Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Español - Inglés
Historia
çok sık
Significados de
"çok sık"
en diccionario inglés turco : 2 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
çok sık
very often
adv.
2
General
çok sık
too often
adv.
Significados de
"çok sık"
con otros términos en diccionario inglés turco: 47 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
çok sık kullanılan laf
tag
n.
2
General
çok ve sık gelen şey
avalanche
n.
3
General
çok ve sık şekilde düşmek
avalanche
v.
4
General
çok sık alıntı yapmak
bequote
v.
5
General
çok sık aralıklarla hesaplamak
overassess
v.
6
General
çok sık uçmak (doğan
overfly
v.
7
General
çok sık gönderim yapmak
overpost
v.
8
General
çok sık postalamak
overpost
v.
9
General
çok sık yıkamak
overwash
v.
10
General
çok sık olan
high-frequency
adj.
11
General
çok sık rastlanan
rife
adj.
12
General
çok sık rastlanan
overrife
adj.
13
General
çok sık duyulan
overrife
adj.
14
General
çok sık kullanılan
overrife
adj.
Colloquial
15
Colloquial
birini çok sık görmek
see a lot of somebody
v.
Idioms
16
Idioms
çok sık gidilen yer
somebody's stamping/stomping ground
n.
17
Idioms
inişli çıkışlı/çok sık değişen durum
a roller coaster
n.
18
Idioms
birisini çok sık ziyaret ederek kabak tadı vermek
wear out one's welcome
v.
19
Idioms
birini çok sık görmek
see a lot of (one)
v.
20
Idioms
(bir şeyi) çok sık yapmak
(do something) as if it's going out of style
v.
21
Idioms
(bir şeyi) çok sık yapmak
(do something) like it's going out of style
v.
22
Idioms
(telefon) çok sık çalmak
be ringing off the hook
v.
23
Idioms
birisini çok sık ziyaret ederek kabak tadı vermek
wear out welcome
v.
24
Idioms
bir şeyi karşısındakine göre çok daha fazla/sık yapmış
more .../more often than somebody has had hot dinners
expr.
Speaking
25
Speaking
anladığım kadarıyla son zamanlarda onunla çok sık görüşüyorsunuz
you've been seeing a lot of her lately
expr.
26
Speaking
anladığım kadarıyla son zamanlarda onunla çok sık görüşüyorsunuz
you've been seeing a lot of him lately
expr.
27
Speaking
sen ve arkadaşların çok (sık) bir araya gelir misiniz?
do you and your friends get together a lot?
expr.
28
Speaking
son zamanlarda onunla çok sık görüşüyorsun
you've been seeing a lot of him lately
expr.
Trade/Economic
29
Trade/Economic
(mülkü) çok sık kiraya vermek
overlet
v.
Technical
30
Technical
çok sık olan
high-frequency
adj.
Mechanic
31
Mechanic
çok sık yerleştirmeli
extra close pitch
n.
Woodworking
32
Woodworking
çok sert sert ve sık damarlı açık sarı renkli bir ahşap
turkish boxwood
n.
33
Woodworking
çok sert sert ve sık damarlı açık sarı renkli bir ahşap
boxwood
n.
Medical
34
Medical
çok sık adet görme
hypermenorrhea
n.
Pathology
35
Pathology
özellikle yaşlı erkeklerde görülen gece çok sık idrara kalkma hastalığı
nocturia
n.
36
Pathology
bilhassa yaşlı erkeklerde görülen geceleri çok sık idrara çıkma bozukluğu
nycturia
n.
Botanic
37
Botanic
güney afrika ve avustralya'da yem olarak sık kullanılan, dikenli tohum kabuklarına sahip ve öbekler halinde olan çok yıllık bir çim
buffel grass (cenchrus ciliaris)
n.
38
Botanic
güney afrika ve avustralya'da yem olarak sık kullanılan, dikenli tohum kabuklarına sahip ve öbekler halinde olan çok yıllık bir çim
pennisetum cenchroides
n.
39
Botanic
amerika'ya özgü sık ormanlarda bulunan kaşındırıcı tüylere sahip tekstilde de kullanılan çok yıllık bir bitki
wood nettle (laportea canadensis)
n.
40
Botanic
sık kümeler halinde sarı çiçekler açan uzun saplı ve çok tüylü bir sığırkuyruğu
flannel mullein
n.
Fishery
41
Fishery
pasifik sahilinde sık kullanılan, çok sayıda kancadan oluşan balık tutma sistemi
tub
n.
42
Fishery
pasifik sahilinde sık kullanılan, çok sayıda kancadan oluşan balık tutma sistemi
skate
n.
Linguistics
43
Linguistics
m harfini çok sık kullanma
metacism
n.
Geology
44
Geology
çok sık deprem meydana gelen ülke
earthquake-prone country
n.
Slang
45
Slang
seksten çok hoşlanan ve çok sık yapan tip
fuck freak
n.
46
Slang
seksten çok hoşlanan ve çok sık yapan tip
fuck-freak
n.
47
Slang
çok sık kaka yapan kimse/hayvan
poop factory
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of çok sık
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy