weep - Turco Inglés Diccionario
Historia

weep

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "weep" en diccionario turco inglés : 10 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
weep v. ağlamak
General
weep n. ağlama
weep v. gözyaşı dökmek
weep v. ağlamak
weep v. zırlamak
weep v. iltihap akıtmak
weep v. akıtmak
weep v. damlamak
Irregular Verb
weep v. wept - wept
Technical
weep v. sızmak

Significados de "weep" con otros términos en diccionario inglés turco: 91 resultado(s)

Inglés Turco
General
weep together v. ağlaşmak
weep inwardly v. için için ağlamak
weep a flood of tears v. zırıl zırıl ağlamak
weep openly v. hıçkıra hıçkıra ağlamak
Phrasals
weep about someone v. ardından gözyaşı dökmek/ağlamak
weep over someone v. ardından gözyaşı dökmek/ağlamak
weep over someone v. (ölüm vb yüzünden) biri için gözyaşı dökmek
weep about someone v. (ölüm vb yüzünden) birine ağlamak
weep about someone v. (ölüm vb yüzünden) biri için gözyaşı dökmek
weep over someone v. (ölüm vb yüzünden) birine ağlamak
weep for (someone or something) v. (biri/bir şey) için göz yaşı dökmek
weep for (someone or something) v. (biri/bir şey) için ağlamak
weep for (someone or something) v. (birisi/bir şey) uğruna göz yaşı dökmek
weep for (someone or something) v. (biri/bir şey) uğruna ağlamak
weep for (someone or something) v. (biri/bir şey) yüzünden göz yaşı dökmek
weep for (someone or something) v. (birisi/bir şey) yüzünden ağlamak
weep for (someone or something) v. yoğun bir duygudan dolayı ağlamak
weep for (someone or something) v. yoğun bir duygudan dolayı göz yaşı dökmek
weep for (someone or something) v. sevinçten, korkudan ağlamak
weep for (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında üzüntüsünü belirtmek
weep for (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında üzüntüsünü dile getirmek/ifade etmek
weep for (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında duyduğu acıyı dile getirmek
weep for (someone or something) v. (biri/bir şey) ile ilgili üzüntüsünü/acısını dile getirmek
weep for (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında üzüntüsünü/acısını dışa vurmak
weep for (someone or something) v. (birini/bir şeyi) acı çekecek kadar çok istemek
weep for (someone or something) v. (birini/bir şeyi) acı çekecek kadar çok arzulamak
weep for (someone or something) v. (biri/bir şey) için yanıp tutuşmak
weep for (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) hasretini çekmek
weep for (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) hasretiyle yaşamak
weep for (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) yokluğunu/eksikliğini çekmek
weep for (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) özlemiyle yaşamak
weep with (something) v. (çok yoğun bir duygudan dolayı) ağlamak
weep with (something) v. sevinçten, korkudan ağlamak
weep about (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ardından gözyaşı dökmek/ağlamak
weep about (someone or something) v. (biri/bir şey) için gözyaşı dökmek
weep about (someone or something) v. (birine/bir şeye) ağlamak
weep about (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ardından üzüntülerini belirtmek
weep about (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ardından kederlerini ifade etmek
weep about (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ardından yas tutmak
weep about (someone or something) v. (birine/bir şeye) üzülmek
weep over v. ardından gözyaşı dökmek/ağlamak
weep over v. (ölüm vb yüzünden) birine ağlamak
weep over v. (ölüm, kayıp yüzünden) biri için gözyaşı dökmek
weep over (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ardından gözyaşı dökmek/ağlamak
weep over (someone or something) v. (biri/bir şey) için gözyaşı dökmek
weep over (someone or something) v. (birine/bir şeye) ağlamak
weep over (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ardından üzüntülerini belirtmek
weep over (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ardından kederlerini ifade etmek
weep over (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ardından yas tutmak
weep over (someone or something) v. (birine/bir şeye) üzülmek
Proverb
laugh and the world laughs with you, weep and you weep alone iyi günde herkes yanında olur, ama kötü günde yanında kimse kalmaz
laugh and the (whole) world laughs with you(; weep and you weep alone) iyi günde herkes yanında olur(, ama kötü günde yanında kimse kalmaz)
laugh and the (whole) world laughs with you(; weep and you weep alone) gülersen bütün dünya seninle birlikte güler(, ağlarsan yalnız ağlarsın)
laugh and the (whole) world laughs with you(; weep and you weep alone) gül ki, bütün dünya seninle birlikte gülsün(, ağlarsan, yalnız ağlarsın)
laugh and the (whole) world laughs with you(; weep and you weep alone) gülersen herkes seninle güler(, ağlarsan yalnız ağlarsın)
Colloquial
weep buckets v. çok ağlamak
read 'em and weep expr. otur şimdi kendine ağla
read 'em and weep expr. ben yendim
read 'em and weep expr. ben kazandım
read 'em and weep expr. kendi haline yan
Idioms
weep millstones n. taş kalpli kimse
weep millstones n. soğukkanlı kimse
weep millstones n. duygusuz kimse
weep millstones n. kayıtsız/umursamaz kimse
weep millstones n. hisiz kimse
weep millstones n. merhametsiz kimse
weep for joy v. mutluluktan ağlamak
weep for joy v. mutluluk gözyaşları dökmek
weep for joy v. sevinçten ağlamak
weep crocodile tears v. sahte gözyaşı dökmek
weep for joy v. sevinç gözyaşları dökmek
weep crocodile tears v. timsah gözyaşları dökmek
weep (one's) heart out v. çok ağlamak
weep (one's) heart out v. ağlamaktan içi dışına çıkmak
weep (one's) heart out v. çok göz yaşı dökmek
weep (one's) heart out v. çok uzun süre ağlamak
weep (one's) heart out v. hüngür hüngür ağlamak
weep (one's) heart out v. katılarak ağlamak
weep (one's) heart out v. katıla katıla ağlamak
enough to make the angels weep adj. çok üzücü
enough to make the angels weep adj. üzüntü verici
enough to make the angels weep adj. çok fena
enough to make the angels weep adj. çok acıklı
read it and weep expr. oku ve ağla
Speaking
it's enough to make the angels weep expr. çok üzücü
I weep for you expr. senin için üzülüyorum/üzgünüm
it's enough to make the angels weep expr. üzüntü verici
Technical
weep hole n. barbakan
weep hole n. dren deliği
weep holes in a retaining wall n. istinat duvarında barbakanlar
weep holes n. nem kaçış delikleri