varlık - Turkish English Dictionary
History

varlık



Meanings of "varlık" in English Turkish Dictionary : 61 result(s)

Turkish English
Common Usage
varlık wealth n.
varlık living creature n.
varlık creature n.
varlık asset n.
varlık existence n.
varlık entity n.
General
varlık possessions n.
varlık affluence n.
varlık essence n.
varlık stock n.
varlık subsistence n.
varlık substance n.
varlık circumstance n.
varlık means n.
varlık estate n.
varlık possession n.
varlık property n.
varlık circumstances n.
varlık havings n.
varlık life n.
varlık opulence n.
varlık riches n.
varlık presence n.
varlık being n.
varlık inbeing n.
varlık dasein n.
varlık critter n.
varlık thinghood n.
varlık affluency [obsolete] n.
varlık affluentness [obsolete] n.
varlık totality n.
varlık animal n.
varlık astate [obsolete] n.
varlık habit [obsolete] n.
varlık having n.
varlık honor n.
varlık honour n.
varlık rich n.
varlık richesse n.
varlık graith n.
varlık counter n.
varlık fellow n.
varlık subsistent n.
varlık substantial n.
varlık in existence adv.
Colloquial
varlık long purse n.
Idioms
varlık a chicken in every pot n.
varlık bankbook n.
Trade/Economic
varlık means n.
varlık assets n.
varlık resource n.
varlık fortune n.
Technical
varlık entry n.
varlık presence n.
Telecom
varlık entity n.
Linguistics
varlık entity n.
Philosophy
varlık being n.
varlık ens n.
varlık esse n.
Archaic
varlık identity n.
varlık subsistency n.

Meanings of "varlık" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
Common Usage
varlık belirten substantive adj.
General
etik değerlere aldırmaksızın zenginlik ve varlık tutkusu philistinism n.
canlı varlık organism n.
kutsal varlık sacrament n.
varlık vergisi conscription of wealth n.
ebedi varlık eterne n.
canlı varlık living creature n.
canlı varlık living being n.
varlık vergisi capital tax n.
varlık vergisi conscription n.
somut varlık concrete n.
bedensel varlık corporality n.
varlık ve rahatlık abundance n.
tanrısal varlık deity n.
kişisel varlık effects n.
varlık savı existence theorem n.
kendisi için varlık being-for-itself n.
kendinde varlık being-in-itself n.
işçi elinde varlık teşkili labor capital formation-accumulation n.
cansız varlık non-living thing n.
yaratıcı faaliyete iştirak eden bir varlık co-creator n.
yaratıcı faaliyete iştirak eden bir varlık cocreater n.
iç varlık inner being n.
kutsal varlık sacred being n.
varlık birliği unity of existence n.
mekansal varlık spatial entity n.
hinduizm'de tanrı veya ilahi varlık deva n.
varlık nedeni raison d'être (reason for being) n.
varlık sebebi raison d'être (reason for being) n.
maddi varlık tangible asset n.
müstakil/bağımsız/münferit varlık single entity n.
küresel kültürel varlık yönetimi global cultural asset management n.
varlık yöneticisi asset manager n.
fiziksel varlık physical presence n.
somut olmayan kültürel varlık intangible cultural heritage n.
temel varlık primary asset n.
referans varlık reference entity n.
varlık yöneticisi wealth manager n.
varlık kontrolü asset control n.
varlık bütünlüğü asset integrity n.
varlık nedeni ikigai (a reason for being) n.
sembol varlık landmark n.
varlık fonu wealth fund n.
varlık nedeni raison dĕtre n.
maddi varlık tangible n.
maddi varlık tangible possession n.
cadılara büyü yapmalarında yardım eden doğaüstü varlık familiar spirit n.
insan olmayan varlık nonhuman n.
birey olmayan varlık nonindividual n.
korku ve hayranlık uyandıran gizemli varlık numinous n.
soyut varlık abstract entity n.
somut varlık embodiment n.
canlı (varlık) life n.
dış varlık extance n.
dünya dışı varlık extraterrestrial n.
dünya dışı varlık extraterrestrial being n.
sıkıcı varlık vegetation n.
hareketsiz varlık vegetation n.
düşünmeyen varlık vegetation n.
ruhlar dünyasından geldiğine inanılan varlık visitant n.
canlı varlık vividity n.
ormanda yaşadığına inanılan doğaüstü ve tinsel bir varlık wood spirit n.
kötü varlık hellicat n.
belirli bir durumu kontrol ettiği düşünülen hayali güç veya varlık god n.
insanüstü varlık god n.
insanüstü kadın varlık goddess n.
yarısı insan olan varlık demiman n.
mutlak güç olarak kabul edilen varlık demiurge n.
