önceki - Turkish English Dictionary
History

önceki



Meanings of "önceki" in English Turkish Dictionary : 55 result(s)

Turkish English
Common Usage
önceki former n.
önceki previous adj.
General
önceki predecessor n.
önceki last n.
önceki precedent adj.
önceki onetime adj.
önceki sometime adj.
önceki antecedent adj.
önceki pristine adj.
önceki old adj.
önceki foregoing adj.
önceki quondam adj.
önceki ex adj.
önceki anterior adj.
önceki last adj.
önceki past adj.
önceki preceding adj.
önceki pro adj.
önceki previous adj.
önceki prev adj.
önceki initial adj.
önceki prior adj.
önceki primitive adj.
önceki aforegoing adj.
önceki above adj.
önceki earlier adj.
önceki ancient [obsolete] adj.
önceki antecedaneous [obsolete] adj.
önceki umquhile [scottish] adj.
önceki late adj.
önceki hitherto adj.
önceki one-time adj.
önceki one-time adj.
önceki forehand [obsolete] adj.
önceki pristinate [obsolete] adj.
önceki precedaneous [obsolete] adj.
önceki precedential adj.
önceki predecessive adj.
önceki preterient adj.
önceki preventional [obsolete] adj.
önceki before adv.
önceki early adv.
önceki formerly adv.
Trade/Economic
önceki prior n.
Law
önceki former adj.
önceki antecedent adj.
Technical
önceki initial adj.
önceki former adj.
önceki once adj.
Computer
önceki preset adj.
önceki back adj.
önceki prev page expr.
Archaic
önceki heretofore adj.
önceki preterit adj.
önceki preterite adj.

Meanings of "önceki" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
General
önceki kimse predecessor n.
sondan bir önceki last but one n.
fırtınadan önceki sessizlik the calm before a storm n.
önceki geçmiş zaman pluperfect tense n.
önceki ifade previous statement n.
önceki geçmiş zaman pluperfect n.
katoliklerin büyük perhizinden önceki salı günü mardi gras n.
daha önceki olaya uygulanabilen ex post facto n.
yürürlüğe girmesinden önceki olaylara uygulanabilen kanun ex post facto n.
efsaneye göre kuğunun ölmeden önceki son ve güzel ötüşü swan song n.
bir önceki dönemden kalma holdover n.
paskalyadan önceki perşembe maundy thursday n.
paskalyadan önceki pazar günü palm sunday n.
önceki mahkeme kararları retroactive judicial decisions n.
önceki kuşaklar predecessor n.
son ve sondan önceki the last two n.
paskalyadan önceki ikinci pazar passion sunday n.
önceki durumuna gelme reinstatment n.
lise veya üniversitede sondan bir önceki sınıf öğrencisi junior n.
önceki yaşamın kaderi belirlediği inancı karma n.
sondan iki önceki the second before the last n.
önceki sene yesteryear n.
paskalya yortusundan önceki cuma good friday n.
bir önceki babanın çocuk üzerinde bıraktığı etki telegony n.
paskalyadan önceki hafta holy week n.
önceki görevli precursor n.
olgunlaşmış karahindiba tohumlarının çiçek sapından kopmadan önceki beyaz ve tüy gibi top hali puffball n.
yemekten önceki şükran duası blessing n.
önceki durumu former rank n.
paskalya öncesi perhizden önceki ikinci pazar sexagesima n.
önceki yıl previous year n.
önceki mektup previous letter n.
önceki yıl preceding year n.
bir önceki yıl previous year n.
önceki araştırma previous research n.
önceki çalışma previous work n.
önceki çalışma previous study n.
önceki sayfa page up n.
önceki haline döndürülmüş redux n.
bir önceki sayı back number n.
daha önceki işletim ve değerlendirmede elde edilmeyen bilgiyi tamamlayan değerlendirme follow-on operational test and evaluation n.
savaştan önceki durum status quo ante-bellum n.
önceki sayfanın devamı continuing from the previous page n.
önceki sayfanın devamı continuation of previous page n.
önceki adres former address n.
önceki adım previous step n.
önceki sahibi former owner n.
önceki adres prior address n.
önceki adres previous address n.
sondan önceki sene penultimate year n.
bir önceki sahip former owner n.
kendinden önceki teknolojilerin yerini hızlı bir şekilde alan teknoloji disruptive technology n.
eski/önceki rakip erstwhile rival n.
eski/önceki rakip former rival n.
noelden önceki gün yapılan kutlama ludachristmas n.
önceki anlaşmanın aynısı same deal as before n.
(bir önceki sorunun mealinde onu takip eden) devam/takip sorusu follow-up question n.
evlenmeden önceki soyadı maiden name n.
önceki karısı/eşi ex wife n.
eski/önceki eş ex husband n.
eski/önceki kocası ex husband n.
önceki isimler previous names n.
önceki isim previous name n.
indirimden önceki fiyat regular price n.
önceki üç takvim ayı prior calendar quarter n.
önceki emri geçersiz kılan emir countermand n.
önceki evlilik former marriage n.
önceki kullanım prior use n.
önceki kullanım previous use n.
adem'in havva'dan önceki karısı lilith n.
akıllı telefonlardan önceki telefon grubu feature phone n.
1100 yılından önceki dönemde kullanılan ingilizce englisc n.
bir önceki boyaya uygulanan ikinci boya counterstain n.
benden önceki sahibi the owner before me n.
önceki ortak former partner n.
önceki partner former partner n.
tüm türk halklarında şimdiki inanç sistemlerine katılmadan önceki inanç tengrism n.
evlenmeden önceki soyadı née n.
önceki oyun previous game n.
önceki ile eşit pey sürme call n.
önceki dönemden kalan carryover n.
önceki zaman ya da mekandan aktarılmış olan carryover n.
önceki bir çalışanın yetkinlik ve güvenilirliğine ilişkin eski işveren tarafından verilen yazı character n.
önceki bir çalışanın yetkinlik ve güvenilirliğine ilişkin eski işveren tarafından verilen yazı character reference n.
antik roma takviminde, her ayın ortasından önceki (kendisi de dahil olmak üzere) dokuzuncu gün (mart, mayıs, temmuz veya ekim ayının yedinci, diğer ayların ise beşinci gününe tekabül eder) nones n.
önceki numaraya yapılan ekleme annumeration [obsolete] n.
boğa güreşinde boğa öldürülmeden önceki son aşama faena n.
cümlenin veya konuşmanın önceki kısmında belirtilen bir şey jobbie n.
yeni elde edilmiş kaynakları daha önceki bir açığı kapatmak için kullanmak lap n.
önceki malik veya kiracının ayrılmış olması vacant possession n.
kanada'da 25 mayıs'tan önceki son pazartesi günü kutlanan bir resmi tatil victoria day [canada] n.
yaz bayramı'ndan bir önceki gün june 23 n.
düşüş veya eskimeden önceki popülerlik veya kullanışlılık dönemi half life n.
birisinin gerçek doğum gününden yaklaşık 6 ay önceki gün half-birthday n.
paskalyadan önceki perşembe gününde yapılan fakirlerin ayaklarını yıkama töreni maundy n.
paskalyadan önceki perşembe gününde fakirler için yapılan törende dağıtılan sadakalar maundy n.
yaz gün dönümünden önceki akşam midsummer night n.
2. dünya savaşı'ndan önceki cahil kırsal kesme özgü özellikler dad and dave [australia] n.
edebi, sanatsal branşlarda kendisinden önceki bir ustanın ilke ve yöntemlerine sık sıkıya bağlı kimse descendant n.
edebi, sanatsal branşlarda kendisinden önceki bir ustanın ilke ve yöntemlerine sık sıkıya bağlı kimse descendent n.
mahkeme kararından önceki geçici gözaltı dönemi detention n.
bir önceki akşam overnight n.
bir önceki seviyeye veya konuma geri dönme roll back n.
(olay veya etkinlikten önceki) zaman dilimi run-up n.
önceki durumuna geri getiren kimse instaurator n.
önceki durumuna döndüren kimse instaurator n.
(fiyatların, standartların) önceki seviyesine düşürülmesi dropback n.
dizide sondan bir önceki öge penult n.
dizide sondan bir önceki öge penultima n.
kelimenin sondan bir önceki hecesi penultima n.
sondan bir önceki penultimate n.
