ufak - Turkish English Dictionary
History

ufak



Meanings of "ufak" in English Turkish Dictionary : 43 result(s)

Turkish English
Common Usage
ufak little adj.
ufak small adj.
General
ufak bit n.
ufak trivial adj.
ufak trifling adj.
ufak insignificant adj.
ufak petite adj.
ufak petit adj.
ufak lil (little) adj.
ufak minor adj.
ufak diminutive adj.
ufak inconsiderable adj.
ufak light adj.
ufak puny adj.
ufak scrubby adj.
ufak exiguous adj.
ufak small adj.
ufak lilliputian adj.
ufak tiddy [dialect] adj.
ufak lite [dialect] adj.
ufak minuscular adj.
ufak young adj.
ufak pintsize adj.
ufak peedie [scotland] adj.
ufak peerie [dialect] [uk] adj.
ufak peewee adj.
ufak fine adj.
ufak scrub adj.
ufak scrunty adj.
ufak fribble adj.
ufak fribbling adj.
ufak niche adj.
ufak pocket-size adj.
ufak pocket-sized adj.
ufak lepto- pref.
ufak lept- pref.
Colloquial
ufak kid adj.
Trade/Economic
ufak petty adj.
Technical
ufak small adj.
British Slang
ufak lickle adj.
ufak dinky adj.
ufak ickle adj.
ufak biddy adj.

Meanings of "ufak" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
Common Usage
ufak yastık pad n.
ufak bir çubuğun ucuna takılı hidrofil pamuk swab n.
General
ufak yanlış slip n.
ufak halı scatter rug n.
ufak köy hamlet n.
ufak çukur dint n.
ufak yaprakçık leaflet n.
ufak iğ bobbin n.
ufak tefek ev işi chore n.
ufak parça knob n.
ufak bir belirti suspicion n.
ufak masa tabula n.
ufak papağan budgerigar n.
ufak itiraz quibble n.
ufak yumru tuber n.
ufak benek speckle n.
önü açık ufak göz (yazıhanede/dolapta) cubbyhole n.
ufak tekerlek trundle n.
ufak parça shred n.
ufak açıklık chink n.
ufak işlerle uğraşma pettiness n.
en ufak her şey every jot and tittle n.
ufak köpek dogy n.
ufak para small change n.
sinir bozucu ufak bir şey pinprick n.
ufak oyuncak trinket n.
ufak çukur dent n.
şamkurabiyesine benzeyen bir tür ufak ekmek muffin n.
(çoğul kullanılır) ufak ayrıntılar minutiae n.
iki kişilik ufak çadır pup tent n.
güney afrika'da ufak tepe kopje n.
ufak balık (yem olarak kullanılabilen) minnow n.
ufak hediye (bir davete katılanlara verilen) favor n.
ufak ve zayıf kalmışlık puniness n.
ufak gemi filosu squadron n.
ufak tefek şeyler oddments n.
ufak kahve fincanı demitasse n.
ufak parça scrap n.
ufak balta hatchet n.
benekli ufak at pinto n.
ufak evde oturan cottager n.
ufak su perisi nix n.
ufak ve düz bıçak scalpel n.
ufak kamp karavanı camper n.
ufak bir ihtimal a long shot n.
ufak levye (hırsızların kullandığı) jimmy n.
ufak tefek şeyler odds and ends n.
ufak pota cupel n.
çok ufak tatarcık olma punkiness n.
kucağa alınan ufak köpek lap dog n.
ufak çekirdek pip n.
ufak çadır pup tent n.
ufak delik puncture n.
en ufak hiçbir şey not one tittle n.
ufak tefek kadın petite n.
ufak çivi tack n.
müşterilerinin bar gibi bir tezgahın önünde oturduğu ufak lokanta snack bar n.
ufak yağ fıçısı firkin n.
ufak ve yuvarlak bir tür hamur işi scone n.
ufak şikayet quibble n.
hücre gibi ve kapısız ufak oda alcove n.
ufak lokma nibble n.
ufak ejder dragonet n.
ufak mutfak kitchenette n.
ufak soğan eschalot n.
ufak akıntı dribble n.
ufak para copper n.
ufak diken prickle n.
ufak leke speck n.
ufak kasa strongbox n.
çok ufak arpacıksoğanı pearl onion n.
çok ufak bir delil a scrap of evidence n.
ufak at nag n.
ufak kar pickings n.
ufak süpürge whisk broom n.
ufak şey dingbat n.
ufak kule turret n.
ufak köpek dogie n.
ufak bardak noggin n.
ufak yapılı kimse midget n.
ufak tefek eşyalar sundries n.
ufak papağan budgie n.
ufak yaprak leaflet n.
ufak şişe vial n.
ufak işlerle uğraşan tip pettifogger n.
ufak tefek şey odds and ends n.
ufak bostan kirpisi erinaceus europaeus n.
ufak demet wisp n.
ufak halka ringlet n.
ufak bir olasılık a remote chance n.
ufak ayrıntılar minutiaes n.
ufak ben lentigo n.
çok ufak parça fleck n.
ufak şey minim n.
ufak anlaşmazlık tiff n.
çok ufak peewee n.
ufak top pellet n.
un ufak olmuş broken into pieces n.
ufak kanguru wallaby n.
ufak şey little n.
ufak parça snippet n.
ufak sürahi biçiminde sütlük cream pitcher n.
ufak kertenkele eft n.
ufak ilave makeweight n.
yelkenli ufak gemi lugger n.
uzun kuyruklu ufak tefek bir asya maymunu langur n.
ufak şişe phial n.
ufak tefek şey sundries n.
ufak kaza mishap n.
ufak lokanta grill n.
ufak değişiklik minor change n.
ufak at bidet n.
ufak süslerin oluşturduğu aşırılık (evin iç dekorasyonunda) froufrou n.
ufak ispanya beygiri jennet n.
kırılmış ufak bir parça fraction n.
ufak süs eşyaları a piece of money n.
ufak tefek süs kickshaw n.
ufak tefek şeyler sundries n.
ufak hırsızlık petite larceny n.
ufak servet narrow fortune n.
ufak boğum nodule n.
ufak tefek şey geegaw n.
ufak binek atı nag n.
ufak kusurlar arayan nitpicker n.
ufak tefek kusurlar üstünde duran niggler n.
ufak yumru nubble n.
ufak lokma nybble n.
sprey boyada ufak kraterler orange peeling n.
ufak detay small detail n.
ufak pencere fenestral n.
ufak yassı parça flake n.
ufak süs eşyaları bric-a-brac n.
ufak biblo knick-knacks n.
ufak tefek işlerde becerikli olan kimse odd-job man n.
ufak çan sesi ting-a-ling n.
ufak dedikodu tittle-tattle n.
ufak olan bean n.
taneli ufak meyva berry n.
bir çeşit ufak karanfil pink n.
yanal ufak alan nook n.
bir tür ufak portakal satsuma n.
ufak tefek şeyler stuff n.
ufak tefek şeyler whatchamacallit n.
ufak tefek şeyler whatsis n.
ufak değişiklikler small changes n.
ufak kitabevi bookstand n.
ufak parça morsel n.
(küçük/ufak) havai fişek bottle rocket n.
kontratın en ufak/ince ayrıntısı every last detail of the contract n.
ufak bir ayrıntı a minor detail n.
ufak çocuk the little boy n.
ufak bahisçi dime bettor n.
ufak halı/kilim throw rug n.
ufak tefek kabadayı bantam n.
ufak spot baby spot n.
ufak süs eşyaları bric a brac n.
ufak bilgi factoid n.
ufak detaylar small details n.
ufak detaylar petty details n.
ufak detaylar minutia n.
amerikan bar tarzı ufak amerikan restaurantı lunch counter n.
amerikan bar tarzı ufak amerikan restaurantı luncheonette n.
ufak hediye (bir davete katılanlara verilen) favour n.
ufak levye (hırsızların kullandığı) jemmy n.
önü açık ufak göz (yazıhanede/dolapta) cubby-hole n.
yelkenli ufak gemi jugger n.
ufak çapta hadise/olay minor incident n.
(okulda verilen) ufak ceza order mark (school, brit) n.
irlanda'ya özgü ufak tekne/bot currach n.
ufak üs small base n.
ufak bir sıyrık a little flesh wound n.
ufak/küçük parça shred n.
ufak/küçük parça smidge n.
ufak/küçük parça smidgen n.
ufak/küçük parça whit n.
ufak/küçük parça smidgin n.
ufak/küçük parça iota n.
ufak/küçük parça smidgeon n.
ufak/küçük parça scintilla n.
ufak/küçük parça tittle n.
