Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | worry about (someone or something) v. | (biriyle/bir şeyle) ilgili endişelenmek | ||
They say that girls spend more time worrying about how they look than boys do. Onlar kızların nasıl göründükleri ile ilgili endişelenerek erkeklerden daha çok zaman harcadıklarını söylüyorlar. More Sentences |
||||
Phrasals | worry about (someone or something) v. | (biri/bir şey) için kaygılanmak | ||
Phrasals | worry about (someone or something) v. | (biriyle/bir şeyle) ilgili endişelendirmek | ||
Phrasals | worry about (someone or something) v. | (biri/bir şey) için kaygılandırmak |