artırmak - Turco Inglés Diccionario
Historia

artırmak



Significados de "artırmak" en diccionario inglés turco : 107 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
artırmak enhance v.
artırmak raise v.
artırmak increase v.
General
artırmak gain v.
artırmak boom v.
artırmak raise v.
artırmak up v.
artırmak put away v.
artırmak outbid v.
artırmak strengthen v.
artırmak fade up v.
artırmak exalt v.
artırmak aggrandize v.
artırmak improve v.
artırmak deepen v.
artırmak put up v.
artırmak bump up v.
artırmak send up v.
artırmak augment v.
artırmak redouble v.
artırmak run up v.
artırmak whip up v.
artırmak economize v.
artırmak swell v.
artırmak swell out v.
artırmak redound to v.
artırmak push up v.
artırmak heighten v.
artırmak put on v.
artırmak step up v.
artırmak eke out v.
artırmak compound v.
artırmak run v.
artırmak bid up v.
artırmak save v.
artırmak boost v.
artırmak overbid v.
artırmak amplify v.
artırmak hike v.
artırmak multiply v.
artırmak escalate v.
artırmak scale up v.
artırmak upgrade v.
artırmak add v.
artırmak build up v.
artırmak advance v.
artırmak swell up v.
artırmak work up v.
artırmak increase v.
artırmak redound v.
artırmak grege v.
artırmak develop v.
artırmak extend v.
artırmak build-up v.
artırmak built-up v.
artırmak intensify v.
artırmak mark up v.
artırmak economise v.
artırmak aggrandise v.
artırmak add to v.
artırmak adjute [obsolete] v.
artırmak reinforce v.
artırmak arayse [obsolete] v.
artırmak araise [obsolete] v.
artırmak eche [obsolete] v.
artırmak whoop v.
artırmak hight [dialect] v.
artırmak hoosh [ireland] v.
artırmak hypo v.
artırmak reyse v.
artırmak hype v.
artırmak depthen v.
artırmak grade up v.
artırmak fan v.
artırmak feed v.
artırmak inhance v.
artırmak input v.
artırmak ornament v.
artırmak plus v.
artırmak screw v.
artırmak stiffen v.
artırmak quicken v.
Phrasals
artırmak crack on v.
artırmak run up v.
artırmak cast up v.
artırmak set off v.
artırmak feed into (something) v.
artırmak crank up v.
artırmak kick up v.
artırmak hike up v.
artırmak edge up v.
artırmak screw up v.
Trade/Economic
artırmak escalate v.
artırmak put on v.
artırmak outbid v.
artırmak bid up v.
artırmak enhance v.
artırmak augment v.
artırmak increase v.
artırmak inflate v.
artırmak ocker [dialect] v.
Law
artırmak enlarge v.
Tobacco
artırmak enchance v.
Card
artırmak double [uk] v.
Archaic
artırmak hoop v.
artırmak imp v.
artırmak eke v.

Significados de "artırmak" con otros términos en diccionario inglés turco: 476 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
değerini artırmak appreciate v.
General
kavramın inandırıcılığını artırmak amacıyla bilimsel dilin yanlış biçimde kullanılması fruitloopery n.
ülke sınırlarını genişletmek veya nüfuzu artırmak için askeri güçle alınan toprak parçası land grab n.
alevin ısısını artırmak için hava veya oksijen vermeye yarayan bir tüp blowtube n.
muharebede etkinliği artırmak için kullanılan flama meatball n.
sesi artırmak veya yönlendirmek için kullanılan koni biçimli bir cihaz meg n.
(sac levhada) pürüzsüz kenar elde edip mukavemeti veya sertliği artırmak için kendi üzerine katlanmış bordür hem n.
itibarını artırmak honour n.
harf yüksekliğini artırmak için üzerine baskı plakası yerleştirilen altlık mount n.
(körling sporunda) yer tutuşunu artırmak için körling ayakkabısına takılan kauçuk malzeme gripper n.
mülk sahibinin mülkünün değerini artırmak için eklediği kişisel mallar immoveable n.
esneklik, koordinasyon ve bilinçliliği artırmak için uygulanan hareketler sistemi feldenkrais method n.
artırmak (keyif/öfke vb) give an edge to v.
artırmak (heves/gayret vb'ni) whet v.
fiyatını artırmak mark something up v.
yardımı artırmak help grow v.
kuvvetini artırmak boost v.
artırmak (fiyat) boost v.
yaşam kalitesini artırmak improve one's quality of life v.
belirli bir miktar artırmak put something on v.
yaşam kalitesini artırmak enhance the quality of life v.
artırmak (düştükten sonra fiyatları) rally v.
