bağlı olarak - Turco Inglés Diccionario
Historia

bağlı olarak



Significados de "bağlı olarak" en diccionario inglés turco : 8 resultado(s)

Turco Inglés
General
bağlı olarak corresponding adj.
bağlı olarak subject to adv.
bağlı olarak depends on adv.
bağlı olarak depending adv.
bağlı olarak depending upon adv.
bağlı olarak dependently adv.
bağlı olarak based on adv.
Technical
bağlı olarak depending on expr.

Significados de "bağlı olarak" con otros términos en diccionario inglés turco: 195 resultado(s)

Turco Inglés
General
duygusal olarak bağlı olmama noninvolvement n.
duygusal olarak bağlı olmama non-involvement n.
orta sınıf değerlerine ve materyalizme bilinçsizce bağlı olarak oluşan dar görüşlülük babbitry n.
orta sınıf değerlerine ve materyalizme bilinçsizce bağlı olarak oluşan dar görüşlülük babbittry n.
büyümeye bağlı olarak mülke yapılan ekleme accession n.
unvana bağlı olarak titularly n.
(bir şeye) kendisinden üstün birine bağlı olarak sahip olan kimse underpossessor n.
rızaya bağlı olarak fiziksel şiddet ve baskının kullanıldığı cinsel ilişki şekli bdsm n.
topografik yapıya bağlı olarak iklimde meydana gelen çok küçük geçişleri inceleyen bilim dalı microclimatology n.
duygusal olarak bağlı olunan aile ortamı home n.
yasal olarak bağlı olma obligation n.
etik olarak bağlı olma obligation n.
düşünsel olarak birbirine bağlı kişilerden oluşan grup family n.
optik olarak aktif organik molekülün asimetrik atomuna bağlı gruplardan birinin değiştirilmesi inversion n.
bir kuruma bağlı olarak çalışan sığınma evi shelter n.
birine bağlı olarak çalışmak work/serve under someone v.
aksi yönde delil eksikliğine bağlı olarak ex silentio adj.
gerçekliğin parçası olarak gözlemciye bağlı var olan objective adj.
duygusal olarak yalnızca tek bir erkeğe bağlı one-man adj.
duygusal olarak yalnızca tek bir kadına bağlı one-woman adj.
tam olarak birbirine bağlı interlinking adj.
duygusal olarak bağlı involved adj.
gözleri bağlı olarak blindfold adv.
isteğe bağlı olarak discretionally adv.
isteğe bağlı olarak optionally adv.
bir departmana bağlı olarak departmentally adv.
isteğe bağlı olarak electively adv.
sözleşmeye bağlı olarak contractually adv.
buna bağlı olarak correspondingly adv.
isteğe bağlı olarak arbitrarily adv.
buna bağlı olarak accordingly adv.
rızaya bağlı olarak consensually adv.
isteğe bağlı olarak permissively adv.
birbirine bağlı olarak in tandem adv.
kendi takdirine bağlı olarak at one’s sole discretion adv.
iklime bağlı olarak climatically adv.
duruma bağlı olarak circumstantially adv.
buna bağlı olarak therefore adv.
mevsime bağlı olarak seasonally adv.
ağrıya bağlı olarak depending on the pain adv.
kendi takdirine bağlı olarak at its own discretion adv.
şarta bağlı olarak with the usual reserve adv.
şarta bağlı olarak conditionally adv.
(anılan özelliğine) bağlı olarak as such adv.
(kendi) doğasına bağlı olarak as such adv.
işe bağlı stres ile bağlantılı olarak in association with work-related stress adv.
yer olmasına bağlı olarak depending on availability adv.
buna bağlı olarak by extension adv.
seçime bağlı olarak selectively adv.
aksi yönde delil eksikliğine bağlı olarak ex silentio adv.
