Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | break in on (someone or something) v. | (birini/bir şeyi) bölmek | ||
He broke in on our conversation. Konuşmamızı böldü. More Sentences |
||||
Phrasals | break something in v. | bir şeyi kırmak | ||
Phrasals | break something in v. | bir şeyi parçalamak | ||
Phrasals | break something in v. | bir şeyi yıkmak | ||
Phrasals | break something in v. | bir şeyi alıştırmak | ||
Phrasals | break something in v. | bir şeye alışmak | ||
Phrasals | break something in v. | bir şeyi yumuşatmak | ||
Phrasals | break in (to something or some place) v. | (bir şeye/yere) zorla girmek | ||
Phrasals | break in (to something or some place) v. | (bir şeye/yere) izinsiz girmek | ||
Phrasals | break in (to something or some place) v. | (bir şeye/yere) hırsızlık/suç işlemek amacıyla girmek | ||
Phrasals | break in (to something or some place) v. | (bir şeye/yere) yasa dışı bir şekilde girmek | ||
Phrasals | break in on (someone or something) v. | (birini/bir şeyi) yarıda kesmek | ||
Phrasals | break in on (someone or something) v. | (birilerinin/bir şeyin) arasına dalmak/girmek |