(çerez vb ikramında kullanılan) ufak cam veya seramik kase ramekin n.
(çerez vb ikramında kullanılan) ufak cam veya seramik kase ramequin n.
(çerez vb ikramında kullanılan) ufak cam veya seramik kase bouillon bowl n.
ufak değişiklik minor revision n.
ufak revizyon minor revision n.
ufak depo şeklindeki bisiklet saklama yeri bike shed n.
ufak depo şeklindeki bisiklet saklama yeri bicycle shed n.
ufak kulübe cabinet n.
babasının küçük/ufak canavarı daddy's little monster n.
ufak yaralanma small injury n.
ufak robotlar nanobots n.
ufak kalıp sabun tablet n.
küçük tamiratlar yapmak için masanın üzerine monte edilebilen ufak örs table anvil n.
ufak bir kavga veya tartışma skirmish n.
ufak şarap tadım kadehi taster n.
ufak şarap tadım kadehi tastevin n.
ufak şarap tadım kadehi taster n.
ufak şarap tadım kadehi tastevin n.
ufak şarap tadım kadehi taster n.
ufak şarap tadım kadehi tastevin n.
ufak gösteri act n.
çay ve benzeri içeceklerin yanında ufak tefek atıştırmalıklar servis edilen lokanta teashop n.
çay ve benzeri içeceklerin yanında ufak tefek atıştırmalıklar servis edilen lokanta tearoom n.
(şarkı, şiir vb.) akılda kalan ufak kısım catch n.
kutlama ve tiyatrolarda ateşlenen ufak top chamber [obsolete] n.
ufak kasaba tank town n.
ufak parça nip n.
ufak hata nit n.
ufak bardak nog [dialect] n.
ufak tefek hediyelik eşyalar satan dükkan novelty shop n.
ufak tefek nesnelerin konduğu kutu tidy n.
ufak çivi tingle n.
ufak bir kazığa sopalarla vurarak oynanan bir çocuk oyunu tip cheese n.
ufak çıkıntı tonguelet n.
diş benzeri ufak çıkıntı toothlet n.
ufak fincan tot n.
ufak bardak tot n.
makyaj malzemelerinin konduğu ufak kutu train case n.
çeşitli ufak tefek eşyalar tricks n.
ufak kutu trousse n.
çenedeki ufak sakal tuft n.
ufak püskül tuftlet n.
acı verici ufak yaralanma tweak n.
ufak yuva alveolus n.
ufak yuva alveole n.
ufak dolap ambry [dialect] n.
ufak dolap aumbry [dialect] n.
ufak hoşgörü a grain of allowance n.
ufak manşet bank n.
daha büyük bir işten önce tamamlanması gereken ufak, nispeten önemsiz işler yak shaving n.
ufak not jotting n.
ufak ev köpeği lap dog n.
ufak yük jag n.
ufak porsiyon jag n.
ufak çanta sachel n.
ufak torba sachel n.
acil durumlar veya ufak yaralanmalara müdahale eden tıbbi kuruluş urgicenter n.
narin/ufak tefek kişi veya şey wisp n.
ufak kadeh içki half [scotland] n.
izci erkek çocukların evlerin kapılarını çalıp ufak işler yaparak cüzi miktarda para aldığı bir bağış toplama etkinliği bob-a-job n.
kozmetik ve mücevher gibi küçük eşyaları taşımaya yarayan ufak dekoratif kutu minaudière n.
ufak olma minorship n.
(özellikle çocuklarda) ufak yaralanma bubu [dialect] n.
içki karşılığında barda veya meyhanede ufak tefek işler yapan kimse mopstick [us] n.
ufak parça morceau n.
ufak rahatsızlık hurry [dialect] n.
ufak kimse lilliput n.
