turn out - Turkish English Dictionary
History

turn out

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "turn out" in Turkish English Dictionary : 42 result(s)

English Turkish
General
turn out v. tersyüz etmek
turn out v. olmak
turn out v. kapatmak
turn out v. boşaltmak
turn out v. söndürmek
turn out v. dışarı atmak
turn out v. çıkmak
turn out v. katılmak
turn out v. dışına dönmek
turn out v. sonuçlanmak
turn out v. meydana getirmek
turn out v. otlatmak için dışarıya çıkarmak
turn out v. çıkarmak
turn out v. kovmak
turn out v. üretmek
turn out v. yapmak
turn out v. imal etmek
turn out v. çoğaltmak
turn out v. sonuç vermek
turn out v. bir araya gelmek
turn out v. kesmek
turn out v. toplanmak
turn out v. (dolap vb) boşaltmak
turn out v. göndermek
turn out v. bir toplantıya katılmak veya oy kullanmak yahut oyunda yer almak üzere bir yere gitmek
Phrasals
turn out v. yataktan kalkmak
turn out v. (kemik) yerinden çıkmak
turn out v. görünmek
turn out v. gözükmek
turn out v. belirmek
turn out v. gelmek
turn out v. temizlemek
turn out v. dışa doğru yöneltmek
turn out v. özenle hazırlamak
turn out v. (vana ya da şalterden) kapatmak
turn out v. (grubu bir yerden) dışarıya çağırmak
turn out v. bitmek
turn out v. sonlanmak
turn out v. ortaya çıkmak
turn out v. zuhur etmek
Colloquial
turn out v. yataktan kalkmak
Trade/Economic
turn out v. üretmek

Meanings of "turn out" with other terms in English Turkish Dictionary : 94 result(s)

English Turkish
General
turn-out n. atları hazır at arabası
turn-out n. katılım
turn something out v. üretmek
turn out rotten v. çürük çıkmak
turn inside out v. tersine çevirmek
turn something out v. boşaltmak
turn inside out v. içini dışına çevirmek
turn out to be v. çıkmak
turn something out v. kesmek
turn inside out v. içini dışına çıkarmak
turn inside out v. tersyüz etmek
speak out of turn v. sırası gelmeden konuşmak
turn inside out v. ters çevirmek
speak out of turn v. yersiz konuşmak
turn out to be tasteless v. kabak çıkmak
turn somebody out v. yol vermek
turn out to be in the wrong v. haksız çıkmak
turn out to be right v. haklı çıkmak
turn out to be clear v. netlik kazanmak
turn out be somebody one knows before v. tanışık çıkmak
turn out be somebody one knows before v. tanış çıkmak
turn out to be profitable v. karlı çıkmak
turn out the lights v. ışıkları kapatmak
turn out to be a mafia v. mafyalaşmak
turn out badly v. kötü bir şekilde sonuçlanmak
turn out well v. iyi şekilde sonuçlanmak
turn out at advantage v. faydalı sonuç vermek
turn out to be a blessing in disguise v. sonu hayra çıkmak
turn out to be a blessing in disguise v. bir şerrin hayırla sonuçlanması
turn inside out for washing and ironing v. yıkamak ve ütülemek için (giysilerin) tersini çevirmek
turn out to be v. olduğu ortaya çıkmak
turn out to one's advantage v. birinin lehine dönmek
turn out to be v. olup çıkmak
out-of-turn adj. düşüncesiz
out-of-turn adj. patavatsız
out-of-turn adj. yersiz
out of turn adv. sırası gelmeden
out of turn adv. sıra dışı
out of turn adv. sıra beklemeden
out of turn adv. uygunsuz
out of turn adv. sırasız
out of turn adv. yersiz
out of turn adv. sıra dışında
Phrasals
turn out for v. (toplantıya vb) katılmak
turn (someone or an animal) out of something v. (bir yerden) çıkartmak
turn someone or an animal out v. (bir yerden) çıkartmak
turn (someone or something) out of (something or some place) v. (birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) çıkarmak
turn (someone or something) out of (something or some place) v. (birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) dışarı atmak
turn (someone or something) out of (something or some place) v. (birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) tahliye etmek
turn (someone or something) out of (something or some place) v. (birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) defetmek
turn (someone or something) out of (something or some place) v. (birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) attırmak
turn (someone or something) out of (something or some place) v. (birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) kovmak
turn out of v. -den çıkartmak
Phrases
turn on tune in drop out expr. lsd kullanımını özendiren bir slogan
Idioms
turn out like something v. böyle olmak
turn out like something v. (bir şey) gibi olmak
turn out like someone v. (birisi) gibi olmak
turn something inside out v. altını üstüne getirmek
turn someone out v. birisini kötü bir şeye (uyuşturucu/fahişelik) alıştırmak
turn some place inside out v. bir yeri didik didik aramak
speak out of turn v. üstüne vazife olmayan bir yerde konuşmak
talk out of turn v. yerli yersiz konuşmak
turn some place inside out v. (bir şeyi ararken) bir yerin altını üstüne getirmek
speak/talk out of turn v. (konuşarak/söz olarak vb) haddini aşmak
speak/talk out of turn v. üstüne vazife olmayan bir yerde konuşmak
turn out all right v. yolunda gitmek
speak out of turn v. yerli yersiz konuşmak
turn somebody out to grass v. birini emekli etmek
turn somebody out to grass v. birini emekliye ayırmak
turn somebody out to grass v. birini emekli olmaya zorlamak
turn somebody out to grass v. birini ıskartaya çıkarmak
turn (something) out to grass v. (hayvanı/hayvanları) çayıra salmak
turn (something) out to grass v. (hayvanı/hayvanları) otlatmak
turn (someone) out to grass v. (birini) emekli etmek
turn (someone) out to grass v. (birini) emekliye ayırmak
turn (someone) out to grass v. (birini) emekli olmaya zorlamak
turn (someone) out to grass v. (birini) ıskartaya çıkarmak
turn (something) out to grass v. (bir şeyi) ıskartaya çıkarmak
turn (something) out to grass v. (bir şeyi) yenisiyle değiştirmek
do something out of turn v. bir şeyi sırasını beklemeden yapmak
do something out of turn v. bir şeyi sırası gelmeden yapmak
do something out of turn v. yersiz bir şey yapmak
do something out of turn v. düşüncesizce bir şey yapmak
do something out of turn v. patavatsızca bir şey yapmak
do something out of turn v. uygunsuz bir şey yapmak
turn out to be (someone or something) v. (biri/bir şey) çıkmak
turn out to be (someone or something) v. (biri/bir şey) olduğu ortaya çıkmak
Speaking
i spoke out of turn expr. haddimi aştım
Trade/Economic
turn-out n. grev
Politics
these possibilities and circumstances may turn out to be extremely unfavourable expr. bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir
Technical
turn-out lane n. cep yol
Traffic
turn-out n. (yolda) cep
Railway
turn-out n. makas
Agriculture
turn-out n. mahsul