fiyat artırmak bid v.
artırmak (belirli bir şey yaparak) supplement by v.
açık artırmada fiyat artırmak bid v.
yaşam kalitesini artırmak increase the quality of life v.
gücünü artırmak amplify v.
fiyatını artırmak mark up v.
kirayı çok artırmak rack v.
gücünü artırmak soup up v.
yaşam kalitesini artırmak improve the quality of life v.
yaşam kalitesini artırmak enhance the quality of living v.
gücünü artırmak make more powerful v.
bir şey yapmakla yetersiz bir şeyi artırmak eke out v.
yaşam kalitesini artırmak increase the quality of living v.
artırmak (belirli bir şeyle) supplement with v.
gücünü artırmak step up v.
artırmak (kötü durumdaki bir şeyi) exacerbate v.
yaşam kalitesini artırmak raise quality of life v.
değerini artırmak enrich v.
isteğini artırmak whet v.
artırmak (değer, fiyat vb'ni) enhance v.
artırmak (fiyat) put up v.
satış aşamasında evin fiyatını artırmak gazump v.
süratini artırmak hurry something up v.
süratini artırmak expedite v.
süratini artırmak accelerate v.
süratini artırmak quicken v.
süratini artırmak precipitate v.
süratini artırmak speed something up v.
sayısını artırmak increase the number of v.
sayıyı artırmak increase the number v.
etkinliğini artırmak improve one's efficiency v.
etkinliğini artırmak increase one's efficiency v.
performansını artırmak improve one's performance v.
etkinliğini artırmak maximize one's efficiency v.
kapasite artırmak increase the capacity v.
etkinliğini artırmak enhance one's efficiency v.
etkinliğini artırmak boost one's efficiency v.
performansını artırmak enhance one's performance v.
kaliteyi artırmak raise the quality v.
kaliteyi artırmak improve the quality v.
kaliteyi artırmak enhance the quality v.
maliyet artırmak increase the cost v.
maliyet artırmak push up the cost v.
pay artırmak increase share v.
hızını artırmak rev v.
turizmi artırmak increase the tourism v.
turizmi artırmak boost the tourism v.
maliyeti artırmak push up the cost v.
maliyeti artırmak increase the cost v.
motivasyon artırmak strengthen motivation v.
motivasyon artırmak improve motivation v.
motivasyon artırmak increase motivation v.
fiyatı artırmak mark up the price v.
fiyatı artırmak increase the price v.
aşama aşama artırmak gradually increase v.
tempoyu artırmak raise the tempo v.
tempoyu artırmak increase the tempo v.
tempoyu artırmak step up the tempo v.
üretimi artırmak boost the production v.
üretimi artırmak step up the production v.
üretimi artırmak increase the production v.
(sesi) artırmak amplify v.
değerini artırmak enhance v.
yoğunluğunu artırmak increase in intensity v.
yoğunluğunu artırmak grow in intensity v.
artırmak (düştükten sonra) (fiyatları) rally v.
(fiyat) artırmak put up v.
gerilimi artırmak heighten the tension v.
gerilimi artırmak increase the tension v.
gerginliği artırmak heighten the tension v.
gerginliği artırmak increase the tension v.
suçu artırmak breed the crime v.
suçu artırmak breed crime v.
gelir artırmak increase revenue v.
gelir artırmak increase income v.
pratiği artırmak improve the practice v.
acıyı artırmak increase the pain v.
tüketimi artırmak increase the consumption v.
istihdam olanaklarını artırmak enhance/increase the employment opportunities v.
katkısını artırmak increase one's contribution v.
birinin üzerindeki baskıyı artırmak increase the pressure on someone v.
satışları dört milyondan altı milyona artırmak increase sales from four million to six million dollars v.
sakatlık riskini artırmak increase the risk of injury v.
eğitimde kaliteyi artırmak increase quality in education v.
'ın refahını artırmak improve the lot of v.
tempoyu artırmak speed up the tempo v.
için baskıyı artırmak/yoğunlaştırmak step up pressure for v.
şaraptaki alkol oranını şeker ilave ederek artırmak chaptalize v.
şaraptaki alkol oranını şeker ilave ederek artırmak chaptalise v.
iştahını artırmak increase one's appetite v.