çok iri cüsseli, insan ile tanrı arası efsanevi bir varlık giant n.
grimsi cildi, bombeli siyah gözleri ve kocaman kafası olan dünya dışı varlık gray n.
manevi varlık idol n.
ölümsüz varlık immortals n.
taşınmaz üzerindeki çıkar veya varlık immoveable n.
ilahi varlık deva n.
dünyevi varlık şeklini alma incarnation n.
tanrı veya ruhun vücut bulduğu varlık incarnation n.
küçük ve şekilsiz bedeni olup zanaatta yetenekli insan benzeri mitolojik varlık dwarf n.
evrenin büyüklüğü içinde kendinin ne kadar küçük ve önemsiz bir varlık olduğunu hissetme duygusu occhiolism n.
gücü her şeye yeten varlık cosmocrat n.
manevi varlık incorporeal n.
ruhsal varlık incorporeal n.
maddi olmayan varlık incorporeity n.
mantıksız varlık irrational n.
varlık içinde yaşama fat city n.
miras kalan varlık inherited wealth n.
paracelsus'un okült felsefesinde elementlerinden biri ateş olan varlık salamander n.
varlık süresi sand n.
tanıyan varlık cognizer n.
kavrayan varlık cognizer n.
bilen varlık cognizer n.
tanıyan varlık cogniser n.
kavrayan varlık cogniser n.
bilen varlık cogniser n.
(ganimet, varlık) bölünme divide n.
(ganimet, varlık) dağıtılma divide n.
her bir parçasının hem bir araç hem de amaç olduğu bir varlık organism n.
fiziksel varlık physical entity n.
yüksek mertebeden ruhsal varlık principality n.
başkanlık eden ilahi varlık president [obsolete] n.
öz varlık self-existence n.
öz varlık self-life [obsolete] n.
duygulu varlık sentient n.
koru veya ağaçlıklarda sık görülen tanrısal varlık veya ruh silvan n.
ağaçlık veya ormanlarda yaşayan varlık silvan n.
koru veya ağaçlıklarda sık görülen tanrısal varlık veya ruh sylvan n.
ağaçlık veya ormanlarda yaşayan varlık sylvan n.
(insandan) üstün varlık higher being n.
varlık bulma becoming n.
(eski stoacıların evrenin temeli olarak benimsediği) ruhani varlık pneuma n.
ruhani varlık alameti pneumatism n.
ruhani varlık belirtisi pneumatism n.
soyut varlık subsistent n.
soyut varlık substantial n.
kendiliğinden meydana gelen varlık substantive n.
doğaüstü varlık supernaturalism n.
esrarengiz varlık supernaturalism n.
doğaüstü varlık supernaturality n.
esrarengiz varlık supernaturality n.
insansı ilahi varlık superperson n.
insansı ilahi varlık super-person n.
doğaüstü varlık supersensible n.
esrarengiz varlık supersensible n.
yüce varlık supreme n.
varlık göstermek make one's presence felt v.
varlık içinde yaşamak live a life of luxury v.
(varlık) yok olmak demise v.
göksel varlık celestial adj.
ölümsüz varlık immortal adj.
tek varlık olarak görülen entitative adj.
canlı varlık bulunmayan lifeless adj.
varlık ile ilgili subsistential adj.
bir fonksiyonun sonucu ve temel bir varlık arasındaki ilişkiyi belirten edat of prep.
varlık anlamı veren ön ek ont- pref.
varlık anlamı veren ön ek ont- pref.
soyut varlık anlamı veren son ek -oma suf.
soyut varlık anlamı veren son ek -ome suf.
Phrases
varlık içinde yokluk hunger amidst plenty expr.