(önceki deneyimden kaynaklı) heyecan fleshment n.
(önceki deneyimden kaynaklı) harekete geçme fleshment n.
(önceki deneyimden kaynaklı) uyarılma fleshment n.
önceki atama foreordination n.
önceki tayin foreordination n.
önceki akşamdan kalmış ve sabahleyin çıra ile yeniden yakılacak olan köz birikintisi gathering coal n.
önceki suçlama preaccusation n.
bir önceki hareket preaction n.
önceki davranış preaction n.
önceki tasarlama predeliberation n.
önceki planlama predeliberation n.
önceki müzakere predeliberation n.
önceki çizim predelineation n.
önceki betimleme predelineation n.
önceki tarif predelineation n.
önceki keşif prediscovery n.
gün batmadan önceki zaman dilimi predusk n.
önceki sınırlama prefinition [rare] n.
önceki açıklama prefinition [rare] n.
önceki yaşam prelife n.
doğmadan önceki yaşam prelife n.
önceki his presensation [obsolete] n.
önceki görüş presensation [obsolete] n.
önceki fikir presensation [obsolete] n.
kül çarşambasından önceki pazartesi shrove monday n.
kül çarşambasından önceki pazar shrove sunday n.
13. yaş gününden hemen önceki yıllar preteens n.
önceki olma prevenience n.
epitazdan önceki bölüm protasis n.
önceki prototipi örnekleyen birey prototype n.
önceki durumuna getirmek restore to the former rank v.
önceki konuya dönmek hark back to v.
daha önceki bir tarihten itibaren geçerli kılmak backdate v.
iptal etmek (yeni bir emir ile önceki emri) countermand v.
bir önceki tahminden vazgeçmek unpredict v.
önceki haline getirmek unchange v.
daha önceki bir tarihten geçerli kılmak backdate v.
önceki duruma dönmek revert back v.
önceki beyanın aynen tekrar etmek reiterate one's previous statement v.
önceki performansını geliştirmek outdo oneself v.
önceki deneyimlere göre eleştirmek monday-morning-quarterback v.
daha önceki bir mahkeme kararına atıfta bulunmak cite (to) v.
(dizin, katalog) önceki sayıları daha sonraki sayılarda birleştirmek cumulate v.
(önceki otoritenin) fikir veya inançlarını kabul etmek follow v.
bir önceki durum ile gerekçelendirmek precedent v.
daha önceki olaylar üzerinden desteklemek precedent v.
önceki durumda olmak preexist v.
önceki durumda olmak pre-exist v.
bir önceki olaya dayanmak supervene v.
bir önceki olaya bağlı olmak supervene v.
tarihten önceki prehistoric adj.
sondan bir önceki next to last adj.
sondan bir önceki penultimate adj.
sondan önceki penultimate adj.
savaştan önceki antebellum adj.
tufandan önceki devre ait antediluvian adj.
sondan bir önceki second to last adj.
bundan önceki the preceding adj.
savaştan önceki ante-bellum adj.
-den önceki antecedent to adj.
-den önceki preceding adj.
sondan bir önceki next to the last adj.
daha önceki previous adj.
daha önceki former adj.
iç savaştan önceki antebellum adj.
doğumdan önceki antenatal adj.
nikahtan önceki antenuptial adj.
evvelsi güne (dünden önceki güne) ait olma nudiustertian adj.
dünden önceki gün ile ilgisi olma nudiustertian adj.
önceki ve sonraki arasında bulunan middle adj.
önceki kuşakların duygu veya fikirlerinden dolayı olan hereditary adj.
daha önceki lower adj.
bir önceki husus ile aynı idem adj.
bahsi geçen bir önceki konu ile aynı idem adj.
bir önceki akşam ile ilgili overnight adj.
sondan bir önceki penult adj.
sondan bir önceki penultimate adj.
tez veya makalenin önceki bir bölümünde alıntılanmış forequoted adj.
girişten önceki preadmission adj.
doğumdan önceki preborn adj.
izin vermeden önceki preconsent adj.
onaylamadan önceki preconsent adj.
rıza göstermeden önceki preconsent adj.