üzerindeki baskıyı artırmak increase the pressure on v.
bilgi ve tecrübesini artırmak enhance one's knowledge and experience v.
farkındalığı artırmak expand awareness v.
bir kuşun uçuş gücünü artırmak için kanat veya kuyruğuna tüy eklemek imp v.
değerini artırmak ( çek, para havalesi vb.) raise v.
kuvvetini artırmak reenforce v.
etkisini artırmak reenforce v.
etkisini artırmak re-enforce v.
yeniden artırmak re-escalate v.
yeniden artırmak reincrease v.
etkisini artırmak needle v.
talebi artırmak stimulate the demand v.
yeni hisse senedi çıkararak bir şirketin sermaye stokunu artırmak water stock v.
besin içeriğini artırmak enrich v.
portföyü artırmak increase the portfolio v.
besin değerini artırmak enrich v.
boyutunu artırmak upsize v.
ilgisini artırmak better v.
limitini artırmak bloat v.
(bir şeyin) etkisini artırmak help v.
ilave ederek artırmak build v.
temizleme gücünü artırmak build v.
havadaki nem oranını artırmak humidify v.
anlamsızca artırmak misraise v.
(bir şeyi) artırmak much [dialect] v.
devlet dairelerinin sayısını artırmak bureaucratize v.
devlet dairelerinin sayısını artırmak bureaucratise v.
toplam satış tutarını artırmak amacıyla farklı tekliflerle müşteriyi daha çok veya daha pahalı olanı alması için yönlendirmek upsell v.
gift aid sistemiyle yapılan bağışın değerini artırmak gift-aid v.
miktarını artırmak height [dialect] v.
sayısını artırmak height [dialect] v.
etkisini artırmak height [dialect] v.
etkisini artırmak heighten v.
nüfusunu artırmak impeople v.
fiyatını artırmak improve [obsolete] v.
(bina, inşaat ile) arazinin değerini artırmak develop v.
değerini artırmak distinguish v.
(değersiz bir şeyin) değerini artırmak dignify v.
tek tek artırmak increment v.
adım adım artırmak increment v.
yoğunluğunu artırmak pack v.
dikişlerini artırmak fashion v.
etkisini artırmak potentiate v.
(ilacın) etkisini artırmak potentize v.
(ilacın) etkisini artırmak potentise v.
daha hızlı artırmak outrun v.
etkisini artırmak screw v.
performansını artırmak shape up v.
(radyo veya televizyon sesini) kademeli olarak artırmak sneak v.
hararetini artırmak poke v.
hızla artırmak snowball v.
(halatın, kayışın) bir direk, pim veya makaranın etrafına dolayarak gerilimini artırmak snub v.
(bir şeyin) etkisini, ilgisini veya çekiciliğini artırmak spike v.
(yarışta) aniden performansını artırmak surge v.
dramatik ölçüde artırmak surge v.
aniden artırmak surge v.
bahis artırmak raise v.
etkiyi artırmak için aynı kelimenin art arda gelen iki cümlenin başında tekrarlanması anaphorically adv.
Phrasals
miktarını artırmak put up v.
açık artırmada fiyat artırmak bid on v.
(bir sayı) kadar artırmak increment something by something v.
her defasında belli bir sayı kadar artırmak increment something by something v.
(rüzgarla/fırtınayla) şiddetini artırmak/(dalga vb) azgınlaşmak whip up something v.
(rüzgarla/fırtınayla) şiddetini artırmak/(dalga vb) azgınlaşmak whip something up v.
iki kat artırmak double up v.
suyun bulunduğu yeri kazarak suyun seviyesini artırmak dredge up v.
ilgiyi artırmak/yükseltmek drum up v.
(bir şeyden küçük bir kısmını) çıkarmak/artırmak trim (something) from (something else) v.
bir şeyi hızla artırmak drive up v.
ışığı artırmak dim up v.
ışığı artırmak dim something up v.
saygınlığını artırmak raise up v.
sayısını artırmak number in v.
(bir şeyin) fiyatını, miktarını, oranını birden artırmak/yükseltmek peg (something) up v.
fiyatını, miktarını, oranını birden artırmak/yükseltmek peg up v.
(birileriyle bir yerin/şeyin) nüfusunu artırmak people (something or some place) with (someone) v.
birileriyle bir şeyin nüfusunu artırmak people something with someone v.
fiyatını artırmak/yükseltmek price up v.
bir şeyin fiyatını artırmak/yükseltmek price something up v.
belli bir derecede artırmak/yoğunlaştırmak kick up v.
gücünü artırmak kick up v.
hızını artırmak pick up v.
satış fiyatını artırmak için kendi mülküne fazladan fiyat teklifi sunmak bid in v.
bir şeyin (bir şeyini) artırmak/çoğaltmak add (something) to something v.
(bir şeyi) artırmak add to (something) v.
bir şeyi artırmak run something up v.
bahsi artırmak bet up v.
açık artırmada bir şeyin fiyatını artırmak/yükseltmek bid something up v.
(açık arttırmada) fiyat artırmak bid up v.
fiyat teklifini artırmak/yükseltmek bid up v.
miktarını/hacmini artırmak bulk out v.
git gide artırmak edge up v.
sesi yavaş yavaş yükseltmek/artırmak fade something up v.
yavaş yavaş artırmak fade up v.
(bir şeyi) artırmak hike (something) up v.
bir şeyin gücünü artırmak hop something up v.
bir şeyi gücünü artırmak için modifiye etmek/değişiklik yapmak hop something up v.
(bir şeyi bir oranda/seviyede) artırmak increase (something) by (something) v.
kadar artırmak increment by v.
bir oranda/seviyede artırmak increment by v.
(birinin) hevesini/isteğini artırmak jolly (one) along v.
(birinin bir şey yapma) hevesini/isteğini artırmak jolly (someone) into (doing) (something) v.
(bir sayıyla) çarpıp o oranda artırmak multiply by (something) v.
(bir oranda) artırmak multiply by (something) v.
birileriyle nüfusunu artırmak people with v.
coşkusunu/özgüvenini artırmak psych (someone or oneself) up v.
çabasını artırmak rise to (something) v.
(bir şeyin biri/bir şey) üzerindeki etkisini artırmak/yoğunlaştırmak sensitize (someone or something) to (something) v.
(birinin/bir şeyin bir şeye) karşı farkındalığını artırmak sensitize (someone or something) to (something) v.
üzerindeki etkisini artırmak/yoğunlaştırmak sensitize to v.
-e karşı farkındalığını artırmak sensitize to v.
seviyesini artırmak dial up v.
(animasyonda) hızını artırmak slow out v.
bir şeyin gücünü artırmak soup something up v.
bilgisayar hard diskinin hızını artırmak spin up v.
hızını artırmak (motor) tach up v.
(rüzgar) şiddetini artırmak pipe up v.
dolguyla hacmini artırmak pad out v.
(enstrüman telini) sıkıştırarak perdesini artırmak set to v.
(parlaklığını) artırmak set to [obsolete] v.
Colloquial
spor performansını artırmak için düzenli olarak steroid gibi maddeler kullanan kimse juicehead n.
anlaştıktan sonra satış gerçekleşmeden fiyatı artırmak gazumph v.
fiyatta anlaşıp satış yapılmadan önce evin fiyatını artırmak gazumph v.
satış tam gerçekleşmeden önce evin üzerinde anlaşılan fiyatını artırmak gazumph v.
satışta anlaşılıp işlemler tamamlanmadan evin fiyatını artırmak gazumph v.
satış işlemleri sırasında evin fiyatını artırmak gazumph v.
fiyatında anlaştığı evin tam satış işlemlerinden önce fiyatını artırmak gazumph v.
performansını artırmak goose up v.
motorun hızını artırmak gun v.
aniden hızını artırmak gun it v.
çalışma kalitesini artırmak step it up v.
fiyatını artırmak/yükseltmek jack something up v.
askeri gücünü artırmak muscle up v.
askeri varlığını artırmak muscle up v.
tadil edip gücünü/performansını artırmak supe up v.
gerçek zamanlı strateji oyunlarında oyun içinde teknolojik becerilerini/kapasitesini artırmak tech up v.
Idioms
bir şeyin değerini/etkisin ya da cazibesini artırmak için yalan bilgi yaymak salt the books v.
baskıyı artırmak turn up the pressure v.
baskıyı artırmak turn up the heat v.
olasılıkları artırmak cast/spread your net wide v.
bir şeyin fiyatını yükseltmek/değerini artırmak put something at a premium v.
birinin üzerindeki baskıyı artırmak turn up the heat on someone v.
birinin üzerindeki baskıyı artırmak put the heat on somebody v.
birinin üzerindeki baskıyı artırmak turn the heat up on someone v.
dişinden tırnağından artırmak pinch and save v.
dişinden tırnağından artırmak pinch and scrape v.
kalitesini artırmak up the ante v.
kalitesini artırmak raise the ante v.
tempoyu artırmak pick up the pace v.
yavaş yavaş artırmak/yükseltmek jack up something v.
üzerindeki baskıyı artırmak put the screws on somebody v.
(arabanın) aniden hızını artırmak put one's foot to the floor v.
üzerindeki denetimleri artırmak put the screws on somebody v.
üzerindeki baskıyı artırmak tighten the screws on somebody v.
yavaş yavaş artırmak/yükseltmek jack something up v.
üzerindeki denetimleri artırmak tighten the screws on somebody v.
soğuk yüzünden vücudu sıcaklığını artırmak için ellerini ovuşturmak cuff jonas [obsolete] v.
tedbirleri artırmak haul in (one's) horns v.
birbirinin yaratıcılığını artırmak strike sparks off each other v.
birbirinin yaratıcılığını artırmak strike sparks off each other (or one another) v.
statüsünü artırmak/yükseltmek get face v.
