Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | üst yetkili | senior official n. |
General | üst yetkili | the say n. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | üst düzey yetkili | senior official n. |
General | üst düzey yetkili | high brass n. |
Politics | ||
Politics | bir üst yetkili | higher authority n. |
Politics | new york'ta tammany society organizasyonunda üst düzey yetkili | sachem n. |
Politics | (hindistan'da) ataması resmi gazetede yayınlanan üst düzey yetkili | gazetted officer n. |
Politics | daha üst düzeydeki yetkili kadrosunun boş olmasından ötürü altındaki birkaç makamı da boş ilan etme | spill [australia] n. |
History | ||
History | türk devletlerinde üst düzey yetkili | atabeg n. |
History | türk devletlerinde üst düzey yetkili | atabek n. |