alkollü - Turco Inglés Diccionario
Historia

alkollü



Significados de "alkollü" en diccionario inglés turco : 38 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
alkollü alcoholic adj.
General
alkollü stiff adj.
alkollü containing alcohol adj.
alkollü intoxicated adj.
alkollü intoxicating adj.
alkollü strong adj.
alkollü drunk adj.
alkollü spirituous adj.
alkollü spiked adj.
alkollü temulent adj.
alkollü inebrious adj.
alkollü alcohol-dependent adj.
alkollü juiced-up adj.
alkollü huffcap [obsolete] adj.
alkollü liquorish adj.
alkollü lickerish adj.
alkollü disguised adj.
alkollü concerned [dialect] [england] adj.
alkollü fleein' [dialect] [scotland] adj.
alkollü crunked adj.
Colloquial
alkollü the worse for drink adj.
alkollü loaded adj.
alkollü muggy adj.
alkollü killed (off) adj.
alkollü under the affluence of incohol expr.
Idioms
alkollü buzzed adj.
Medical
alkollü methystic adj.
Chemistry
alkollü spirituous adj.
Slang
alkollü adrian quist [australia] adj.
alkollü elephants adj.
alkollü juiced adj.
alkollü off adj.
alkollü antifreezed adj.
alkollü cocked adj.
alkollü oliver adj.
alkollü piped adj.
alkollü ossified [ireland] adj.
alkollü on the juice expr.

Significados de "alkollü" con otros términos en diccionario inglés turco: 328 resultado(s)

Turco Inglés
General
azıcık alkollü içki nip n.
alkollü içki satılan yer doggery n.
alkollü kahve alcoholic coffee n.
alkollü içki liquor n.
kırmızı şarap meyve suyu ve soda karışımı ile elde edilen alkollü punç sangria n.
mayalandırılmış bal ve sudan yapılan alkollü bir içki mead n.
alkollü içki alcohol n.
alkollü içecekler spirit drinks n.
(abd'de 1920-1933 arasında) alkollü içeceklerin üretiminin ve satışının yasak olduğu dönem prohibition era n.
alkollü içecekler alcoholic beverages n.
alkollü içecek liquor n.
özellikle irlanda ve iskoçya'da izinsiz alkollü içecek satan yer shebeen n.
alkollü içki alcoholic drink n.
alkollü içki grog n.
alkollü içki satışı ruhsatı permit for selling alcoholic beverages n.
alkollü yakıt alcohol fuel n.
ingiltere'de alkollü içeceklerin satış ve tüketimine tahsis edilmiş bina public house n.
damıtılarak elde edilen alkollü sıvı spirit n.
birçok alkollü içeceğin ve meyve sularının karıştırılmasıyla elde edilen içecek cocktail n.
kırmızı şarap meyve suyu ve soda karışımı ile elde edilen alkollü punç sangaree n.
alkollü içki alcoholic beverage n.
alkollü içki hukuku liquor laws n.
bloody mary (bir tür alkollü içki) bloody mary n.
alkollü içkilerin içimi drinking of alcholic beverages n.
alkollü içeceklerden uzak durma nephalism n.
alkollü içki içmeyen nondrinker n.
alkollü içkiler alcoholic beverages n.
alkollü içecekler alcoholic drinks n.
alkollü araç kullanma drunk driving n.
alkollü içki spirits n.
alkollü bez alcohol-soaked cloth n.
alkollü mendil alcohol swab n.
alkollü olmayan içecek non-alcoholic drink n.
patatesten damıtılan iskandinavya'da yaygın biçimde tüketilen alkollü bir içecek aquavit n.
alkollü içki içmeyen non-drinker n.
sadece yemeklerde alkollü içecek servisi yapılmasına izin veren lisans table licence n.
latin amerika'ya özgü alkollü bir içecek aguardiente n.
alkollü içerik alcoholicity n.
bir tür alkollü içki alcool n.