çalışma hızını artırmak get the lead out of (one's) feet v.
fiyatını artırmak/yükseltmek force a price up v.
fiyat artırmak/yükseltmek force a price up v.
fiyatını artırmak/yükseltmek force the price up v.
fiyat artırmak/yükseltmek force the price up v.
gerginliği artırmak/alevlendirmek fuel the fire v.
gerginliği artırmak/alevlendirmek fuel the fires v.
gerginliği artırmak/alevlendirmek fuel the flame v.
gerginliği artırmak/alevlendirmek fuel the flames v.
hızını durmadan artırmak move through the gears v.
hızını sürekli olarak artırmak move through the gears v.
verimliliği/performansı olabildiğince artırmak improve the shining hour [old-fashioned] v.
temposunu artırmak mend (one's) pace [old-fashioned] v.
tempoyu artırmak swing into full gear v.
tempoyu artırmak swing into gear v.
heyecanı artırmak raise the temperature v.
duygusal yoğunluğu artırmak raise the temperature v.
heyecanı artırmak raise the temperature v.
duygusal yoğunluğu artırmak raise the temperature v.
bir şeyin değerini, cazibesini, potansiyelini sahtekarlıkla artırmak için yanlış bilgi sunmak/vermek salt the mine v.
birbirinin yaratıcılığını artırmak strike sparks off one another v.
fiyatı artırmak drive a price up v.
fiyatını artırmak drive the price up v.
bir şeyin fiyatını artırmak drive something's price up v.
(bir şeyin) fiyatını yükseltmek/artırmak force a price up v.
(bir şeyin) fiyatını yükseltmek/artırmak force the price up v.
(bir şeyin) fiyatını yükseltmek/artırmak force something's price up v.
dünya nüfusunu artırmak multiply the earth v.
'-in olmuş olma olasılığını artırmak lend color to v.
'-in güvenilirliğini/inandırıcılığını artırmak lend color to v.
bir şeyin olmuş olma olasılığını artırmak lend colour to something [uk] v.
bir iddianın güvenilirliğini/inandırıcılığını artırmak lend colour to something [uk] v.
bir şeyin olmuş olma olasılığını artırmak lend color to something [us] v.
bir iddianın güvenilirliğini/inandırıcılığını artırmak lend color to something [us] v.
(bir şeyin) olmuş olma olasılığını artırmak lend color to (something) v.
(bir iddianın) güvenilirliğini/inandırıcılığını artırmak lend color to (something) v.
(bir şeyin) güvenilirliğini/inanılırlığını artırmak lend weight to (something) v.
söyleyeceği şeyin etkisini artırmak için duraklamak pause for effect v.
(bir şeyin) fiyatını büyük ölçüde artırmak place a premium on (something) v.
hızını artırmak pour on coal [old-fashioned] v.
gayreti artırmak pour on coal [old-fashioned] v.
fiyatını çok fazla artırmak price yourself out of the market v.
değerini artırmak put at a premium v.
(birinin) maskülenliğini artırmak put hair on (one's) chest v.
(birinin) maskülenliğini artırmak put hairs on (one's) chest v.
verimi artırmak step things up v.
baskıyı artırmak tighten the screw v.
baskıyı artırmak tighten the screws v.
baskıyı artırmak turn on the heat v.
(biri/bir şey) üzerindeki baskıyı artırmak turn the heat on (someone or something) v.
rakibi üzerindeki baskıyı artırmak turn the heat on (someone or something) v.
(birinin) üzerindeki baskıyı artırmak turn the heat on (someone) v.
baskıyı artırmak turn the heat up v.
(birinin/bir şeyin) üzerindeki baskıyı artırmak turn up the heat (on someone or something) v.
(bir şey) üzerindeki baskıyı artırmak turn up the heat (on someone or something) v.
üzerindeki baskıyı artırmak turn up the heat on v.
üzerindeki baskıyı artırmak put the heat on v.
üzerindeki baskıyı artırmak put the screws on v.
üzerindeki baskıyı artırmak tighten the screws on v.
karmaşıklığını artırmak add a layer of complexity v.
Trade/Economic
emre yazılı bir senedin devredilebilirliğini artırmak amacıyla üçüncü bir kimsenin ona imza koyması accommodation endorsement n.
prestij artırmak amacıyla yapılan reklam prestige advertising n.
reklama karşı ilgiyi artırmak için eklenen yapay kısım veya bu amaçla kullanılan araçlar gimmick n.