Idioms
manevi varlık ghostly presence n.
ruhsal varlık ghostly presence n.
kötüye kullanılan/haksız kazanılmış varlık the mammon of unrighteousness n.
etten kemikten bir varlık flesh and blood n.
ete kemiğe bürünmüş varlık flesh and blood n.
birinin varlık sebebi his, your, raison d'être n.
birinin varlık sebebi/nedeni one's raison d'être n.
(birine karşı) hiç varlık gösterememek get taken to the cleaners (by someone) v.
bolluk/varlık içinde yaşamak eat high off the hog v.
varlık içinde olmak roll in it v.
varlık içinde olmak roll in wealth v.
varlık içinde yüzmek be rolling in wealth v.
varlık/zenginlik içinde yüzmek be rolling in dough v.
varlık/zenginlik içinde yüzmek be rolling in it v.
varlık göstermek make your presence felt v.
varlık içinde rolling in it adj.
bolluk/varlık içinde high off the hog adj.
varlık içinde olan rolling in the dough expr.
Trade/Economic
sermaye kazanç vergisi değerlendirmesine tabi olan varlık chargeable asset n.
toplam varlık görünürlüğü total asset visibility n.
adi hisse senedi sahiplerine ait olan öz varlık common equity n.
aktif varlık active asset n.
alınacak ulusal varlık indirimi national presence rebates to be received n.
amortismana tabi varlık depreciable asset n.
aşınıp eskimeyen varlık permanent asset n.
aşınmaya maruz olan varlık depreciable asset n.
aynı varlık kind n.
ayrı tüzel varlık separate corporate existence n.
bastırılmış mali varlık dominated asset n.
başka bir ülkede aktif varlık bulundurma riski currency exposure n.
bankanın net varlık değeri bank capital n.
bağışlanmış varlık donated surplus n.
bir varlık için gerçekte ödenmiş olan miktar historical cost n.
bir finansal varlık veya borcun bilançodan çıkarılması derecognise a financial instrument n.
birleşme sonrası yapılan varlık satışı asset stripping n.
bir finansal varlık veya borcun bilanço dışında bırakılması derecognize n.
bir varlık veya borcun vergiye esas değeri tax base of an asset or liability n.
biyolojik varlık biological asset n.
bir varlık veya borcun vergi tabanı tax base of an asset or liability n.
bir finansal varlık veya borcun bilanço dışında bırakılması derecognise n.
bir varlık veya borcun vergiye esas matrahı tax base of an asset or liability n.
canlı varlık biological asset n.
cari varlık döngüsü current asset cycle n.
cari dönemdeki maddi duran varlık hareketleri movements of fixed assets in current period n.
dayanak varlık underlying asset n.
denge varlık değeri equilibrium asset price n.
denge varlık değerleme equilibrium asset pricing n.
daimi varlık permanent asset n.
denge varlık bedeli equilibrium asset price n.
duran varlık fixed asset n.
duran varlık fixed asset n.
duran varlık takas karları manufacture gains n.
dönen varlık current assets n.
duran varlık long-term assets n.
dönen varlık goods of period n.
dönen varlık floating assets n.
duran varlık satış karı capital gain n.
dönen varlık current asset n.
döner varlık floating asset n.
doğal varlık natural asset n.
dönen varlık circulating asset n.
duran varlık yatırımlarına ilişkin nakit çıkışları cash outflows due to investment in non-current assets n.
entelektüel varlık değerlemesi intellectual asset valuation n.
gayri maddi sabit varlık intangible fixed asset n.
gelir getiren varlık revenue-generating asset n.
finansal varlık veya yükümlülüklerin etkin faiz yöntemiyle hesaplanan itfa edilmiş değeri amortised cost of a financial asset or financial liability n.
fiziki kıymeti olan sabit varlık tangible asset n.
finansal varlık fiyatlandırma modeli capital asset pricing model n.
finansal varlık financial asset n.
finansal varlık veya borçların itfa edilmiş maliyeti amortised cost of a financial asset or financial liability n.
finansal varlık financial assets n.
fona dahil bulunan varlık fund asset n.
fona ait varlık fund asset n.
fiziki varlık physical asset n.
gerçek varlık hard asset n.
gerçek değeri olan varlık hard asset n.
gerçek varlık genuine asset n.
hukuki varlık legal entity n.
hisse başına net varlık değeri net asset value per share n.
işletmece inşa edilen varlık self constructed asset n.
işletme sermayesi toplam varlık oranı working capital to assets n.
