Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | üzerinde taşımak | carry v. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | (iran'da) yük hayvanı üzerinde buz taşımak için kullanılan kutu | yakhdan n. |
General | (iran'da) yük hayvanı üzerinde buz taşımak için kullanılan kutu | yakhdan n. |
General | (bir özelliği) baskın olarak üzerinde taşımak | reek v. |
Colloquial | ||
Colloquial | üzerinde (bir şey) taşımak/olmak | have something on (one's person) v. |
Colloquial | üzerinde taşımak/olmak | have on v. |
Colloquial | üzerinde (kıyafeti, saçı) iyi taşımak | wear well v. |
Colloquial | üzerinde suç aletleri taşımak | go equipped [uk] v. |
Slang | ||
Slang | üzerinde uyuşturucu taşımak | carry v. |