History

to mean

Meanings of "to mean" with other terms in English Turkish Dictionary : 167 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	mean time to repair n.	ortalama onarım zamanı
2	General	mean everything to (me/him/her) v.	çok şey ifade etmek
3	General	come to mean v.	anlamına gelmek
4	General	come to mean v.	demeğe gelmek
5	General	not mean to do so v.	böyle olsun istememek
6	General	not mean to do so v.	böyle olmasını istememek
7	General	not mean to do so v.	böyle yapmak istememek
8	General	not mean to do so v.	öyle yapmak istememek
9	General	not mean to do so v.	öyle olmasını istememek
10	General	not mean to do so v.	öyle olsun istememek
11	General	be supposed to mean v.	...demek olmak
12	General	be supposed to mean v.	...anlamına gelmek
Phrasals
13	Phrasals	mean to v.	niyet etmek
14	Phrasals	mean to v.	niyetlenmek
15	Phrasals	mean to v.	istemek
16	Phrasals	mean to v.	niyetinde olmak
Colloquial
17	Colloquial	mean nothing to somebody v.	biri için hiçbir şey ifade etmemek
18	Colloquial	mean nothing to somebody v.	biri için önemli olmamak
19	Colloquial	mean nothing to somebody v.	biri için önemsiz olmak
20	Colloquial	mean nothing to somebody v.	biri için bir önemi olmamak
21	Colloquial	mean nothing to somebody v.	birinin sevdiği biri olmamak
22	Colloquial	mean nothing to somebody v.	birinin gözünde bir değeri olmamak
23	Colloquial	mean something (to someone) v.	(birine) iyi hissettirmek
24	Colloquial	mean something (to someone) v.	(birine) iyi gelmek
25	Colloquial	mean to (do something) v.	(bir şey yapmaya) niyet etmek
26	Colloquial	mean to (do something) v.	(bir şey yapmaya) niyetlenmek
27	Colloquial	mean to (do something) v.	(bir şey yapmak) istemek
28	Colloquial	mean to (do something) v.	(bir şey yapma) niyetinde olmak
29	Colloquial	mean to (do something) v.	(bir şey yapmak) zorunda olmak
30	Colloquial	mean to (one) v.	(biri) için önemli/değerli olmak
31	Colloquial	mean to (one) v.	(biri) için bir anlam ifade etmek
32	Colloquial	mean to (one) v.	(biri) için bir anlamı olmak
33	Colloquial	mean to do v.	yapmak istemek
34	Colloquial	mean to do v.	yapmaya niyetlenmek
35	Colloquial	mean to do v.	yapmaya niyet etmek
36	Colloquial	mean to do v.	yapma niyetinde olmak
37	Colloquial	mean to do v.	yapmak zorunda olmak
38	Colloquial	mean to say v.	kastetmek
39	Colloquial	mean to say v.	demeye çalışmak
40	Colloquial	mean to say v.	demek istemek
41	Colloquial	mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk] expr.	çok cimri
42	Colloquial	mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk] expr.	çok pinti
43	Colloquial	mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk] expr.	eli sıkı
44	Colloquial	mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk] expr.	eli cebine gitmeyen
45	Colloquial	mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk] expr.	günahını vermeyen
46	Colloquial	mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk] expr.	cebinde akrep olan
47	Colloquial	mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk] expr.	üç kuruşun/üçün beşin hesabını yapan
48	Colloquial	mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk] expr.	üç kuruşa tamah eden
49	Colloquial	(do) you mean to tell me (that) (something is the case)? expr.	bana (…) mi söylemeye çalışıyorsun?
50	Colloquial	(do) you mean to say (that) (something is the case)? expr.	(bir şey) mi demeye çalışıyorsun?
51	Colloquial	(do) you mean to say (that) (something is the case)? expr.	yani (bir şey) mi demek istiyorsun?
52	Colloquial	(do) you mean to say (that) (something is the case)? expr.	(bir şey olduğunu) mu ima ediyorsun?
53	Colloquial	(do) you mean to say (that) (something is the case)? expr.	yani (bir şey) mi diyorsun?
54	Colloquial	(do) you mean to say (that) (something is the case)? expr.	yani (bir şey) olduğunu mu söylüyorsun?
55	Colloquial	you mean to tell me something expr.	bir şey mi demeye çalışıyorsun?
56	Colloquial	you mean to tell me something expr.	bir şey mi kastediyorsun?
57	Colloquial	you mean to tell me expr.	bana (…) mi söylemeye çalışıyorsun?