işletmece imal edilen varlık self- constructed asset n.
iktisadi varlık economic asset n.
işletmece imal edilen varlık self constructed asset n.
işletmece imal edilen varlık self-constructed asset n.
işletmece inşa edilen varlık self-constructed asset n.
kiralanabilir varlık rental property n.
kişisel varlık personal property n.
kiralanmış varlık leased asset n.
kazanç getirmeyen varlık nonearning asset n.
kurumsal varlık institutional entity n.
koşullu varlık contingent asset n.
kolayca paraya dönüştürülebilen varlık liquid asset n.
kullanılabilir varlık available asset n.
kullanıma hazır varlık disposable wealth n.
kripto varlık cryptoasset n.
koşullu varlık contingent asset n.
likit varlık liquid asset n.
mali varlık financial asset n.
likit varlık ihtiyatları required reserves n.
likit varlık quick asset n.
likit varlık liquid asset n.
maddi duran varlık hard asset n.
maddi duran varlık property plant and equipment n.
maddi duran varlık yeniden değerleme artış fonu revaluation fund n.
maddi olmayan duran varlık intangible asset n.
küresel varlık tahsisi global asset allocation n.
maddi duran varlık real asset n.
likit olmayan varlık illiquid asset n.
maddi duran varlık satış karı veya zararı gain or loss on sale of assets n.
maddi varlık physical asset n.
maddi duran varlık tangible asset n.
müteferri varlık property accessory n.
net varlık equity n.
nakit para ve eşdeğeri varlık sınıfı cash and equivalents asset class n.
net varlık vergisi general net wealth tax n.
net varlık vergisi net-worth tax n.
net varlık değeri net asset value n.
net varlık net worth n.
öz varlık equity capital n.
özellikli varlık qualifying asset n.
öz varlık net assets n.
öz varlık net worth n.
parasal varlık monetary asset n.
piyasada alınıp satılan her şey (mal, hizmet, mali varlık veya üretim faktörü vb) commodity n.
paranın mali varlık talebi asset demand for money n.
parasal olmayan varlık/aktif non-monetary asset n.
parasal olmayan varlık non-monetary asset n.
sabit varlık satış zararı capital loss n.
rehinli varlık pledged asset n.
rehine konmuş varlık pledged asset n.
reel varlık real asset n.
sabit varlık fixed asset n.
sabit gelirli varlık sınıfı fixed income asset class n.
sabit varlık alımı için ayrılan ödenek capital appropriation n.
sabit varlık permanent asset n.
satın alma ve birleşme sonrasında yapılan varlık satışı asset stripping n.
rehine verilmiş varlık pledged asset n.
rehin edilmiş mal veya varlık pledged asset n.
sabit varlık yatırımı fixed asset investment n.
sabit nominal değerli varlık money-fixed asset n.
sabit varlık yatırımları fixed capital n.
riskli varlık risky asset n.
risk-aktif varlık oranı risk-asset ratio n.
stratejik varlık tahsisi strategic asset allocation n.
şarta bağlı varlık contingent asset n.
süresiz varlık permanent asset n.
taşınmaz varlık immovable n.
ticari amaçla elde tutulan finansal varlık veya borçlar trading-financial asset or liability held for trading n.
tescilli varlık registered asset n.
ticari varlık commercial assets n.
tüm varlık bilançosu whole asset balance sheet n.
türev varlık derivate asset n.
ticari amaçla bulundurulan finansal varlık veya borç financial asset or liability held for trading n.
ticari amaçla bulundurulan varlık veya borç financial asset or liability held for trading n.
ticari varlık commercial presence n.
taşınır varlık movable estate n.
tüzel varlık corporate entity n.
ticari amaçla elde tutulan finansal varlık veya borçlar alım satım amacıyla elde tutulan finansal varlık veya borçlar trading financial asset or liability held for trading n.
tasfiyede az değeri olan ya da değeri olmayan varlık inadmitted asset n.
ticari amaçlı elde tutulan varlık veya borçlar trading-financial asset or liability held for trading n.
taşınmaz varlık real property n.
tanımlanabilir varlık identifiable asset n.
varlık sıyırma asset stripping n.
varlık portföyü asset portfolio n.
varlık değişimi exchange of assets n.
varlık vergisi capital levy n.
