bail out - Turco Inglés Diccionario
Historia

bail out

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "bail out" en diccionario turco inglés : 33 resultado(s)

Inglés Turco
General
bail out v. maşrapa vb ile boşaltmak
bail out v. kefaletle serbest bıraktırmak
bail out v. kurtarmak
bail out v. paraşütle atlamak
bail out v. giren suyu kova ile boşaltmak
bail out v. paraşütle atlamak (uçaktan)
bail out v. tekneye giren suyu kova ile boşaltmak
bail out v. mali destek vererek kurtarmak
bail out v. paçayı kurtarmak
bail out v. kurtulmak
bail out v. kefaletle serbest bırakmak
Phrasals
bail out v. zor bir durumdan kaçıp kurtulmak
bail out v. terk etmek
bail out v. yalnız bırakmak
bail out v. yüzüstü bırakmak
bail out v. bırakıp gitmek
bail out v. ayrılmak
Trade/Economic
bail out n. kefalet ödeyerek tahliyesini sağlama
bail out v. kefaletle serbest bıraktırmak
bail out v. kefaletle serbest bırakmak
Law
bail out n. kefil olup hapisten çıkar
bail out v. kefaletini ödeyip kurtarmak
bail out v. kefaletle tahliye ettirmek
bail out v. kefaletle serbest bırakmak
bail out v. kefaletle kurtarmak
Aeronautic
bail out n. paraşütle atlama
Military
bail out v. emercensi atlamak
bail out v. paraşütle atlamak
bail out v. uçağı bırakıp paraşütle yere inmek
bail out v. uçağı terk etmek
Sport
bail out v. kazayı önlemek için sörf tahtasından veya kayaktan atlamak
Baseball
bail out v. bir atıştan uzaklaşmak
Slang
bail out v. sinirli bir biçimde bir yeri terk etmek

Significados de "bail out" con otros términos en diccionario inglés turco: 36 resultado(s)

Inglés Turco
General
bail-out n. maddi yardımda bulunma
bail someone out v. birine kefalet ederek tahliyesini sağlamak
bail somebody out v. maddi olarak destekleyerek kurtarmak/rahatlatmak
bail out somebody v. maddi olarak destekleyerek kurtarmak/rahatlatmak
Phrasals
bail someone or something out v. birini/bir şeyi beladan kurtarmak
bail someone or something out v. birini/bir şeyi zor durumdan kurtarmak
bail someone or something out v. birini/bir şeyi kurtarmak
bail something out v. maşrapa, kova ile suyunu boşaltmak/tahliye etmek
bail something out v. teknede biriken suyu kova ile boşaltmak/tahliye etmek
bail out on (one) v. (birini) terk etmek
bail out on (one) v. (birini) yalnız bırakmak
bail out on (one) v. (birini) yüzüstü bırakmak
bail out on (one) v. (birini) bırakıp gitmek
bail out on (one) v. (birinden) ayrılmak
Idioms
bail out of jail v. birisini kefaletini ödeyerek hapisten çıkarmak
bail someone out v. birisini kefaletini ödeyerek hapisten çıkarmak
bail someone out of jail v. birisini kefaletini ödeyerek hapisten çıkarmak
bail out on someone v. birisini yüzüstü bırakmak
bail someone out v. kefaletle hapisten çıkarmak
bail out of jail v. kefaletle hapisten çıkarmak
bail someone out of jail v. kefaletle hapisten çıkarmak
bail someone out of jail v. zorda olan birine yardım etmek
bail someone out of jail v. birini zor durumdan kurtarmak
bail someone out v. zorda olan birine yardım etmek
bail someone out v. birini zor durumdan kurtarmak
bail (one) out of jail v. (birini) kefaletini ödeyerek hapisten çıkarmak
bail (one) out of jail v. (birini) kefaletle hapisten kurtarmak
out on bail expr. kefaletle bırakılmış
out on bail expr. kefaletle hapisten kurtulmuş
out on bail expr. kefaletle tahliye edilmiş
Trade/Economic
bail-out stock n. şirket ortaklarına kar dağıtımı olarak nakit para yerine çıkartılıp verilen tercihli hisse senetleri
Law
let out on bail v. kefaletle tahliye etmek
be out on bail v. kefaletle kurtulmak
Politics
bail-out n. kurtarma
Aeronautic
bail out bottle n. oksijen tüpü
Marine
bail-out n. yedek sistem