yankı - Turkish English Dictionary
History

yankı



Meanings of "yankı" in English Turkish Dictionary : 21 result(s)

Turkish English
Common Usage
yankı echo n.
General
yankı replication n.
yankı reflexion n.
yankı echoey n.
yankı rebound n.
yankı repercussion n.
yankı echo n.
yankı reflection n.
yankı bounce back n.
yankı ruboff n.
yankı surge n.
Trade/Economic
yankı feedback n.
yankı reflection n.
yankı replication n.
Technical
yankı reverberation n.
Computer
yankı reverb n.
Telecom
yankı echo n.
Aeronautic
yankı blip n.
Meteorology
yankı echo n.
Card
yankı echo n.
Music
yankı reverb n.

Meanings of "yankı" with other terms in English Turkish Dictionary : 157 result(s)

Turkish English
General
yankı yapan echoer n.
yankı oluşturan echoer n.
yankı zamanı reverberation time n.
yankı yapmayan oda anechoic room n.
yankı imgesi ghost n.
büyük yankı uyandıran olay/dava cause celebre n.
yankı yapan echoist n.
yankı oluşturan echoist n.
odundan gelen yankı sesi wood echo n.
yankı yapma ringing n.
yankı uyandırmak have repercussions v.
yankı yapmak reverberate v.
yankı yapmak resonate v.
yankı uyandırmak create reactions v.
yankı uyandırmak influence v.
yankı yapmak echo v.
geniş yankı bulmak have a broad repercussion v.
basında geniş yankı bulmak have a broad repercussion in press v.
büyük yankı bulmak make tremendous impact v.
büyük yankı bulmak make an overwhelming impression v.
büyük yankı bulmak create a tremendous impression v.
yankı uyandırmak repercuss v.
yankı yapmak revoice v.
yankı yapan resonant adj.
yankı yapan hollow adj.
dünya çapında yankı uyandıran world-shaking adj.
yankı özelliğine sahip olmayan nonechoic adj.
yankı benzeri echolike adj.
yankı gibi echolike adj.
yankı benzeri echoic adj.
yankı gibi echoic adj.
yankı yapmayan unreverberant adj.
yankı yapan brass adj.
yankı yapan holler adj.
yankı yaratan reverberant adj.
yankı yapan reverberant adj.
yankı yapan reverberant adj.
yankı yaratan reverberant adj.
yankı yapan plangent adj.
yankı yaparak resonantly adv.
yankı yaparak resonantly adv.
yankı yaparak resoundingly adv.
Phrasals
yankı uyandırmak (halk arasında vs) resonate with someone v.
bir şeyde baştan başa yankı yapmak/çınlamak resound through something v.
bir şeyde baştan başa yankı yapmak/çınlamak resound throughout something v.
Phrases
ses ol yankı olma be a voice not an echo expr.
ses ol yankı değil be a voice not an echo expr.
Idioms
yankı uyandırmak cause a splash v.
yankı uyandırmak make a splash v.
yankı uyandırmak make news v.
Technical
ayrımsal yankı bastırma differential echo suppressor n.
bir yansıtıcının yankı yüksekliği echo height of a reflector n.
darbe yankı tekniği pulse echo technique n.
darbe/yankı tekniği pulse-echo technique n.
uzak uçtaki yankı far end echo n.
uzun zaman gecikmeli yankı sinyali long delay echo (lde) n.
uzun zaman gecikmeli yankı sinyali long delayed echo (lde) n.
yankı yitimi echo loss n.
yankı yaratma yeteneği echogenicity n.
yankı cihazı echo sounder n.
yankı bastırımı echo suppression n.
yankı yüksekliği echo height n.
yankı giderici echo canceller n.
yankı isteği echo request n.
yankı uzaklık radarı echo ranging sonar n.
yankı giderici echo suppressor n.
yankı eğrisi echo curve n.
yakın uçtaki yankı near end echo n.
yankı eşiği echo threshold n.
yankı tekniği reflection method n.
yankı giderimi echo cancellation n.
yankı kutusu echo box n.
yankı zamanı reverberation time n.