ülkenin ihracatını artırmak için eximbank kanalıyla doğrudan yabancı alıcılara açılan kredi buyer's credit n.
toplum refahını artırmak için kurulmuş iş adamları ve meslek adamları derneği apex club [australia] n.
(abd ve kanada'da) piyasaya olan güveni artırmak için çalışan kar amacı gütmeyen bir kuruluş bbb (better business bureau) n.
piyasadaki fiyatını yükselterek ardındaki şirketin değerini artırmak amacıyla (menkul kıymet) satın almak ramp v.
fiyat artırmak bid v.
fiyat artırmak overbid v.
fiyatı artırmak run up v.
ekonomik güçlük dönemlerinde bazı nakit akımlarının giriş olasılığını artırmak düşüncesi ile çok uluslu şirketin yabancı ülke şubelerinden ana merkeze yapılan nakit akımlarını lisans ücretleri farklı bölümlere ayırmak unbundle v.
fiyat artırmak mark up v.
fazla fiyat artırmak overbid v.
fiyatı artırmak boost v.
istihdam olanaklarını artırmak enhance the employment opportunities v.
istihdam olanaklarını artırmak increase the employment opportunities v.
müzayedede artırmak overbid v.
sermayeyi artırmak rise capital v.
vergileri artırmak raise the duties v.
(kuruluşu) küçülterek etkinliğini artırmak slim down v.
(kuruluşu) küçülterek verimini artırmak slim down v.
Law
sahtecilik yaparak bir çekin değerini artırmak raise a check v.
arazi üzerindeki haklarını artırmak shingle v.
Politics
vergilerden gelen geliri artırmak için kullanılan devlet tekeli regie n.
Industry
kağıt, kumaş gibi malzemelere yüzeylerini pürüzsüzleştirmek, ağırlıklarını artırmak için eklenen malzeme loading n.
ürün boyutunu artırmak upsize v.
Insurance
(banka, broker) alacağı komisyonu artırmak için yatırımcıyı ürün veya hizmet değiştirmeye teşvik etmek churn v.
Media
tirajını artırmak increase one’s circulation v.
tirajını artırmak boost one’s circulation v.
Technical
mukavemetini ve esnekliğini artırmak için kauçuğu kükürtle sertleştiren kimse vulcanizer n.
mukavemetini ve esnekliğini artırmak için kauçuğu kükürtle sertleştiren kimse vulcaniser n.
yüksekliği artırmak için kullanılan yapı riser n.
normal çiviye benzeyip tutuş gücünü artırmak için çimentoyla kaplanan tel çivi cooler n.
okunabilirliği artırmak veya bir özelliği vurgulamak için (haritadaki gereksiz ayrıntıları) değiştirmek veya ortadan kaldırmak generalise v.
okunabilirliği artırmak veya bir özelliği vurgulamak için (haritadaki gereksiz ayrıntıları) değiştirmek veya ortadan kaldırmak generalize v.
(metalin) mekanik bir işlemle sertliğini veya dayanıklılığını artırmak work harden v.
(perçinleme) titreşimi azaltıp genleşmeyi artırmak için takviye aletini perçine bastırmak buck v.
(kağıt hamuru) nem direncini artırmak için uzun süre çırpmak hydrate v.
(reçine ile emprenye sonucu) ahşabın doğal yoğunluğunu artırmak densify v.
(damarlı yüzeyi) boyayarak damarlı görünümünü artırmak overgrain v.
(adet pedi, bebek bezi) sıvı emiciliğini artırmak introfy v.
sülfürün ağaç hamuruna işleyiciliğini artırmak introfy v.
gerilimi artırmak saturate v.
(devrede) endüktans kapasitesini artırmak stiffen v.
Computer
web sayfasının boyutunu küçülterek indirilme hızını artırmak için beyaz alanları ve gereksiz karakterleri silmek minify v.
Informatics
düz metin mesajının şifre güvenliğini artırmak için eklenen rastgele seçilmiş baytlar salt n.
bilgisayarın güvenliğini artırmak harden v.
Telecom
kalitesini artırmak upgrade v.
(ses, görüntü) yavaş yavaş artırmak fade in v.
(kablolu tv, cep telefonu hizmete sağlayıcıları) mevcut abonelerden elde edilen kazancı artırmak ve yeni abone kazandırmaya çalışmak churn v.
Electric
iletim özelliğini artırmak için iletim hattına endüktans ekleme loading n.
(alternatif akım veya voltajı) trafo kullanarak artırmak veya azaltmak transform v.
akımı artırmak build up v.
Mechanic
pistonlu küçük bir yüksek basınçlı silindir ekleyerek (tek silindirli newcomen makinesinin) gücünü artırmak m'-naught v.
