yavaşlatma - Turkish English Dictionary
History

yavaşlatma



Meanings of "yavaşlatma" in English Turkish Dictionary : 11 result(s)

Turkish English
General
yavaşlatma check n.
yavaşlatma slowdown n.
yavaşlatma deceleration n.
yavaşlatma moderation n.
yavaşlatma retardation n.
yavaşlatma inhibition n.
yavaşlatma relaxation n.
yavaşlatma arrest n.
yavaşlatma arrestation n.
Automotive
yavaşlatma coasting n.
Chemistry
yavaşlatma inhibition n.

Meanings of "yavaşlatma" with other terms in English Turkish Dictionary : 28 result(s)

Turkish English
General
işi yavaşlatma slowdown n.
işi yavaşlatma industrial action n.
yavaşlatma grevi slowdown n.
işi yavaşlatma grevi go-slow n.
işi yavaşlatma go-slow n.
işi yavaşlatma ca'canny n.
aşamalı yavaşlatma phasedown n.
Colloquial
kurallara bağlı kalarak işi yavaşlatma work to rule n.
(animasyonda kareler arasındaki boşluğu azaltarak) yavaşlatma ease-in n.
(animasyonda kareler arasındaki boşluğu azaltarak) yavaşlatma slow-in n.
kurallara harfi harfine uyarak işi yavaşlatma (protesto amaçlı) work to rule expr.
Trade/Economic
iş yavaşlatma eylemi slowdown strike n.
işi yavaşlatma grevi slowdown strike n.
Law
iş yavaşlatma eylemi slowdown strike n.
Industry
kurallara bağlı kalarak işi yavaşlatma work-rule n.
Technical
korozyon yavaşlatma katkısı corrosion inhibiting admixture n.
mekanik yavaşlatma cihazı dastipot n.
otomatik yavaşlatma sistemi auto-deceleration system n.
yavaşlatma mekanizması deceleration mechanism n.
yavaşlatma roketi retrorocket n.
Computer
kaynak yavaşlatma source quench n.
yavaşlatma tuşları slowkeys n.
Automotive
fren yavaşlatma süresi brake snubbing time n.
Traffic
trafik kontrol ve yavaşlatma araçları traffic-calming device n.
Aeronautic
aerodinamik yavaşlatma aerodynamic braking n.
yavaşlatma veya stabilizasyon için kullanılan küçük paraşüt drogue n.
Food Engineering
kritik yavaşlatma critical damping n.
Linguistics
konuşma yavaşlatma cihazı speech strecher n.