cesaret veren şey (alkollü içecek vb.) nerver n.
banyo yapmak için ya da vücut kokusu olarak kullanılan yüksek alkollü ve hafif kokulu parfüm eau de toilette n.
banyo yapmak için ya da vücut kokusu olarak kullanılan yüksek alkollü ve hafif kokulu parfüm toilet water n.
alkollü içecek licour [obsolete] n.
abd'nin maine eyaletinde de yürürlükte olan, alkollü içeceklerin üretimini ve satışını yasaklayan yasalar maine law n.
viski gibi damıtılmış alkollü içkilerin 50 ml'lik küçük şişesi miniature n.
alkollü içecek boose n.
ağır alkollü bira hummingale n.
kahvaltıdan önce içilen alkollü içki morning [scotland] n.
alkollü içki satma ruhsatı bulunan lokantacı veya hancı licensed victualer n.
viski bardağı benzeri kısa bardaklarda buz veya su üzerinde servis edilen karıştırılmayan bir alkollü içecek lowball n.
alkollü veya bağımlılık yapıcı maddelerden arınma detox n.
(dükkan dışında) alkollü içki satma ruhsatı off-licence n.
bir tür alkollü içki oke [hawaii] n.
alkollü içecekleri şişe olarak da satan taverna rum shop [caribbean] n.
alkollü içki satıcısı rummy n.
damıtarak alkollü içki üreten kimse rummy n.
alkollü içki drappie [scotland] n.
alkollü içki drink n.
alkollü içki peg [uk] n.
ağırlıklı olarak alkollü kokteyl servisi yapan içki mekanı cocktail bar n.
güçlü bir alkollü içki çeşidi fire water n.
alkollü likör, süt ve sodalı sudan oluşan bir içki puff n.
üst üste içilen alkollü içecek serisi shots n.
(damıtılmış alkollü içeceklerde) yavanlık silence n.
alkollü araç kullanma drink driving [uk] n.
alkollü içki stiffener n.
alkollü madde substance n.
etkisini azaltmak (alkollü içki vb) deaden v.
alkollü araba kullanmak drink and drive v.
alkollü araç kullanmak drink and drive v.
alkollü halde trafiğe çıkmakla suçlanmak be charged with drunk driving v.
alkollü araç kullanmakla suçlanmak be charged with drunk driving v.
(alkollü içecek) üretmek vint v.
(özellikle alkollü içecek) içmek imbibe v.
yiyeceği alkollü içkiye bulayıp tutuşturmak flame v.
alkollü içki tüketmek scoop v.
aşırı alkollü horribly drunk adj.
aşırı alkollü very drunk adj.
aşırı alkollü extremely drunk adj.
aşırı alkollü roaring drunk adj.
aşırı alkollü hideously drunk adj.
aşırı alkollü really drunk adj.
aşırı alkollü completely drunk adj.
aşırı alkollü blind drunk adj.
aşırı alkollü hopelessly drunk adj.
damıtılarak elde edilen alkollü sıvıdaki orandan daha az alkol içeren underproof adj.
alkollü olmayan undrunk adj.
alkollü içki tadında boozy adj.
alkollü içki kokan boozy adj.
çok güçlü alkollü high-proof adj.
ağır alkollü heavy adj.
alkollü olarak intoxicatedly adv.
alkollü bir şekilde alcoholically adv.
alkollü araç kullanma ve kazaya neden olma şüphesiyle on suspicion of driving while intoxicated and on causing an accident adv.
aşırı alkollü on the skite [scotland/ireland] expr.
aşırı alkollü on a skite [scotland/ireland] expr.
Colloquial
gün ortasında tüketilen alkollü içecek nooner n.
alkollü içki the bottle n.
kahve likörü ve votkadan yapılan alkollü bir içecek black russian n.
alkollü içki berps n.
alkollü içki burps n.
alkollü içki berps n.
alkollü içki burps n.
alkollü kişiyi götüren ayık şoför a designated driver n.
