çok hızlı - Turco Inglés Diccionario
Historia

çok hızlı



Significados de "çok hızlı" en diccionario inglés turco : 39 resultado(s)

Turco Inglés
General
çok hızlı meteoric adj.
çok hızlı breakneck adj.
çok hızlı fortissimo adj.
çok hızlı too fast adj.
çok hızlı very fast adj.
çok hızlı high-speed adj.
çok hızlı cannonball adj.
çok hızlı blazing adj.
çok hızlı hyperkinetic adj.
çok hızlı multispeed adj.
çok hızlı overprompt adj.
çok hızlı like fury adv.
çok hızlı at rare bat adv.
Phrasals
çok hızlı at full bat adj.
Phrases
çok hızlı on the wings of the wind expr.
Colloquial
çok hızlı like heck expr.
çok hızlı like hell expr.
Idioms
çok hızlı (as) fast as greased lightning adj.
çok hızlı too quick by half [uk] adj.
çok hızlı at breakneck speed expr.
çok hızlı as swift as thought expr.
çok hızlı like the clappers expr.
çok hızlı swift as the wind expr.
çok hızlı quicker than hell expr.
çok hızlı as quick as lightning expr.
çok hızlı as swift as the wind expr.
çok hızlı swift as thought expr.
çok hızlı fast as lightning expr.
çok hızlı as fast as lightning expr.
çok hızlı as slick as a whistle expr.
çok hızlı slick as a whistle expr.
çok hızlı no flies on you expr.
çok hızlı as swift as an arrow expr.
çok hızlı swift as an arrow expr.
çok hızlı in the twinkle of an eye expr.
çok hızlı a mile a minute expr.
çok hızlı no flies on expr.
Speaking
çok hızlı hell for leather expr.
Technical
çok hızlı high-speed adj.

Significados de "çok hızlı" con otros términos en diccionario inglés turco: 184 resultado(s)

Turco Inglés
General
saat dilimlerini çok hızlı geçmekten kaynaklanan bedensel ritim bozukluğu jet lag n.
çok hızlı hareket eden blue streak n.
(çok) hızlı şekilde ilerleyen hastalık rampant disease n.
çok hızlı uçak hotshot n.
çok hızlı araç hotshot n.
çok hızlı ve şiddetli hareket eden şey wildfire n.
çok hızlı gelişmekte olan ileri teknoloji megatechnology n.
çok hızlı başarı elde eden kimse highflier n.
çok hızlı başarı elde eden kimse high-flier n.
genellikle çok fazla ekipman taşırken yapılan hızlı ve enerjik yürüyüş yomp n.
çok hızlı ve isabetli atılan şey bullet [us] n.
çok hızlı hareket eden kimse flyer n.
çok hızlı büyüme supergrowth n.
çok hızlı çekmek whip v.
arabayı çok hızlı sürmek have a heavy foot v.
çok hızlı dönmek sleep v.
çok hızlı geçmek whiz v.
çok hızlı hareket etmek flash v.
çok hızlı gidip kaçırmak overshoot v.
(makineyi) çok hızlı işletmek race v.
arabayı çok hızlı sürmek drive the car too fast v.
çok hızlı hareket etmek move very fast v.
çok hızlı götürmek rave v.
çok hızlı gitmek rave v.
çok hızlı hareket etmek jet v.
çok hızlı hareket etmek zoom along v.
çok hızlı hareket etmek whizz along v.
(rol) çok iyi ve hızlı şekilde yapmak blaze away v.
çok hızlı hareket etmek whip v.
topa yerden çok yükselmeden ve hızlı gideceği şekilde vurmak line v.
topu yerden çok yükselmeden ve hızlı gideceği şekilde atmak line v.
çok hızlı geçmek buzz v.
çok hızlı büyümek overwax v.
çok hızlı gelişmek overwax v.
çok hızlı gitmek fizz v.
çok hızlı solumak fnese v.
çok çabuk/hızlı bir şekilde sharpish adj.
(sporda) çok hızlı/güçlü/etkileyici blistering adj.
çok hızlı ve olaylı whiz-bang adj.
çok hızlı ve olaylı whizbang adj.
çok hızlı ve olaylı whizz-bang adj.
çok hızlı hareket eden dizzy adj.
çok hızlı olmayan slowish adj.
Phrasals
çok hızlı geçmek/olup bitmek cruise by v.
yanından şiddetli/çok hızlı bir şekilde geçmek whip by v.
çok hızlı/ok gibi geçmek whiz by v.
yanından çok hızlı/ok gibi geçmek whiz by v.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) gelmek rocket into (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) olmak rocket into (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) getirmek rocket into (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) haline getirmek rocket into (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) gelmek rocket to (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) olmak rocket to (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) getirmek rocket to (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) haline getirmek rocket to (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) gelmek skyrocket into (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) olmak skyrocket into (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) getirmek skyrocket into (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) haline getirmek skyrocket into (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) gelmek skyrocket to (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) olmak skyrocket to (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) getirmek skyrocket to (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) haline getirmek skyrocket to (something or some place) v.
çok hızlı gitmek/ilerlemek zoom along v.
çok hızlı bir şekilde geçmek zoom through v.
çok hızlı gitmek zip along v.
'-e çok hızlı gitmek zoom along to v.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) gelmek/getirmek rocket to v.
Phrases
hızlı cevabınız çok makbule geçecektir your prompt reply will be appreciated expr.
hızlı cevabınız için çok teşekkür ederim thank you very much for your prompt response expr.
Colloquial
çok hızlı koşan, yüzen, kayan atlet speed demon n.
çok hızlı değişen hava four seasons in one day n.
bir şeyi çok hızlı yapan kimse/şey speed merchant n.
çok ucuza yapılan hızlı satış blowout sale n.
çok hızlı uçak hot-shot n.
çok hızlı araç hot-shot n.
çok hızlı gitmek gun it v.
çok hızlı olmak gun it v.
çok hızlı bir şekilde like a bandit adv.
çok hızlı bir şekilde like greased lightning expr.
Idioms
çok hızlı başarıya ulaşmış/ünlü olmuş kişi overnight success n.
çok hızlı olmak be fast on the draw v.
çok hızlı olmak be fast/quick on the draw v.
çok hızlı vurmak knock into the middle of next week v.
çok hızlı bir şekilde kaçmak be in full flight v.
çok hızlı koşmak run one's feet off v.
çok hızlı konuşmak talk a blue streak v.
(araba) çok hızlı gitmek go like a bomb v.
çok hızlı olmak go like lightning v.
çite çok hızlı yaklaşıp üzerinden atlayamamak (at) rush (one's) fences v.
çok hızlı bir şekilde parlayıp fıs diye sönmek rise like a rocket (and fall like a stick) v.
çok hızlı hareket etmek break the record v.
çok hızlı yapmak make brief of v.
çok hızlı gitmek/sürmek have a lead foot v.
çok hızlı koşmak run (one's) feet off v.
(birinden/bir şeyden) çok daha hızlı olmak/koşmak run circles around (someone or something) v.
çok hızlı koşmak run feet off v.
çok hızlı sürmek/gitmek tread tackie [obsolete] v.
çok hızlı bir şekilde kaçmış in full flight expr.
çok hızlı ve etkin şekilde like a dose of salts [uk] expr.
Speaking
ayağa çok hızlı kalktığından başı döndü he just got dizzy from standing up too fast expr.
çok hızlı büyüyorsun you're growing up so fast expr.
her şey çok hızlı oldu it happened so fast expr.
mesajıma hızlı cevap verdiğiniz için çok teşekkür ederim thank you very much for your quick reply to my message expr.
mesajıma hızlı cevap verdiğiniz için çok teşekkür ederim thank you very much for your prompt reply to my message expr.
kalbin çok hızlı atıyor your heart is beating so fast expr.
kalbim çok hızlı çarpıyor my heart's beating so fast expr.
yerinde olsam çok hızlı sürmezdim if I were you, I wouldn't drive so fast expr.
Trade/Economic
spekülatif yatırım veya hızlı büyüme sonucu çok yüksek getiriler elde eden go-go adj.
Tourism
az sayıda ve kısa süreli molası olan çok hızlı tur veya gezi whistle stop n.
Technical
çok slotlu yüksek hızlı devre anahtarlamalı seyyar veri istasyonu high-speed circuit switched data multi-slot mobile station n.
çok hızlı bilgisayar ultrahigh-speed computer n.
çok hızlı soğutma ultrafast cooling n.
çok hızlı motor multispeed motor n.
çok hızlı soğutmalı süreç ultrafast cooling process n.
güç kontrol kolunun çok hızlı olarak ileri itildiği uygun olmayan motor çalıştırılması slam acceleration n.
tek konuşuculu ve çok dinleyicili yüksek hızlı iletim single talker and multiple listener high-speed transmission n.
katı ve sıvı maddeleri birbirinden ayırmak için çok hızlı döndürmek centrifugate v.
katı ve sıvı maddeleri birbirinden ayırmak için çok hızlı döndürmek centrifuge out v.
çok hızlı hareket etmek race v.
çok hızlı gidip kaçırmak overshoot v.
Informatics
çok tarama hızlı monitör multisync monitor n.
Telecom
çok yüksek hızlı omurga şebeke hizmeti very high speed backbone network service n.
çok yüksek hızlı sayısal abone very high speed digital subscriber n.
çok yüksek hızlı tümleşik devre very high speed integrated circuit n.
çok yüksek bit hızlı sayısal abone hattı very high bit rate digital subscriber line n.
Automotive
çok hızlı dingil ve kontrolleri multi-speed axle and controls n.
çok hızlı yanma detonation n.
Marine
çok hızlı seyredebilen büyük tekne clipper n.
(gemi, çağrı planı) çok hızlı tamamlamak overrun v.
Medical
kalbin çok hızlı ve düzensiz atması tachyarrhythmia n.
kalbin çok hızlı ve düzensiz atması tachyarrythmia n.
çok hızlı solunum tachypnea n.
çok hızlı kalp atışı tachyrhythmia n.
çok hızlı solunum tachypnoea n.
kalpteki kas liflerinin çok hızlı ve düzensiz kasılması fibrillation n.
çok hızlı solunum tachypneic adj.
çok hızlı solunum tachypnoeic adj.
Psychology
hızlı ve çok konuşma logorrhea n.
hızlı ve çok konuşma logorrhoea n.
Pathology
çok hızlı ve yetersiz solunum rapid respiration n.
kalp atriyumunun koordine olmadan ve çok hızlı kasılması atrial fibrillation n.
Astronomy
(pulsar) çok hızlı dönen superfast adj.
Zoology
deniz kıyısı boyunca kumda açtığı deliklerde yaşayan ve çok hızlı hareket eden bir yengeç ocypodian n.
deniz kıyısı boyunca kumda açtığı deliklerde yaşayan ve çok hızlı hareket eden bir yengeç racing crab n.
çok hızlı bir amerikan tazısı bluetick n.
çok hızlı bir kanguru türü flier [australia] n.
Botanic
ligustrum cinsi iki bitkinin melezi olan ve hızlı büyüyen çok dallı bir bitki ligustrum ibolium n.
ligustrum cinsi iki bitkinin melezi olan ve hızlı büyüyen çok dallı bir bitki ibolium privet n.
Breeding
çok hızlı yumurtlamak superovulate v.
Environment
bir akarsuyun çok hızlı aktığı genellikle kayalık kesim rapids n.
Geology
çok hızlı şekilde soğuyan herhangi bir bileşimin magması natural glass n.
Hunting
çok hızlı bir şekilde avını takip etmek (şahinle avlanma) rake v.
Sport
çok hızlı oynanan maç fast game n.
direğe bağlı bir ipin ucundaki topa çok hızlı bir şekilde vurulan bir tür oyun bumblepuppy n.
direğe bağlı bir ipin ucundaki topa çok hızlı bir şekilde vurulan bir tür oyun bumble-puppy n.
çok hızlı atlet burner n.
(tenis ve badminton) topun yukardan aşağı doğru çok güçlü ve hızlı gittiği hücum vuruşu smash n.
çok hızlı koşmak run hard v.
(topu) çok hızlı atmak rifle v.
(topa) çok hızlı vurmak rifle v.
Basketball
çok hızlı koşarken potaya şut atmak running right-hander v.
topu çok hızlı şekilde hücum sahasına getirmek push up v.
Baseball
çok hızlı atış smoke ball n.
vurucunun çok zor vuracağı hızlı ve dengesiz top jaffa n.
çok hızlı atış yapabilen atıcı fireballer n.
topu çok hızlı atan atıcı flame thrower n.
topu çok hızlı atan atıcı flamethrower n.
topu çok hızlı atan atıcı flame-thrower n.
(top) çok hızlı atmak blow v.
(topu) çok hızlı atmak hum v.
Music
ilki çok hızlı çarpma notası olan iki vuruşlu davul temposu flam n.
çok hızlı çalarak very loudly adv.
çok hızlı çalarak fortissimo adv.
Photography
çok hızlı olayları kaydetmek için saniyede 50-500 kare hızı olan (film) high-speed adj.
Slang
çok hızlı ve güçlü bir bilgisayar big iron n.
çok hızlı hareket eden/işleri çabucak halleden kişiler için kullanılan bir tabir speedy gonzales n.
bir aracı çok hızlı bir şekilde sollamak blow (one's) doors off v.
çok hızlı hareket etmek barrel v.
çok hızlı giden sucking diesel adj.
British Slang
çok hızlı araba sürmek blind v.
Modern Slang
çok fazla ve hızlı içme aggressive drinking n.
zamanın çok hızlı geçmesi adomania n.
Star Wars
chryya-sınıfı çok hızlı kurye chryya-class very fast courier n.