yağsız - Turkish English Dictionary
History

yağsız



Meanings of "yağsız" in English Turkish Dictionary : 33 result(s)

Turkish English
Common Usage
yağsız lean adj.
yağsız fat-free adj.
General
yağsız fat free adj.
yağsız butterless adj.
yağsız skim adj.
yağsız fatless adj.
yağsız nonfat adj.
yağsız ungreased adj.
yağsız unoiled adj.
yağsız unlubricated adj.
yağsız meager adj.
yağsız oil-free adj.
yağsız without fat adj.
yağsız not fatty adj.
yağsız non-fat adj.
yağsız meagre adj.
yağsız unoiled adj.
yağsız scragged adj.
yağsız scranky adj.
yağsız scranny adj.
Technical
yağsız non-fat adj.
yağsız oilless adj.
yağsız unlubricated adj.
yağsız dry adj.
yağsız nonfat adj.
yağsız fat-free adj.
yağsız oil-free adj.
yağsız fatless adj.
yağsız oil-free adj.
Food Engineering
yağsız flet adj.
Gastronomy
yağsız greaseless adj.
yağsız non-fat adj.
yağsız nonfat adj.

Meanings of "yağsız" with other terms in English Turkish Dictionary : 84 result(s)

Turkish English
General
yağsız krem vanishing cream n.
yağsız süt skim milk n.
yağsız süt skimmed milk n.
yağsız (et) lean meat n.
yağsız pişmiş sosis saveloy n.
yağsız peynir fat-free cheese n.
yağsız peynir non-fat cheese n.
yağsız vücut ağırlığı lean body weight n.
yağsız süt fat free milk n.
yağsız nemlendirici oil-free moisturiser n.
yağsız nemlendirici oil-free moisturizer n.
yağsız kas lean muscle n.
yağsız kas fat-free muscle n.
yağsız dana kıyması extra lean ground beef n.
yağsız veya az yağlı et lean n.
yağsız et muscle n.
yağsız et muscle n.
yağsız (et) lean adj.
daha yağsız leaner adj.
en yağsız leanest adj.
(et) yağsız lean adj.
(karayip dilinde) yağsız malgre adj.
Trade/Economic
karkastan çıkan satılabilir yağsız et cutability n.
Technical
yağsız kireç poor lime n.
yağsız toprak lean soil n.
yağsız kuru madde fat-free dry matter n.
yağsız yataklar oilless bearings n.
yağsız kömür sub-bituminous coal n.
yağsız kil lean clay n.
yağsız kum greensand n.
yağsız süt dondurması ice milk n.
yağsız kömür low-volatile bituminous coal n.
yağsız kompresör dry piston compressor n.
yağsız (kömür) non-bituminous adj.
Medical
yağsız vücut kitlesi lean body mass n.
yağsız vücut kitlesi fat-free body mass n.
yağsız vücut kütlesi fat-free mass n.
yağsız doku kütlesi lean tissue mass n.
yağsız diyet fat free diet n.
yağsız ağırlık fat free weight n.
Food Engineering
yağsız süt tozu nonfat dry milk n.
aşırı düşük sıcaklıkta işlem görmüş yağsız süt tozu extra-low-heat skimmed milk powder n.
aşırı düşük sıcaklıkta işlem görmüş yağsız süt tozu extra-low-heat skim milk powder n.
düşük sıcaklıkta işlem görmüş yağsız süt tozu low-heat skimmed milk powder n.
düşük sıcaklıkta işlem görmüş yağsız süt tozu low-heat skim milk powder n.
yağsız gıda non-fatty food n.
yağsız süt skimmed milk n.
yağsız süt tozu skimmed milk powder n.
yağsız gıdalar non-fatty foods n.
yağsız süt nonfat milk n.
yağsız balık lean fish n.
yağsız kızartma dry frying n.
yağsız süt skim milk n.
yağsız süt tozu dried skimmed milk n.
yağsız sütten yapılarak sonradan yağlandırılmış düşük kaliteli peynir filled cheese n.
kısmen yağsız part-skim adj.
yağsız (yiyecek) minceur adj.
(süt) yağsız flotten adj.
yağsız süt ile yapılan skinny adj.
yağsız sütten yapılan skinny adj.
Gastronomy
sığırın uyluk kemiğinden çıkan yağsız ve kemiksiz et topside [brit/new zealand] n.
az yağlı veya yağsız süt skimmed milk n.
domuzun yağsız bel parçası griskin n.
yağsız yoğurt fat-free yoghurt n.
yağsız kakao fat-free cocoa n.
yağsız domuz eti parçası baldrib [dialect] [uk] n.
yağsız etin içine domuz yağı parçaları koymak için kullanılan büyük bir iğne larding needle n.
yağsız (et) fatless n.
dil balığı gibi çeşitli yassı balıkların yağsız eti fillet of sole n.
iskandinavya'ya özgü ince ve yağsız çavdar ekmeği flatbread n.
iskandinavya'ya özgü ince ve yağsız çavdar ekmeği flatbrod n.
yağsız süt fleeten n.
yağsız fritöz air fryer n.
yağsız pişirmek pan-broil v.
yağsız tavada pişirmek pan-broil v.
yağsız kavurmak dry roast v.
yüksek kaliteli etlere göre daha çok yağsız kası ve daha az yağı bulunan (et) good adj.
(et) yağsız select adj.
Biology
ispermeçet balinasının kafasında bulunan büyük, sert, sinirli ve yağsız kütle white horse n.
ispermeçet balinasının kafasında bulunan büyük, sert, sinirli ve yağsız bir kütle whitehorse n.
Marine Biology
yağsız beyaz etli çeşitli market balıklarından biri whitefish [uk] n.
Sport
yağsız vücut kitlesi lean body mass (lbm) n.
yağsız vücut ağırlığı lean body weight (lbw) n.
yağsız vücut ağırlığı fat free weight (ffw) n.