(alkollü bir mekana gidildiğinde) dönüşte arabayı kullanacak olan dolayısıyla o gece içmeyen kişi a designated driver n.
damıtma sırasında alkollü içkiden buharlaşarak kaybolan alkol miktarı angel's share n.
uzun/büyük bardakta servis edilen az alkollü veya alkolsüz karışım tall drink n.
alkollü içki evidence n.
içkili bir ortamda ayık kalıp alkollü kişileri arabayla bırakacak olan kişi designated driver n.
alkollü içecek gas n.
alkollü içecek giggle soup [old-fashioned] n.
alkollü içecek giggle water [old-fashioned] n.
alkollü içecek giggle goo n.
alkollü içki tonsil bath n.
evde yapılan alkollü içki bathtub gin n.
alkollü karışımlarda/kokteyllerde kullanılan alkolsüz içecek a good mixer n.
alkollü içecek kadehi jug [uk] n.
küçük boy alkollü içecek short one n.
büyük boy alkollü içecek tall one n.
düşük alkollü bira three-point-two [us] n.
düşük alkollü bira three-two [us] n.
düşük alkollü bira three-two n.
düşük alkollü bira three point two n.
alkollü içki/içecek eyewash n.
düşük alkollü gazozumsu içecek premix [australia] n.
aşırı alkollü ve taşkın davranışlar gösteren drunk and disorderly adj.
yüksek alkollü loaded adj.
hafif alkollü nipped adj.
aşırı alkollü locked [dublin] adj.
aşırı alkollü slewy adj.
alkollü/uyuşturucu etkisinde araç kullanma dwai (driving while ability impaired) expr.
Idioms
erken saatte alınan/içilen (alkollü) içki breakfast of champions n.
(alkollü) içki liquid refreshment n.
(alkollü) içki the hard stuff n.
alkollü içecek kick in the wrist n.
alkolsüz/az alkollü kokteyl long drink n.
büyük/uzun bardakta sunulan alkolsüz veya az alkollü içecek karışımı long drink n.
alkollü içki laughing soup [old-fashioned] n.
alkollü içki laughing water [old-fashioned] n.
alkollü bir içecek eşliğinde bir bebeğin doğum gününü kutlamak wet the baby's head v.
alkollü olmamak keep a clear head v.
alkollü olmamak have/keep a clear head v.
bir insanın alabileceği kadar (özellikle alkollü içki) snootful adj.
Speaking
18 yaşını doldurmayanlara alkollü içkilerin satışı veya sunumu yapılamaz; yapanlar hakkında yasal işlem uygulanır it is forbidden to sell or serve alcoholic beverages to persons under 18; those acting otherwise shall be subject to legal actions expr.
Trade/Economic
alkollü içki satış ruhsatı alcoholic beverages license n.
alkollü içki satış ruhsatı alcohol license n.
alkollü içki satış ruhsatı liquor license n.
alkollü içki satış ruhsatı license to sell alcoholic beverages n.
alkollü içki endüstrisi alcoholic beverage industry n.
alkollü içki satış izni license to sell alcoholic beverages n.
alkollü içki satış izni liquor license n.
alkollü içki satış izni alcoholic beverages license n.
alkollü içki satış izni alcohol license n.
alkollü içkilerden alınan vergiler liquor taxes n.
vergisi alınan alkollü içecekler excisable liquors n.
alkollü içki satma izni olmayan otel private hotel [australia/new zealand] n.
Law
alkollü içki intoxicating liquor n.
alkollü araç kullanma drinking and driving n.
alkollü araç kullanma drunk driving n.
alkollü araç kullanma driving under the influence of alcohol n.
alkollü içecek satışını yasaklama politikası volsteadism n.
alkollü içecek satışının yasaklanması volsteadism n.
alkollü içecekleri yasaklayan kanun dry law n.
alkollü araç kullanma drink-driving [uk] n.
alkollü içki tüketiminde yaş sınırı ihlali mic (minor in consumption) abrev.
