History

uydurma

Meanings of "uydurma" in English Turkish Dictionary : 88 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	uydurma	fabrication n.
General
2	General	uydurma	fabrication n.
3	General	uydurma	adjustment n.
4	General	uydurma	figment n.
5	General	uydurma	untruth n.
6	General	uydurma	falsification n.
7	General	uydurma	superstition n.
8	General	uydurma	arranging n.
9	General	uydurma	invention n.
10	General	uydurma	tuning n.
11	General	uydurma	tosh n.
12	General	uydurma	concoction n.
13	General	uydurma	gold brick n.
14	General	uydurma	canard n.
15	General	uydurma	flam n.
16	General	uydurma	fitting n.
17	General	uydurma	fiction n.
18	General	uydurma	making up n.
19	General	uydurma	improvisation n.
20	General	uydurma	apocrypha n.
21	General	uydurma	cardboard box n.
22	General	uydurma	fib n.
23	General	uydurma	tarradiddle n.
24	General	uydurma	adaptation n.
25	General	uydurma	accommodation n.
26	General	uydurma	conformation n.
27	General	uydurma	fit n.
28	General	uydurma	matching n.
29	General	uydurma	improvization n.
30	General	uydurma	adjustage n.
31	General	uydurma	untruism n.
32	General	uydurma	untruthfulness n.
33	General	uydurma	mistruth n.
34	General	uydurma	business n.
35	General	uydurma	old wives' tale n.
36	General	uydurma	fantom n.
37	General	uydurma	superstitiousness n.
38	General	uydurma	surmise [obsolete] n.
39	General	uydurma	untruthful adj.
40	General	uydurma	apocryphal adj.
41	General	uydurma	fabulous adj.
42	General	uydurma	colorable adj.
43	General	uydurma	mythical adj.
44	General	uydurma	fake adj.
45	General	uydurma	fabled adj.
46	General	uydurma	fictitious adj.
47	General	uydurma	mendacious adj.
48	General	uydurma	quack adj.
49	General	uydurma	fictive adj.
50	General	uydurma	factitious adj.
51	General	uydurma	improvised adj.
52	General	uydurma	false adj.
53	General	uydurma	untrue adj.
54	General	uydurma	invented adj.
55	General	uydurma	contrived adj.
56	General	uydurma	improvisational adj.
57	General	uydurma	improvisatory adj.
58	General	uydurma	trumped up adj.
59	General	uydurma	farfetched adj.
60	General	uydurma	fictional adj.
61	General	uydurma	fabricated adj.
62	General	uydurma	made-up adj.
63	General	uydurma	factoid adj.
64	General	uydurma	colourable adj.
65	General	uydurma	improvizational adj.
66	General	uydurma	affected adj.
67	General	uydurma	lumpen adj.
68	General	uydurma	paper-thin adj.
69	General	uydurma	phantom adj.
70	General	uydurma	slanter [australia] adj.
71	General	uydurma	supposed adj.
72	General	uydurma	suppositious adj.
73	General	uydurma	supposititious adj.
Colloquial
74	Colloquial	uydurma	bogus beef n.
75	Colloquial	uydurma	hoax n.
76	Colloquial	uydurma	a load of nonsense n.
Speaking
77	Speaking	uydurma	made up expr.
Trade/Economic
78	Trade/Economic	uydurma	made-up adj.
Technical
79	Technical	uydurma	matching n.
Construction
80	Construction	uydurma	pseudo adj.
Psychology
81	Psychology	uydurma	fantasied adj.
Archaic
82	Archaic	uydurma	commentitious adj.
Slang
83	Slang	uydurma	bull n.
84	Slang	uydurma	cap n.
85	Slang	uydurma	bogue adj.
86	Slang	uydurma	chicken shit adj.
87	Slang	uydurma	cooked up adj.
88	Slang	uydurma	phony-baloney adj.

Meanings of "uydurma" with other terms in English Turkish Dictionary : 171 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	uzun ve uydurma hikaye	yarn n.