Textile
bileşime plastik özelliklerini artırmak amacıyla eklenen madde plastisizer n.
Construction
muhafaza edilen suyun derinliğini artırmak için baraj tepesinde bulunan levha flashboard n.
muhafaza edilen suyun derinliğini artırmak için baraj tepesinde bulunan levha flashboarding n.
sertleşmesini artırmak için harçla beraber kullanılan alçı miktarı gauge n.
Dyeing
çözücü ekleyerek (boyanın) viskozitesini artırmak reduce v.
Automotive
fazla ivmelenme sırasında fren bandına etki eden basıncı artırmak üzere tasarlanan valf compensator valve n.
otomobil sistemlerinde çıkış basıncını artırmak ve harcanan çabayı azaltmak üzere kullanılan eleman booster n.
viskozitenin sıcaklığa bağlı olarak değişimini kısıtlayarak performansı artırmak için polimer katkı maddesi eklenmiş (makine yağı) multigrade adj.
Railway
demiryolu sistemlerinin verimliliğini artırmak için önerilen sürücüsüz tren nopo n.
Marine
kargo yükleme taşıma verimini artırmak için sağlanan imkanlar facilities to promote cargo handling efficiency n.
geminin hızını artırmak freshen the way v.
Petrol
benzin üretimini artırmak amacıyla kimyasal katalizörlerin uygulanması thermofor process n.
Medical
(aşı uygulamasından önce) bağışıklığı artırmak için insanlara çiçek hastalığı virüsü bulaştıran kimse variolator n.
kalbin debisini kısa süreliğine artırmak için implante edilen bir cihaz lvad (left ventricular assist device) n.
yoğunluğunu artırmak exasperate v.
iltihabı artırmak draw v.
Psychology
mastürbasyon sırasında hazzı artırmak için kendini oksijensiz bırakma autoerotic asphyxia n.
amacı katılımcıların belirli ihtiyaç ve hedeflerine ilişkin farkındalıklarını artırmak olan bir grup terapisi yöntemi consciousness-raising n.
Physiology
(organ, doku, uzuv) hareketliliğini artırmak excite v.
Pathology
antijene yeniden maruziyet üzerine gösterilen reaksiyonu güçlü bir şekilde artırmak hypersensitize v.
antijene yeniden maruziyet üzerine gösterilen reaksiyonu güçlü bir şekilde artırmak hypersensitise v.
Optics
lensin odak uzunluğunu artırmak için kullanılan cihaz teleconverter n.
Printing
opaklığı artırmak için ince metal tozu uygulamak bronze v.
Food Engineering
biranın sarhoş etme özelliğini artırmak için eskiden kullanılan bir madde multum n.
fermente edilmemiş üzüm suyuna şarap miktarını artırmak için su ve şeker eklemek gallisize v.
fermente edilmemiş üzüm suyuna şarap miktarını artırmak için su ve şeker eklemek gallisise v.
fermente edilmemiş üzüm suyuna şarap miktarını artırmak için su ve şeker eklemek gallize v.
fermente edilmemiş üzüm suyuna şarap miktarını artırmak için su ve şeker eklemek gallise v.
(kaymağı) yağ kaybını önlemek ve ürünün lezzetini artırmak için yayıklama öncesi bakteriyel faaliyetlerle ekşitmek ripen v.
(sığır veya av etinin) lezzet ve yumuşaklığını soğutma sırasında enzimlerle artırmak ripen v.
Gastronomy
(içki yapımında) alkol oranını artırmak needle v.
besin değerini artırmak fortify v.
Physics
bir gram saf suyun sıcaklık derecesini bir derece artırmak için gerekli ısı miktarı gram degree n.
(bir maddedeki) bir veya daha fazla radyoaktif izotopun miktarını artırmak enrich v.
betonun radyasyon kalkanı olarak etkinliğini artırmak için yüksek atom sayılı malzeme eklemek load v.
(nesnenin) ısı enerjisini artırmak heat v.
Chemistry
temizleme güçlerini artırmak için sabun ve deterjanlara eklenen madde detergent builder n.
temizleme güçlerini artırmak için sabun ve deterjanlara eklenen madde builder n.
aktivitesini artırmak activate v.
(element veya iyon) pozitif valans değerini artırmak oxygenize v.
(element veya iyon) pozitif valans değerini artırmak oxygenise v.
Agriculture
mahsulün hastalığa karşı direncini artırmak için sıralar halinde düzenlenmiş farklı genlere sahip ekin multiline n.
yavrulama oranlarını artırmak için dişi koyunlara çiftleşme öncesi fazladan verilen yem flushing n.