Politics
alkollü içki kanunları liquor legislation n.
distile alkollü içecekler yönetim komitesi implementation committee for spirit drinks n.
isveç'te devlet tarafından idare edilen alkollü içki tekeli systembolaget n.
Institutes
tütün, tütün mamulleri ve alkollü içki tobacco, tobacco products and alcoholic n.
tütün mamülleri ve alkollü içkiler piyasası düzenleme kurumu tobacco products and alcoholic beverages market regulation board n.
Tourism
başta bira olmak üzere, alkollü içeceklerin servis edildiği oda taproom n.
yemeklerin salonda misafir önünde çeşitli alkollü içeceklerin ilavesi ile alevlendirilerek hazırlanması yöntemi flambe n.
oteldeki konukların tüketmesi için alkollü içeceklerle ve atıştırmalıklarla doldurulmuş olan küçük buzdolabı minibar n.
Technical
alkollü termometre alcohol thermometer n.
alkollü termometre alcohol-in-glass thermometer n.
alkollü yakıt alcohol fuel n.
alkollü yakıt endüstrisi alcohol fuel industry n.
şarapların ve diğer alkollü içkilerin satıldığı ölçü birimi wine measure n.
alkollü likörlerin cam yüzeyinde oluşturduğu baloncuklarla ölçülen sertlik derecesi bead proof n.
güç ve aromasını iyileştirmek için alkollü içkilerin yeniden damıtılması doubling n.
ketonlu-alkollü ketol adj.
yakıt alkollü power-alcohol adj.
Textile
vinil alkollü yapay elyaf vinal n.
Automotive
alkollü durumda aracın kullanımını engelleyen sistem alcohol interlock installation facilitation n.
alkollü yakıt alcohol fuel n.
aracın alkollü olarak kullanılmış olduğunu göstermek amacıyla plakaya damgalanan işaret scarlet letter n.
alkollü araba kullanmak drink and drive v.
alkollü araç kullanmak drink and drive v.
Traffic
alkollü sürücü intoxicated driver n.
alkollü sürücü drunk driver n.
alkollü araç kullanmaktan suçlanan kimse dwi n.
alkollü araç kullanma dwi (driving while intoxicated) abrev.
alkollü araç kullanmaktan suçlanan kimse dwi (driving while intoxicated) abrev.
alkollü araç kullanmaktan hüküm giyme dwi (driving while intoxicated) abrev.
alkollü araç kullanma suçundan tutuklanma dwi (driving while intoxicated) abrev.
Psychology
alkollü içeceklere düşkünlük alcoholphilia n.
Pharmaceutics
cadı fındığı bitkisinden elde edilen kanamayı durdurucu alkollü bir solüsyonu içeren bir tür losyon witch hazel n.
cadı fındığı bitkisinden elde edilen kanamayı durdurucu alkollü bir solüsyonu içeren bir tür losyon wych hazel n.
Food Engineering
alkollü içecekler alcoholic beverages n.
nihai tüketiciye satılacak olan alkollü içeceklerin etiketlerine alkol derecesinin yazılması indication of alcoholic strength by volume in the labelling of alcoholic beverages for sale to the ultimate consumer n.
alkollü sıvıların asetik fermantasyonundan sonra oluşan ve şaraba katılarak sirke üretiminde kullanılan yapışkan bir tabaka mother n.
alkollü içkilerin fermente edildiği tekne guillevat n.
zengin aromalı ve sek içilen bir alkollü içecek palo cortado n.
(alkollü içkide) tağşiş yapmak load v.
(bira veya şarap) düşük alkollü low-alcohol adj.
az alkollü low-alcohol adj.