General
2	General	uyum kurallarına uydurma	harmonization n.
3	General	uydurma iş	patchwork n.
4	General	uydurma haber	canard n.
5	General	o anda uydurma	extemporisation n.
6	General	ayak uydurma	step n.
7	General	uydurma sözcük ya da deyim	coinage n.
8	General	uydurma (hikaye vb)	fabulation n.
9	General	uydurma haber	newspeak n.
10	General	hayal ürünü ya da uydurma şey	figment n.
11	General	uydurma hikaye	make-up n.
12	General	yeni söz uydurma	coinage n.
13	General	çağa ayak uydurma	modernization n.
14	General	uydurma haber	make-up news n.
15	General	tropik şartlara uydurma	tropicalization n.
16	General	uydurma kelime	artificial word n.
17	General	sahte/uydurma olma durumu	inauthenticity n.
18	General	uydurma yaşam öyküsü	pseudo-biography n.
19	General	o anda uydurma	extemporization n.
20	General	uyum kurallarına uydurma	harmonisation n.
21	General	tropik şartlara uydurma	tropicalisation n.
22	General	çağa ayak uydurma	modernisation n.
23	General	uydurma isim	made-up name n.
24	General	uydurma hikaye	made up story n.
25	General	değişime ayak uydurma	resilience n.
26	General	yalan/uydurma hikaye	tale n.
27	General	dış koşullara uydurma	adjustment n.
28	General	çağa ayak uydurma	aggiornamento n.
29	General	bir şeyi kendine uydurma	tuning n.
30	General	karmakarışık ve uydurma fikirlerden oluşan teori veya argüman	jumble n.
31	General	karmakarışık ve uydurma fikirlerden oluşan teori veya argüman	patchwork n.
32	General	karmakarışık ve uydurma fikirlerden oluşan teori veya argüman	hodgepodge n.
33	General	uydurma hikaye	makeup n.
34	General	daha iyi bir izlenim yaratmak için kılıf uydurma	window-dressing n.
35	General	uydurma şey	hoke n.
36	General	uydurma veya efsanevi özelliklerinden arındırma	demythification n.
37	General	akılda kalıcı ifadeler uydurma	phrasemongering n.
38	General	uydurma haber	puffery n.
39	General	uydurma veya efsanevi özelliklerinden arındırmak	demythify v.
40	General	(organizasyon) gerçek veya uydurma isimler ile sayısını şişirmek	pad v.
41	General	uydurma olduğu belli	flimsy adj.
42	General	uydurma olmayan	uncoined adj.
43	General	uydurma olmayan	uncontrived adj.
44	General	(koleksiyon pulu) tamamen uydurma ve herhangi bir ülkeye ait olmayan	illegal adj.
45	General	uydurma ile ilişkili	concoctive adj.
46	General	uydurma olmayan	fashionless adj.
47	General	uydurma becerisi olan	inventive adj.
48	General	uydurma bir şekilde	improvisationally adv.
49	General	uydurma bir şekilde	fictively adv.
50	General	uydurma bir şekilde	mendaciously adv.
51	General	çeşitli ticari markalarda vb. kullanılan uydurma bir son ek	-ola suf.
Phrases
52	Phrases	şartlara uyum sağlayıp değişime ayak uydurma	as the wind blows expr.
53	Phrases	(b, e, a, d, g, c ve f) hatırlatması için kullanılan uydurma bir hatırlatma cümlesi	battle ends and down goes charles' father (b, e, a, d, g, c and f) expr.
Colloquial
54	Colloquial	uydurma gerekçe	bone in (one's) leg [obsolete] n.
55	Colloquial	uydurma mazeret	bone in (one's) leg [obsolete] n.
56	Colloquial	uydurma gerekçe	a bone in your leg (or head) n.
57	Colloquial	uydurma mazeret	a bone in your leg (or head) n.
58	Colloquial	uydurma!	bull interj.
59	Colloquial	haydi be uydurma	break it down expr.
Idioms
60	Idioms	uydurma mazeret	bone in (one's) leg [obsolete] n.
61	Idioms	uydurma mazeret	a bone in your leg (or head) n.
62	Idioms	zorbalıkla yola getirme/uydurma	procrustean bed n.
63	Idioms	zorbalıkla yola getirme/uydurma	a procrustean bed n.
64	Idioms	zorla/zorbalıkla standart kalıplara uydurma	procrustean bed n.
65	Idioms	zorla/zorbalıkla standart kalıplara uydurma	a procrustean bed n.
66	Idioms	uydurma/düzme iddia	bogus beef n.
67	Idioms	uydurma/düzme iddia	bum beef n.
68	Idioms	uydurma alkış	golf clap n.
69	Idioms	uydurma alkış	golf-clap n.
70	Idioms	uydurma reklam	false advertising n.
71	Idioms	uydurma masal	cock and bull story n.
72	Idioms	uydurma hayvan avı	snipe hunt n.
73	Idioms	kurbanın uydurma bir hayvanı avlamaya gönderildiği bir eşek şakası	snipe hunt n.
74	Idioms	birini/bir şeyi bir duruma zorla uydurma	procrustean solution n.
75	Idioms	birini/bir şeyi fazlalıklarını törpüleyerek veya ekleme yaparak bir duruma uydurma/zorla uyum sağlatma	procrustean solution n.
76	Idioms	birini/bir şeyi yapay bir şekilde bir duruma uydurma	procrustean solution n.
77	Idioms	uydurma hikaye	a fish story n.
78	Idioms	uydurma hikaye	a fish tale n.
79	Idioms	uydurma hikaye	bedtime story n.
80	Idioms	bir işin kalanını doğaçlama/uydurma/sallama ile tamamlamak	make (something) up as (one) goes (along) v.
81	Idioms	uydurma olmak	be made up v.
82	Idioms	tamamen uydurma	cut from whole cloth adj.
83	Idioms	tamamen uydurma	cut out of whole cloth adj.
84	Idioms	tamamen uydurma	made from whole cloth adj.
85	Idioms	tam bir uydurma	made out of whole cloth adj.
86	Idioms	tam bir uydurma	(made up) out of whole cloth expr.
87	Idioms	müzikte (f, c, g, d, a, e ve b) hatırlatması için kullanılan uydurma bir hatırlatma cümlesi	father charles goes down and ends battle expr.
Trade/Economic
88	Trade/Economic	özellikle grevlerin yasak olduğu zamanlarda polislerin operasyonları kesintiye uğratmak için yakalandıklarını söyledikleri hayali/uydurma hastalık	blue flu n.
