|
- We learned English.
- İngilizce öğrendik.
- Learning English is not a simple task.
- İngilizce öğrenmek basit bir iş değil.
- I started learning English six years ago.
- Altı yıl önce İngilizce öğrenmeye başladım.
- Learning Chinese might be as important as learning English in the near future.
- Yakın gelecekte Çince öğrenmek İngilizce öğrenmek kadar önemli olabilir.
- She learned English with great eagerness.
- O büyük bir hevesle İngilizce öğrendi.
- I'm learning English.
- İngilizce öğreniyorum.
- Learning English is hard work.
- İngilizce öğrenmek zor bir iştir.
- We had good time, learning English.
- İngilizce öğrenirken iyi vakit geçirdik.
- Yeah, I think it's a good environment for learning English.
- Evet, İngilizce öğrenmek için iyi bir ortam olduğunu düşünüyorum.
- The students are all learning English.
- Öğrencilerin hepsi İngilizce öğreniyor.
- I am afraid to write English comments while I'm trying to learn English.
- İngilizce öğrenmeye çalışırken İngilizce yorum yazmaya korkuyorum.
- I have been learning English these four years.
- Dört yıldır İngilizce öğreniyorum.
- You will derive great benefits from learning English.
- İngilizce öğrenmekten büyük yararlar sağlayacaksın.
- John began learning English at the age of seventy-five.
- John yetmiş beş yaşında İngilizce öğrenmeye başladı.
- We have been learning English for three years.
- Üç yıldır İngilizce öğreniyoruz.
- For what reason are you learning English?
- Hangi sebeple İngilizce öğreniyorsun?
- Unless you started learning English as a child, you're unlikely to ever sound like a native speaker.
- İngilizce öğrenmeye çocukken başlamadıysanız, anadiliniz gibi konuşmanız pek olası değildir.
- You will derive great benefits from learning English.
- İngilizce öğrenmenin büyük faydalarını göreceksiniz.
- Learning German was as important as learning English in the recent past.
- Almanca öğrenmek yakın geçmişte İngilizce öğrenmek kadar önemliydi.
- I have been learning English for five years.
- Ben beş yıldır İngilizce öğrenmekteyim.
- I have been learning English these four years.
- Ben bu dört yıldır İngilizce öğreniyorum.
- We had good time, learning English.
- İngilizce öğrenerek iyi zaman geçirdik.
- She learned English like that.
- O öyle İngilizce öğrendi.
- I have been learning English for five years.
- Beş yıldır İngilizce öğreniyorum.
- I started learning English six years ago.
- İngilizce öğrenmeye altı yıl önce başladım.
- Learning Chinese might be as important as learning English in the near future.
- Çince öğrenmek de yakın gelecekte İngilizce öğrenmek kadar önemli olabilir.
- We learned English.
- Biz İngilizce öğrendik.
- If you can't go to an English-speaking country to study, perhaps you can find an English native speaker living nearby that can help you learn English.
- Eğitim almak için İngilizce konuşulan bir ülkeye gidemiyorsanız, belki yakınlarda yaşayan ve İngilizce öğrenmenize yardımcı olabilecek ana dili İngilizce olan birini bulabilirsiniz.
- Tom is learning English.
- Tom İngilizce öğreniyor.
- Learning English is hard work.
- İngilizce öğrenmek zor iştir.
- How long have you been learning English?
- Ne kadar zamandır İngilizce öğreniyorsunuz?
- He started learning English at the age of eleven.
- İngilizce öğrenmeye on bir yaşında başladı.
- Have you started learning English?
- İngilizce öğrenmeye başladın mı?
- When did your younger sister start learning English?
- Küçük kız kardeşin ne zaman İngilizce öğrenmeye başladı?
- He is busy learning English.
- İngilizce öğrenmekle meşgul.
- He is learning English.
- İngilizce öğreniyor.
- He is learning English.
- O İngilizce öğreniyor.
- She is busy learning English.
- İngilizce öğrenmekle meşgul.
- If you listen to English programs on the radio, you can learn English for nothing.
- Radyoda İngilizce programlar dinlerseniz, hiçbir ücret ödemeden İngilizce öğrenebilirsiniz.
- You're learning English.
- İngilizce öğreniyorsun.
- We learned English together.
- Birlikte İngilizce öğrendik.
- We were learning English.
- Biz İngilizce öğreniyorduk.
- I am learning English with the idea of going to America.
- Amerika'ya gitme düşüncesiyle İngilizce öğreniyorum.
- The prince learned English from the American lady.
- Prens, Amerikalı hanımfendiden İngilizce öğrendi.
- Learning English requires patience.
- İngilizce öğrenmek sabır gerektirir.
- I am afraid to write English comments while I'm trying to learn English.
- Ben İngilizce öğrenmeye çalışıyorken İngilizce yorumlar yazmaktan korkarım.
- She is busy learning English.
- O, İngilizce öğrenmekle meşguldür.
- When did you begin learning English?
- Ne zaman İngilizce öğrenmeye başladın?
- We have been learning English for three years.
- Biz üç yıldır İngilizce öğreniyoruz.
- We were learning English.
- İngilizce öğreniyorduk.
- If you listen to English programs on the radio, you can learn English for nothing.
- Radyodaki İngilizce programları dinlersen, bedava İngilizce öğrenebilirsin.
- When did you begin learning English?
- İngilizce öğrenmeye ne zaman başladınız?
- Yeah, I think it's a good environment for learning English.
- Evet, bence bu İngilizce öğrenmek için iyi bir ortam.
- Tom has developed a new system for learning English.
- Tom İngilizce öğrenmek için yeni bir sistem geliştirdi.
- Learning German was as important as learning English in the recent past.
- Yakın geçmişte Almanca öğrenmek İngilizce öğrenmek kadar önemliydi.
- For what reason are you learning English?
- Hangi nedenle İngilizce öğreniyorsun?
- He is busy learning English.
- O, İngilizce öğrenmekle meşgul.
- How long have you been learning English?
- Ne kadar süredir İngilizce öğreniyorsun?
Show More (55)
|