Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Sinónimo
Frases
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Turco - Inglés
Ocultar la historia
Historia detallada
Eliminar
Historia :
coeficiente de compensación
play someone
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Historia
Frases
Significados de
"play someone"
con otros términos en diccionario inglés turco: 141 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
General
1
General
play someone false
v.
birini aldatmak
2
General
play a joke on someone
v.
birine oyun oynamak
3
General
play a joke on someone
v.
birine şaka yapmak
4
General
play someone false
v.
birine oyun oynamak
5
General
play a prank on someone
v.
birini işletmek (tlf/şaka)
6
General
play ball with someone
v.
birisiyle iş birliği yapmak
Phrasals
7
Phrasals
play to someone
v.
birine oynamak/çalmak
8
Phrasals
play someone off against someone else
v.
birini birine karşı kışkırtmak
9
Phrasals
play along with someone
v.
(bir müzik aletiyle) birine eşlik etmek
10
Phrasals
play someone against (someone else)
v.
birini (başka birine) karşı kışkırtmak
11
Phrasals
play someone against (someone else)
v.
birini (başka birine) karşı doldurmak/işlemek
12
Phrasals
play against someone or something
v.
birine/bir şeye karşı mücadele etmek
13
Phrasals
play against someone or something
v.
birine/bir şeye karşı oynamak
14
Phrasals
play against someone or something
v.
birine/bir şeye karşı rekabet etmek
15
Phrasals
play around (with someone)
v.
(birinin) vaktini çalmak
16
Phrasals
play around (with someone)
v.
(birinin) vaktini boşa harcamak
17
Phrasals
play around (with someone)
v.
boşa vakit harcamak
18
Phrasals
play around (with someone)
v.
(biriyle) oynaşmak
19
Phrasals
play around (with someone)
v.
(biriyle) flört etmek
20
Phrasals
play around (with someone)
v.
(biriyle) fingirdemek
21
Phrasals
play around (with someone)
v.
(biriyle) ilişkisi olmak
22
Phrasals
play around (with someone)
v.
(biriyle) oynamak
23
Phrasals
play around (with someone)
v.
(biriyle) oyun oynamak
24
Phrasals
play around (with someone)
v.
(biriyle) dalga geçmek
25
Phrasals
play around (with someone)
v.
(birini) kandırmak/kandırmaya çalışmak
26
Phrasals
play around (with someone)
v.
(birini) oyuna getirmeye çalışmak
Colloquial
27
Colloquial
play kissy-face (with someone)
v.
(biriyle) ulu orta yiyişmek
28
Colloquial
play kissy-kissy (with someone)
v.
(biriyle) ulu orta yiyişmek
29
Colloquial
play kissy-kissy (with someone)
v.
herkesin ortasında (biriyle) oynaşmak
30
Colloquial
play kissy-kissy (with someone)
v.
herkesin ortasında (birini) aşkla öpmek
31
Colloquial
play kissy-kissy (with someone)
v.
(birinin) yüzüne gülmek
32
Colloquial
play kissy-kissy (with someone)
v.
pohpohlayarak (birine) yaranmak
33
Colloquial
play kissy-kissy (with someone)
v.
(birinin) şakşakçılığını yapmak
34
Colloquial
play kissy-kissy (with someone)
v.
pohpohlayarak (birini) tavlamaya çalışmak
35
Colloquial
play kissy-kissy (with someone)
v.
yalakalık yaparak (birinin) gözüne girmeye çalışmak
36
Colloquial
play kissy-kissy (with someone)
v.
(birine) yalakalık yapmak
Idioms
37
Idioms
play hob with someone or something
v.
altüst etmek
38
Idioms
play footsie with someone
v.
ayak oyunları yapmak
39
Idioms
play tricks on someone
v.
birini kafalamak
40
Idioms
play someone for a fool
v.
birisine aptalmış gibi davranmak
41
Idioms
play tricks on someone
v.
birine takılmak
42
Idioms
play tricks on someone
v.
biriyle kafa bulmak
43
Idioms
play a prank on someone
v.
biri ile dalga geçmek
44
Idioms
play a trick on someone
v.
birini oyuna getirmek
45
Idioms
play games with someone
v.
birine oyun etmek
46
Idioms
play tricks on someone
v.