varlık bazlı fonlama asset based funding n.
varlık harcı asset charge n.
varlık alt sınıfı sub-asset class n.
varlık vergisi wealth tax n.
vasiyetname ile bırakılan mal veya varlık legacy n.
varlık alımları asset purchases n.
varlık değerleme assets valuation n.
varlık hesapları asset accounts n.
varlık devir sözleşmesi asset transfer agreement n.
varlık kazanımı asset gathering n.
varlık amortismanı asset depreciation n.
varlık sahipliği asset ownership n.
varlık yönetimi wealth management n.
varlık getirisi return-on-assets n.
varlık tahsisi fonları asset allocation funds n.
ulusal varlık fonları sovereign wealth funds n.
vadeli işleme konu varlık commodity n.
varlık değeri asset value n.
varlık vergisi property tax n.
varlık sınıfları asset classes n.
varlık tahsisi asset allocation n.
üretime yardımcı olan herhangi bir maddi sabit varlık facility n.
varlık teminatlı menkul kıymetler asset guaranteed securities n.
varlık özgüllüğü asset specificity n.
varlık elden çıkarma asset disposal n.
varlık performansı asset performance n.
ulusal varlık yönetimi national asset management n.
varlık takas/değişim işlemleri asset exchange transactions n.
varlık vergisi land tax n.
varlık enflasyonu asset inflation n.
varlık geri kazanımı asset recovery n.
varlık sermaye çarpanı equity multiplier n.
varlık fiyatlama teorisi asset pricing theory n.
varlık yönetimi asset management n.
varlık ya da mülk assets or properties n.
varlık takas işlemleri asset exchange transactions n.
varlık borç takası asset swap n.
varlık takası asset swap n.
varlık takası getiri farkı asset swap spread n.
varlık balonu asset bubble n.
varlık tahsisi asset allocation n.
varlık sınıfları asset classes n.
varlık yönetimi wealth management n.
varlık envanteri inventory of assets n.
ulusal varlık indirimi national presence rebate n.
uzun ömürlü varlık long lived assets n.
varlık değerlemesi asset valuation n.
varlık yönetimi şirketi asset management company n.
yeddiemin tarafından yönetilen varlık trust n.
yatırım yapılacak varlık türü type of asset to be invested in n.
yasal varlık legal asset n.
öz varlık equity n.
eski sahibine intikal eden varlık reversion n.
veraset yolu ile iade edilen varlık reversion n.
hisselerini düzenli olarak satıp geri alan ve varlık havuzuna sahip denetime tabi yatırım şirketi mutual fund company n.
değeri yükselen varlık long n.
uzun pozisyonda bulunan varlık long n.
değeri artma beklentisi ile elde tutulan varlık veya bonolar longs n.
şirketin bakiyesinde görünmesi gerekip görünmeyen bir miktar varlık off-balance sheet reserve n.
ülkeye ait sabit varlık yatırımları infrastructure n.
riskli varlık risk-on asset n.
risksiz varlık risk-off asset n.
nakde çevrilmesi kolay olmayan varlık fixed asset n.
varlık veya işlemleri olmayan şirket shell entity n.
net varlık fazlası surplus n.
işletmeden para veya varlık çekmek withdraw v.
(hükümet, merkez bankası) varlık veya para birimi kullanımını veya dönüşümünü sınırlamak block v.
(bir varlık için) düşük değer kaydetmek write down v.
takas sözleşmesi gibi finansal unsurların temelindeki varlık veya anapara ile ilgili notional adj.
sahibine ciddi zarar ettirme olasılığı olan (finansal varlık) toxic adj.
sahibine ciddi zarar ettirme olasılığı olan (finansal varlık) toxical adj.
takas sözleşmesi gibi finansal unsurların temelindeki varlık veya anapara ile ilgili olarak notionally adv.
para dışında varlık olarak in kind adv.
varlık yokluğu nedeniyle due to lack of assets expr.
Law
hukuki varlık legal entity n.
kanuni varlık legal existence n.
kişisel borçların ödenmesi maksadıyla üzerinde tasarruf edilebilir özel varlık equitable assets n.
varlık barışı kanunu law on repatriation of capital n.
varlık vergisi kanunu capital tax law n.
varlık vergisi kanunu capital tax law n.
varlık barışı yasası law on repatriation of capital n.
varlık barışı kanunu cash repatriation law n.
varlık barışı yasası cash repatriation law n.
