yoklamak - Turkish English Dictionary
History

yoklamak



Meanings of "yoklamak" in English Turkish Dictionary : 39 result(s)

Turkish English
Common Usage
yoklamak examine v.
General
yoklamak survey v.
yoklamak look up v.
yoklamak fumble v.
yoklamak search v.
yoklamak ransack v.
yoklamak feel v.
yoklamak assay v.
yoklamak view v.
yoklamak grabble v.
yoklamak visit somebody v.
yoklamak inspect v.
yoklamak drag v.
yoklamak visit v.
yoklamak examine v.
yoklamak look over v.
yoklamak test v.
yoklamak try v.
yoklamak grope v.
yoklamak look into v.
yoklamak look v.
yoklamak probe v.
yoklamak check v.
yoklamak fumble for v.
yoklamak go through v.
yoklamak fathom v.
yoklamak control v.
yoklamak glaum [dialect] [uk] v.
yoklamak clam [dialect] [uk] v.
yoklamak drag v.
yoklamak explore v.
Phrasals
yoklamak comb (something) for (someone or something) v.
yoklamak comb something for someone or something v.
yoklamak comb for v.
Idioms
yoklamak have a captain cook v.
Computer
yoklamak poll v.
Marine
yoklamak heave the lead v.
Archaic
yoklamak seruewe v.
yoklamak servewe v.

Meanings of "yoklamak" with other terms in English Turkish Dictionary : 94 result(s)

Turkish English
General
yoklamak (cepleri) go through v.
elleri ile yoklamak feel v.
halkın nabzını yoklamak poll v.
sonda ile yoklamak sound v.
nabız yoklamak see how the land lies v.
sonda ile yoklamak probe v.
yoklamak (sonda vb ile) probe v.
nabzını yoklamak put out a feeler v.
ağzını yoklamak sound somebody out v.
nabzını yoklamak sound somebody out v.
ağız yoklamak sound somebody out v.
ağzını yoklamak sound someone out v.
nabzını yoklamak take (someone's) pulse v.
nabzını yoklamak take some soundings v.
(bir yapıyı) yoklamak survey v.
yoklamak (düşünce/fikir) sound v.
nabız yoklamak sound v.
hafıza yoklamak scan memory v.
hafıza yoklamak check memory v.
kendini yoklamak check oneself v.
elle yoklamak glaum [scotland] v.
elle yoklamak grapple v.
anketle yoklamak circularize v.
nabız yoklamak fathom v.
ağzını yoklamak feel v.
Phrasals
elleriyle yoklamak fish around v.
ağız yoklamak fish around v.
(birinin bir konu hakkında) nabzını yoklamak/ağzını aramak approach (one) about v.
(birinin bir konu hakkında) nabzını yoklamak/ağzını aramak approach someone about someone or something v.
nabzını yoklamak feel out v.
ağzını yoklamak feel out v.
birinin (biri veya bir şey hakkında) ağzını aramak/yoklamak feel someone out (about someone or something) v.
birinin (biri veya bir şey hakkında) nabzını yoklamak feel someone out (about someone or something) v.
fikrini yoklamak feel out v.
ile dokunarak yoklamak feel with v.
(bir şeyi) yoklamak fumble for (something) v.
(birini/bir şeyi) elle aramak/yoklamak grope (about) (for someone or something) v.
(birini/bir şeyi) elle aramak/yoklamak grope (around) (for someone or something) v.
(birini/bir şeyi) elle aramak/yoklamak grope (around/about) for (someone or something) v.
Colloquial
nabzını yoklamak sound out v.
Idioms
birinin ağzını yoklamak fish for information v.
elleriyle yoklamak grope in the dark v.
vicdanını yoklamak search (one's) conscience v.
vicdanını yoklamak search (one's) heart v.
vicdanını yoklamak search your heart/soul/conscience v.
ağzını yoklamak put out feelers v.
birinin nabzını yoklamak feel someone's pulse v.
nabız yoklamak put out feelers v.
nabız yoklamak send up a trial balloon v.
nabız yoklamak test the water v.
nabız yoklamak run something up the flagpole v.
nabız yoklamak fly a kite v.
nabız yoklamak run it up the flagpole v.
zemin yoklamak send up a trial balloon v.
zemin yoklamak see how the land lies v.
karanlıkta yoklamak grope in the dark v.
bir şeyle dokunarak yoklamak feel something with something v.
(birinin) ağzını yoklamak have the feelers out v.
(birinin) nabzını yoklamak have the feelers out v.
(birinin) ağzını yoklamak have one's feelers out v.
(birinin) nabzını yoklamak have one's feelers out v.
(birinin) ağzını yoklamak put out the feelers v.
(birinin) nabzını yoklamak put out the feelers v.
(birinin) ağzını yoklamak put out one's feelers v.
(birinin) nabzını yoklamak put out one's feelers v.
(birinin) ağzını yoklamak send the feelers out v.
(birinin) nabzını yoklamak send the feelers out v.
(birinin) ağzını yoklamak send one's feelers out v.
(birinin) nabzını yoklamak send one's feelers out v.
(birinin) ağzını yoklamak throw the feelers out v.
(birinin) nabzını yoklamak throw the feelers out v.
(birinin) ağzını yoklamak throw one's feelers out v.
(birinin) nabzını yoklamak throw one's feelers out v.
ağız yoklamak put out feelers v.
nabız yoklamak put out feelers v.
ağız yoklamak have feelers v.
nabız yoklamak have feelers v.
nabız yoklamak float a trial balloon v.
nabız yoklamak be flying a kite v.
nabzını yoklamak have the feelers out v.
ağzını yoklamak have the feelers out v.
(birinin) nabzını yoklamak have (one's) feelers out v.
(birinin) ağzını yoklamak have (one's) feelers out v.
nabız yoklamak run it up the flagpole (and see who salutes) [cliché] v.
nabız yoklamak run up the flagpole v.
(birinin/bir şeyin) nabzını yoklamak take (someone's or something's) pulse v.
nabız yoklamak take soundings v.
Politics
kamu oyu yoklamak amacıyla teşebbüste bulunmak fly v.
Technical
sonda ile yoklamak probe v.
Medical
cerrah mili ile yoklamak tent v.
History
bir makama aday kilise görevlisinin talebi hususunda nabız yoklamak için yaptığı duyuru si quis n.
Football
kaleyi uzaktan yoklamak test the goal-post from distance v.
Slang
nabız yoklamak put out feelers v.
nabız yoklamak test the waters v.