biriyle eğlenmek
47
Idioms
play a prank on someone
v.
birine şaka yapmak
48
Idioms
play tricks on someone
v.
biriyle dalga geçmek
49
Idioms
play a trick on someone
v.
biriyle dalga geçmek
50
Idioms
play tricks on someone
v.
birini kandırmak
51
Idioms
play a trick on someone
v.
birini aldatmak
52
Idioms
play cat and mouse with someone
v.
birisiyle kedinin fareyle oynadığı gibi oynamak
53
Idioms
play a trick on someone
v.
biri ile dalga geçmek
54
Idioms
play second fiddle to someone
v.
birisinin gölgesinde kalmak
55
Idioms
play tricks on someone
v.
birine makara yapmak
56
Idioms
play someone for a fool
v.
birini salak yerine koymak
57
Idioms
play footsie with someone
v.
biriyle ilişki yaşamak
58
Idioms
play a prank on someone
v.
birini oyuna getirmek
59
Idioms
play someone for a fool
v.
birini enayi yerine koymak
60
Idioms
play a prank on someone
v.
biriyle dalga geçmek
61
Idioms
play tricks on someone
v.
birine şaka yapmak
62
Idioms
play someone for a fool
v.
birine salak muamelesi yapmak
63
Idioms
play a trick on someone
v.
birine şaka yapmak
64
Idioms
play tricks on someone
v.
birini kafaya almak
65
Idioms
play someone foul
v.
hainlik etmek
66
Idioms
play footsie with someone
v.
gizli bir şekilde birisine yaklaşmak/onunla arkadaşlık etmek
67
Idioms
play someone at their own game
v.
kendi oyunuyla/taktiğiyle yenmek
68
Idioms
play havoc with someone
v.
kargaşa yaratmak
69
Idioms
play someone at their own game
v.
kendi oyunuyla yenmek
70
Idioms
play someone like a fish
v.
kedinin fareyle oynadığı gibi oynamak
71
Idioms
play down to someone
v.
(seyircileri vb) aşağılamak
72
Idioms
play (someone) like a fiddle
v.
(birini) ustaca manipüle etmek
73
Idioms
play (someone) like a fiddle
v.
(birini) işine geldiği gibi oynatmak
74
Idioms
play (someone) like a fiddle
v.
(birini) parmağında oynatmak
75
Idioms
play someone like a violin
v.
birini manipüle etmek
76
Idioms
play someone like a violin
v.
birini parmağında oynatmak
77
Idioms
play hardball (with someone)
v.
(biriyle) sert oynamak
78
Idioms
play hardball (with someone)
v.
(biriyle) zorlu bir mücadeleye girmek
79
Idioms
play hardball (with someone)
v.
(biriyle) çekişmek
80
Idioms
play hardball (with someone)
v.
(biriyle) agresif bir mücadeleye/oyuna girmek
81
Idioms
make a play for (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) oyunla elde etmeye çalışmak
82
Idioms
make a play for (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) bir plan yaparak elde etmeye çalışmak
83
Idioms
make a play for (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) dalavereyle elde etmeye çalışmak
84
Idioms
make a play for (someone)
v.
(birinin) ilgisini çekmeye çalışmak
85
Idioms
make a play for (someone)
v.
(birini) etkilemeye çalışmak
86
Idioms
make a play for (someone)
v.
(birine) kur yapmak
87
Idioms
play (merry) hell with (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) sekteye uğratmak
88
Idioms
play (merry) hell with (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) zarar vermek
89
Idioms
play (merry) hell with (someone or something)
v.
aksatmak
90
Idioms
play (merry) hell with (someone or something)
v.
kesintiye uğratmak
91
Idioms
play down to (someone)
v.
(birini) aşağılamak
92
Idioms
play down to (someone)
v.
(birinin) seviyesine inmek
93
Idioms
play down to (someone)
v.