şansa bağlı olarak hazardously adv.
birbirine bağlı olarak concurrently adv.
bir şeye bağlı olarak peculiarly adv.
seçime bağlı olarak selectedly adv.
buna bağlı olarak in parallel with prep.
birbirine bağlı olarak in tandem with prep.
Phrasals
duygusal olarak bağlı olmak attach to v.
Phrases
cevabınıza bağlı olarak according to your answer expr.
kuvvet yönüne bağlı olarak depending on the direction of force expr.
kendi takdirine bağlı olarak at its option expr.
kalmasına bağlı olarak on space available basis expr.
kime sorulduğuna bağlı olarak depending on who is asked expr.
tamamen kendi takdirine bağlı olarak at its sole discretion expr.
-e bağlı olarak based on expr.
yer olmasına bağlı olarak on space available basis expr.
(bir şeye) bağlı olarak out of consideration of (something) expr.
(bir şeye) bağlı olarak as a result of (something) expr.
birinin isteğine/kararına bağlı olarak at somebody's discretion expr.
bir şeye bağlı olarak in sympathy with something expr.
Colloquial
boksöre aldığı puanlara bağlı olarak ödül verilmesi the nod n.
rimelin akmasına bağlı olarak göz altlarındaki siyahlık coon eye n.
rimelin akmasına bağlı olarak göz altlarındaki siyahlık coon eyes n.
yorgunluk ve uyku eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkan göz altı lekeleri coon eye n.
yorgunluk ve uyku eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkan göz altı lekeleri coon eyes n.
kontrol edilemeyen etkenlere bağlı olarak iki şekilde de sonuçlanabilecek dava wobbler n.
kısa bir sörf tahtası üzerinde ayakta durana kadar bir deniz motoruna bağlı olarak gitme skurfing n.
kısa bir sörf tahtası üzerinde ayakta durana kadar bir deniz motoruna bağlı olarak gitmek skurf v.
isteğe bağlı olarak hızlandırılmış hopped up adj.
yağışa bağlı olarak ertelendi/gecikti/iptal edildi rain stopped play [uk/ireland] expr.
Idioms
eğer her şey isteğe bağlı olarak gerçekleşse in an ideal world expr.
birbirine bağlı olarak in lockstep [us] expr.
eğer her şey isteğe bağlı olarak gelişse in a perfect world expr.
eğer her şey isteğe bağlı olarak gelişse in an ideal world expr.
(birinin) iznine bağlı olarak on (one's) say-so expr.
(birinin) sözüne bağlı olarak on (one's) say-so expr.
iznine bağlı olarak on say-so expr.
birinin iznine bağlı olarak on somebody's say-so expr.
(birinin) sözüne bağlı olarak on the say-so of (someone) expr.
koşullara bağlı olarak with strings expr.
şarta bağlı olarak with strings expr.
koşullara bağlı olarak with strings attached expr.
şarta bağlı olarak with strings attached expr.
Formal
(özellikle etnik kökene bağlı olarak diğerlerinden) ayrılmamış olma nonsegregation n.
Trade/Economic
şirketin yaptığı işlerden belirli bir bölümüne nominal olarak bağlı hisse senedi tracking stock n.
anlaşmaya bağlı olarak karşılığı olmayan hesaba çek keşide etme zero-balance account n.
başka bir değişkene bağlı olarak değişen değişken dependent variable n.
döviz kurlarının arz ve talebe bağlı olarak belirlendiği sistemlerde ulusal paranın değer kaybına uğraması depreciation n.
firmanın üretim hacmine bağlı olarak değişmeyen masrafları fixed costs n.
ihraç ettiği katılma belgelerini yatırımcının talebi halinde geri alan ve yeniden satan buna bağlı olarak da tedavüldeki pay sayısı sürekli olarak değişen yatırım şirketi open end investment company n.
yabancıların ingiliz sterlinine bağlı olarak çıkartıp ingiliz sermaye piyasasında satışa sundukları tahviller bulldog bonds n.
(serbest alt yüklenici olarak çalışan ve bir işverene bağlı olmayan) inşaat işçileri lump [uk] n.
gelire bağlı olarak hesaplanan earnings-related [brit] adj.
Law
eskiden ingitere'de, kiracının iki yıl olan kullanım hakkını aşması durumunda, toprağı geri almak için yasaya bağlı olarak verilen resmi yazılı emir cessavit [obsolete] n.
hiçbir eyaletin kişiyi cinsiyetine bağlı olarak oy kullanma hakkından mahrum bırakamayacağını garanti eden yasa nineteenth amendment n.
eski roma'da hukuksal olarak toprağa bağlı olan ancak alınıp satılamayan bir tür köle-köylü colonate n.
mahkeme yargıcına bağlı olarak çalışan hukuk danışmanı law clerk n.
mahkeme yargıcına bağlı olarak çalışan hukuk danışmanı judicial clerk n.
sanığın teminata bağlı olarak tahliyesinin kanunen caiz olduğu suç bail offense n.
mahkeme yargıcına bağlı olarak çalışan hukuk danışmanı judicial clerk n.
davanın koşullarına bağlı olarak bazı genel hüküm veya usullerde değişiklik yapılabileceği veya bunlardan feragat edilebileceği fikrini öneren yetki modus n.
tarihsel olarak mülkiyete bağlı olmayıp bağış veya emir yoluyla uzun süreli istifade için ilhak edilmiş arazi parçası common appurtenant n.
etnik köken ve dine bağlı olarak ayrımcılık yapma preference n.
davanın sonucuna bağlı olarak depending on the outcome of litigation expr.
tamamen kendi takdirine bağlı olarak in its sole discretion expr.
Politics
öngörülen koşullara bağlı olarak subject to the conditions n.
ilke olarak oligarşiye bağlı olma oligarchism n.
tüm federal acil durum hazırlığı ve uygulamaları hususunda tek hesap verilebilirlik noktası olarak çalışan birleşik devletler'e bağlı bağımsız bir kurum federal emergency management agency n.
Insurance
hasara bağlı olarak işin gecikmesinden kaynaklanan kar kaybını teminat altına alan sigorta advance loss of profit (alop) insurance n.
hasara bağlı olarak işin gecikmesinden kaynaklanan kar kaybını teminat altına alan sigorta delayed completion coverage n.
Technical
kovalent olarak bağlı brom covalently bound bromine n.
motorun hızı ne kadar döneceği belli bir açıya bağlı olarak ayarlanabilen motor step motor n.
nispi rutubet değişikliğine bağlı olarak boyutlarda meydana gelen değişiklikler dimensional changes associated with changes in relative humidity n.
nispi nem değişikliğine bağlı olarak boyutlarda meydana gelen değişiklik dimensional changes associated with changes in relative humidity n.
organik olarak bağlı oksijen muhtevası organically bound oxygen content n.
malzemenin koşullara bağlı olarak aldığı hal behavior n.
malzemenin koşullara bağlı olarak aldığı hal behaviour n.
merkezkaç kuvvetine bağlı olarak dışa doğru hareket eden kütle flyweight n.
çözelti iyonlarının hareketine bağlı olarak çalışan elektronik tespit ve yükseltme cihazı solion n.
çevre sıcaklığı bağlı olarak değişen vücut sıcaklığına sahip (balık vb) poikilothermal adj.
galvanik olarak bağlı galvanically connected adj.
Computer
c programlama dilinde koşula bağlı sembol olarak kullanılan işaret question mark n.
bilgisayar programında bazı değişkenlerin değerine bağlı olarak normal talimat dizisinin kontrolü bıraktığı program talimatı dizisi branch n.
bilgisayar programında bazı değişkenlerin değerine bağlı olarak normal talimat dizisinin kontrolü bırakmasıyla yerine getirilen talimatlar branch n.
n boyutlu bir hiperküp benzetmesine dayalı olarak her işlemcinin n sayıda diğerine bağlı olduğu bir bilgisayar mimarisi hypercube n.
hesaplama sistemindeki farklı modüllerin işlevsel olarak diğerlerine bağlı olma derecesi cohesion n.
