| Inglés | Turco | |||
|---|---|---|---|---|
| Phrasals | ||||
| Phrasals | demand (something) from (one) v. | (birinden bir şey) talep etmek | ||
|
We now demand from the European Commission clear pledges concerning the following points. Şimdi Avrupa Komisyonu'ndan aşağıdaki hususlara ilişkin net taahhütler talep ediyoruz. More Sentences |
||||
| Phrasals | demand (something) of (someone or something) v. | (birinden/bir şeyden bir şey) talep etmek | ||
|
On the one hand, greater transparency must be demanded of organisations receiving Community grants. Bir yandan, Topluluk hibesi alan kuruluşlardan daha fazla şeffaflık talep edilmelidir. More Sentences |
||||
| Phrasals | demand (something) of (someone or something) v. | (birinden/bir şeyden bir şey) istemek | ||
|
What is demanded of us is to talk less about transparency and democracy, and do more about them. Bizden istenen, şeffaflık ve demokrasi hakkında daha az konuşmamız ve bunlar hakkında daha çok şey yapmamızdır. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | demand correction of something v. | düzeltme istemek | ||
| Phrasals | ||||
| Phrasals | demand something from someone or something v. | birinden bir şey talep etmek | ||
| Phrasals | demand something of someone v. | birinden bir şey talep etmek | ||
| Phrasals | demand (something) from (one) v. | (birinden bir şey) istemek | ||
| Phrasals | demand (something) from (one) v. | (birinden bir şey) yapmasını/sağlamasını beklemek | ||
| Phrasals | demand (something) of (someone or something) v. | (birinden/bir şeyden bir şey) yapmasını/sağlamasını beklemek | ||
