History

ufak şey

Meanings of "ufak şey" in English Turkish Dictionary : 4 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	ufak şey	dingbat n.
2	General	ufak şey	minim n.
3	General	ufak şey	little n.
4	General	ufak şey	scrunt [scotland] n.

Meanings of "ufak şey" with other terms in English Turkish Dictionary : 27 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	en ufak hiçbir şey	not one tittle n.
2	General	ufak tefek şey	odds and ends n.
3	General	ufak tefek şey	sundries n.
4	General	en ufak her şey	every jot and tittle n.
5	General	sinir bozucu ufak bir şey	pinprick n.
6	General	ufak tefek şey	geegaw n.
7	General	narin/ufak tefek kişi veya şey	wisp n.
Phrases
8	Phrases	yapman gereken en ufak şey	the (very) least you can/could do expr.
Colloquial
9	Colloquial	ufak tefek önemsiz şey	small beer n.
10	Colloquial	ufak tefek şey	googaw n.
11	Colloquial	(bir şey) hakkında en ufak bir bilgi	a whiff of (something) n.
12	Colloquial	bir şey hakkında ufak bir bilgi	whiff of something n.
13	Colloquial	bir şey hakkında en ufak bir bilgi	whiff of something n.
14	Colloquial	en küçük/ufak şey	tiniest thing n.
Idioms
15	Idioms	en ufak esintide sönebilecek bir mum ışığına benzer şey veya durum	candle in the wind n.
16	Idioms	en ufak/küçük şey	least little thing n.
17	Idioms	en ufak bir şey	littlest thing n.
18	Idioms	(biri/bir şey) hakkında birkaç ufak bilgi	thing or two (about someone or something) n.
19	Idioms	(biri/bir şey) hakkında birkaç ufak tavsiye/görüş/eleştiri	thing or two (about someone or something) n.
20	Idioms	(biri veya bir şey hakkında) ufak tefek şeyler öğrenmek	find out a thing or two (about someone or something) v.
21	Idioms	çok pahalı bir şey alıp ufak harcamalardan kaçınmak	spoil the ship for a hap'orth of tar v.
22	Idioms	(birinin) yapması gereken en ufak şey	the least (one) could do v.
23	Idioms	(bir şey hakkında) en ufak bir bilgisi/fikri olmak	have a clue (about something) v.
24	Idioms	ufak çapta bir şey yapmak	do something in a small way v.
25	Idioms	ufak/kısa (bir şey)	slip of a (something) adj.
Speaking
26	Speaking	konuştuğun şey hakkında en ufak bir fikrim yok	I haven't the faintest idea what you're talking about expr.
Slang
27	Slang	en ufak bir değeri olmayan şey	a tinker's curse n.