çok ufak kimse lilliputian n.
ufak tefek görünen kimse lilliputian n.
ufak parça glim [scotland] n.
atmosfer buharının sıfır derecenin altında yoğunlaşması ile soğuk yüzeyin ufak buz kristalleri ile kaplanması rind n.
ufak yüzük ringlet n.
ufak tefek işlerde becerikli kimse choreman n.
ufak tefek kimse dapperling n.
ufak tefek kimse diminutive n.
aşırı ufak olma diminutiveness n.
darbe sonucu oluşan ufak çukur dinge n.
ufak dırdır grundle n.
ufak tefek işler yapan kimse hob-jobber [dialect] [uk] n.
ufak tefek işler yapma hob-jobbing [dialect] [uk] n.
sevimli ve ufak çocuk munchkin n.
ufak tefek işler yapan kimse odd-job man n.
ufak tefek işler yapan kimse odd-jobman n.
ufak tefek işler yapan kimse odd-man [uk] n.
ufak tefek şeyler oddment n.
ufak tefek şeyler omnium gatherum n.
ufak binek atı rouncy n.
ufak tefeklik runtiness n.
ufak taviz inch n.
ufak parça colp n.
ufak ve hantal ticaret gemisi crare n.
en ufak domuz dilling [dialect] [uk] n.
ufak tefek kalıntı dreg n.
yüzeye serpilen ufak miktar dusting n.
vurma veya bastırma yoluyla oluşan ufak yüzey çöküntüsü indenture n.
ufak parça pick [dialect] n.
(peri, cüce, elf gibi) ufak tefek tip pigwidgeon [rare] n.
(okçuluk) yay üzerindeki ufak düğüm pin n.
ufak yağ fıçısının yarısına eşdeğer bir hacim birimi pin n.
ufak para miktarı pin money n.
ufak ışık parıltısı pink n.
kısa vadeli ufak çıkarlar peşinde kimse politician n.
türünün ufak örneği pony n.
sırlı ve çinili ufak karo galletyle [obsolete] n.
ufak işler yapan hırsız pack rat [dialect] n.
ufak okuma gözlüğü clerics n.
asayişi sağlayıp bazı ufak yargı görevleri bulunan devlet memuru constable n.
masa oyunlarında pul olarak kullanılan ufak cisim counter n.
esas mührün sırtındaki daha ufak mühür counter n.
kancalı ufak alet crotchet [obsolete] n.
gemide bulunan ufak gözetleme platformu crow's-nest n.
kupa biçimli ufak çukur cupule n.
kimono kuşağına takılan ufak işlemeli kutu inro n.
seyirciye programlar dağıtıp ufak işler yapan tiyatro görevlisi page n.
kesilmemiş ufak kömür parçası panel [obsolete] n.
iskoç-ingiliz sınırında yer alan ufak bir ortaçağ kulesi peel n.
iskoç-ingiliz sınırında bulunan ufak bir tahkimat kulesi peel tower n.
ufak dandik bilye peewee [dialect] n.
ufak dandik bilye pewee [dialect] n.
(bazı oyunlarda) havaya atılan ufak nesne pitcher n.
para değeri olan ufak disk plaque n.
ufak taverna potshop [obsolete] n.
ufak meyhane potshop [obsolete] n.
ufak bar potshop [obsolete] n.
ufak birahane potshop [obsolete] n.
çok sayıda ufak nesneyle süsleme powdering n.
ayin esnasında çalınan ufak kilise çanı sance-bell n.
ufak kabin coop n.
tek kullanımlık ufak karton kutuda satılan dondurma dixie cup [us] n.
ufak hackney arabası fiacre n.
ufak tefek süs fillip n.
ufak ekleme finishing touch n.
ufak eklemeler finishing touches n.
ufak rahatsızlık flea bite n.
ufak miktar fleabite n.
ufak rahatsızlık flea-bite n.
ufak miktar flow [scotland] n.
ufak detay flyspeck n.
ufak drenaj kanalı gaw [scotland] n.
ufak parça ort n.
ufak kısım particle n.
tanecikleştirme ile yapılan ufak topak prill n.
karşılıklı yaprakları ve ufak yanal çiçekleri olan bir amerika çalısı privet n.
ufak kavga scarmage n.
ufak kısım schtik n.
ufak şey scrunt [scotland] n.
ufak sembollerin yan yana getirilmesi ile yapılmış dekor semé n.
ufak sembollerin yan yana getirilmesi ile yapılmış dekor semée n.
ufak el çabukluğu numarası shtickl n.
ufak el çabukluğu numarası schtikl n.
ufak el çabukluğu numarası shtikl n.
