History

zaman geçirmek

Meanings of "zaman geçirmek" in English Turkish Dictionary : 13 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	zaman geçirmek	spend v.
2	General	zaman geçirmek	kill time v.
3	General	zaman geçirmek	while away v.
4	General	zaman geçirmek	spend time v.
Phrasals
5	Phrasals	zaman geçirmek	help off v.
Colloquial
6	Colloquial	zaman geçirmek	fanny about [uk] v.
Idioms
7	Idioms	zaman geçirmek	spend (some amount of time) in (some place) v.
8	Idioms	zaman geçirmek	spend time in something v.
9	Idioms	zaman geçirmek	fill in time v.
10	Idioms	zaman geçirmek	pass the time of day v.
Archaic
11	Archaic	zaman geçirmek	deceive v.
12	Archaic	zaman geçirmek	spuddle v.
British Slang
13	British Slang	zaman geçirmek	fanny about/around v.

Meanings of "zaman geçirmek" with other terms in English Turkish Dictionary : 43 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	hoşça zaman geçirmek	have a great time v.
2	General	kötü zaman geçirmek	have a bad time v.
3	General	geçirmek (zaman)	put in v.
4	General	iyi zaman geçirmek	have a good time v.
5	General	geçirmek (bir hikaye vb'ni belirli bir mekan ve zaman içinde)	set v.
6	General	güzel zaman geçirmek	have good time v.
7	General	iyi zaman geçirmek	have good time v.
8	General	birbirleriyle zaman geçirmek	spend time together v.
9	General	beraber zaman geçirmek	spend time together v.
10	General	kaliteli zaman geçirmek	spend quality time v.
11	General	yatmadan uykusuz zaman geçirmek	remain up v.
12	General	güzel zaman geçirmek	wile v.
13	General	boş boş zaman geçirmek	moon v.
14	General	acı çekerek zaman geçirmek	drag v.
15	General	mutsuzluk içinde zaman geçirmek	drag v.
16	General	(zaman) geçirmek	outwear v.
Phrasals
17	Phrasals	gereğinden fazla zaman geçirmek	sit out v.
18	Phrasals	aylakça zaman geçirmek	lounge around v.
19	Phrasals	aylakça zaman geçirmek	lounge about v.
20	Phrasals	bir yerde boş boş zaman geçirmek	poodle around (something) v.
21	Phrasals	yatarak zaman geçirmek	laze something away v.
22	Phrasals	boş işlerle zaman öldürmek/geçirmek	pootle along [uk] v.
23	Phrasals	boş boş zaman geçirmek	poodle around [uk] v.
24	Phrasals	(boş bir yerde) zaman geçirmek/yaşamak	rattle around (something or some place) v.
25	Phrasals	(boş bir yerde) zaman geçirmek/yaşamak	rattle around in v.
Colloquial
26	Colloquial	iyi zaman geçirmek	rage v.
27	Colloquial	gergin bir zaman geçirmek	be put to it v.
28	Colloquial	gergin bir zaman geçirmek	put to it v.
29	Colloquial	boş boş zaman geçirmek	pootle around [uk] v.
Idioms
30	Idioms	çok iyi zaman geçirmek	have a field day v.
31	Idioms	çok güzel/eğlenceli zaman geçirmek	have a rare old time v.
32	Idioms	güzel zaman geçirmek	have a ball v.
33	Idioms	hiçbir şey yapmadan zaman geçirmek	hack around v.
34	Idioms	(biriyle) zaman geçirmek	pass the time of day with (someone) v.
Speaking
35	Speaking	seninle zaman geçirmek istemiyorum	I don't want to spend time with you expr.
Archaic
36	Archaic	aylaklıkla zaman geçirmek	hull v.
Slang
37	Slang	aylak aylak zaman geçirmek	fart around v.
38	Slang	harika zaman geçirmek	have a hell of a time v.
39	Slang	harika zaman geçirmek	have a blast v.
40	Slang	harika zaman geçirmek	have a bang-up time v.
41	Slang	boşa zaman geçirmek	fart off v.
42	Slang	çok eğlenceli zaman geçirmek	have a gas v.
43	Slang	(biriyle) zaman geçirmek	knock about with (one) v.