alın - Turco Inglés Diccionario
Historia

alın



Significados de "alın" en diccionario inglés turco : 11 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
alın forehead n.
General
alın front n.
alın sinciput n.
alın brow n.
alın frontal adj.
Trade/Economic
alın brow n.
Mechanic
alın face n.
Mining
alın fore n.
Medical
alın brow n.
alın frontal bone n.
British Slang
alın fod n.

Significados de "alın" con otros términos en diccionario inglés turco: 260 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
alın yazısı destiny n.
General
alın yazısı predestination n.
alın yazısı ordinance n.
alın yazısı destiny n.
alın yazısı foreordination n.
alın kırışığı wrinkle n.
alın kemiği frontal bone n.
alın yazısı fate n.
alın yazısı doom n.
alın teri great effort n.
alın bağı frontlet n.
alın ortasındaki saç çizgisi üzerinde bulunan v şeklindeki nokta widow's peak n.
alın kası frontal muscle n.
alın çizgisi forehead line n.
alın çizgileri forehead lines n.
yüzdeki (özellikle alın bölgesindeki) kırışıklık(lar) wisdom line n.
yüzdeki (özellikle alın bölgesindeki) kırışıklık(lar) wisdom lines n.
açılan alın (bölgesi) receding hairline n.
geniş alın wide forehead n.
geniş alın broad forehead n.
kırışık alın wrinkled forehead n.
yan alın side of the forehead n.
yaşlandıkça oluşan alın çevresindeki çizgi(ler) worry line n.
miğferin alın bölgesinin sağlamlığını arttıran bir parça volant n.
miğferin alın bölgesinin sağlamlığını arttıran bir parça volant piece n.
alın yazısı quate n.
alın ortasındaki saç çizgisi üzerinde bulunan bir nokta widows peak n.
alın borusunun tepesinden başlayıp arka aksa doğru uzanan bir çift küçük yan borudan oluşan bir bisiklet kasası mixte n.
eskiden irlandalı erkeklerin alın kısmında bıraktığı keçeleşmiş kalın saç tutamı glib n.
alın yazısı destin n.
alın yazısı predestiny [obsolete] n.
alın yazısı predetermination n.
alın yazısı fortune n.
alın teriyle yapmak labor v.
dürüstçe ve alın teri ile para kazanmak turn an honest penny v.
alın teri ile kazanmak turn an honest penny v.
alın çatmak frown v.
alın teriyle yapmak labour v.
alın çatmak pucker v.
alın teri dökmek scuffle v.
alın kemiği frontal adj.
açık alın blameless adj.
etkisi altına alın corrosive adj.
alın yazısına ait predestinarian adj.
alın yazısı ile ilgili predestinarian adj.
alın yazısına ait predestinary [obsolete] adj.
alın yazısı ile ilgili predestinary [obsolete] adj.
alın teriyle kazanarak in her own right adv.
alın teriyle kazanarak in his own right adv.
alın teriyle kazanarak in its own right adv.
Phrases
dikkate alın don't ignore expr.
doğru kelimeyi seçin ve daire içine alın choose the correct word and circle it expr.
doğru seçimi daire içine alın circle the correct choice expr.
doğru cevabı daire içine alın circle the correct choice expr.
doğru olanı daire içine alın circle the correct one expr.
dikkate alın do not ignore expr.
ücretsiz fiyat alın get free quotation expr.
Proverb
baba parası/miras yemektense az da olsa alın teriyle kazanmak yeğdir better a dollar earned than ten inherited
Colloquial
bunları günde üç kere alın take them three times a day expr.
bunları günde üç kez alın take them three times a day expr.
bunları günde üç defa alın take them three times a day expr.
gardınızı alın en garde expr.
okula gidin eğitim alın go to school get an education expr.
ne istiyorsanız alın take whatever you want expr.
tüm ilaçlarınızı alın take all your medicine expr.
(yemek hazır) gelin alın! come 'n' get it! expr.
(yemek hazır) gelin alın! come and get it! expr.
yerlerinizi/yerinizi alın on your mark exclam.
başlama pozisyonunuzu alın on your mark exclam.
yerlerinizi/yerinizi alın on your marks exclam.
başlama pozisyonunuzu alın on your marks exclam.
başlangıçtaki yerinizi alın on your marks exclam.
başlangıç pozisyonunuzu alın on your marks exclam.
Idioms
namusuyla/alın teriyle yapılan iş an honest buck n.
alın teri dökerek/alnının akıyla yapılan iş an honest buck n.
alın teri elbow grease n.
alın yazısı handwriting on the wall n.
alın teri sweat of brow n.