kapı yanındaki ufak pencere sidelight n.
dosyalama veya dizinleme için kart veya dosyanın kenarına tutturulan çıkıntılı ufak etiket signal n.
ufak klips skiver [dialect] n.
ufak porsiyonlar smalls n.
ufak sayı smatter n.
ufak öbek smatter n.
ufak öbek smattering n.
kokulu madde içeren ufak şişe smelling bottle n.
ufak miktar snap n.
ufak tefek kimse snipper-snaper n.
fasulyeyi andıran ufak dolgu malzemesi bean n.
bir tür ufak ve yuvarlak kar ayakkabısı bear paw n.
bir tür ufak ve yuvarlak kar ayakkabısı bear-paw n.
temel nota veya tondan önce gelen ufak süsleme notası beat [obsolete] n.
şakağa düşürülen ufak bukle beaucatcher n.
ufak benzinli motor putt-putt n.
ufak sandık pyx n.
ufak kasa pyx n.
ufak miktar spoonful n.
ufak bir heykelcik/figür içeren bir tür şeffaf mermer sulphide n.
silik ve ufak gökkuşağı sundog n.
genellikle yalnızca yeşil ve kırmızı renklerinden oluşan ufak gökkuşağı supernumerary rainbow n.
ufak çaplı (sorun) pinprick n.
ufak performans sideshow n.
ufak çaplı iş minnow n.
ufak ev ofisi soho n.
ufak tefek işler yapmak job v.
un ufak etmek crumble st finely v.
ufak şeyler yüzünden telaşa düşmek fuss v.
bir plan veya sistemdeki ufak tefek pürüzleri düzeltmek work out the kinks v.
ufak çukur açmak dint v.
ufak çapta bir yalan söylemek fudge v.
ufak gruplara bölünmek splinter v.
kesik ve tiz bir sesle havlamak (ufak köpek) yip v.
ufak bir hile yapmak fudge v.
ufak tefek işlerle meşgul olmak putter about v.
en ufak bir fikri olmamak not to have the faintest idea v.
ufak işlerle oyalanmak potter about v.
ufak bir kabahati mesele yapıp büyük bir yanlışa aldırmamak strain at a gnat and swallow a camel v.
ufak adımlarla kırıta kırıta yürümek mince v.
ufak işlerle oyalanmak potter v.
un ufak etmek smash to smithereens v.
ile uğraşmak (cüzi şeyler/ufak kusurlar) niggle about v.
üzerinde durmak (cüzi şeyler/ufak kusurlar) niggle over v.
ufak tefek ayak işlerine girmek get odd jobs that pay v.
un ufak olmak be broken into pieces v.
ufak levye ile açmak (hırsızların kullandığı) jimmy v.
havlamak (ufak köpek kesik ve tiz bir sesle) yap v.
üzerinde durmak (cüzi şeyler/ufak kusurlar) niggle about v.
un ufak olmak crumble v.
ufak gruplara bölmek splinter v.
ile uğraşmak (cüzi şeyler/ufak kusurlar) niggle over v.
un ufak etmek pulverize v.
ufak meseleleri sorun yapmak fuss v.
batmak (ufak diken vb) prickle v.
ufak tefek kusurlar üstünde durmak niggle v.
ufak kusurlar aramak nitpick v.
ufak tefek işlerle uğraşmak potter about v.
ufak tefek düzeltmeler yapmak tweak v.
ufak tefek modellik yapmak be modeling a few things v.
biri hakkında ufak bir araştırma yapmak do a little research about someone v.
dizde ufak bir rol oynamak have a small part on a tv show v.
un ufak etmek pulverise v.
ufak levye ile açmak (hırsızların kullandığı) jemmy v.
ufak ya da önemsiz ayrıntılar üzerinde fazlasıyla durmak niggle v.
ufak ya da önemsiz ayrıntılar üzerinde fazlasıyla durmak squabble v.
ufak ya da önemsiz ayrıntılar üzerinde fazlasıyla durmak bicker v.
ufak ya da önemsiz ayrıntılar üzerinde fazlasıyla durmak quibble v.
ufak ya da önemsiz ayrıntılar üzerinde fazlasıyla durmak brabble v.
ufak ya da önemsiz ayrıntılar üzerinde fazlasıyla durmak pettifog v.
ufak artış shallow increase v.
herhangi bir sürece ya da ürüne etki eden ufak problemleri çözmek work out the bugs v.
ciltte ufak bir kesit açmak scarify v.
ufak porsiyonlarda vermek niggle v.
ufak ısırık almak nib [dialect] v.
ufak işlerle oyalanmak tiddle v.
ufak adımlarla gitmek tip [brit] v.
un ufak etmek to-brest v.
ufak ve düzensiz ilerlemeler kaydetmek toddle v.
ufak rötuşlar yapmak touch v.