(birinin) seviyesinde oynamak
94
Idioms
play ducks and drakes with someone [old-fashioned] [uk]
v.
birine kötü/saygısızca davranmak
95
Idioms
play ducks and drakes with someone [old-fashioned] [uk]
v.
birini umursamamak
96
Idioms
play ducks and drakes with someone [old-fashioned] [uk]
v.
biriyle dalga geçmek/alay etmek
97
Idioms
play ducks and drakes with someone [old-fashioned] [uk]
v.
biriyle oynamak
98
Idioms
play ducks and drakes with someone [old-fashioned] [uk]
v.
birini oyalamak
99
Idioms
play ducks and drakes with someone [old-fashioned] [uk]
v.
birini ciddiye almamak
100
Idioms
play fast and loose (with someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı sorumsuzca/düşüncesizce davranmak
101
Idioms
play fast and loose (with someone or something)
v.
(birine/bir şeye) umursamazca davranmak
102
Idioms
play fast and loose (with someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) hafife almak
103
Idioms
play fast and loose (with someone or something)
v.
(birine/bir şeye) yeterli özeni/dikkati göstermemek
104
Idioms
play footsies (with someone)
v.
(biriyle) masa altından ayağını dokundurarak flört etmek
105
Idioms
play footsies (with someone)
v.
(biriyle) ayak oyunları yapmak
106
Idioms
play footsies (with someone)
v.
(biriyle) gizliden iş birliği yapmak
107
Idioms
play footsies (with someone)
v.
(biriyle) el altından iş birliği yapmak
108
Idioms
play footsie (with someone)
v.
(biriyle) masa altından ayağını dokundurarak flört etmek
109
Idioms
play footsie (with someone)
v.
(biriyle) ayak oyunları yapmak
110
Idioms
play footsie (with someone)
v.
(biriyle) gizliden iş birliği yapmak
111
Idioms
play footsie (with someone)
v.
(biriyle) el altından iş birliği yapmak
112
Idioms
play havoc with (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) altüst etmek
113
Idioms
play havoc with (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) mahvetmek
114
Idioms
play havoc with (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) harap etmek
115
Idioms
play havoc with (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) karman çorman etmek
116
Idioms
play havoc with (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) bozmak
117
Idioms
play havoc with (someone or something)
v.
( birini/bir şeyi) dağıtmak
118
Idioms
play havoc with (someone or something)
v.
(birinde/bir şeyde) kargaşa yaratmak
119
Idioms
play hell with someone or something
v.
(birini/bir şeyi) sekteye uğratmak
120
Idioms
play hell with someone or something
v.
(birine/bir şeye) zarar vermek
121
Idioms
play hell with someone or something
v.
aksatmak
122
Idioms
play hell with someone or something
v.
kesintiye uğratmak
123
Idioms
play hell with someone or something
v.
(birine/bir şeye) zorluk çıkarmak
124
Idioms
play the devil with someone/something
v.
birini/bir şeyi mahvetmek
125
Idioms
play the devil with someone/something
v.
sekteye uğratmak
126
Idioms
play the devil with someone/something
v.
birine/bir şeye zarar vermek
127
Idioms
play the devil with someone/something
v.
aksatmak
128
Idioms
play the devil with someone/something
v.
kesintiye uğratmak
129
Idioms
play the devil with someone/something
v.
birine/bir şeye zorluk çıkarmak
Speaking
130
Speaking
I'm someone who likes to play sports
expr.
ben spor yapmasını seven biriyim
131
Speaking
I'm someone who likes to play sports
expr.
ben spor yapmasını seven birisiyim
Slang
132
Slang
play house with someone
v.
birlikte yaşamak
133
Slang
play house with someone
v.
dost hayatı yaşamak
134
Slang
play kissy-face (with someone)
v.
herkesin ortasında (biriyle) oynaşmak
135
Slang
play kissy-face (with someone)
v.
herkesin ortasında(birini) aşkla öpmek
136
Slang
play kissy-face (with someone)
v.
(birinin) yüzüne gülmek
137
Slang
play kissy-face (with someone)
v.
pohpohlayarak (birine) yaranmak
138
Slang
play kissy-face (with someone)
v.
(birinin) şakşakçılığını yapmak
139
Slang
play kissy-face (with someone)
v.
pohpohlayarak (birini) tavlamaya çalışmak
140
Slang
play kissy-face (with someone)
v.
yalakalık yaparak (birinin) gözüne girmeye çalışmak
141
Slang
play kissy-face (with someone)
v.
(birine) yalakalık yapmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of play someone
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy