önce olmak - Turco Inglés Diccionario
Historia

önce olmak



Significados de "önce olmak" en diccionario inglés turco : 4 resultado(s)

Turco Inglés
General
önce olmak have the precedence v.
önce olmak precede v.
önce olmak anticipate v.
önce olmak prevene v.

Significados de "önce olmak" con otros términos en diccionario inglés turco: 27 resultado(s)

Turco Inglés
General
tarihi isa'dan önce ve isa'dan sonra olmak üzere ayıran takvim metodu common era n.
tarihi isa'dan önce ve isa'dan sonra olmak üzere ayıran takvim metodu christian era n.
tarihi isa'dan önce ve isa'dan sonra olmak üzere ayıran takvim metodu current era n.
daha önce var olmak pre-exist v.
daha önce var olmak preexist v.
Phrasals
(birinden/bir şeyden) önce olmak go before (someone or something) v.
Colloquial
(bir şeyi yapmayı) az önce bitirmiş olmak be after (doing something) v.
biriyle daha önce tanışmış olmak have had the pleasure v.
biriyle daha önce tanışma şerefine erişmiş olmak have had the pleasure v.
harekete geçmeden önce karar vermek/emin olmak cut out v.
bir şeyi az önce yapmış/bitirmiş olmak be after doing something v.
biri doğmadan, başlamadan önce olmak be before (one's) time v.
birinin zamanından önce olmak be before (one's) time v.
biri doğmadan, başlamadan önce olmak be before somebody's time v.
birinin zamanından önce olmak be before somebody's time v.
birinin hatırlayabileceği zaman diliminden önce olmak be before somebody's time v.
(testten önce/test esnasında) panik olmak choke v.
aynı şeyi daha önce yaşamış olmak have been there v.
aynı şeyi daha önce yaşamış olmak have been there before v.
aynı şeyi daha önce yaşamış olmak have been here before v.
daha önce başına gelmiş olmak been there expr.
daha önce yapmış olmak been there expr.
Idioms
en önce yapan/ortaya atan olmak be first out of the box [us] v.
daha önce kabul edilmedikleri bir grup veya aktivitenin parçası olmak/kabul edilmek come in from the cold v.
daha önce olduğundan daha kötü durumda olmak be a ghost of (someone's or something's) former self v.
(birini) daha önce hiç tanımamış/görmemiş olmak not know (one) from adam v.
Traffic
önce geçiş hakkı olmak have the right of way v.