(birinin) alın teri the sweat of (one's) brow n.
alın teriyle/alın teri dökerek para kazanmak earn an honest buck v.
alın teriyle/alın teri dökerek çalışıp geçinmek earn an honest buck v.
alın teriyle/alın teri dökerek para kazanmak make an honest buck v.
alın teriyle/alın teri dökerek çalışıp geçinmek make an honest buck v.
alın teri dökmek break a sweat v.
alın teri dökmek sweat blood v.
alın teri dökmek turn an honest penny v.
alın teriyle para kazanmak make an honest living v.
alın yazısını paylaşmak throw in one's lot with v.
alın yazısını paylaşmak cast in one's lot with v.
alın teriyle/alın teri dökerek para kazanmak earn an honest penny v.
alın teriyle/alın teri dökerek kazanç sağlamak earn an honest penny v.
alın teriyle kazanmak earn an honest penny v.
alın teriyle/alın teri dökerek para kazanmak earn (or turn) an honest penny v.
alın teriyle/alın teri dökerek kazanç sağlamak earn (or turn) an honest penny v.
alın teriyle kazanmak earn (or turn) an honest penny v.
alın teri dökmek break sweat [uk] v.
alın yazısını paylaşmak throw in your lot with v.
birinin alın yazısını paylaşmak throw in your lot with somebody v.
alın teriyle by the sweat of one's brow expr.
alın yazısı it's written in the stars expr.
(bir şeyi yapmak için) (alın size) bir sebep all the more reason expr.
(kendi) alın teriyle with the sweat of (one's) brow expr.
(birinin kendi) alın teriyle by (one's) (own) bootstraps expr.
alın teriyle by bootstraps expr.
alın teriyle by one's bootstraps expr.
alın teriyle by the sweat of brow expr.
alın teriyle by the sweat of your brow expr.
alın canını off with (one's) head expr.
Speaking
kendinize içki alın help yourselves to drinks expr.
yiyecek bir şeyler alın get yourselves something to eat expr.
al/alın şunu gözümün önünden! get that out of my sight! exclam.
alın! go ahead! exclam.
Trade/Economic
alın teri ile oluşturulmuş sermaye sweat equity n.
alın teri doktrini sweat-of-the-brow doctrine n.
Technical
alın kaynaklaması butt welding n.
alın levhası rider plate n.
alın eklemi cross joint n.
alın bağlantılarının çekme mukavemeti tensile strength of butt joints n.
alın duvarı gable wall n.
alın kemeri tump line n.
alın çatlakları butt cracks n.
alın eki butt seam n.
alın kaynağı butt welding n.
alın kaynağı butt-welding n.
alın kaynaklı kontrol vanası butt-weld control valve n.
alın frezesi face mill n.
alın duvarı flank wall n.
alın boyası pigment for protective n.
alın kaynak uçları butt welding ends n.
alın eklemi facade joint n.
alın yaprağı facade slap n.
alın göçmesi face fall n.
alt alın duvar kapağı bottom hinged panel n.
alın kaynaklı kontrol vanası buttweld control valve n.
alın frezeleme face milling n.
alın düzlemi frontal plane n.
alın kaynağı butt weld n.
alın menteşesi butt hinge n.
alın bağlantısı çekme mukavemeti tensile strength of butt joint n.
alın sıvası facade rendering n.
alın taşlama tezgahı face grinding machine n.
alın tornası face lathe n.
alın kaplaması facade lining n.
alın taşlama face grinding n.
alın (kaplama) faceplate n.
alın bağlantısı butt weld n.
alın bağlantısı butt joint n.
alın birleştirmesi yapılmış çelik fusion welded butt joints n.
alın borusu (bisiklette) headtube n.
alın derzi cross joint n.
alın dişlisi spur gear n.
alın kaynak butt-welding n.
alın kaynaklı bağlantı butt-fused joint n.
alın kaynaklı bağlantı butt fusion jointing n.
alın kaynaklı bağlantı butt-welded joint n.
alın kaynaklı boru butt welded pipe n.
alın koruma facade protection n.
alın onarımı face lifting n.
alın örtüsü facade coat n.
alın tasarımı facade design n.
basınçlı alın kaynağı upset welding n.
bindirmeli alın kaynağı reinforced butt weld n.
elektrikli yakma alın kaynaklama süreci electric flash welding process n.
elektrikli yakma alın kaynağı electric flash welding n.
ergitme alın kaynaklı birleştirmeler fusion welded butt joints n.
gaz ısıtmalı alın kaynağı gas-heated butt welding n.
ışıltılı alın kaynağı flash butt welding n.
ışıltılı alın kaynağı flash welding n.
kare alın kaynağı square groove weld n.
kenarları hazırlanmış alın dikişi weld between members with prepared edges n.
paslanmaz çelik alın kaynaklı bağlantı parçaları stainless steel butt welding fittings n.
saçak alın tahtası eaves fascia n.
stator alın boşluğu stator front chamber n.
şişkin alın kaynağı reinforced butt weld n.
sürekli alın kaynağı süreci continuous butt weld process n.
yakma alın kaynaklaması flash welding n.
yakma alın kaynağı yapma flash welding n.
yakma alın kaynağı flash weld n.
yatay döndürümlü alın kaynağı horizontal-rolled-position welding n.
yakma alın kaynağı flash butt welding n.
yakma alın kaynağı ısıtması flashing n.
alın bağlantısı jump joint n.
alın kaynağı ile birleştirmek jumpweld v.
alın kaynağı ile birleştirmek buttweld v.
alın kaynağı ile birleştirmek butt-weld v.
alın kaynaklı butt welded adj.