Radio
birbirine paralel olarak bağlanmış bir bobin ve bir kondansatör vasıtasıyla gerçekleştirilen ve elemanların değerine bağlı olarak belirli bir frekansta salınım yapan elektronik devre tank circuit n.
kapalı salınım devresine elektriksel olarak bir noktadan bağlı olan topraklanmış anten direct-coupled antenna n.
Automotive
aşırı beslemeli motorlarda beslemeye bağlı olarak turboşarjın elektronik kontrol ünitesinin programlandığı maksimum basıncın üzerinde basıncı motora uygulaması overboost n.
dingile tutturulmuş ve çerçeveye bağlı olarak salınan ve dingili şaşı çerçevesine göre dik konumda tutan rotlar radius rods n.
yüke bağlı bağlı özyönverme (derece/kilo-newton olarak ölçülür) compliance steer n.
viskozitenin sıcaklığa bağlı olarak değişimini kısıtlayarak performansı artırmak için polimer katkı maddesi eklenmiş (makine yağı) multigrade adj.
Transportation
gemilerin yük kapasitesine bağlı olarak ödediği vergi tonnage n.
ithal veya ihraç edilen yük kapasitesine bağlı olarak gemilerin (eskiden) krallığa ödediği vergi tonnage and poundage n.
Aeronautic
(uçağın metal parçalarını) elektriksel olarak birbirine bağlı olacak şekilde birleştirmek bond v.
Marine
diğer gemileri çeken vapur tarafından taşınan, çekilen gemi sayısına bağlı olarak iki veya daha fazla olan beyaz ışık towing light n.
güvertenin üzerindeki kalasta gözleri bağlı olarak yürümeye mecbur olmak walk the plank v.
Petrol
organik olarak bağlı oksijen organically bound oxygen n.
Medical
özellikle işitme sinirinde ruhsal açıdan sağlıklı olmayan değişime bağlı olarak sinir sisteminin bazı bölümlerinde ortaya çıkan bir tür sağırlık nervous deafness n.
akciğer hastalığına bağlı olarak gelişen kalp rahatsızlığı cor pulmonale n.
diğer bir şeyin etkisine bağlı olarak faaliyet gösterme heteronomy n.
hislere bağlı olarak gelişen emotional amenorrhea n.
inflamasyona bağlı olarak kolon mukozasında ülser oluşması ulcerative colitis n.
organizmanın fenotipinde çevre şartlarına bağlı olarak yapılan kalıtsal olmayan değişiklik phenocopy n.
pelvik radyoterapiye bağlı olarak gelişen hemorajik rektosigmoiditin tedavisi therapy for hemorrhagic rectosigmoiditis caused by pelvic radiation therapy n.
penisiline bağlı olarak gelişen akut jeneralize ekzantematöz püstülozis acute generalized exanthematous pustulosis induced by penicillin n.
venöz konjesyona bağlı olarak gelişen progresif laringeal ve serebral ödem progressive laryngeal and cerebral edema due to venous congestion n.
orta lob bronşundaki basıya bağlı olarak sağ akciğerin orta lobunda kronik pnömoniyle görülen atelektazi middle lobe syndrome n.
idrar kesesi basıncını kapasiteye bağlı olarak ölçen alet cystometer n.
komplikasyona bağlı olarak relied on the complication expr.
Psychology
parça ve bütünün kaçınılmaz olarak birbirine bağlı olduğunu belirten yapısal aile terapisi terimi holon n.
Physiology
over hormonlarına bağlı olarak vajina epitelinde siklik değişiklikler meydana gelmesi estrinization n.
over hormonlarına bağlı olarak vajina epitelinde siklik değişiklikler meydana gelmesi estrinisation n.
Pathology
sfingomyelinaz enzim eksikliğine bağlı olarak gelişen kalıtsal bir lipit metabolizması bozukluğu niemann-pick disease n.
periferik sinir yaralanmalarına bağlı olarak organın sinir sistemi ile bağlantısının bozulması nedeniyle oluşan doku küçülmesi neurotropic atrophy n.
genellikle çocuklarda protein eksikliğine bağlı olarak gelişen hastalık kwashiorkor n.
pıhtılaşma faktörlerinin birinin eksikliği veya anormalliği nedeniyle kanın normal olarak pıhtılaşmadığı cinsiyete bağlı genetik hastalık hematophilia [obsolete] n.
kanda safra bileşenlerinin bulunmasına bağlı olarak ciddi sinir semptomları ile karakterize bir hastalık cholaemaa n.
Math
(isteğe bağlı olarak) sıfıra yaklaştırılabilen fonksiyon infinitesimal n.
Logic
teklifin konusuna bağlı olarak onaylanan veya reddedilen şey attribute n.
varsayıma bağlı olarak hypothetic adj.
Statistics
bir olayın diğer başka olaylara bağlı olarak gerçekleşme ihtimali contingent probability n.
Physics
genliğin düşmesine bağlı olarak sinyalde meydana gelen ani sıçramanın şiddeti trailing edge n.
manyetik olarak bağlı iki devre arasındaki karşılıklı indüksiyonun ölçüsü coefficient of mutual induction n.
sese bağlı olarak ortaya çıkan audiogenic adj.
Chemistry
belli başlı maddelerin ilişkili oldukları reaksiyonlara bağlı olarak asit ya da baz olarak hareket etmesi. amphoterism n.
organik olarak bağlı klor organically bound chlorine n.
peryodik olarak düzenli sıralı ve kuyruk-başa bağlı (polimer) regioregular n.
elementlerin sıcaklığa bağlı olarak iki farklı moleküler biçimde bulunması enantiotropy n.
kimyasal olarak bağlı suyu çıkarmak dehydrate v.
Biology
dna veya rna'nın şeker bileşenine bağlı olarak ortaya çıkan nitrojen içeren pürin veya pirimidin base n.
bakteri suşuna bağlı olarak değişen strain-specific adj.
Astronomy
bir gökcisminin yerçekimsel olarak bağlı olduğu noktaya olan en büyük ve en küçük uzaklığının ortalaması mean distance n.
kütleçekimsel olarak bağlı gravitationally bound adj.
History
alman haçlı kardeşliğinin bir parçası olarak 1190'da kurulan, dini ve askeri tarikata bağlı şövalye teutonic knight n.
(kullanıma bağlı olarak) kölenin ölmesi sonrası varisinin derebeyine verdiği ücret heriot custom n.
Religious
(roma katolik kilisesi'nde) belirli bir amaç için veya rahibin takdirine bağlı olarak gerçekleşen ayin votive mass n.
katedrale bağlı papazların ortak veya dönüşümlü olarak yaşadıkları resmi konut minster house n.
Geography
bireyin günlük tüketim alışkanlıklarına bağlı olarak ihtiyaç duyulan coğrafi alan ecological footprint n.
Military
harekat alanı içerisinde göreve, birliklere ve koşullara bağlı olarak gereken yükümlülükler essential care n.
amerikan iç savaşı sırasında abd birliklerine bağlı olarak savaşan bir asker billy yank n.
Chess
rakibin hamlesinin işlevselliğine bağlı olarak kazanılan ya da kaybedilen hamle üstünlüğü tempo n.
Photography
çözelti sıcaklığına bağlı olarak bir fotoğrafın negatifinin gelişme süresinin ayarlanması time and temperature method n.
çözelti sıcaklığına bağlı olarak bir fotoğrafın negatifinin gelişme süresinin ayarlanması thermo development n.
Printery
daktilo gibi çalışan ve bir telgrafa bağlı olarak yazıcı görevi gören cihaz teletype machine n.
Slang
makineye bağlı olarak hayatta kalan hasta gork n.