Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
yürüten
Meanings of
"yürüten"
in English Turkish Dictionary : 3 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
yürüten
exerciser
n.
2
General
yürüten
enforcer
n.
3
General
yürüten
conducting
adj.
Meanings of
"yürüten"
with other terms in English Turkish Dictionary : 79 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
konservatör (tarihi eser korunması işlerini yürüten kişi)
conservator
n.
2
General
papa'nın finansal ve dünyevi işlerini yürüten kardinal
camerlengo
n.
3
General
papa'nın finansal ve dünyevi işlerini yürüten kardinal
camerlingo
n.
4
General
akıl yürüten kimse
ratiocinator
n.
5
General
inceleme yürüten kimse
trier
n.
6
General
casusluğa başlamadan çok önce gizlenip geniş çapta casusluk faaliyetleri yürüten bir organizasyonda yetkili konuma ulaşmış casus
mole
n.
7
General
işlerini tek başına yürüten kimse
lone hand
n.
8
General
işlerini ofiste yürüten şirket
office
n.
9
General
işini yürüten kurnaz ve becerikli kimse
operator [obsolete]
n.
10
General
fikir yürüten kimse
opiner
n.
11
General
alınan yardımları sahiplerine ulaştırma işini yürüten kimse
runner
n.
12
General
(taşıma işini yürüten) maden işçisi
rustler
n.
13
General
tahmin yürüten kimse
conjector
n.
14
General
tahmin yürüten kimse
conjecturalist
n.
15
General
tahmin yürüten kimse
conjecturer
n.
16
General
yabancı ülkede ayaklanmacı veya devrimci faaliyetler yürüten kimse
filibusterer
n.
17
General
siyasi baskı yapma ve rakipleri sindirme faaliyetleri yürüten zorba çete üyesi
plug-ugly
n.
18
General
işverenin yazışma ve büro işlerini yürüten asistan
secretarial assistant
n.
19
General
serbest çalışma yürüten yazar veya sanatçı
free-lance
n.
20
General
bir işi yürüten kimse
solicitant
n.
21
General
dava yürüten kimse
prosecutor
n.
22
General
sendika faaliyetleri yürüten bir çalışanlar birliği
staff association
n.
23
General
işi ve aile yaşantısını bir arada yürüten kadın
superwoman
n.
24
General
tahmin yürüten kimse
surmiser
n.
25
General
gözetim faaliyeti yürüten kuruluş
survey
n.
26
General
ölçüm faaliyeti yürüten kurum
survey
n.
27
General
kendini yürüten
self propelling
adj.
28
General
mantık yürüten
discursive
adj.
29
General
arpalık ataması hakkı ile yürüten
presentative
adj.
30
General
kendi kendini yürüten
self-propelling
adj.
31
General
profesyonel seviyenin altında faaliyet yürüten
subprofessional
adj.
Phrases
32
Phrases
(bir şeyi) kontrol eden/yürüten
in charge of (something)
expr.
Colloquial
33
Colloquial
birinin pis işlerini yürüten/yapan adamı
strong-arm man
n.
34
Colloquial
hem ev işlerini yürüten hem de tam zamanlı işi olan anne
supermom [us]
n.
Idioms
35
Idioms
başkası için işleri yürüten kişi
organ grinder's monkey [uk]
n.
36
Idioms
kilisenin/şapelin işlerini yürüten yardımcı
amen curler [obsolete]
n.
37
Idioms
tüm işleri yürüten kimse
the whole team and the dog under the wagon [old-fashioned] [us]
n.
Trade/Economic
38
Trade/Economic
amerika'da dördüncü piyasada blok işlem yapanlar arasında otomatik haberleşme ağı yürüten bir şirket
instinet
n.
39
Trade/Economic
bir satıcı firmanın belli bir yöredeki satışlarını yürüten şubesi
branch office
n.
40
Trade/Economic
bir komisyon karşılığı kişi veya kurumların işlerini yürüten banka
intermediary bank
n.
41
Trade/Economic
faaliyetlerini geçerli bir şekilde yürüten şirket
validly existing company
n.
42
Trade/Economic
kalite sistem belgelendirmesi işlemlerini yürüten belgelendirme mercileri
certification bodies operating quality system certification
n.
43
Trade/Economic
mamul belgelendirmesi işlemlerini yürüten belgelendirme mercileri
bodies operating products certification
n.
44
Trade/Economic
personel belgelendirmesi işlemlerini yürüten belgelendirme mercileri
certification bodies operating certification of personnel
n.
