	Speaking	think nothing of it expr.	dert etme!
230	Speaking	i've had a lot of time to think expr.	düşünmek için çok vaktim oldu
231	Speaking	come to think of it expr.	düşün ki
232	Speaking	come to think of it expr.	hele bir düşün bakalım
233	Speaking	think out of the box expr.	farklı açıdan bak
234	Speaking	think out of the box expr.	farklı perspektiften yaklaş
235	Speaking	think out of the box expr.	farklı açıdan düşün
236	Speaking	think nothing of it! expr.	hiç lafını bile etme!
237	Speaking	come to think of it expr.	hazır aklıma gelmişken
238	Speaking	which one do you think shows the typical family of the future? expr.	hangisi geleceğin tipik ailesini gösteriyor sence?
239	Speaking	I always think of you expr.	hep seni düşünüyorum
240	Speaking	despite what you think of me expr.	hakkımda düşündüğün şeylere rağmen
241	Speaking	think of something disgusting expr.	iğrenç bir şey düşün
242	Speaking	think of something gross expr.	iğrenç bir şey düşün
243	Speaking	what kind of man do you think i am? expr.	ne tür bir adam olduğumu sanıyorsun?
244	Speaking	what do you think of him/her? expr.	onun hakkında ne düşünüyorsun?
245	Speaking	think nothing of expr.	önemli değil
246	Speaking	think nothing of it expr.	ne önemi var!
247	Speaking	what do you think of my talk? expr.	konuşmamı nasıl buldun?
248	Speaking	what do you think of that? expr.	ne dersin?
249	Speaking	come to think of it expr.	madem açtın konuyu
250	Speaking	why didn’t I think of it before? expr.	neden ben bunu daha önce düşünmedim?
251	Speaking	you think I come off of a banana boat? expr.	sen beni keriz mi zannettin?
252	Speaking	you think I come off of a banana boat? expr.	sen beni keriz mi sandın?
253	Speaking	I was trying to think of something to say expr.	söyleyecek bir şeyler bulmaya çalışıyordum
254	Speaking	think nothing of it expr.	söylemene bile değmez!
255	Speaking	I think you've got something of mine expr.	sanırım sende bana ait olan bir şey var
256	Speaking	I think you've got something of mine expr.	sanırım sende bana ait bir şey var
257	Speaking	I don't think of you that way expr.	sen benim tipim değilsin
258	Speaking	think nothing of it expr.	rica ederim ne demek!
259	Speaking	what do you think of me? expr.	sence ben nasıl biriyim?
260	Speaking	what do you think of this weather? expr.	(genelde sohbet başlatmak için söylenir) ee havalar nasıl?
Slang
261	Slang	think the sun shines out of somebody's arse [uk] v.	birisine körü körüne hayranlık beslemek
262	Slang	think the sun shines out of somebody's arse [uk] v.	birisine karşı zaafı olmak
263	Slang	think the sun shines out of somebody's backside [us] v.	birisine körü körüne hayranlık beslemek
264	Slang	think the sun shines out of somebody's backside [us] v.	birisine karşı zaafı olmak