çok ufak parçacıklara bölmek atomise v.
bir bütün yerine ufak birimler biçiminde görmek veya davranmak atomise v.
çok ufak parçacıklara bölmek atomize v.
bir bütün yerine ufak birimler biçiminde görmek veya davranmak atomize v.
ufak tefek şeyler serpmek bepepper v.
ufak dalgalar halinde akmak lap v.
ufak dalgalar halinde çarpmak lap v.
en ufak ayrıntılara girmek vex v.
ufak meselelerde didişmek haggle v.
ufak tefek işler yaparak kazanmak chore v.
ufak bir çukur oluşturmak dinge [dialect] [uk] v.
ufak tefek işler yapmak hob-job [dialect] [uk] v.
ufak damlalarla ıslatmak drizzle v.
(ufak bıçakla, kesme makinesiyle) parçalar kesmek click v.
nispeten ufak iç grup oluşturmak ingroup v.
(çimenlikten) ufak parçalar almak core v.
un ufak olmak corrade v.
ufak bir dokunuşla düzeltmek fine-tune v.
ufak bir karşılık vermek scantle v.
ufak detaylarla süslemek prettify v.
ufak motorlu araca binmek putt-putt v.
ufak çapta bir yalan söylemek snudge v.
en ufak ayrıntısına kadar denetlemek micromanage v.
en ufak ayrıntısına kadar denetlemek micromanage v.
en ufak tiniest adj.
çok ufak minute adj.
ufak tefek trivial adj.
ufak ve ince yapılı slight adj.
ufak bir çocuk gibi infantile adj.
ufak bir gruba özgü esoteric adj.
en ufak slightest adj.
ufak bir parça a patch of adj.
ufak tefek small and short adj.
ufak delikli foraminated adj.
en ufak least adj.
çok ufak miniature adj.
çok ufak microscopic adj.
en ufak bir … shadow of adj.
ufak tefek small adj.
ufak tefek slender adj.
ufak tefek unimportant adj.
hissedilemeyecek kadar ufak insensible adj.
ufak (bir bahane) slight adj.
çabuk kızan (ufak şeylere) testy adj.
ufak parça small adj.
en ufak merest adj.
ufak yumrularla dolu nubbly adj.
ufak ayrıntıları insanı çok uğraştıran niggling adj.
ufak tefek footling adj.
daha ufak scrubbier adj.
en ufak scrubbiest adj.
ufak ayrıntıları insanı çok uğraştıran (iş) niggling adj.
ufak çapta small-time adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan nettlesome adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan cranky adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan peevish adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan fractious adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan irritable adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan tetchy adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan pettish adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan testy adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan peckish adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan petulant adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan techy adj.
ufak tefek petty adj.
ufak tefek diminutive adj.
çok ufak subminiature adj.
ufak tefek minor adj.
ufak tefek/incir çekirdeğini doldurmaz (şeyler) sweet adj.
çok ufak skimpy adj.
ufak tefek elf-like adj.
ufak tefek elflike adj.
ufak tefek bantam adj.
un ufak olan crumby adj.
ufak tefek sawn-off adj.
ufak tefek pint-sized adj.
ufak tefek pint-size adj.
ufak tefek runty adj.
ufak tefek sawed-off adj.
ufak bir gruba özgü rarefied adj.
ufak yığınlara benzeyen acervuline adj.
ufak tefek naggy adj.
ufak tefek nice [obsolete] adj.
ufak diş benzeri çıkıntıları olan toothleted adj.
ufak tefek twiddly adj.
çok ufak parçacıklara bölünmüş atomical adj.
aşırı derecede ufak bir gruba özgü ultrararefied adj.
ufak tefek base adj.
ufak tefek wisplike adj.