Mechanic
alın tornalama işlemi facing n.
alın frezeleme face milling n.
alın frezesi face milling cutter n.
alın frezeleme facemilling n.
alın kaynağı butt-welding n.
alın işleme çıkısı face milling cutter n.
silindirik alın freze bıçağı side milling cutter n.
yakma alın kaynağı flash welding n.
bir tür alın dişlisi hooke's gearing n.
Textile
alın dikiş butt seaming n.
Architecture
(kapı, pencere) alın timpan n.
alın tahtası fascia n.
Construction
alın tahtası eaves plate n.
alın duvar penceresi end window n.
alın duvarı eaves wall n.
alın (kapı, pencere) tympan n.
kıyıdan uzak şantiyede nakil boru hatlarının alın kaynağı offshore site butt welding of transmission pipelines n.
menteşeli vagon alın duvar kapısı hinged end-door n.
saçak alın tahtası eaves fascia n.
Lighting
alın ışıklığı face luminaire n.
Automotive
alın frezeleme face milling n.
alın frezesi face milling cutter n.
alın yüzeyi emniyet ağızlı segman ring with lateral joint stop n.
çift v alın kaynağı double v butt weld n.
ı-şekilli alın kaynağı square butt weld n.
metal soy gazlı alın kaynağı metal inert gas butt welding n.
tek pasolu alın kaynağı one-run butt weld n.
tek taraflı v alın kaynağı single v butt weld n.
yakma alın kaynağı flash welding n.
Aeronautic
alın direnci head resistance n.
yakma alın kaynağı flash butt welding n.
Marine
alın laması face plate n.
dalgıcın su altındayken alın hizasından gözlüğünü sıkıca bastırıken burnundan nefes vermesi işlemi mask clearing n.
Mining
alın taşıyıcı face conveyor n.
alın taşıyıcısı face conveyor n.
Medical
alın ve göz kapağında hemanjiom forehead and eyelid hemangioma n.
alın ve yüzdeki kırışıkları gidermek amacıyla yapılan estetik ameliyat rhytidectomy n.
çıkık alın protruding forehead n.
modifiye bilobe alın flebi modified bilobed forehead flap n.
olimpiyan alın olirnpian forehead n.
supratroklear arter bazlı paramedyan alın flebi supratrochlear artery-based paramedian forehead flap n.
burun ile alın bölgesine ait nasofrontal adj.
Anatomy
alın ve yüz kemiği arasındaki birleşme çizgisi transverse suture n.
alın kemiğinde yer alan göz çukuru plakasındaki antero-medial yönde çöküntü trochlear fossa n.
alın kası frontal muscle n.
alın kemiği frontal bone n.
kafatasında burun kemiği ile alın kemiğinin birleşme noktası nasion n.
alın kemiğinin kaşların arasında ve üzerinde yaptığı düz çıkıntı mesophyron n.
kaş kaldırıcı, alın derisini kırıştırıcı ve saçlı deriyi arkaya çekici kas occipitofrontal n.
alın kemiği os frontale n.
kafatasının her iki yanında yer alıp alın kemiği ile kafatası yan kemiğinin ön ucunun, şakak kemiğinin ve temel kemiğinin büyük kanadının birleştiği düzensiz şekilli alan sphenoid fontanel n.
burun ve alın bölgesine ait nasofrontal adj.
alın bölgesine ait ectethmoid adj.
Psychology
alın bölgeleri prefrontal areas n.
alın korteksi prefrontal cortex n.
alın lobotomisi prefrontal lobotomy n.
alın siniri forehead nerve n.
Pathology
alın gelişi brow presentation n.
Dermatology
yüzde alın, burun ve çeneyi kapsayan t şekilli alan t-zone n.
Marine Biology
erkek cichlidlerdeki geniş alın nuchal hump n.
Astronomy
alın yazısı star [obsolete] n.
Zoology
atın alın bölgesinde bulunan beyaz kıllar white-blaze n.
atın alın bölgesinde bulunan beyaz kıllar white-face n.
(atlar başta olmak üzere hayvanların) alın bölgesinde yer alan beyaz leke star n.
Apiculture
alın kemiği birleşme yeri frontal commisure n.
Religious
alın yazısına ait predestinative adj.
alın yazısı ile ilgili predestinative adj.
Geography
dik alın cuesta n.
Military
daha önceki vaziyeti alın! as you were! expr.
Sport
alın bandı headband n.
Archaic
alın yazısı foredoom n.
Slang
alın teri dökmek sweat blood v.
alın size ezikler! suck it losers! expr.
(cezaevi kapısındaki gardiyanalara söylenir) yerlerinizi alın stand your gate expr.