you have to do something - Turkish English Dictionary

you have to do something

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "you have to do something" in Turkish English Dictionary : 1 result(s)

English Turkish
Speaking
you have to do something expr. bir şeyler yapmak zorundasınız

Meanings of "you have to do something" with other terms in English Turkish Dictionary : 27 result(s)

English Turkish
Colloquial
have (got) it in you to do something v. bir şey yapma yeteneği olmak
have (got) it in you to do something v. bir şey yapma becerisi içinde olmak
have (got) it in you to do something v. bir şey yapma yeteneğini içinde barındırmak
have it in you (to do something) v. (bir şey yapma) yeteneği olmak
have it in you (to do something) v. (bir şey yapma) becerisi içinde olmak
have it in you (to do something) v. (bir şey yapma) yeteneğini içinde barındırmak
have it in you to do something v. bir şey yapma yeteneği olmak
have it in you to do something v. bir şey yapma becerisine sahip olmak
have it in you to do something v. bir şey yapmak birinin içinde olmak
have it in you to do something v. bir şey yapma yeteneğini içinde barındırmak
have it in you to do something v. bir şey yapma kapasitesi olmak
have it in you to do something v. bir şey yapma potansiyeli olmak
have (got) it in you to do something v. bir şey yapma becerisine sahip olmak
have (got) it in you to do something v. bir şey yapmak birinin içinde olmak
have (got) it in you to do something v. bir şey yapma kapasitesi olmak
have (got) it in you to do something v. bir şey yapma potansiyeli olmak
if you have a mind to (do something) expr. eğer (bir şeyi yapma) niyetin varsa
if you have a mind to (do something) expr. eğer (bir şeyi yapmaya) niyetliysen
if you have a mind to (do something) expr. eğer (bir şeyi) yapmak) istiyorsan
if you have a mind to (do something) expr. eğer (bir şeyi yapmak) niyetindeysen
Idioms
you don't have to be a rocket scientist (to do something) expr. (bir şey yapmak için) bilim adamı olmak gerekmiyor
you don't have to be a rocket scientist (to do something) expr. (bir şey yapmak için) bilim adamı olmana gerek yok
Speaking
do you have something to drink? expr. içecek bir şeyler var mı?
you have to do something to get her attention expr. onun dikkatini çekecek bir şey yapman gerekiyor
you have to do something to get her attention expr. onun dikkatini çekecek bir şeyler yapman gerekiyor
you have to do something to get her attention expr. onun dikkatini çekecek bir şeyler yapmalısın
you have to do something to get her attention expr. onun dikkatini çekecek bir şey yapmalısın