yankı kırpışması echo flutter n.
yayıncılıkta veya ses kaydında yankı ve yansıma efektleri oluşturmak için kullanılan elektromekanik alet echo plate n.
yankı uzaklığı belirleme işlemi echo ranging n.
radarskopta hedef yankı büyüklüğünün dalgalanması bounce n.
çelik üretilen bir tür yankı fırını open-hearth furnace n.
ses kaydında meydana gelen yankı preecho n.
yankı yapmak resound v.
yankı özelliğine sahip olan echoic adj.
yankı yaratan reverberate adj.
yankı yapan reverberate adj.
yankı yapan reverberate adj.
yankı yaratan reverberate adj.
Computer
ayrımsal yankı bastırma differential echo suppressor n.
uzak uçtaki yankı far-end echo n.
uzak uçtaki yankı far end echo n.
yankı giderici echo canceller n.
yankı imgesi ghost n.
yankı bastırıcı echo suppressor n.
yankı chorus reverb chorus n.
yankı odası reverb room n.
yankı gecikmesi reverb delay n.
yakın uçtaki yankı near-end echo n.
yankı bastırımı echo suppression n.
yankı süresi reverb time n.
yankı eğrisi echo curve n.
yankı giderimi echo cancellation n.
yakın uçtaki yankı near end echo n.
yankı yitimi echo loss n.
yankı sesi reverb volume n.
yankı karışımı reverb mix n.
yerel yankı local echo n.
dalga yankı sessiz wave rvrb mute expr.
gönderilen yankı iletisi/sn sent echo/sec expr.
yankı açık echo on expr.
yankı yok no reverb expr.
yankı ekle add echo expr.
Informatics
yankı bastırıcı echo suppressor n.
yankı kaynaklı bozulma echo distortion n.
yankı giderimi echo cancellation n.
yankı bastırımı echo suppression n.
Telecom
akustik yankı giderici acoustic echo canceller n.
çoklu yankı multiple echo n.
ses yankı bilimi audio acoustics n.
yankı iptali echo cancellation n.
yankı kaynaklı bozulma echo distortion n.
yankı denetim echo check n.
yankı giderimi echo cancellation n.
yankı dönüş kaybı echo return loss n.
Electric
yankı bastırıcı echo suppressor n.
yankı kırpışması echo flutter n.
yankı giderici echo suppressor n.
yankı kutusu echo box n.
yankı uzaklık radarı echo ranging sonar n.
Construction
yankı meydana gelmeyecek şekilde sonlandırılmış kanal anechoically terminated duct n.
Automotive
yankı odası resonance chamber n.
yankı borusu resonance pipe n.
Aeronautic
yankı bölgesi echoing area n.
Marine
yankı uyarlama aygıtları acoustic adaptation equipment n.
yankı balıkçılık yöntemi acoustic fishing method n.
yankı düzenleme acoustic conditioning n.
yankı doppler tipi akıntı ölçer acoustic doppler current meter n.
yankı oşinografisi acoustical oceanography n.
ses dalgalarının yankı süresini ölçerek deniz derinliğini tespit eden bir alet fathometer ® n.
Psychology
yankı belleği echoic memory n.
yankı hafızası echoic memory n.
Physics
yankı ve yansıyan ses dalgalarını inceleyen akustik dalı cataphonics n.
yankı sondajı echo sounding n.
yankı odası echo chamber n.
Biology
yankı odası echo chamber n.
Marine Biology
yankı iskandili echo sounder n.
yankı işareti echo signature n.
yankı iskandili ekranı fish scope n.
Astronomy
radyo yankı gözlemleri radio echo observations n.
Zoology
yankı ile yer belirleme echolocation n.
Linguistics
yankı-sözcük onomatopoeic word n.
Music
yankı klavyesi echo n.
yankı durdurma düğmesi echo n.
yankı klavyesi echo organ n.
yankı durdurucu echo stop n.
yankı ölçer echometer n.
tiz sesli ve yankı yapan bir viyola çeşidi viola damore n.
yankı pedalı reverb n.
yankı veya derinlik etkisi yaratmak için kullanılan cihaz reverb n.
yankı pedalı reverberation pedal n.