ıslah yoluyla kalitesini artırmak upgrade v.
su emilimini artırmak veya çimlenmeyi hızlandırmak için (tohumların) dış yüzeyini kazımak scarify v.
mahsulün hastalığa karşı direncini artırmak için sıralar halinde olan (ekin çeşitliliği) multiline adj.
Breeding
hayvanın vücudunda emilimi artırmak için hayvan yemindeki iz elementlerin amino asitlere bağlanması işlemi chelation n.
görünen ağırlığını artırmak için kümes hayvanlarını kumlu macunla besleme sanding n.
Tobacco
(tütünün) tat ve aromasını artırmak petune v.
Forestry
ağaç kabuğundan yaş halkası keserek bereketini artırmak girdle v.
Social Sciences
cinsiyetin önemini artırmak engender v.
Religious
(protestan ve reform kilisesi'nde) düzenli buluşup dayanışmayı artırmak ve ortak sorunları konuşmak için toplantı düzenleyen papaz grubu ministerium n.
Geography
(akıntının) aşındırıcı gücünü artırmak rejuvenate v.
(akıntının) aşındırıcı gücünü artırmak revive v.
Military
radar algılama menzilini artırmak amacıyla korunan kuvveten uzak bir yere yerleştirilen gemi, uçak veya araç radar picket n.
tarımsal üretimi artırmak için savaş zamanı ingiltere'de kurulan kadınlar kara ordusu'na mensup kimse land girl [uk] n.
metodoloji, taktikler, silah sistemi, mühimmat ve silah teslimatı parametreleri gibi konularda verimliliği artırmak için yapılması gereken değişikliklerin belirlenmesi munitions effectiveness assessment n.
Sport
(hızı artırmak için) aşağı doğru kayma inrun n.
kas gücünü artırmak için hızlı hareketlerin kullanıldığı bir egzersiz biçimi plyometrics n.
kaslardaki karbonhidrat rezervini artırmak için nişastalı gıdalarla beslenmek carbo-load v.
hız artırmak speed up v.
sürat artırmak increase the speed v.
Card
(briçte) bahis artırmak için fazlasıyla yeterli teklif double jump n.
peyi artırmak kick v.
önceki bahsi artırmak better v.
bahsi yanlış şekilde artırmak misraise v.
bahsi haddinden fazla artırmak misraise v.
Wagering
bahsin değerini artırmak için gücü daha az olan takıma verilen avantaj spread n.
bahisçilerin kazanma şansını artırmak için kullandıkları yöntemler system n.
artırmak (poker bahis) raise v.
Music
(majörü veya tam aralığı) yarım ton artırmak augment v.
mikrofonla (sesi) artırmak mike v.
(satış rakamlarını artırmak için) fazla sayıda albüm satın almak hype v.
Photography
fotoğraftaki vurguları artırmak için yapılan ek aydınlatma highlighting n.
(fotoğrafik emülsiyonu) üretimden sonra ve pozlamadan hemen önce hızını artırmak için işlemek hypersensitize v.
(fotoğrafik emülsiyonu) üretimden sonra ve pozlamadan hemen önce hızını artırmak için işlemek hypersensitise v.
(fotoğrafik emülsiyonun) fiziksel veya kimyasal müdahalelerle ortalama tane büyüklüğünü artırmak ripen v.
eksik pozlamayı telafi etmek veya kontrastı artırmak için (fotoğraf filmini) açındırmak push v.
Archaic
(yelkenleri açarak) geminin hızını artırmak pack v.
Engineering
büyütme veya küçültme yaparken doğruluğu artırmak için tasarım, plan gibi materyallerin karelere bölünmesi graticulation n.
Ornithology
ılık vücut neminin buharlaşmasını artırmak için kuşların boğaz kaslarını sıkıp ve titreştirmesi gular fluttering n.
Slang
piyasadaki değerini artırmak için hisse senedi satın alan kimse ramper n.
görünüşünü değiştirmek veya performansını artırmak için bir aracı modifiye etme modding n.
çevrimiçi platformların, karını artırmak için genellikle reklamları ve sponsorlu içeriği teşvik ederek hizmetlerinin kalitesini kademeli olarak düşürmesi enshittification n.
enerjiyi artırmak toast it up v.
gerilimi artırmak smoke on the horizon v.
gücünü artırmak için modifiye etmek/değişiklik yapmak hop up v.
Modern Slang
golften önce nişan alma kabiliyetini artırmak için içilen bira veya başka bir alkollü içki aiming juice n.
Anthropology
(bazı yerleşik tarım topluluklarında) toprak verimliliğini artırmak için yapılan ritüel uygulaması fertility cult n.