Gastronomy
patatesten damıtılan iskandinavya'da yaygın biçimde tüketilen alkollü bir içecek akvavit n.
içeceğe eklenen birkaç yudum alkollü içki lace n.
mangrov palmiyesinin özünden yapılan alkollü içki nipa n.
genellikle karıştırılarak hazırlanan alkollü içeceklerde kullanılan, 190 derece ya da daha yüksek bir derecede damıtılmış etil alkol neutral spirits n.
alkollü içecek tipple n.
bir tür sıcak ve alkollü içki hot toddy n.
alkollü içkiler alcoholic drinks n.
alkollü içkiler alcoholic beverages n.
alkollü mayalanma alcoholic fermentation n.
damıtılmış alkollü içki spirit n.
şarap ve baharlı bitkilerden yapılan 13 derece alkollü içki ginger wine n.
zencefil şeker ve sudan yapılan 1 derece alkollü meşrubat ginger beer n.
sert alkollü içkiler ardent spirits n.
viski veya cin benzeri sert alkollü likörler ardent spirits n.
mayalı bir alkollü içecek eale [obsolete] n.
fermente tahıl ezmesi veya patatesten üretilen yüksek alkollü bir likör auld kirk n.
alkollü, sütlü ve yumurtalı bir çeşit kokteyl egg nog n.
kava biberinin aromatik köklerinden yapılan alkollü bir içecek kavakava n.
alkollü bir kokteyl daisy n.
kenevir bitkisinden elde edilen, türkler ve hindular tarafından kullanılan alkollü bir şekerleme madjoun n.
alkollü içeceklerin ve bazen de yiyeceklerin servis edildiği tezgah mahogany n.
şeftali likörü, votka ve yaban mersini suyu içeren bir alkollü içecek woo-woo n.
alkollü bir tür kokteyl boulevardier n.
dut suyu ve bal içeren bir tür alkollü içki morat n.
alkollü içecek lush n.
uganda'ya özgü bir alkollü içki busera n.
fermente pirinçten elde edilen alkollü bir japon içeceği rice beer n.
fermente pirinçten elde edilen alkollü bir japon içeceği saki n.
kızılderili kabilesi çoktavlara ait alkollü bir içecek choc beer n.
alkollü bir tür kokteyl daquiri n.
tatlıyla veya öğün aralarında servis edilen yüksek alkollü ve tatlı bir şarap dessert wine n.
genellikle tuz, biber, dereotu ve iskandinavya'ya özgü alkollü bir içecekle kurutulan somon gravadlax n.
genellikle tuz, biber, dereotu ve iskandinavya'ya özgü alkollü bir içecekle kurutulan somon gravlax n.
genellikle tuz, biber, dereotu ve iskandinavya'ya özgü alkollü bir içecekle kurutulan somon gravlaks n.
alkollü içecek rouse n.
alkollü içecek pombe [africa] n.
güney afrika'da üretilen yüksek alkollü ve tatlı bir şarap constantia n.
bir tür alkollü kokteyl crowbar n.
çavdar viskisi ile hazırlanan alkollü bir kokteyl türü sazerac n.
alkollü bir kokteyl amaretto sour n.
tahıl ürünlerinden elde edilen alkollü içecek cornbrandy n.
alkollü içeceklerin ağızda bıraktığı tat finish n.
alkollü bir içki çeşidi fix n.
(abd ve irlanda'da) düşük alkollü bira shebean n.
(abd ve irlanda'da) düşük alkollü bira shebeen n.
alkollü içecek sherbert [australia] n.
alkollü likör içeren bir kokteyl çeşidi crusta n.
alkollü şarap fortified wine n.
nar şurubu, votka ve curaçao karışımı bir alkollü shot fourth of july n.
irlanda'ya özgü alkollü bir içecek poitín n.
meksika'nın kuzeyine özgü alkollü bir içecek sotol n.
meşrubata eklenen alkollü likör stick n.
alkol oranı %57'den az olan (damıtılmış alkollü içki) underproof adj.
alkollü içki katılarak pişirilmiş drunken adj.