45
Trade/Economic
uygunluk değerlendirme faaliyetlerini yürüten kuruluşlar
conformity assessment players
n.
46
Trade/Economic
uygunluk değerlendirme faaliyetlerini yürüten kuruluşlar
conformity assessment practitioners
n.
47
Trade/Economic
uygunluk değerlendirme faaliyetlerini yürüten kuruluşlar
conformity assessment actors
n.
48
Trade/Economic
ticari faaliyetlerini internet üzerinden yürüten firma
dot-com
n.
49
Trade/Economic
özellikle özelleştirme sırasında hisse alım satımını yürüten finansal aracı
share shop
n.
50
Trade/Economic
faaliyet yürüten
operating
adj.
Law
51
Law
soruşturmayı yürüten makam
investigating authority
n.
52
Law
kanunsuz yaptırım yürüten (yargı organı)
star-chamber
adj.
53
Law
kapalı toplantı yürüten (yasama/yürütme organı)
star-chamber
adj.
Politics
54
Politics
başka ülkede yürütülen istihbarat operasyonunun yürüten ülkeye negatif yansımaları
blowback
n.
55
Politics
batı avrupa'da terör faaliyetleri yürüten marksist-leninist bir terör örgütü
pflp-gc
n.
56
Politics
londra'da eğitim işlerini yürüten yerel bir makam
ilea (inner london education authority)
abrev.
Institutes
57
Institutes
abd'de istihbarat faaliyetlerini yürüten 16 ayrı devlet kurumunun oluşturduğu topluluk
united states intelligence community
n.
58
Institutes
abd'de istihbarat faaliyetlerini yürüten 16 ayrı devlet kurumunun oluşturduğu topluluk
ic (intelligence community)
n.
Industry
59
Industry
ticari faaliyetlerini internetten yürüten kimse
dotcommer
n.
Technical
60
Technical
teorik çalışmalar yürüten (bilim insanı)
dry
adj.
Computer
61
Computer
sonsuz uzunlukta hafıza bandı olan, karmaşık matematiksel işlemler yürüten varsayımsal bir makine
turing machine
n.
62
Computer
(bilgisayar) aynı anda birden fazla işlem yürüten
superscalar
adj.
Mechanic
63
Mechanic
özellikle telsiz ile uzakta bulunan bir cihazı çalıştırma üzerine çalışmalar yürüten bilim dalı
telemechanics
n.
Construction
64
Construction
bina üzerine inşa faaliyeti yürüten kimse
superstructor
n.
Marine
65
Marine
gelgit sırasında bir yere bağlanmış tekneleri çekerek yürüten ingiliz işçi
tidewaiter
n.
Forestry
66
Forestry
ağaç kesme operasyonunu yürüten birim
chance
n.
Literature
67
Literature
karşılaştırmalı çalışmalar yürüten kimse
comparatist
n.
History
68
History
kaptanlık görevi yürüten deniz subayı
post captain
n.
69
History
iskoçya ile ilişkili devlet faaliyetlerini yürüten birleşik krallık hükumetine bağlı bir birim
scottish office
n.
Religious
70
Religious
hristiyan bir ülkede mahalli bir görevi yürüten kimse
missioner
n.
71
Religious
bölge kilisesinde veya mahalle heyetinde çeşitli görevleri yürüten yetkili
parish clerk
n.
72
Religious
sosyal yardımlar yürüten rahibe cemaati
sister of charity
n.
Military
73
Military
faaliyetlerini yürüten kişi ve organizasyonlar
agents of action
n.
74
Military
kaptanlık görevi yürüten deniz subayı
post-captain
n.
75
Military
denizde veya deniz hava sahasında harekat yürüten ve ilgili hava ve kara kuvvetlerini de içeren muharip veya yardımcı gemiler
seaborne forces
n.
76
Military
ön cephedeki ordular ile iş birliği yürüten bir gözetleyici
forward observer
n.
Abbreviation
77
Abbreviation
abd deniz kuvvetleri'nin hava savaşı ve füze silah sistemleri için arge çalışmaları yürüten başlıca birimi
nawcwpns (naval air warfare center weapons division)
n.
78
Abbreviation
ucas'ın kuruluşundan önce birleşik krallık'ta üniversite ve yüksekokullara başvuru işlemlerini yürüten kuruluş
ucca (universities central council on admissions)
n.
Slang
79
Slang
casuslar arası iletişimi yürüten güvenilir aracı
cutout
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yürüten
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy