anlamsız - Turco Inglés Diccionario
Historia

anlamsız



Significados de "anlamsız" en diccionario inglés turco : 81 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
anlamsız nonsense adj.
anlamsız nonsensical adj.
anlamsız meaningless adj.
anlamsız senseless adj.
anlamsız pointless adj.
General
anlamsız purposeless adj.
anlamsız vapid adj.
anlamsız unmeaning adj.
anlamsız inane adj.
anlamsız frivolous adj.
anlamsız sodden adj.
anlamsız expressionless adj.
anlamsız of no significance adj.
anlamsız inexpressive adj.
anlamsız insane adj.
anlamsız jejune adj.
anlamsız absurd adj.
anlamsız deadpan adj.
anlamsız empty adj.
anlamsız barren adj.
anlamsız grotesque adj.
anlamsız inept adj.
anlamsız unreasonable adj.
anlamsız incoherent adj.
anlamsız vacuous adj.
anlamsız blank adj.
anlamsız colorless adj.
anlamsız insignificant adj.
anlamsız vain adj.
anlamsız ridiculous adj.
anlamsız facile adj.
anlamsız dead-pan adj.
anlamsız pathological adj.
anlamsız futile adj.
anlamsız colourless adj.
anlamsız moot adj.
anlamsız chaffy adj.
anlamsız nonmeaningful adj.
anlamsız tenorless adj.
anlamsız tomfoolish adj.
anlamsız unmeaning adj.
anlamsız unpregnant adj.
anlamsız childish adj.
anlamsız unwitty adj.
anlamsız jerkwater adj.
anlamsız pokey adj.
anlamsız exsufflicate adj.
anlamsız ludibrious adj.
anlamsız ridicule [obsolete] adj.
anlamsız gimcrack adj.
anlamsız depthless adj.
anlamsız idle adj.
anlamsız ill adj.
anlamsız importless [obsolete] adj.
anlamsız inflated adj.
anlamsız dumb adj.
anlamsız contentless adj.
anlamsız insensible adj.
anlamsız fishily adj.
anlamsız fishy adj.
anlamsız preposterous adj.
anlamsız sleeveless adj.
anlamsız slip-slop adj.
anlamsız superfluous adj.
anlamsız surd adj.
Idioms
anlamsız without rhyme or reason expr.
Computer
anlamsız null adj.
Literature
anlamsız kafkaesque adj.
Archaic
anlamsız gibberish adj.
anlamsız discoherent adj.
Slang
anlamsız gubbish n.
anlamsız tits on a boar hog adj.
anlamsız cockamamie adj.
anlamsız out of sight adj.
anlamsız meatheaded adj.
anlamsız ridic adj.
anlamsız ricockulous adj.
anlamsız ridonkulous adj.
anlamsız strictly for the birds expr.
anlamsız (as) useful as tits on a bull expr.
Modern Slang
anlamsız ain't no use in that expr.

Significados de "anlamsız" con otros términos en diccionario inglés turco: 212 resultado(s)

Turco Inglés
General
konuşmaya benzeyen anlamsız sesler gibberish n.
boş ve anlamsız sohbet schmoos n.
anlamsız söz abracadabra n.
boş ve anlamsız sohbet schmooze n.
anlamsız ve saçma konuşma yakking n.
anlamsız kompliman flummery n.
anlamsız söz gobbledygook n.
anlamsız söz rubbish n.
anlamsız söz inanity n.
boş ve anlamsız konuşma schmoozing n.
anlamsız yanıt meaningless reply n.
kızınca veya heyecanlanınca söylenen anlamsız sözcük expletive n.
anlamsız söz gibberish n.
anlamsız şey hash n.
kızınca söylenen anlamsız söz expletive n.
anlamsız söz nonsense n.
anlamsız soru useless question n.
anlamsız soru meaningless question n.
anlamsız soru idle question n.
sabit ve anlamsız bir sırıtış rictus n.
anlamsız hecelerle caz söyleme tekniği scat n.
anlamsız vandalizm mindless vandalism n.
evrenin anlamsız olduğunu savunan kimse absurdist n.
anlamsız konuşma ya da yazı ramblings n.
anlamsız söz cant n.
anlamsız konuşma yammer n.
anlamsız söz yap n.
anlamsız tevazu false modesty n.
anlamsız mütevazılık false modesty n.
uzun ve anlamsız konuşma yak n.
uzun fakat anlamsız konuşma macrology n.
anlamsız söz vacancy n.
anlamsız konuşma blah blah n.
anlamsız konuşma blah-blah-blah n.
anlamsız ve kulak tırmalayıcı ses blat n.
umutsuz veya anlamsız olduğu için vazgeçilen kimse veya şey write-off n.
boş ve anlamsız övünme rhodomontade n.
boş ve anlamsız övünme braggadocio n.
anlamsız ses çıkaran kimse yelper n.
anlamsız açıklamalar muck n.
anlamsız gözlemler muck n.
hareketli ama anlamsız aktivite busyness n.
insanların veya nesnelerin tekrar tekrar ve anlamsız bir şekilde karıştırıldığı etkinlik musical chairs n.
anlamsız şey ridiculosity n.
anlamsız konuşma rigamarole n.
anlamsız konuşma rigmarole n.
anlamsız konuşma gobbledegook n.
anlamsız söz governmentese n.
anlamsız söz greek n.
sihirbazların kullandığı anlamsız söz veya ifadeler hocus-pocus n.
anlamsız konuşma dotery n.
anlamsız hareket dotery n.
anlamsız söz double-talk n.
anlamsız zihinsel öğe pabulum n.
anlamsız hareket pettiness n.
anlamsız ses prattle n.
anlamsız hareket sideshow n.
anlamsız konuşma skimble-scamble n.
anlamsız konuşma slipslop n.
anlamsız yazı slipslop n.
anlamsız konuşma slobber n.
anlamsız şey squirrel cage n.
anlamsız şey stock n.
anlamsız fikirler stodge n.
anlamsız karmaşa synchysis n.
konuşmaya benzeyen anlamsız sesler çıkarmak gibber v.
anlamsız bulmak find irrelevant v.
anlamsız gelmek make no sense v.
kuru ve anlamsız bir hayat sürmek vegetate v.
anlamsız bulmak find something meaningless v.
anlamsız sesler çıkarmak gabble v.
anlamsız gelmek seem meaningless v.
anlamsız kılmak render meaningless v.
caz müziğinde anlamsız hecelerle şarkı söylemek scat v.
anlamsız kelimeler kullanmak weasel v.
anlamsız faaliyetlere katılmak doodle v.
anlamsız olmayan nonfrivolous adj.
kabuslar veya anlamsız korkular nedeniyle tükenmiş hag-ridden adj.
aşırı derecede anlamsız wild-eyed adj.
anlamsız veya yapay bir şekilde detaylandırılmış blown-up adj.
davasına anlamsız derecede bağlı fanatical adj.
boş ve anlamsız konuşmayla ilgili schmoozy adj.
anlamsız ve boş olmayan solid adj.
anlamsız bir şekilde nonsensically adv.
anlamsız bir şekilde frivolously adv.
anlamsız olarak senselessly adv.
anlamsız bir şekilde expressionlessly adv.
anlamsız olarak emptily adv.
anlamsız olarak absurdly adv.
anlamsız biçimde barrenly adv.
anlamsız bir şekilde unwittily adv.
anlamsız bir şekilde idiotically adv.
Phrasals
sürekli ve anlamsız yere eleştirmek carp at v.
bazı şeyleri anlamsızlaştırmak/anlamsız görmek get/put something out of perspective v.
bazı şeyler anlamsız gelmek get/put something out of perspective v.
(bir şeyi) anlamsız görmek get (something) out of perspective v.
önemsiz veya anlamsız şeyler hakkında bıktırıcı şekilde durmadan konuşmak yak at (one) v.
önemsiz veya anlamsız bir konuda yorucu, sıkıcı ve uzun uzadıya konuşmak yak on (at one) v.
Phrases
bazı eski şarkılarda nakarat olarak kullanılan anlamsız söz öbeği tol-de-rol expr.
Proverb
aptalca eylemler anlamsız kurallara yol açar hard cases make bad laws
Colloquial
anlamsız konuşma yodeling in a canyon n.
anlamsız/yersiz şey eggs in moonlight n.
boşuna/anlamsız çaba sarf etme a waste of energy n.
anlamsız laf gab n.
anlamsız muhabbet gab n.
anlamsız sohbet gibber-gabber n.
anlamsız/anlaşılmaz konuşma mush n.
karmaşık ve anlamsız faaliyet mumbo jumbo n.
anlamsız olmak be no use v.
(biri için) anlamsız olmak be no use (to somebody) v.
hepsini anlamsız/gereksiz bir şekilde harcamak blow it all v.
güzel ama anlamsız pretty-pretty adj.
(saçma/anlamsız bir şey) dediğimi yap humor me expr.
Idioms
üşengeçlik yüzünden uydurulan anlamsız bahane bone in (one's) leg [obsolete] n.
üşengeçlik yüzünden uydurulan anlamsız bahane a bone in your leg (or head) n.
anlamsız dil mumbo jumbo n.
anlamsız konuşma mumbo jumbo n.
nafile/anlamsız/faydasız iş sleeveless errand n.
anlamsız olaylar silsilesi comedy of errors n.
anlamsız/gereksiz soru moot question n.
anlamsız hikaye cockamamie story n.
anlamsız iş trip for biscuits n.
anlamsız uğraş trip for biscuits n.
(bir şeyi) anlamsızlaştırmak/anlamsız hale getirmek put (something) out of perspective v.
anlamsız bir uğraş içerisinde olmak shoe the goose v.
bir şeyin yanında anlamsız kalmak pale into insignificance v.
boşuna/anlamsız çaba sarf etmek wrestle with a pig v.
boşuna/anlamsız çaba sarf etmek milk the pigeon [obsolete] v.
tartışmanın anlamsız olduğu bir konu olmak be a moot point v.
tartışmanın anlamsız olduğu bir konu olmak be a moot question v.
anlamsız olmak be full of beans v.
bazı şeyleri anlamsız görmek get/put something out of perspective v.
bazı şeyler anlamsız gelmek get/put something out of perspective v.
bir şeyi anlamsız hale getirmek make nonsense of something v.
olmayan ya da bilmediğiniz bir dilde anlamsız ya da anlamını bilmediğiniz sözcükler sarf etmek speak in tongues v.
anlamsız şekilde kısa kesilmiş continued (on) page 94 adj.
boş gözlerle/anlamsız anlamsız bakma like an owl in an ivy bush adv.
ismin ne? sorusuna karşılık kafiye oluşturan anlamsız çocukça bir cevap pudding and tame (childish rhyme) [obsolete] expr.
çok tuhaf/anlamsız (bir şey) the mind boggles (at something) expr.
Trade/Economic
anlamsız fiyat teklifi straw bid n.
Law
tamamen anlamsız şey perfect nonsense n.
Politics
anlamsız terörizm mindless terrorism n.
Media
anlamsız metin taslağı lorem ipsum n.
Technical
şifrelerin çözülmesini zorlaştırmak amacıyla eklenen anlamsız işaret null n.
anlamsız değer meaningless value n.
anlamsız ilinti non-sense correlation n.
anlamsız ilinti nonsense correlation n.
Computer
bütünlüğü bozan veya anlamsız veri noise n.
(kriptografide) anlamsız sembol nonsignificant n.
(kriptografide) anlamsız işaret nonsignificant n.
anlamsız veri garbage n.
anlamsız ad ambiguous name n.
anlamsız ilinti nonsense correlation n.
anlamsız veri hash n.
Informatics
anlamsız veri garbage n.
Marine
bazı denizci şarkılarında geçen anlamsız bir sözcük rumbelow n.
Medical
anlamsız kelime ve cümlelerin anormal tekrarı verbigeration n.
konuşma organlarının kontrolünün kaybedildiği, anlamsız ve bozuk konuşmayla sonuçlanan bir hastalık hyperphasia n.
Psychology
hafızayı ve öğrenmeyi araştırmak için kullanılan anlamsız hece nonsense syllable n.
anlamsız mırıldanma verbigeration n.
anlamsız sanrı absurd delusion n.
hastanın kendisine söylenen sözleri anlamsız şekilde aynen tekrarlaması echolalia n.
olmayan ya da bilmediğiniz bir dilde anlamsız ya da anlamını bilmediğiniz sözcükler sarf etme glossolalia n.
olmayan ya da bilmediğiniz bir dilde anlamsız ya da anlamını bilmediğiniz sözcükler sarf etme speaking in tongues n.
akıcı ancak anlamsız konuşma ile karakterize edilen afazi sensory aphasia n.
Statistics
anlamsız korelasyon nonsense correlation n.
Biology
anlamsız değişim nonsense mutation n.
anlamsız mutasyon nonsense mutation n.
Education
anlamsız alıştırma meaningless drill n.
Literature
anlamsız şiir nonsense verse n.
anlamsız şiir amphigory n.
anlamsız şiir amphigouri n.
sheakespeare'in as you like it oyununda kullanılan anlamsız bir nakarat ducdame expr.
Linguistics
anlamsız biçim nonsense form n.
dinleyiciyi etkileme amacıyla abartılı üslupla sarf edilen anlamsız sözler rhetoric n.
anlamsız söz choctaw n.
akıcı fakat anlamsız konuşma ile karakterize bir afazi impressive aphasia n.
Philosophy
anlamsız ve mantıksız bir dünyada var olma (the) absurd n.
evrenin anlamsız olduğunu savunan felsefi akım absurdism n.
deneysel olarak doğrulanamayan şeylerin anlamsız olduğunu öne süren kimse logical positivist n.
tanrı'nın varlığı sorusunun anlamsız olduğu yönündeki tutum ignosticism n.
tanrı'nın varlığı sorusunun anlamsız olduğu yönündeki tutum igtheism n.
Art
komik ve anlamsız benzetme grotesquery n.
Music
şarkılarda nakarat veya boşluk doldurma için kullanılan anlamsız bir kelime nonny n.
koro şarkısı nakaratındaki anlamsız heceler fa la n.
koro şarkısı nakaratındaki anlamsız heceler fal la n.
eski şarkılarda yer alan anlamsız nakarat falderol n.
eski şarkılarda yer alan anlamsız nakarat folderol n.
ritmik melodi ile anlamsız hecelerin söylendiği popüler bir vokal müzik tarzı doo-wop n.
caz müzikte anlamsız hecelerle şarkı söyleme scat singing n.
(caz müzikte) anlamsız hecelerle doğaçlama şarkı söylemeye ait scat adj.
(caz müzikte) anlamsız hecelerle doğaçlama şarkı söyleme ile ilişkili scat adj.
şarkı sözlerinde kullanılan anlamsız nakarat sözü hey interj.
şarkılarda kullanılan anlamsız bir sözcük doo interj.
Archaic
şarkılarda kullanılan anlamsız bir hece lol interj.
Slang
anlamsız konuşma yap n.
anlamsız şey fadoodle n.
anlamsız konuşma jive n.
saçma/anlamsız konuşma jive talk n.
anlamsız sorumluluk horseshit n.
anlamsız düzenleme horseshit n.
anlamsız moda fangle n.
anlamsız laflar etmek bump (one's) gums v.
anlamsız kılmak sensu v.
anlamsız pahalı out of sight adj.
boş ve anlamsız (konuşma) shmoozy adj.
boş ve anlamsız konuşmalara özgü shmoozy adj.
anlamsız bir kural the law is a ass expr.
British Slang
bitmek bilmez anlamsız konuşma blithering n.
Modern Slang
sonra da 5 dolar buldum (sıkıcı/kötü/anlamsız bir hikayeyi bitirirken hikayeye ilginçlik katmak için/alay etmek için eklenen alakasız bir cümle) and then I found 5 dollars expr.
sonra da beş dolar buldum (sıkıcı/kötü/anlamsız bir hikayeyi bitirirken hikayeye ilginçlik katmak için/alay etmek için eklenen alakasız bir cümle) and then I found five dollars expr.
sonra da on dolar buldum (sıkıcı/kötü/anlamsız bir hikayeyi bitirirken hikayeye ilginçlik katmak için/alay etmek için eklenen alakasız bir cümle) and then I found ten dollars! expr.