(likör) alkollü stark adj.
Chemistry
taze bitkilerle hazırlanan alkollü tentür alcoholature n.
alkollü içki stimulant n.
alkollü benzin gasohol n.
alkollü mayalanma alcoholic fermentation n.
alkollü pelte alcogel n.
polivinilli alkollü çözeltiler polyvinyl alcohol solutions n.
Biology
asetik fermantasyona uğrayan alkollü sıvıların yüzeyinde gelişip maya hücreleri ve bakterilerden oluşan bir zar mycoderma n.
günümüzde genellikle pseudosaccharomycetaeae familyasından olan çeşitli mayalarla sınırlı olup ana ve çiçeklerden elde edilen ve alkollü çözeltilerin yüzeyinde büyüyen bir mikroorganizma cinsi mycoderma n.
Botanic
uzun yumrulu yenilebilir kökleri ve yumuşak kırılgan sapları olan, alkollü bir içki ve puding yapımında kullanılan, sütleğengiller familyasından bir bitki sweet cassava (manihot dulcis) n.
Literature
alkollü içecek bowl n.
Archaic
düşük alkollü içki tiff n.
alkollü içki rumbo n.
alkollü içecek shicker [australia] n.
alkollü içecek shikker [australia] n.
Slang
sert alkollü içki tanglefoot [usa] n.
alkollü içki beast n.
biralı/alkollü/sarhoş gözler beer goggles n.
alkollü içecek coffin nail n.
alkollü içki alchy n.
alkollü içki alkie n.
alkollü içki alky n.
alkollü içki antifreeze n.
alkollü içki sauce n.
alkollü içki turps n.
alkollü meyve kokteyli spiked punch n.
genellikle genç bayanlar tarafından tüketilen alkollü şekerli içecek bitch piss n.
genellikle genç bayanlar tarafından tüketilen alkollü şekerli içecek tart fuel n.
(alkollü) içki gargle n.
(alkollü) içki bevvy n.
alkollü içecekler drinkies n.
alkollü süt spiked milk n.
alkollü içecek throat gag [uk] n.
alkollü içecek happy juice n.
alkollü içki happy juice n.
alkollü içecek satan yer happy shop n.
alkollü gece gezmesi hellbender n.
alkollü içecek hooter n.
hapishanede yapılan alkollü içecek idiot juice n.
alkollü içecek idiot oil n.
alkollü içeceklerin yasadışı satıldığı yer blind pig [dialect] n.
alkollü içeceklerin yasadışı satıldığı yer blind tiger [dialect] n.
alkollü içki moon n.
alkollü içki tüketimi lubrication n.
(alkollü) içki drank n.
güçlü alkollü içecek snake juice [australia] n.
alkollü içecek sneezer n.
renksiz alkollü içecek spook [south africa] n.
(alkollü içkiyi) hızlıca içmek slam (back) v.
(alkollü içkiyi) hızlıca içmek slam (down) v.
biraz alkollü hit under the wing adj.
aşırı alkollü powdered (up) adj.
aşırı alkollü obliterated adj.
aşırı alkollü slued adj.
aşırı alkollü slewed adj.
aşırı alkollü sloughed (up) adj.
(alkollü içecek) çok kaliteli supernacular [obsolete] adj.
alkollü içkilerden uzak durarak on the wagon adv.
aşırı alkollü commode-hugging drunk expr.
alkollü içki who shot john [us] expr.
British Slang
alkollü içki swally n.
bir tür alkollü içki shant n.
Modern Slang
alkollü bir karışım adult slurpee n.
golften önce nişan alma kabiliyetini artırmak için içilen bira veya başka bir alkollü içki aiming juice n.
daha önce hayatında hiç alkollü içki içmemiş olma alcohol virginity n.
alkollü bir kokteyl alien brain hemorrhage n.
alkollü bir kokteyl adult slurpee n.
alkollü içecek adult beverage n.