çürümeden önceki predecay adj.
kurumadan önceki predry adj.
önceki yaşama ait prelife adj.
önceki yaşam ile ilgili prelife adj.
önceki yaşamda meydana gelen prelife adj.
öğleden önceki prenoon adj.
öğleden önceki zaman dilimine ait prenoon adj.
belirli bir eğitimden önceki döneme ait veya ilişkin preprofessional adj.
(filmi, yazılımı veya kaydı) piyasaya sürmeden önceki döneme ait prerelease adj.
(mahkumu) tahliye etmeden önceki döneme ait prerelease adj.
önceki seferkinden daha uzak olan preremote adj.
gözden geçirmeden önceki döneme ait prereview adj.
gösteriden önceki döneme ait preshow adj.
önceki oluşumdan kaynaklanan self-born adj.
(bir şeyin) önceki halinden çıkan self-born adj.
(bir şeyin) önceki halinden gelen self-born adj.
bir önceki former adj.
sondan bir önceki olarak penultimately adv.
önceki sene last year adv.
önceki yıl last year adv.
önceki bölümde thereinbefore adv.
önceki kısımda thereinbefore adv.
önceki gibi same as before adv.
önceki yılların herhangi birinde in any of the previous years adv.
bir önceki gece the night before adv.
önceki sözcükle birleşerek enclitically adv.
önceki yıllarda in the previous years adv.
önceki gün the day before yesterday adv.
bir önceki yorumdan hemen sonra in the (very) next breath adv.
(bu belgenin, konuşmanın) önceki kısmında hereinabove adv.
(bu belgenin, konuşmanın) önceki bölümünde hereinabove adv.
bir önceki akşamda overnight adv.
önceki bir zamandan sonrakine doğru downwards adv.
daha önceki bir kaynaktan sonrakine doğru downwards adv.
daha önceki afore prep.
bir önceki kelimeyle belirtilen kısmı veya miktarı içeren toplam veya bütünü belirten bir edat of prep.
bir önceki the former one pron.
bir önceki the previous one pron.
bir önceki the preceding one pron.
önceki husus idem pron.
önceki anlamı veren ön ek arche- pref.
Phrasals
önceki bir zamana/yere bakmak turn back v.
önceki durumuna dönmek switch back v.
(birini veya bir şeyi) önceki durumuna çevirmek switch back v.
önceki markaya/firmaya/tarifeye dönmek switch back v.
(birini veya bir şeyi) önceki markaya/firmaya/tarifeye döndürmek switch back v.
önceki bir şeyle ilinti kurmak refer back to (someone or something) v.
önceki bir şeye gönderme yapmak refer back to (someone or something) v.
önceki bir şeye atıfta bulunmak refer back to (someone or something) v.
önceki durumuna geri dönmek sink back into (something) v.
önceki zihinsel durumuna geri dönmek sink back into (something) v.
önceki zihinsel haline tekrar dalmak sink back into (something) v.
önceki durumuna tekrar yenik düşmek sink back into (something) v.
bir sayacı/saati önceki bir konuma getirmek wind back v.
önceki konuya dönmek hark back v.
önceki bir zaman diliminde kalmak hold over v.
(önceki konuya) geri dönmek hearken back to (something) v.
(önceki bir şeyden/zamandan) öğeler taşımak reach back into (some point in time) v.
(önceki bir şeyden/zamandan) öğeler taşımak reach back to (some point in time) v.
önceki bir şeyle ilinti kurmak refer back to v.
önceki bir şeye gönderme yapmak refer back to v.
önceki bir şeye atıfta bulunmak refer back to v.
önceki durumuna geri dönmek sink back v.
önceki zihinsel durumuna geri dönmek sink back v.
önceki zihinsel haline tekrar dalmak sink back v.
önceki durumuna tekrar yenik düşmek sink back v.
Phrases
gece yarısından önceki bir saatlik uyku sonrasındaki iki saate bedeldir one hour's sleep before midnight is worth two after expr.
bir önceki döneme göre quarter on quarter (qoq) expr.
bir önceki yılın aynı dönemine göre year-on-year expr.
daha önceki senelerde in previous years expr.
daha önceki yıllarda in previous years expr.
hemen önceki next but one expr.
ondan önceki the one before expr.
önceki senelerde in previous years expr.
önceki yıllarda in previous years expr.
önceki senelere nazaran compared to the previous years expr.
önceki yıllara nazaran compared to the previous years expr.
önceki adıyla/adlarıyla née expr.
bir önceki/son emir iptal belay my last expr.
bir önceki emri yok say/sayın belay my last expr.
Proverb
gece yarısından önceki bir saatlik uyku sonrasındaki iki saate bedeldir one hour's sleep before midnight is worth two after
Colloquial
önceki eş/sevgili ex n.
önceki deneyimlerine göre başka birinin yaptıklarını eleştiren kimse monday morning quarterback n.
önceki deneyimlerine göre başka birinin yaptıklarını eleştiren kimse monday quarterback n.
önceki deneyimlerine göre başka birinin yaptıklarını eleştiren kimse monday-morning quarterbacking n.
gün doğumundan kısa bir süre sonraki ve gün batımından kısa bir süre önceki, gökyüzünün kırmızı olduğu zaman golden hour n.
önceki başarılarının üstüne çıkmak top oneself [uk] v.
önceki geceyi unut forget about the other night expr.
(bir önceki döneme/sezona göre) daha kötü durumda in worse spot expr.
(bir önceki kişiye) katılıyorum what (someone else) said expr.
(bir önceki kişiyle) aynı şeyleri düşünüyorum/hissediyorum what (someone else) said expr.
senden önceki kadın da öyle derdi that's what she said expr.
bir önceki yılın aynı dönemine göre year on year expr.
Idioms
önceki durumdan tamamen farklı olan özel durum new ballgame n.
film veya dizilerde jenerikten önceki sahne cold open n.
birisinin ölmeden önceki son yılları twilight years n.
fırtınadan önceki sessizlik durumu eye of the hurricane n.
fırtınadan önceki sessizlik durumu eye of the storm n.
fırtınadan önceki sakin dönem eye of the hurricane n.
fırtınadan önceki sessizlik lull before the storm n.
fırtınadan önceki sakin dönem eye of the storm n.
fırtınadan önceki sessizlik calm before the storm n.
hareketli zamandan önceki sükunet hali eye of the hurricane n.
hareketli zamandan önceki sükunet hali eye of the storm n.
kendinden önceki ileri gelenlerden güç alma a dwarf standing on the shoulders of giants n.
ölümden önceki yıllar twilight years n.
yenilmeden önceki son gayret/çaba last burst of fire n.
geçmişteki/önceki deneyimlerden alınan ders twenty-twenty hindsight n.
önceki deneyimler twenty-twenty hindsight n.
kendinden önceki önemli düşünürlerin bilgilerine dayanarak/buluşlarının üzerinde yükselen kimse a dwarf standing on the shoulders of giants n.
halka sunulmadan önceki gösterim a sneak preview n.
köprüden önceki son çıkış the last chance saloon n.
önceki (daha önce konuşulan) konuya geri dönmek pick up on something v.
önceki sorunları halletmek/aradan çıkarmak tie up loose ends v.
söz konusu işi yüksek standartlarda yapan kendinden önceki çalışanın seviyesine ulaşabilmek için çok sıkı çalışmak have big shoes to fill v.
önceki fikrinin tam tersini ileri sürmek reverse (one's) field v.
önceki bilgilerden/deneyimlerden yararlanarak ilerlemek stand on the shoulders of giants v.
(birinin veya bir şeyin) önceki halinden eser kalmamak be a ghost of (someone or something's) former self v.
(birinin veya bir şeyin) önceki halinin hayali gibi olmak be a ghost of (someone or something's) former self v.
(biri veya bir şey) önceki haline göre kötülemek be a ghost of (someone or something's) former self v.
(birinin veya bir şeyin) önceki halinden eser kalmamak be a shadow/ghost of your/its former self v.
(birinin veya bir şeyin) önceki halinin hayali gibi olmak be a shadow/ghost of your/its former self v.
(biri veya bir şey) önceki haline göre kötülemek be a shadow/ghost of your/its former self v.
fırtınadan önceki sessizlik olmak be in the calm before the storm v.
önceki fikrinin tam tersini ileri sürmek reverse field v.
önceki deneyimler sayesinde with 20/20 hindsight expr.
önceki deneyimlerle with 20/20 hindsight expr.
sondan bir önceki before last expr.
bir önceki before last expr.
fırtınadan önceki sessizlikte/sessizlik anında in the calm before the storm expr.
köprüden önceki son çıkışta in the last chance saloon expr.
geçmişteki/önceki deneyimlerden alınan ders ile with twenty-twenty hindsight expr.
önceki deneyimler ile with twenty-twenty hindsight expr.
Poetic/Literary
önceki mısranın son harfiyle başlayan acromonogrammatic adj.
Speaking
benim otuz sene önceki halim this is me thirty years ago n.
annenizin evlenmeden önceki soyadı your mother's maiden name expr.
bir önceki the one before expr.
önceki geceki konuşmamızı düşünüyordum I was thinking about our conversation the other night expr.
ölmeden önceki gece the night before she died expr.
önceki evliliğinden çocukları her children from her previous marriage expr.
Trade/Economic
bir metnin daha önceki bir kısmı above n.
abd’deki milli banka kanunundan önceki bankaların verdiği güvenilir olmayan kağıt para red dog n.
avrupa konseyi'nin bir önceki, şimdiki ve gelecek olan başkanlarının oluşturduğu üçlü grup troika n.
bir önceki siparişi ödeme yöntemi load-to-load n.
bir önceki dönem hesap özeti previous bank statement n.
bir sözleşme veya borç senedine düzenlendiği günden önceki bir tarihi koyma back dating n.
bir önceki yıla göre fiyatlar genel düzeyindeki artış rate of inflation n.
çalışanın bir önceki iş yerinden aldığı/alacağı bir başka işyerinde çalışmasında "bizim açımızdan herhangi bir mahzuru yoktur" rızasını gösterir belge no objection certificate n.
çalışanın bir önceki iş yerinden aldığı/alacağı bir başka işyerinde çalışmasında "bizim açımızdan herhangi bir mahzuru yoktur" rızasını gösterir belge certificate of no objection n.
faiz ilave edilmeden önceki fiyat flat price n.
faiz ve vergiden önceki gelir earnings before interest and taxes n.
faiz ödemeleri hesaplanmadan önceki şirket nakit akışı unlevered cash flow n.
faizden önceki kar profit before interest n.
füzyondan önceki kar profit prior to consolidation n.
faiz ve vergilerden önceki kazançlar earnings before interest and taxes n.
her bir elemanın bir önceki ve sonraki elemandan farkının hep aynı olduğu dizi arithmetic progression n.
iskontosuz ve indirimden önceki fiyat full price n.
konsolidasyondan önceki kar profit prior to consolidation n.
örflere, adetlere ve benzer durumlarla ilgili daha önceki mahkeme kararlarına dayalı, yazılı olmayan hukuk sistemi common law n.
önceki dönem gider ve zarar previous period expenses and losses n.
önceki teknik prior art n.
önceki döneme ilişkin gelir ve karlar ile önceki döneme ait gider ve zararların tutarlarını ve kaynaklarını açıklayıcı not explanatory note related to revenues or profits and expenses or losses of previous period with sources and amounts of them n.
önceki dönemden bakiye balance from previous period n.
önceki işyeri previous workplace n.
önceki işyeri former workplace n.
önceki vergi dönemi previous taxation period n.
önceki mektup previous letter n.
önceki dönem gelir ve karları income and profit relating to previous periods n.
önceki dönem bakiyesi balance from previous period n.
önceki yılların sonuçlarına ilişkin belçika gelir vergileri belgian income taxes on the results of prior years n.
önceki dönem gelir ve karları prior period revenues/profit n.
önceki yılın karları ve zararları prior year’s profits and losses n.
önceki ciranta previous endorser n.
önceki zarar anterior loss n.
önceki hesap bakiyesi previous balance n.
önceki satış previous sales n.
önceki müdür former manager n.
önceki onay prior approval n.
önceki dönem gider ve zararları prior period loss n.
önceki dönemde uygulanan yöntem method used in previous period n.
önceki dönem gelir ve karlar income and profits of the previous period n.
önceki vergi yılı previous taxation year n.
önceki dönem gider ve zararları previous period expenses and losses n.
ödemeden önceki denetim preaudit n.
önceki fiyat previous price n.
önceki dönem gelir ve karları previous period revenues and profits n.
önceki yılların sonuçlarına ilişkin yabancı gelir vergileri foreign income taxes on the results of prior years n.
önceki taksitlerden daha yüksek olan son kredi taksidi balloon payment n.
önceki kapanış previous closing n.
önceki dönem gider ve zararları prior period expenses losses n.
önceki yıla ait gelir prior year income n.
önceki dönem gelir ve karı prior period income n.
önceki fiyat düzeyine yeniden ulaşmak için dolaşımdaki para miktarının artırılması veya azaltılması revelation n.
önceki mali yıllara ait temettüler ve yönetici istihkakları dividends and directors' entitlements relating to prior financial years n.
önceki dönem hatası prior period error n.
şirketleşmeden önceki kar profit prior to incorporation n.
vergiden önceki kar income before income taxes n.
vergiden önceki kar profit before tax n.
vergiden önceki kar before tax profit n.
vergiden önceki kar pretax income n.
üç aylık vadeli işlemlerin ve opsiyonların vadesinin dolmasından önceki son saat triple witching n.
(patent) önceki teknik prior art n.
önceki teklifi geçmek için gereken en az tutardan daha fazla olan teklif jump bid n.
israil'in şekelden önceki para birimi pound n.
işletme zararı veya kullanılmamış krediyi önceki dönemin vergilendirilebilir gelirinden düşmek carry back v.
işletme zararı veya kullanılmamış krediyi önceki dönemin vergilendirilebilir gelirinden düşmek carry forward v.
işletme zararı veya kullanılmamış krediyi önceki dönemin vergilendirilebilir gelirinden düşmek carry over v.
bir belgeye düzenlenme tarihinden önceki tarihi koymak predate v.
daha önceki tarihli ante-dated adj.
önceki olayları kapsayan retroactive adj.
vergiden önceki pre-tax adj.
vergiden önceki pretax adj.
önceki eksik ödemeler sebebiyle ödenmesi gereken excess adj.
bir önceki zaman dilimine kıyasla sequential adv.
bir önceki çeyreğe kıyasla sequential adv.
bir önceki aya göre month-on-month expr.
bir önceki cümleye tabi olmak üzere subject to the preceding sentence expr.
faiz ve vergiden önceki gelir earnings per share expr.
Law
tecavüz mağdurunun olaydan önceki cinsel yaşamına ilişkin detayların delil olarak kullanımını yasaklayan veya sınırlandıran yasa rape shield law n.
hukuk kayıtlarının tutulmaya başlamasından önceki dönem time immemorial n.
(ingiliz hukukunda) 1189'dan önceki zaman time immemorial n.
bir önceki ikametgahı former habitual residence n.
bir önceki ihmali izleyen ihmal supervening negligence n.
bir önceki kiranın bitiminden önce başlayan kira concurrent lease n.
bir önceki kiracı tarafından ekilmiş sonraki kiracı tarafından biçilen ürün away-going crop n.
bir olayın meydana gelmesinden önceki bir tarihin konulmasıyla ortaya çıkan tarih hatası prochronism n.
bir sözleşmeye tanzim olunduğu günden önceki bir tarihi koyma backdating n.
doğum gününden önceki gün kuralı the day before the birthday rule n.
esas kararın alınacağı duruşmadan önceki her bir duruşma interlocutory hearing n.
evlenmeden önceki antenuptial n.
imza gününden önceki gün antedate n.
önceki ihmal prior negligence n.
önceki şahitlik previous testimony n.
önceki karar previous judgment n.
önceki beyanlarına aykırı tutum yasağı estoppel n.
önceki ifadenin savunmayı engellemesi estoppel n.
önceki hüküm initial decree n.