58	Colloquial	you mean to tell me expr.	(…) mı demeye çalışıyorsun?
Idioms
59	Idioms	mean all the world to somebody v.	dünyalara değişmemek
60	Idioms	mean all the world to somebody v.	çok sevilmek
61	Idioms	mean all the world to somebody v.	her şeyden daha fazla sevilmek
62	Idioms	mean all the world to somebody v.	dünyalara bedel/değer olmak
63	Idioms	mean all the world to somebody v.	biri için çok kıymetli olmak
64	Idioms	be/mean (all) the world to somebody v.	dünyalara değişmemek
65	Idioms	be/mean (all) the world to somebody v.	çok sevmek
66	Idioms	be/mean (all) the world to somebody v.	her şeyden daha fazla sevmek
67	Idioms	be/mean (all) the world to somebody v.	dünyalara bedel/değer olmak
68	Idioms	be/mean (all) the world to somebody v.	biri için çok kıymetli/önemli/değerli olmak
69	Idioms	be/mean (all) the world to somebody v.	çok değer vermek
70	Idioms	mean the world to (someone) v.	dünyalara değişmemek
71	Idioms	mean the world to (someone) v.	çok sevmek
72	Idioms	mean the world to (someone) v.	her şeyden daha fazla sevmek
73	Idioms	mean the world to (someone) v.	dünyalara bedel/değer olmak
74	Idioms	mean the world to (someone) v.	biri için çok kıymetli/önemli/değerli olmak
75	Idioms	mean the world to (someone) v.	çok değer vermek
76	Idioms	mean the world to (someone) v.	dünya bir yana o bir yana
77	Idioms	mean the world to (someone) v.	minnettar olmak
78	Idioms	mean the world to (someone) v.	gönülden borçlu olmak
79	Idioms	mean the world to (someone) v.	çok teşekkür etmek
80	Idioms	mean the world to (someone) v.	dünyalara bedel/değer olmak
81	Idioms	mean the world to (someone) v.	biri için çok kıymetli/önemli/değerli/anlamlı olmak
82	Idioms	mean all the world to v.	dünyaya bedel olmak
83	Idioms	mean nothing to somebody v.	biri için hiçbir şey ifade etmemek
84	Idioms	mean nothing to somebody v.	biri için önemli olmamak
85	Idioms	mean nothing to somebody v.	biri için bir anlam ifade etmemek
86	Idioms	mean nothing to somebody v.	biri için önemsiz olmak
87	Idioms	mean nothing to somebody v.	biri için bir önemi olmamak
88	Idioms	mean nothing to somebody v.	birinin sevdiği biri olmamak
89	Idioms	mean nothing to somebody v.	birinin gözünde bir değeri olmamak
90	Idioms	mean the world to somebody v.	dünyalara değişmemek
91	Idioms	mean the world to somebody v.	çok sevmek
92	Idioms	mean the world to somebody v.	her şeyden daha fazla sevmek
93	Idioms	mean the world to somebody v.	biri için dünyalara bedel/değer olmak
94	Idioms	mean the world to somebody v.	biri için çok kıymetli/önemli/değerli olmak
95	Idioms	mean the world to somebody v.	dünyalar kadar sevmek
96	Idioms	mean the world to somebody v.	çok değer vermek
97	Idioms	mean nothing to (one) v.	(birine) hiçbir anlam ifade etmemek
98	Idioms	mean nothing to (one) v.	(biri) için hiçbir şey ifade etmemek
99	Idioms	mean nothing to (one) v.	(biri) için önemsiz olmak
100	Idioms	mean nothing to (one) v.	(biri) için bir önemi olmamak
101	Idioms	mean nothing to (one) v.	(biri) için önemli olmamak
102	Idioms	mean nothing to (one) v.	(birinin) gözünde bir değeri olmamak
103	Idioms	mean the world to (one) v.	(onun için) bir başka olmak
104	Idioms	mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk] expr.	çok cimri
105	Idioms	mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk] expr.	pintinin önde gideni
106	Idioms	mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk] expr.	canını alırsın parasını alamazsın
107	Idioms	mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk] expr.	günahını vermez
Speaking
108	Speaking	i don't mean to complain expr.	amacım şikayet etmek değil
109	Speaking	you do not mean anything at all to me expr.	benim için (artık) hiçbir anlam ifade etmiyorsun
110	Speaking	what does success mean to you? expr.	başarı senin için ne anlama geliyor?
111	Speaking	what does success mean to you? expr.	başarı senin ne için ne anlam ifade ediyor?
112	Speaking	it has to mean something expr.	bir anlamı olmalı
113	Speaking	I didn't mean to do it expr.	bunu yapmak istememiştim