(antik roma'da) efendinin kölesine ya da aile bireylerinden herhangi birisine kullanması için verdiği para veya ekonomik değeri olan varlık peculium n.
varlık devri hususunda taraflar arasındaki ihtilafı sonlandıran anlaşma fine n.
Politics
dayanak varlık underlying security n.
devletin varlık nedeni reason of state n.
değer kaybetmiş aktif/varlık impaired asset n.
rezerv varlık reserve asset n.
türkiye varlık fonu turkish sovereign wealth fund n.
varlık ekstresi evidence of assets n.
ulusal varlık fonları sovereign wealth funds (swf) n.
Institutes
türkiye varlık fonu turkey wealth fund n.
Insurance
net varlık değeri net asset value n.
yatırım yapılacak varlık türü type of asset to be invested in n.
Technical
karmaşık bir varlık veya sürecin varsayımsal açıklaması theoretical account n.
karmaşık bir varlık veya sürecin varsayımsal açıklaması framework n.
karmaşık bir varlık veya sürecin varsayımsal açıklaması model n.
akıllı varlık sensörü intelligent presence sensor n.
varlık dedektörü presence detector n.
Computer
son varlık end entity n.
varlık ömrü asset life n.
varlık savı existence theorem n.
varlık maliyeti asset cost n.
varlık etiketi entity tag n.
varlık bilgisi entity info n.
Informatics
varlık teoremi existence theorem n.
varlık noktası point of presence n.
Telecom
modern eşdeğer varlık modern equivalent asset (mea) n.
varlık noktası point of presence n.
Psychology
sosyal varlık social being n.
varlık sevgisi being love n.
Math
varlık teoremi existence theorem n.
varlık niceleyicisi existential quantifier n.
Logic
birbirinden farklı olan iki varlık arasındaki ilişki diversity n.
Biology
canlı varlık organism n.
yaratık (bağımsız varlık) individual n.
yapay olarak yaratılmış varlık eobiont n.
Zoology
canlı varlık animate thing n.
canlı varlık living thing n.
Social Sciences
ruhani varlık pneumatic n.
gnostikler tarafından insanlığın bölündüğü üç sınıfın en yüksek mertebesinde olduğuna inanılan ruhani varlık pneumatic n.
Education
varlık felsefesi ontology n.
Literature
doğaüstü varlık wight n.
lewis carroll şiirlerinde geçen hayali bir varlık snark n.
Linguistics
dil sistemine kabul edilecek varlık türleriyle ilgili teori ontology n.
History
antik atina'da varlık vergisi liturgy n.
ölümsüz varlık immortal n.
Religious
uganda'da ölülerle bir olup insanlara zarar verdiğine inanılan doğaüstü varlık night dancer n.
hayvan özelliklerinin doğaüstü bir varlık ile tanımlanması theriomorphism n.
tibet mistisizminde hayal gücü ile yaratılan varlık veya nesne tulpa n.
zerdüştlükte ilahi varlık mithra n.
tevrat'ın en eski kaynaklarının yazarı olduğu varsayılan mitolojik varlık elohist n.
tanrının tek bir varlık olduğuna inanan kimse unipersonalist n.
hindu inancında ilahi bir varlık jagannath n.
hindu inancında ilahi bir varlık jagannatha n.
hindu inancında ilahi bir varlık jagganath n.
pagan inancının dokuz dünyasının birinden olan varlık wight n.
ilahi varlık mind n.
baba, oğul ve kutsal ruh'un üç ayrı varlık olmak yerine üç farklı şekilde sergilendiğini belirten bir hristiyan doktrini modalism n.
baba, oğul ve kutsal ruh'un üç ayrı varlık olmak yerine üç farklı şekilde sergilendiğini belirten hristiyan doktrinini destekleyen kimse modalist n.
dostların dini derneği'ne mensup kimselerin ruhu aydınlatıp ona rehberlik edeceğine inandıkları kutsal varlık light within n.
dostların dini derneği'ne mensup kimselerin ruhu aydınlatıp ona rehberlik edeceğine inandıkları kutsal varlık christ within n.
dostların dini derneği'ne mensup kimselerin ruhu aydınlatıp ona rehberlik edeceğine inandıkları kutsal varlık inner light n.
en yüce varlık one n.
