bıyık - Turco Inglés Diccionario
Historia

bıyık



Significados de "bıyık" en diccionario inglés turco : 21 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
bıyık moustache n.
General
bıyık moustachio n.
bıyık mustache n.
bıyık tendril n.
bıyık mustachio n.
bıyık mouser [scotland/us] n.
bıyık ronnie [dialect] [ireland] n.
Marine
bıyık dolphin striker n.
Zoology
bıyık vibrissa n.
bıyık sensory hair n.
bıyık barb n.
bıyık barbel n.
bıyık wattle n.
bıyık barbule n.
bıyık whisker n.
Agriculture
bıyık tendril n.
Abbreviation
bıyık tache (moustache) n.
Slang
bıyık soup-strainer n.
bıyık stache (mustache) abrev.
British Slang
bıyık wolly n.
bıyık wally n.

Significados de "bıyık" con otros términos en diccionario inglés turco: 79 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
(kedide) bıyık whisker n.
bıyık (kedi vb hayvanlara ait) whiskers n.
General
fırça bıyık scrub n.
bıyık (bitki) tendril n.
aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık horns of a dilemma n.
kalın bıyık thick mustache n.
bıyık tarağı mustache comb n.
düzgünce kesilmiş bıyık neatly trimmed mustache n.
bıyık altından gülen smirker n.
bıyık (moustache) için kullanılan kısaltma tash n.
fırça bıyık toothbrush mustache n.
kaytan bıyık zapata mustache n.
uzun kıvrık bıyık handlebars n.
büyük bıyık mustachio n.
büyük bıyık moustachio n.
uzun bıyık sideburns n.
(köse suratta bırakılan) kısa bıyık sideburns n.
uzun bıyık sidelevers n.
(köse suratta bırakılan) kısa bıyık sidelevers n.
bıyık bırakmak grow a moustache v.
bıyık bırakmak grow mustache v.
bıyık takmak bewhisker v.
bıyık altından gülerek tongue in cheek adv.
Phrases
aşağı tükürsen bıyık yukarı tükürsen sakal caught between the devil and the deep blue sea expr.
Colloquial
aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık all options stink expr.
aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık durumu catch-22 expr.
Idioms
aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık damned if you do damned if you don't n.
aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık morton's fork n.
bıyık altından gülme laughing up one's sleeve n.
aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık durumu a catch 22 n.
aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık a double bind n.
bıyık altından gülmek laugh in the sleeve v.
aşağı tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık durumunda olmak have a wolf by the ear v.
aşağı tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık durumunda olmak have the wolf by the ear v.
aşağı tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık durumunda olmak have a wolf by the ears v.
aşağı tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık durumunda olmak have the wolf by the ears v.
aşağı tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık durumunda olmak hold a wolf by the ears v.
bıyık altından gülmek laugh up one's sleeve v.
çaktırmadan/fısıldayarak/bıyık altından küfretmek curse under one's breath v.
aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık olmak be damned if you do and damned if you don't v.
bıyık altından gülmek be laughing up (one's) sleeve v.
bıyık altından gülmek laugh up sleeve v.
bıyık altından gülmek laugh up your sleeve v.
aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık between hawk and buzzard adv.
aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık caught between the devil and the deep blue sea adv.
aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık a choice between of two evils expr.
aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık between the devil and the deep blue sea expr.
aşağı tükürsen sakal yukarı tükürürsen bıyık between two fires expr.
aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık caught between a rock and a hard place expr.
aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık between scylla and charybdis expr.
aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık caught between the devil and the deep blue sea expr.
aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık devil and deep blue sea expr.
aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık (caught/stuck) between a rock and a hard place expr.
aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık damned if I do, damned if I don't expr.
aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık a choice of two evils expr.
aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık scylla and charybdis expr.
bıyık altından gülerek tic (tongue in cheek) expr.
Speaking
aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık i'm damned if i do and damned if i don't n.
Textile
bıyık efekti moustache effect n.
bıyık efekti whisker effect n.
Marine Biology
kuzey atlantik okyanusu'na özgü, üst çenesinde dört adet bıyık bulunan çok küçük bir morina balığı mackerel midge n.
avrasya ve kuzey amerika'ya özgü olup ağız çevresinde bıyık benzeri duyargalar bulunan ve çoğunluğu tatlı sularda yaşayan çeşitli balıklara verilen ad siluriform fish n.
Zoology
kedi gibi hayvanlara ait bıyık vibrissa n.
kedi gibi hayvanlara ait bıyık sensory hair n.
kedi gibi hayvanlara ait bıyık whisker n.
(hayvanlardaki) bıyık whiskers n.
üst dudak veya bıyık ile ilişkili mystacal adj.
Slang
fırça bıyık toothbrush n.
gür bıyık cookie duster n.
kaytan bıyık fanny duster n.
ağzın etrafında ve çenede bırakılan bıyık ve sakal modeli pudding ring n.
üst dudağın üstüne kadar uzayan bıyık soup-strainer n.
aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık damned if (one) does, damned if (one) doesn't expr.
aşağı tükürse sakal yukarı tükürse bıyık damned if (one) does and damned if (one) doesn't expr.
aşağı tükürsem sakal yukarı tükürsem bıyık damned if I do and damned if I don't expr.
aşağı tükürsem/tükürsen/tükürse sakal yukarı tükürsem/tükürsen/tükürse bıyık damned if I/you/they do, damned if I/you don't expr.
aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık damned if you do and damned if you don't expr.
British Slang
(sakal/bıyık gibi) yüz kılı face pubes n.
(sakal/bıyık gibi) yüz kılı face-fungus n.