114	Speaking	you mean a lot to me expr.	benim için değerlisin
115	Speaking	I didn't mean to say that expr.	ben öyle demek istemedim
116	Speaking	does this mean anything to you? expr.	bunun sizin için bir anlamı var mı?
117	Speaking	I don't mean to make a comparison expr.	benzetmek/ karşılaştırmak gibi olması
118	Speaking	does this mean anything to you? expr.	bu size bir şey ifade ediyor mu?
119	Speaking	I didn't mean to expr.	bunu yapmak istememiştim
120	Speaking	why does it mean so much to you? expr.	bu senin için neden bu kadar önemli?
121	Speaking	I didn't mean to do it expr.	bunu yapmak istemedim
122	Speaking	what's that supposed to mean? expr.	bu da ne demek oluyor?
123	Speaking	what is that supposed to mean? expr.	bu ne demek oluyor?
124	Speaking	I don't mean to intrude expr.	burnumu sokmak istemem
125	Speaking	does that mean anything to you? expr.	bunun senin için bir anlamı var mı?
126	Speaking	you mean nothing at all to me expr.	benim için (artık) hiçbir anlam ifade etmiyorsun
127	Speaking	what's that supposed to mean? expr.	bu da ne demek şimdi?
128	Speaking	what I intended to say; what I mean expr.	demek istediğim
129	Speaking	hope this doesn't mean something bad's going to happen expr.	hayırdır inşallah
130	Speaking	what is this supposed to mean expr.	ne demek şimdi bu
131	Speaking	I didn't mean to scare anybody expr.	kimseyi korkutmak istememiştim
132	Speaking	what's that supposed to mean? expr.	ne demek şimdi bu?
133	Speaking	I didn't mean to offend anyone expr.	kimseyi incitmek istememiştim
134	Speaking	I didn't mean to upset you expr.	niyetim sizi üzmek değildi
135	Speaking	I didn't mean to eavesdrop expr.	kulak misafiri olmak istemezdim
136	Speaking	I didn't mean to worry you expr.	seni endişelendirmek istememiştim
137	Speaking	I didn’t mean to wake you expr.	seni uyandırmak istemedim
138	Speaking	what does success mean to you? expr.	senin için başarının anlamı nedir?
139	Speaking	I didn't mean to make you wait expr.	sizi bekletmek istemezdim
140	Speaking	what does success mean to you? expr.	senin için başarı ne anlama geliyor?
141	Speaking	I don't mean to disrespect expr.	saygısızlık etmek istemedim
142	Speaking	you mean everything to me expr.	sen benim her şeyimsin
143	Speaking	what does success mean to you? expr.	senin için başarı nedir?
144	Speaking	what does success mean to you? expr.	senin için başarı neyi ifade ediyor?
145	Speaking	I don't mean to interrupt you expr.	sözünüzü kesmek istemem
146	Speaking	I didn't mean to get you involved in all this expr.	seni buna bulaştırmak istememiştim
147	Speaking	I didn't mean to scare you expr.	seni korkutmak istememiştim
148	Speaking	hope this doesn't mean something bad's going to happen expr.	umarım bu bir şeylerin kötüye gideceğine işaret etmiyordur
149	Speaking	I am being mean to you expr.	sana acımasız davranıyorum
Law
150	Law	take to mean v.	anlam çıkarmak
151	Law	take to mean v.	çıkarım yapmak
152	Law	take to mean v.	sonucuna varmak
153	Law	take to mean v.	varsaymak
Technical
154	Technical	mean time to repair n.	onarım için harcanan ortalama zaman
155	Technical	mean time to repair n.	ortalama tamır süresi
Computer
156	Computer	mean time to repair/restore n.	ortalama onarım süresi
157	Computer	mean time to repair n.	onarım için harcanan ortalama zaman
158	Computer	mean time to repair n.	ortalama tamir süresi
Informatics
159	Informatics	mean time to repair n.	ortalama onarım süresi
Telecom
160	Telecom	mean time to restore n.	arıza gidermek için gereken ortalama süre
161	Telecom	mean time to repair n.	ortalama tamir süresi
Aeronautic
162	Aeronautic	assessed mean time to failure n.	tahmini bozulma ortalama zamanı
Statistics
163	Statistics	regression to the mean n.	ortalamaya doğru regresyon
164	Statistics	regression to the mean n.	ortalamaya bağlanım
Slang
165	Slang	not mean jack shit to v.	anlam ifade etmemek
166	Slang	mean a hell of a lot to v.	büyük anlam ifade etmek
167	Slang	what the hell is that supposed to mean? expr.	bu da ne demek oluyor böyle?