önceki mahkumiyet previous conviction n.
sanığın önceki ifadesi previous statement of accused n.
sözleşmede tarafların kararlaştırmış oldukları önceki benzer şartları uygulayarak anlaşılmayan veya yorumlanması gereken hususları açıklığa kavuşturmaları course of dealing n.
sözleşmenin icrasından önceki bir tarihte işlenmiş sözleşme ihlali constructive breach n.
sözleşmenin icrasından önceki bir tarihte işlenmiş sözleşme ihlali anticipatory breach n.
londra'daki yüksek mahkeme'de 11 ocak ile paskalya'dan önceki çarşamba arasında gerçekleştirilen oturum hilary term [uk] n.
daha önceki bir yasayı fesheden yasa repealer n.
mirasın kesintilerden önceki hali gross estate n.
önceki beyanlarına aykırı tutum yasağı conclusion n.
ingiliz parlamentosu'nun yasama sürecinde önerinin komisyona sevk edilmesinden önceki aşama second reading n.
(yeni bir emir ile önceki emri) iptal etmek unorder v.
önceki kararın uygulanamazlığını tartışmak distinguish v.
önceki kararın bir diğer davada uygulanamazlığını öne sürmek distinguish v.
nikahtan önceki antenuptial adj.
mülkün nihai sahibine aktarılmasından önceki durumuna ilişkin particular adj.
(bu belgenin, açıklamanın) önceki kısmında hereinbefore adv.
(bu belgenin, açıklamanın) önceki bölümünde hereinbefore adv.
Politics
özgür orange devleti'nin güney afrika'nın bir ili haline gelmeden önceki yasama meclisi volksraad n.
daha önceki bir cevaba verilen karşı cevap counterresponse n.
önceki kral foreking n.
ön seçimden önceki dönem ile ilgili preprimary [us] adj.
zirveden önceki döneme ait presummit adj.
Industry
örgütlü çalışanlarla işveren arasında imzalanan sözleşmede, belirtilen sorunun sözleşmenin süresinin dolmasından önceki bir tarihte yeniden ele alınacağını ifade eden madde reopener n.
Insurance
nakliyat sigortasında tenzillerden önceki brüt prim on gross n.
önceki yıllardan devreden kar profit carried forward n.
Tourism
iskonto verilmeden önceki otel oda fiyatı rack rate n.
iskonto verilmeden önceki otel oda fiyatı run of the house rate n.
iskonto verilmeden önceki otel oda fiyatı run of the house n.
Media
bir programın reklamdan önceki kısmı lead-in n.
(bir tv dizisinde) sondan bir önceki bölüm penultimate episode n.
Advertising
yayınından önceki ay month preceding n.
Technical
boyanmadan önceki hazırlanma preparation prior to painting n.
bir önceki sayı back number n.
cam haline gelmeden önceki hammadde karışımı fritted n.
kaplanmamış çelik alt yüzeylerin önceki kaplamanın tamamen kaldırılmasından sonraki pas dereceleri rust grades of uncoated steel substrates after overall removal of previous coating n.
önceki sürümlü bilgisayar down-level computer n.
önceki ostenit prior austenite n.
önceki kaplamanın kısmen kaldırılması localized removal of previous coating n.
önceki ostenit taneleri prior austenite grains n.
önceki ayara dönüş resume previous setting n.
önceki kaynak tecrübesini esas alan vasıflandırma qualification based on previous welding experience n.
önceki ostenit tane büyüklüğü prior austenite grain size n.
önceki duruma getirme düğmesi restore button n.
önceki durumuna gelme restitution n.
daha önceki bir türden türetilen veya geliştirilen nesne türü veya sınıfı generation n.
Computer
açılan menü/önceki slayt popup menu/previous slide n.
kilitaç önceki unlocked prev n.
önceki ilke previous policy n.
önceki sayfa page back n.
önceki slayt previous slide n.
önceki iz previous track n.
önceki başlık previous header n.
önceki denetim previous control n.
önceki resim previous image n.
önceki veriyi iptal et karakteri cancel previous data n.
önceki ay previous month n.
önceki kayıt previous record n.
önceki işaret previous mark n.
önceki ekran previous screen n.
önceki hücre previous cell n.
önceki sayfa prev page n.
önceki olay previous event n.
önceki boyuta getirme düğmesi restore button n.
önceki örnek previous sample n.
önceki ipucu previous tip n.
önceki istemci previous client n.
önceki öğe previous item n.
önceki pencere previous window n.
önceki öğeler past items n.