89	Trade/Economic	trend uydurma	trend fitting n.
90	Trade/Economic	uydurma olaylar	fabricated facts n.
Law
91	Law	cürüm uydurma	malicious prosecution n.
92	Law	sahte ve uydurma kanıt	simulated fact n.
93	Law	uydurma delil	taint evidence n.
94	Law	uydurma delil	fabricated evidence n.
95	Law	uydurma delil	forge evidence n.
96	Law	uydurma kanıt	simulated fact n.
97	Law	uydurma delil	false evidence n.
98	Law	uydurma vaka	fabricated fact n.
99	Law	uydurma delil	fabricate evidence n.
Politics
100	Politics	uydurma siyasi rapor	roorback n.
Technical
101	Technical	ayak uydurma silindiri	jockey roller n.
102	Technical	ayak uydurma silindiri	faller roller n.
103	Technical	ayak uydurma silindiri	compensating roller n.
104	Technical	ayak uydurma silindiri	dancing roller n.
105	Technical	ayak uydurma valsı	dancer roller n.
106	Technical	ayak uydurma valsi	dancer roller n.
107	Technical	ayak uydurma valsi	dancing roller n.
108	Technical	eğri uydurma	spline fit n.
109	Technical	eğri uydurma	curve fitting n.
110	Technical	üstüne uydurma	bevelling n.
111	Technical	üstüne uydurma	beveling n.
112	Technical	uydurma diyaframı	matching diaphragm n.
113	Technical	yük uydurma	load matching n.
114	Technical	yönseme eğrisi uydurma	trend fitting n.
Computer
115	Computer	eğri uydurma	curve fitting n.
116	Computer	yönseme uydurma	trend fitting n.
117	Computer	bilgisayarda yalnızca giriş doldurmak için kullanılan uydurma veri	dummy n.
Informatics
118	Informatics	en küçük karelerle uydurma	least squares fit n.
119	Informatics	yönseme eğrisi uydurma	trend fitting n.
Electric
120	Electric	uydurma transformatörü	matching transformer n.
121	Electric	uydurma diyaframı	matching diaphragm n.
122	Electric	yük uydurma	load matching n.
Textile
123	Textile	ayak uydurma silindiri	failer roller n.
Psychology
124	Psychology	ortama ayak uydurma	acclimatization n.
125	Psychology	bazı ruhsal sorunlardan ötürü yeni kelimeler uydurma	neology n.
126	Psychology	bazı ruhsal sorunlardan ötürü yeni kelimeler uydurma	neologism n.
127	Psychology	hikaye uydurma	fabulation n.
128	Psychology	öykü uydurma	confabulation n.
129	Psychology	uydurma dil	neophasia n.
130	Psychology	uydurma sözcük	neologism n.
131	Psychology	yeni sözcükler uydurma	neologism n.
132	Psychology	yalanlar uydurma	mythomania n.
133	Psychology	neden uydurma	rationalization n.
134	Psychology	neden uydurma	rationalize v.
Mental Health
135	Mental Health	uydurma çevre	contrived setting n.
136	Mental Health	tıbbı olarak ilgi görme amacıyla sürekli hastalık belirtileri uydurma ile karakterize edilen psikiyatrik bir bozukluk	munchausen syndrome n.
Food Engineering
137	Food Engineering	uydurma incelemesi	regression analysis n.
Math
138	Math	eğri uydurma	curve fitting n.
Statistics
139	Statistics	eğri uydurma	curve fitting n.
140	Statistics	eğilim uydurma	trend fitting n.
Literature
141	Literature	gerçek kişi ve yerlerin uydurma adlarla gösterildiği roman	roman à clef n.
142	Literature	gerçek kişi ve yerlerin uydurma adlarla gösterildiği roman	roman àclef n.
143	Literature	uydurma olmayan	unfabled adj.
144	Literature	baron munchausen'in serüvenlerini anlattığı uydurma hikayelerine ait veya ilişkin	munchausen adj.
145	Literature	baron munchausen'in serüvenlerini anlattığı uydurma hikayelerine benzer	munchausen adj.
Linguistics
146	Linguistics	ödünçlenen kelimenin sesletimini yerli dile uydurma	naturalization n.
147	Linguistics	yeni sözcük ve ifadeler uydurma	neologianism n.
148	Linguistics	yeni kelimeler uydurma	neonism [rare] n.
Religious
149	Religious	(teolojide) incil'in uydurma olduğu görüşü	mythicism n.
150	Religious	uydurma hadis	fabricated hadith n.
Philosophy
151	Philosophy	(platon felsefesinde) uydurma	phantasm n.
152	Philosophy	(platon felsefesinde) uydurma	phantasma n.
Meteorology
153	Meteorology	iklime uydurma	acclimatization n.
Military
154	Military	kış şartlarına uydurma	winterization n.
155	Military	kış şartlarına uydurma	winterisation n.
Music
156	Music	çeşitli melodileri birbirine uydurma	counterpoint n.
157	Music	dudak uydurma	lipsynch n.
158	Music	dudak uydurma	lip synchronization n.
159	Music	dudak uydurma	lip-sync n.
160	Music	dudak uydurma	lip-synch n.
161	Music	müziğe dudak hareketlerini uydurma	lip-sync n.
162	Music	müziğe dudak hareketlerini uydurma	lip-synch n.
163	Music	müziğe dudak hareketlerini uydurma	lip synchronization n.
164	Music	dudak uydurma	lip synchronisation n.
Printery
165	Printery	metin arasına geçici yer kaplaması için eklenmiş uydurma metin	placeholder n.
Slang
166	Slang	bir tarafından kelime uydurma eylemi	palinpropism n.
167	Slang	uydurma hikaye	hook-up n.
168	Slang	uydurma ilaçlar yapan kimse	operator [obsolete] n.
169	Slang	uydurma şey	shmegegge [yiddish] n.
170	Slang	uydurma şey	shmegeggy [yiddish] n.
171	Slang	kıçtan uydurma bilgi	pidooma (pulled it directly out of my ass) expr.