Turkish | English | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Colloquial | zor bulmak | find it difficult v. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | zor bir probleme çözüm yolu bulmak | grasp the nettle v. |
General | kelimeleri zor bulmak | grope for words v. |
Phrasals | ||
Phrasals | zar zor bulmak | hunt down v. |
Proverb | ||
Proverb | bu devirde iyi adam bulmak zor | a good man is hard to find |
Proverb | eleştirmek/hata bulmak kolaydır, önemli olan/zor olan yapıcı olmaktır | everyone can find fault, few can do better |
Idioms | ||
Idioms | zor bir soruna çözüm bulmak | be squaring the circle v. |
Idioms | zor bir soruna çözüm bulmak | square the circle v. |
Idioms | zor, üzücü, talihsiz, kötü bir durumda eğlenceli bir yan bulmak | see the funny side of something v. |
Idioms | (birini) zor bir durumdan çıkaracak bir yol bulmak | dig (someone) out of a hole v. |
Speaking | ||
Speaking | burada iş bulmak zor | it is hard to find a job here expr. |
Speaking | bulmak o kadar da zor değil | it's not so hard to find expr. |
Speaking | seni bulmak o kadar da zor değildi | it wasn't that hard to find you expr. |