(kutsal üçlemedeki ilk varlık olarak) baba father-god n.
(kutsal üçlemedeki ilk varlık olarak) baba fatherhood n.
(hinduizm'de) ebedi varlık sat n.
(hinduizm'de) ilahi varlık dev n.
tanrı-insan arası mertebedeki ilahi varlık divinity n.
ruhani varlık ve fenomenlerin incelendiği bilim dalı pneumatology n.
ilahi varlık son of god n.
tevrat'ın en eski kaynaklarının yazarı olduğu varsayılan mitolojik varlık elohistic adj.
yakarılmamış (tanrısal varlık) uninvoked adj.
yardım istenmemiş (tanrısal varlık) uninvoked adj.
dua edilmemiş (tanrısal varlık) uninvoked adj.
tek bir varlık şeklinde var olan unipersonal adj.
baba, oğul ve kutsal ruh'un üç ayrı varlık olmak yerine üç farklı şekilde sergilendiğini belirten hristiyan doktriniyle ilgili modalist adj.
baba, oğul ve kutsal ruh'un üç ayrı varlık olmak yerine üç farklı şekilde sergilendiğini belirten hristiyan doktriniyle ilgili modalistic adj.
her şeyi seven (tanrı, doğaüstü varlık) omnibenevolent adj.
sonsuz rahmet sahibi olan (tanrı, doğaüstü varlık) omnibenevolent adj.
son derece iyi (tanrı, doğaüstü varlık) omnibenevolent adj.
Philosophy
ilişkileri birer varlık olarak ele alan doktrin relationism n.
varlık üzerindeki düşüncenin bağımlılığıyla ilgilenen bir bilgi sosyolojisi relationism n.
cins, varlık veya maddenin ardışık zıtlıklara mantıksal olarak bölünmesinin şematik olarak temsili tree of porphyry n.
büyük varlık zinciri great chain of being n.
büyük varlık zinciri scala naturae n.
insanın tanrısal bir varlık olduğuna inanan dini felsefe scientology n.
türsel varlık species-being n.
türsel varlık species being n.
varlık sebebi raison d’être n.
varlık alanı realm of existence n.
normal bir insan gibi görünen fakat bilinçli tecrübe, kişilik ve sezgiden yoksun olan varsayımsal varlık philosophical zombie n.
normal bir insan gibi görünen fakat bilinçli tecrübe, kişilik ve sezgiden yoksun olan varsayımsal varlık p-zombie n.
duygulu, bilinçli ve düşünen bir varlık olarak insan homo sapiens n.
varsayımsal veya kavramsal bir varlık hypostasis n.
giordano bruno'nun felsefesinde metafiziksel varlık monad n.
leibniz felsefesinde manevi varlık monad n.
giordano bruno'nun felsefesinde metafiziksel varlık monadism n.
leibniz felsefesinde manevi varlık monadism n.
doğru ve yanlışa göre hareket edebilen varlık moral agent n.
varlık ve düşüncenin özdeş olduğunu savunan doktrin identism n.
varlık zinciri chain of being n.
dünyanın zihin ve madde gibi iki temel varlık ile izah edilebileceği öğretisi dualism n.
ilişkileri birer varlık olarak ele alan doktrin ile ilgili relationist adj.
varlık üzerindeki düşüncenin bağımlılığıyla ilgilenen bir bilgi sosyolojisi ile ilgili relationist adj.
(varlık) fiziksel ve tinsel maddeden oluşan hylomorphic adj.
gerçek varlık oluşturarak presentially adv.
varlık anlamı veren ön ek onto- pref.
Environment
sabit varlık yönetimi asset management n.
Military
varlık-ilişki veri modeli entity-relationship data model n.
müşterek toplam varlık görünürlüğü joint total asset visibility (jtav) n.
Mythology
kral arthur efsanesinde büyücü merlin'i kandırıp baştan çıkaran vivian'la özdeşleştirilen doğaüstü varlık lady of the lake n.
tanrısal varlık nymphe n.
yarı kadın yarı kuş canavar mitolojik varlık harpy n.
yunan mitolojisinde kader ipinin kesicisi olarak bilinen mitolojik varlık atropos n.