a rise - Turco Inglés Diccionario
Historia

a rise

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "a rise" con otros términos en diccionario inglés turco: 55 resultado(s)

Inglés Turco
General
a rise in drug-related crime n. uyuşturucu ile ilgili suçlarda artış
get a rise in one's salary v. maaşına zam almak
ask for a rise v. zam istemek
rise a lot v. daha fazla artmak
get a rise v. zam almak
rise to a challenge v. zorluğu kabullenmek
rise to a challenge v. zorluğu kabullenip üstesinden gelmek
rise to a challenge v. zorluğun üstesinden gelmek
give a pay rise v. zam vermek
Proverb
early to bed and early to rise, makes a man healthy, wealthy and wise erken yatmak erken kalkmak insanı sağlıklı, zengin ve akıllı yapar
early to bed and early to rise makes a man healthy, wealthy and wise erken kalkan yol alır
early to bed, early to rise (makes a man healthy, wealthy, and wise) erken kalkan yol alır
early to bed, early to rise (makes a man healthy, wealthy, and wise) erken yatmak erken kalkmak insanı sağlıklı, zengin ve akıllı yapar
Idioms
get a rise out of v. alaya almak
rise like a phoenix from the ashes v. anka kuşu gibi küllerinden doğmak
get a rise out of someone v. çileden çıkarmak
get a rise from someone v. çileden çıkarmak
get a rise out of v. sinirlendirmek
get a rise out of someone v. tepesini attırmak
get a rise from someone v. tepesini attırmak
get a rise out of v. tepesini attırmak
rise like a rocket (and fall like a stick) v. hızla yükselmek (ve birden çakılmak)
rise like a rocket (and fall like a stick) v. hızla yükselip birden çakılmak
rise like a rocket (and fall like a stick) v. roket hızında yükselmek (ve aynı hızla dibe vurmak)
rise like a rocket (and fall like a stick) v. roket hızıyla yükselip aynı hızla dibe vurmak
rise like a rocket (and fall like a stick) v. bir anda parlamak (ve sönmek)
rise like a rocket (and fall like a stick) v. bir anda parlayıp sönmek
rise like a rocket (and fall like a stick) v. roket hızıyla yükseldiği yerden aynı hızla yere çakılmak
rise like a rocket (and fall like a stick) v. çok hızlı bir şekilde parlayıp fıs diye sönmek
rise like a rocket (and fall like a stick) v. yıldızı bir anda parlamak (ve kısa sürede sönmek)
rise like a rocket (and fall like a stick) v. kısa süreli parlayıp sönmek
rise like a rocket (and fall like a stick) v. kısa süren bir başarı elde etmek
rise like a rocket (and fall like a stick) v. geçici ve hızlı bir yükseliş yaşamak
rise like a rocket (and fall like a stick) v. çarpıcı biçimde yükselmek (ve aynı şekilde düşüş yaşamak)
get a rise from v. çileden çıkarmak
get a rise from v. tepesini attırmak
get a rise from (one) v. (birini) çileden çıkarmak
get a rise from (one) v. (birinin) tepesini attırmak
get a rise from (one) v. (birini) sinirlendirmek
get a rise from (one) v. (birini) kışkırtmak
get a rise out of somebody v. birini çileden çıkarmak
get a rise out of somebody v. birinin tepesini attırmak
get a rise out of somebody v. birini sinirlendirmek
get a rise out of somebody v. birini kışkırtmak
rise like a rocket v. hızla yükselmek
rise like a rocket v. roket hızında yükselmek
rise like a rocket v. bir anda parlamak
rise like a rocket v. çarpıcı biçimde yükselmek
rise like a rocket v. hızla yukarı fırlamak
Trade/Economic
a large pay-rise n. büyük maaş zammı
a pay rise n. maaş zammı
a pay rise n. ücret zammı
ask for a rise v. zam istemek
Football
rise for a high ball v. kafaya çıkmak
rise for a high ball v. kafa topuna çıkmak